bir kaçırdıklarımıza bakıyorum, bir atamadıklarımıza bakıyorum, bir verilen uzatmaya bakıyorum, öte yandan lokomotif'in geçirdiği zamana bakıyorum. yok, olmuyor. ben bu maçtan lokomotif'in nasıl puan alabildiğini yeminle çözemiyorum.
en çok da puan durumuna bakınca çözemiyorum. kardeşim, bu maçla birlikte 2 puanın var, önce lazio sonra da marsilya ile oynayacaksın. ikisinin de gruptan çıkmak için iddiası senden yüksek ve sana akıllarına gelen gelmeyen her yolla saldıracaklar. kabul etmek lazım ki sen bu grubun sonuncusu olacaksın lokomotif, neyin çabasıyla bize karşı zaman geçirip oyun öldürüyorsun, yakıştı mı adına? küme düşme hattından kurtulmaya çalışan anadolu takımı taktiği, koskoca lokomotif moskova'sın sen ya böyle bir oyun planını nasıl sindirebildiniz, ben anlayamadım. adamlar bize faul yaptıkları pozisyonda kendileri bizim oyunculardan çok yattı, anlaşılır gibi değil. hele ki o kaleci guilherme, her topta zaman çalınmaya çalışılmaz ki, maç 1-0 olduktan sonra bile kaleci vuruşlarında zaman çaldı adam ya, erol bulut mu var başınızda kardeş?
dönelim bize: bu sezonki en iyi futbollardan birisini oynadık takım olarak. ben maçtan 1 gün önce hoca kadroyu açıkladığında kafamda oynamaya başlamıştım benzer bir senaryoyu ama tüm senaryolarda feghouli'nin dinamizm eksikliği bizi çok zorluyordu, bu sıkıntıyı morutan resmen 2 kişilik dinamizm ve doğru pres sergileyerek aşmamızı sağladı. ağzım açık izledim resmen. daha bir kaç maç önce "savunma katkısı yok" denilen morutan savunma anlamında belki de en iyi isimdi marcao ve nelsson'dan sonra.
ama temel sıkıntımız şu: topu özellikle 3. bölgede çok eveleyip geveliyoruz. yani 3. bölgeye ne kadar hızlı gelsek bile orada saçma sapan işler peşindeyiz, şutuna güvenen oyuncu sayımız az. güvenen de çok güveniyor, orası ayrı ama özellikle gençlerin daha fazla şut denemesi lazım. girmesin, yanlış tercih olsun şut önemli değil. ama pasla veya çalımla yanlış tercih yapacağımıza şutta yanlış tercih yapalım, bence daha önemli ki zaten bizim esas problemimiz halen yaptığımız atak sayısına karşın az şut çekiyor olmamız. dünkü maçta bu kadar baskın oyuna ve dünyalarca pozisyona girmemize rağmen bizim çektiğimiz şut sayısı 12, rakibin 14.
isabet ve xg ise tamamen kötü bu maçta. 12 şutta 1 isabet bulmuşuz, 1 direkten dönen ve 1 kaçan net pozisyon verisi vermiş bizim için maçkolik.com, gol beklentimiz yani xg 0.84. lokomotif'in xg'si 1.84. yani her ne kadar mücadeleden, oyundan, bulduğumuz pozisyonlardan memnun olsak da bu maç özelinde halen hücumda yeterince etkin değiliz ki ben bunu halil dervişoğlu'nun oyunundaki eksiklere bağlıyorum hala. bir şutu var hatırlıyor musunuz sağ ayağı ile uzak direğe doğru vurdu direğin dibinden gitti top, çok doğruydu. sonrasında da kerem'e ceza sahasının içerisinde verdiği bir pas var, aslında kendisi daha net pozisyonda orada vurması lazımdı, vurmadı kerem'e verdi kerem'e vurdurmadılar ve atak sonlandı.
elimizde 3 forvet oyuncusu var. halil dervişoğlu, mostafa mohamed ve mbaye diagne.
halil dervişoğlu: takım oyununa katkısı çok yüksek, bitiricilik zayıf.
mostafa mohamed: takım oyununa katkısı çok düşük, bitiricilik yüksek.
mbaye diagne: takım oyununa katkısı orta, bitiricilik orta.
bu bağlamda bence şu süreçte takımın as forveti mbaye diagne olmalı. evet halil ile oynadığımız futbol daha doğru, evet mostafa ile gol şansımız daha yüksek ama ikisini de orta düzey verim alacaksak eğer bu verimi alabileceğimiz adam diagne. tamam biraz deli, evet kamp başlamışken "benim daha wba ile sözleşmem var" diyip terim'e gelmiyorum diyecek kadar sıkıntılı, evet takım içerisindeki bazı sorunları sosyal medyadan ifşa edip bas bas bağırabilecek bir oyuncu bunların hepsine kabulüm ancak elimizdeki oyuna göre en komple oyuncu kendisi maalesef.
aslında feghouli biraz daha hareketli olsa merkez forvet olarak oynatamaz mıyız diye düşünüyorum kara kara, çünkü hem takım oyununa katkısı iyi hem de bitiriciliği. yani merkez forvetten aradığımız tüm özellikler de bir kanat oyuncusunda elimizde var, nasıl bir durum ben de anlamıyorum. yani babel'de yok bu özellikler, özellikle takım oyunu çünkü ciddi anlamda bencil ama soso'da mevcut baya. nasıl olur acaba kerem - soso - morutan hücum hattı, arkalarında cicaldau - emre kılınç geride berkan? bana sanki tutabilir gibi geliyor ama, hani mazhar alanson "bilemiyorum altan" diyor ya her şey çok güzel olacak filminde, aynen öyle bilemiyorum altan.
gelelim 6 numara eksikliğine. bizim mevcut oyun kurgumuz ve rakiplerimizin geride 5'li yer yer 6'lı beklediği düzenlerde kısa pas ile çıkmaya çalıştığımız anlarda stoperlere yapılan presten dolayı daha hızlı çıkabilmek için istiyoruz, kabul. mantıklı mı, evet. şu andaki oyunda bir eksiktir bu. ancak bu maç özelinde berkan 1-2 pozisyonda bu görevi çok ama çok iyi icra etti bana kalırsa. rakibin pres anlarında bile tek topları çok iyi oynadı. yabancı kontenjanında yerimiz olmadığını da düşünürsek (özellikle önümüzdeki sene için) sanki bu takviye çok olası görünmüyor bana. yani hali hazırda yabancı oyuncu kullandığımız bir pozisyona yabancı takviye olabilir, misal sol bek. ama yerli oyuncu kullandığımız bir pozisyona yabancı transfer takımın içerisinde bir yabancıyı bir yerli ile değiştirmek gerek. ideal ilk 11'e baktığımızda muslera - boey / yedlin - nelsson - marcao - pva - cicaldau - morutan - diagne / mami. 8 oyuncu var zaten. yani patrick van aanholt yerine yerli sol bek koyalım desek, koyacak bir oyuncu yok piyasada, hadi bu sezonluk forvette sürekli halil ile devam edelim desek, o da sıkıntı yukarıda inceledik işte. merkezi taylan - berkan yapalım desek en büyük yatırımımız ve en iyi genç oyun aklımız cicaldau'yu kenarda tutacağız o da saçma. bu durum beni çok düşündürüyor her 6 numara konuşulduğunda. berkan'da ısrar etmek sanki en doğrusu gibi.
maç yazısı diye girdik ama taktik, teknik, transfer ne varsa konuştuk.
*hele hayırlısıyla pazar günü şu fatih karagümrük maçını bir geçelim de kayıpsız girelim milli araya, sonrasına bakacağız.