son 5 maçtaki 4. galibiyetimiz oldu bu. lige 0/3 ile başladıktan sonra, özellikle son 2 deplasman galibiyeti, ligin fenerbahçe ve anadolu efes'ten sonraki en zorlu takımlarından ikisine karşı alındığını düşününce ne kadar kritik ve zorlu olduğu ortaya çıkıyor.
defansif meziyetleri, hücum meziyetlerine nazaran daha baskın ve iyi bir takımız. her ne kadar potansiyelini tam yansıtamadığı görüşü hakim olsa da (ki bence de doğru bu) ligin istatistiklerine baktığımızda ligin en fazla top çalan takımı, ligin en fazla blok yapan 2. takımıyız. bu açıdan eleştirilecek pek bir şey yok. iyi yoldayız, oyuncularımız her geçen gün biraz daha fazla üzerine koyuyorlar.
webster,
hayes ve
harrison takımın hücumdaki yükünü çekiyorlar. yalnızca yabancılar üzerinden de değil, koç ertuğrul erdoğan, ikinci periyot sonuna doğru bir ara 5 türk oyuncuya da döndü ve ilk yarıyı da 43-37 önde bitirmiştik.
maç için söylenecek pek bir şey yok aslında. galibiyeti tamamen bize değil, rakibe de yazmak lazım. takımımız için defansif meziyetleri iyi dedim, ancak darüşşafaka maç boyu 24 hücum ribaundu aldığı maçı, sadece ilk yarıda 15 top kaybı yapmasından ötürü 85-79 kaybetti. geçen haftaki bjk maçına benzer şekilde son dakikaları heyecanlı ve gelgitli oldu. darüşşafaka euroleague'de yokları oynuyor, zaten moralleri de bozuk. maçın son periyodunda ayakta kalmamızın sebebi de biraz onların bu moral bozukluğu olduğunu düşünüyorum.
bu maçta zach auguste 18 sayı 9 rib, göksenin 17, harrison da 15 sayı ile tamamladı.
jaka klobucar biraz daha becerikli ve doğru tercihler yapmaya başlar, göksenin de bu maçta oynadığı gibi bir istikrar ortaya koyarsa işimiz daha da kolaylaşır. bunların dışında, takımın eli güvenilir bir şutöre de ihtiyacı var. çok fazla ceza şutu imkanı buluyoruz, hem üç sayı çizgisi dışından, hem de içinden. bunları atacak bir şutör çok işimize yarayacaktır.