1
az once biten ve milan'in 3-2 kazandigi sampiyonlar ligi mucadelesi.
mac boyunca, oyun oynandikca dusuncelere daldim. simdi bir bakalim bu zenit takimina.
kalede malafeev. tanimam etmem bile dogru durust. muslera cok daha iyidir. tandemde hubocan ve lombaerts, bekler ise criscito ve anyukov. bizim defans bloguyla karsilastirinca, biraz tecrube ve hakan balya/criscito kiyasi yuzunden bizden ondeler. onlerinde witsel oynuyor. bizde ise melo. witsel, eyvallah anlik performansta melo'ya koyar. ama melo'nun kendine geldigi dusunulurse takima katki bakimindan cok da farkli degiller. ortada fayzulin, shirokov ve bystrov oynuyorlar. bizim orta saha rahatca boy olcusur bunlarla. ileri ucta hulk ve kerzhakov var ki bu noktada bizden ayriliyorlar. bizim forvetler de bunlar kadar yirtici falan ama bitiricilik konusunda bizden ondeler. yani sonuc olarak, kagit ustunde zenit bizim takimdan cok cok ustun bir ekip degil. *
neyse efendim bugunku maca milan cok iyi basladi ve 15 dakika icinde zenit daha ne oldugunu anlayamadan 2 gol salladilar. zenit bir 15 dakika daha kendine gelemedi ancak milan daha fazla gol atamadi. sonra roller degisti ve zenit kontrolu ele aldi ve hak ettigi gole devre sonunda ulasti. ikinci yariya da hizli girdiler ve 49'da durum 2-2 oldu. baski bir 20 dakika daha devam etti ama gol gelmedi. sonra oyun tam bir italyan derbisine dondu. iki takim da kontrollu oynamaya basladi derken milan golu buldu. ve mac boyle bitti.
bizim 2 ekim 2012 galatasaray braga maci ile bazi benzerlikleri vardi bu macin. ikisinde de muhtesem bir mac oncesi taraftar destegi * vardi ve her iki takim da maca kotu baslayip kalelerinde gol gorduler. hatta zenit 2 tane yedi. evet efendim, benzerlikle var dedim ama sadece buraya kadar. bundan sonrasi tamamen farkli 2 hikaye.
biz golu yedikten sonra oyundan koparken, zenit afalladi ama hic dusmedi. sonradan tekrar gardlarini aldilar ve saldiriya gectiler. ama harra hurra degil. gayet sistemli ve organize bir sekilde ve golu buldular. bu sure icinde de zenit taraftari hic 'aaaaauuuuw, wouuuuw' demeden destegine devam etti. anlik tepkilerle takim destekledigini zanneden seyircilerle, taraftar olmanin arasindaki farki gostediler. biz de ise durum farkliydi ve golden sonra tam bir oyun sistemi oturtamadik. ya tutarsa zihniyetinde hucum ederek ilk yariyi duzgun pozisyon bulamadan bitirdik.
neyse 2. yarilar basladi. bu sefer biz biraz daha planli gorunduk fakat daha sonra yine dengesiz hucum etmeye basladik. zenit ise sistemli oyununa devam etti ve beraberlik golunu buldu ve mac sonuna kadar sistemli oynadilar. hic harra hurra hucum etmediler. hic panige kapilmadilar, strese girmediler. bildikleri oyunu ellerinden geldigince oynadilar. sonucta yenildiler ayni bizim gibi. ama ne oynadiklarini bildiler ve herkese gosterdiler. biz ise tamamen potansiyelimiz ve anlayisimiz disinda hucum ettik ve kimseye bir sey gosteremedik. aksine insanlar gruptaki ilk mac icin 'acaba?' demeye bile baslamislardir belki.
hala dusunuyorum neden zenit gibi oynayamadik da cil yavrusu gibiydi mac boyunca butun takim. her zaman boyle olsalar eyvallah da, ben gecen sene bu takimin boyle oynamadigini biliyorum. yamuluyorsam duzeltin. demek ki fatih hoca'da sorun yok. bu sene super kupa macinda bence bu seneki en iyi macimizi oynadik. ondan beridir oyunumuzda kademeli olarak bir dusus soz konusu. gecen sene de aslinda iyi baslangic yapamamistik sonradan acilmistik. bu sene de ben aynisinin olacagini dusunuyorum. takimin da hocanin da biraz zamana ihtiyaci var. 1 ay sonra bence her sey farkli olacak. biraz daha sabredelim. yeter ki fatih hocam bu gazci basin ve kendini taraftar zannedenlerin gazina gelip inat kararlar vermesin. dunku basin toplantisi beni sadece bu konuda endiselendirdi. takimla ilgili hic bir endisem yok. (u: cidden maci izleyenler bilirler, adamlar bir takim nasil desteklenir sorusuna en guzel cevabi mac boyunca verdiler. yemin ediyorum ruslar kadar olamiyoruz. hani o soguk, ruhsuz dedigimiz ruslar)
mac boyunca, oyun oynandikca dusuncelere daldim. simdi bir bakalim bu zenit takimina.
kalede malafeev. tanimam etmem bile dogru durust. muslera cok daha iyidir. tandemde hubocan ve lombaerts, bekler ise criscito ve anyukov. bizim defans bloguyla karsilastirinca, biraz tecrube ve hakan balya/criscito kiyasi yuzunden bizden ondeler. onlerinde witsel oynuyor. bizde ise melo. witsel, eyvallah anlik performansta melo'ya koyar. ama melo'nun kendine geldigi dusunulurse takima katki bakimindan cok da farkli degiller. ortada fayzulin, shirokov ve bystrov oynuyorlar. bizim orta saha rahatca boy olcusur bunlarla. ileri ucta hulk ve kerzhakov var ki bu noktada bizden ayriliyorlar. bizim forvetler de bunlar kadar yirtici falan ama bitiricilik konusunda bizden ondeler. yani sonuc olarak, kagit ustunde zenit bizim takimdan cok cok ustun bir ekip degil. *
neyse efendim bugunku maca milan cok iyi basladi ve 15 dakika icinde zenit daha ne oldugunu anlayamadan 2 gol salladilar. zenit bir 15 dakika daha kendine gelemedi ancak milan daha fazla gol atamadi. sonra roller degisti ve zenit kontrolu ele aldi ve hak ettigi gole devre sonunda ulasti. ikinci yariya da hizli girdiler ve 49'da durum 2-2 oldu. baski bir 20 dakika daha devam etti ama gol gelmedi. sonra oyun tam bir italyan derbisine dondu. iki takim da kontrollu oynamaya basladi derken milan golu buldu. ve mac boyle bitti.
bizim 2 ekim 2012 galatasaray braga maci ile bazi benzerlikleri vardi bu macin. ikisinde de muhtesem bir mac oncesi taraftar destegi * vardi ve her iki takim da maca kotu baslayip kalelerinde gol gorduler. hatta zenit 2 tane yedi. evet efendim, benzerlikle var dedim ama sadece buraya kadar. bundan sonrasi tamamen farkli 2 hikaye.
biz golu yedikten sonra oyundan koparken, zenit afalladi ama hic dusmedi. sonradan tekrar gardlarini aldilar ve saldiriya gectiler. ama harra hurra degil. gayet sistemli ve organize bir sekilde ve golu buldular. bu sure icinde de zenit taraftari hic 'aaaaauuuuw, wouuuuw' demeden destegine devam etti. anlik tepkilerle takim destekledigini zanneden seyircilerle, taraftar olmanin arasindaki farki gostediler. biz de ise durum farkliydi ve golden sonra tam bir oyun sistemi oturtamadik. ya tutarsa zihniyetinde hucum ederek ilk yariyi duzgun pozisyon bulamadan bitirdik.
neyse 2. yarilar basladi. bu sefer biz biraz daha planli gorunduk fakat daha sonra yine dengesiz hucum etmeye basladik. zenit ise sistemli oyununa devam etti ve beraberlik golunu buldu ve mac sonuna kadar sistemli oynadilar. hic harra hurra hucum etmediler. hic panige kapilmadilar, strese girmediler. bildikleri oyunu ellerinden geldigince oynadilar. sonucta yenildiler ayni bizim gibi. ama ne oynadiklarini bildiler ve herkese gosterdiler. biz ise tamamen potansiyelimiz ve anlayisimiz disinda hucum ettik ve kimseye bir sey gosteremedik. aksine insanlar gruptaki ilk mac icin 'acaba?' demeye bile baslamislardir belki.
hala dusunuyorum neden zenit gibi oynayamadik da cil yavrusu gibiydi mac boyunca butun takim. her zaman boyle olsalar eyvallah da, ben gecen sene bu takimin boyle oynamadigini biliyorum. yamuluyorsam duzeltin. demek ki fatih hoca'da sorun yok. bu sene super kupa macinda bence bu seneki en iyi macimizi oynadik. ondan beridir oyunumuzda kademeli olarak bir dusus soz konusu. gecen sene de aslinda iyi baslangic yapamamistik sonradan acilmistik. bu sene de ben aynisinin olacagini dusunuyorum. takimin da hocanin da biraz zamana ihtiyaci var. 1 ay sonra bence her sey farkli olacak. biraz daha sabredelim. yeter ki fatih hocam bu gazci basin ve kendini taraftar zannedenlerin gazina gelip inat kararlar vermesin. dunku basin toplantisi beni sadece bu konuda endiselendirdi. takimla ilgili hic bir endisem yok. (u: cidden maci izleyenler bilirler, adamlar bir takim nasil desteklenir sorusuna en guzel cevabi mac boyunca verdiler. yemin ediyorum ruslar kadar olamiyoruz. hani o soguk, ruhsuz dedigimiz ruslar)