chelsea'nin önde baskıya karşı uzun toplarla çıktığı ve city'nin buna çözüm bulamadığı bir ilk yarı izledik. aslında önde baskıyla uzun topa zorlamak çok olumlu bir şey ama sen hem uzun topları alamıyorsan, hem de uzun topların düştüğü yerde bulunamıyorsan uzun toplar sana çok ciddi sıkıntılar doğurabiliyor.
bu sebepten dolayı city ilk yarıda en çok rodri/fernandinho ikilisinden birini aradı. bu iki oyuncu da uzun topların düştüğü yerde olup hücum devamlılığını sağlayabilecek nitelikte oyuncular. guardiola bu 2 oyuncuyu da tercih etmeyip katı chelsea savunmasına karşı önde 1 kişi fazla olmak istemiş ama şampiyonlar ligi finaline bu kadar dengesiz çıkarsan tam bir denge takımı olan tuchel chelsea'si seni böyle cezalandırır işte. şu an guardiola'nın yerinde olsam skora rağmen rodri ya da fernandinho'yu sahaya sürerdim. city'nin sahadaki oyuncu grubuyla bu uzun toplara geçerli bir çözüm bulması kolay değil.
city'e dair söylenebilecek bir diğer eksi de sağ kanatlarının ciddi şekilde aksaması. chilwell-mount ikilisinin yanı sıra o bölgeye zaman zaman deplase olan havertz ve werner o bölgeyi ciddi şekilde işledi. zaten golde de city'nin sağ kanattaki savunma zafiyeti 1 numaralı faktör oldu.
gol demişken, golde ederson'un ceza sahası dışına çıkıp üstüne bir de topu elle kesmesi çok büyük bir hataydı. dua etsin ki havertz devam etti ve golü attı, yoksa maç 11-10 devam edecekti. benzer şekilde
17 mayıs 2006 barcelona arsenal maçı'nda lehmann kırmızı kartı görmüş, 10 kişi kalan
arsenal öne geçmesine rağmen barcelona baskısına dayanamayıp 2-1 ile kaybetmiş ve
şampiyonlar ligi kupasından olmuştu. tarih az daha tekerrür ediyordu.
meşhur tabirle 2. yarı çok şeye gebe ama bence ihtimali en yüksek olan senaryo
chelsea'nin katı savunmasıyla city'i tutup kontra ataklardan 1 gol bularak maçı 2-0 kazandığı senaryo.
edit: guardiola'nın yerinde olsam skora rağmen rodri ya da fernandinho'yu sahaya sürerdim dedim ama psikolojik faktörlerden dolayı almazdım herhalde. pep de almamış zaten.