1
1974-75 sezonunun ilk yarısında. galatasaray ligi domine ediyordu. 29 aralık 1974 pazar günü istanbul inönü stadı’nda lige henüz çıkmış olan trabzonspor’la tarihindeki ilk maçını yapacaktı. bir sezon once galatasaray i katledip sampiyonlugu fenerbahceye hediye eden orhan cebe deninlen serefsizin nedensiz olarak 2( büyük mehmet (oğuz) ve engin verel) galatasarayli oyundan attigi mac. son yarim saati 9 kisi oynamamiza ragmen 90. dakika da ekrem günalp' in golüyle de rakibini 1-0 yendik.
baba gunduz mac yazisi yerine aslan nihat a mektup yazarak maci anlatmis :
“sayın aslan nihat
galatasaray kaptanı
sevgili kaptanım;
aramızdan ayrılıp gittiğinizden beri, dünkü kadar içten anmamış, aramamıştım sizi. her zaman kalbimde ve aklımda idiniz ama dün galatasaray-trabzonspor maçında, galatasaray’ın en büyük kaptanı, sizi anışım bambaşka bir anlamda idi. nedenlerini hemen anlatayım. fakat hâlâ tüylerim diken diken… hâlâ heyecanlıyım. söyleyeceklerimi doğru dürüst toparlayamazsam kusuruma bakmayın.
doğrusu maçın tam 62’nci dakikasına kadar sizi pek düşünmedim. zaten o arada katiyen inönü stadı’nda olmanızı istemezdim. trabzonsporlular her bakımdan üstün, tertemiz bir mücadele içinde top koşturuyorlardı sahada. galatasaray da ölgün, boğun eğmişti onlara. alkışlanan trabzonspor, gollere yaklaşıp yaklaşıp varamayan da gene trabzonspor idi hep. böyle bir galatasaray’ın kaptanı olsaydınız nasıl kahrolacağınızı bilirim. galatasaraylı taraftarlar bile artık susmuşlardı. hatta içlerinde sportmence trabzonspor’u alkışlamaya başlayanlar da vardı. hele 60 ve 62’nci dakikalarda hakem iki galatasaraylı futbolcuyu üst üste sahadan atınca, kimsede en ufak bir ümit dahi kalmadı.
derken inanılmaz bir mucize oldu kaptan. kalan o 9 galatasaraylı sanki birer aslan kesildiler. her biri adeta aslan nihat gibi sahada kükredikçe kükrediler. işte bundan sonra yanımda olmanızı, olanları gözlerinizle görmenizi çok isterdim kaptan. mayasında sizin büyük payınız olan o meşhur galatasaraylılık ruhu var ya… onun sahaya nasıl dalga dalga yayıldığını, karşısına gelenleri nasıl çığ gibi parçaladığını görmeliydiniz.
bu büyük şahlanışı seyreden taraflı tarafsız herkes parmak ısırıp kaldı. ve galatasaraylı o 9 aslan adam, olağanüstü hırslarıyla bir de gol atıp maçı kazandı. evet dün inönü stadı’nda olup bütün bunları gözlerinizle görmenizi çok isterdim kaptan. izninizle onları ben tebrik edeceğim sizin yerinize. onların alınlarından öperken, sizi öpmüş gibi olacağım. saygılarımla…”
baba gunduz mac yazisi yerine aslan nihat a mektup yazarak maci anlatmis :
“sayın aslan nihat
galatasaray kaptanı
sevgili kaptanım;
aramızdan ayrılıp gittiğinizden beri, dünkü kadar içten anmamış, aramamıştım sizi. her zaman kalbimde ve aklımda idiniz ama dün galatasaray-trabzonspor maçında, galatasaray’ın en büyük kaptanı, sizi anışım bambaşka bir anlamda idi. nedenlerini hemen anlatayım. fakat hâlâ tüylerim diken diken… hâlâ heyecanlıyım. söyleyeceklerimi doğru dürüst toparlayamazsam kusuruma bakmayın.
doğrusu maçın tam 62’nci dakikasına kadar sizi pek düşünmedim. zaten o arada katiyen inönü stadı’nda olmanızı istemezdim. trabzonsporlular her bakımdan üstün, tertemiz bir mücadele içinde top koşturuyorlardı sahada. galatasaray da ölgün, boğun eğmişti onlara. alkışlanan trabzonspor, gollere yaklaşıp yaklaşıp varamayan da gene trabzonspor idi hep. böyle bir galatasaray’ın kaptanı olsaydınız nasıl kahrolacağınızı bilirim. galatasaraylı taraftarlar bile artık susmuşlardı. hatta içlerinde sportmence trabzonspor’u alkışlamaya başlayanlar da vardı. hele 60 ve 62’nci dakikalarda hakem iki galatasaraylı futbolcuyu üst üste sahadan atınca, kimsede en ufak bir ümit dahi kalmadı.
derken inanılmaz bir mucize oldu kaptan. kalan o 9 galatasaraylı sanki birer aslan kesildiler. her biri adeta aslan nihat gibi sahada kükredikçe kükrediler. işte bundan sonra yanımda olmanızı, olanları gözlerinizle görmenizi çok isterdim kaptan. mayasında sizin büyük payınız olan o meşhur galatasaraylılık ruhu var ya… onun sahaya nasıl dalga dalga yayıldığını, karşısına gelenleri nasıl çığ gibi parçaladığını görmeliydiniz.
bu büyük şahlanışı seyreden taraflı tarafsız herkes parmak ısırıp kaldı. ve galatasaraylı o 9 aslan adam, olağanüstü hırslarıyla bir de gol atıp maçı kazandı. evet dün inönü stadı’nda olup bütün bunları gözlerinizle görmenizi çok isterdim kaptan. izninizle onları ben tebrik edeceğim sizin yerinize. onların alınlarından öperken, sizi öpmüş gibi olacağım. saygılarımla…”