27 ekim 2011 galatasaray unics kazan basketbol maçı

• 126

  hayatta girmeyecek üçlükle kaybettik 64-68.
  
  ...
  
  düzeltme: söylenecek şey yok manasında üç nokta koymuşum ama yenilmez armada'yı tebrik etmezsek ayıp olur. taraftara da ayrıca teşekkür. takımın son ana kadar yanındaydılar.
• 127

  maç bitti 64-68
  
  canın sağolsun yenilmez armada.
• 128

  domercant'ın son saniye üçlüğüyle yıkıldık. faulleri kaçırışımız ve ribaundları alamayışımız yüzünden eldeki maç gitti.
  
  neyse sağlık olsun diyelim. veya nazar boncuğu.
• 129

  bitime 2 dakika kala ilk defa öne geçen kazan'ın aldığı maç oldu.
  
  40 yılda bir girecek imkansız üçlük yedik. böyle olmamalıydı ama sağlık olsun.
  
  tebrikler basketbol takımımıza sonuna kadar mücadeleden ödün vermedikleri için.
• 130

  farkı açtığımız zaman farkı korumayı öğrenmeliyiz. ilk resmi maçımızı kaybettik. sağlık olsun, güvenimizden/inancımızdan hiçbir şey kaybetmedik. her zaman arkanızdayız!
  
  yürüyedur yenilmez armada
• 131

  anlaşıldı. bu hafta gülmek bize haram. çok ciddi dersler çıkarmamız gereken maç. maç içindeki üst düzey dengesizlikler hala mevcut. fark 20 sayı bile olsa eriyebiliyor. turku-ender garip garip işler yapabiliyor. bu sorunları halletmek lazım.
• 132

  şaka gibi kaybettiğimiz maç.
• 133

  domercant'in 58-50 önde olduğumuz sirada attığı bir üçlük vardı ki top çemberde döndü sonra girdi fark 5'e indi. ulen dedim çok pis girdi kırılma noktası olmasın bu maalesef öyle oldu.
  
  bugün de iyi mücadele ettik ama basit hatalarla maçı vermek koydu be hacı.
  
  biz kesinlikle daha iyi takimiz umarım deplasmandaki rövanşi maçini alıp telafi ederiz.
  
  her ne kadar kadromuzda euroleague'de oynamiş birçok oyuncu olsa da tecrübe eksikliğimiz bugün çok belli oldu lakovic de gününde olmayinca ne yazik ki kaybettik.
  
  son olarak şu kadroyla son 16'ya kalmamiz lazim.
• 134

  maçın analizi: (bkz: hücum ribaundu)
  
  çok rahat kazanabileceğimiz maçı kaybettik. ama canları sağolsun aslanların. biz bu unics kazanı deplasmanda yeneriz.
• 135

  kaybettik ama bir 15 dk sonra şunu fark ediyorum ki, çok da üzülmeye gerek yok. hem futbol takımının hem basket takımının nasıl mücadele ettiğini gördükçe, kaybetsek de gururlanmamak elde değil. yenilginin bence en büyük sebebi inanılmaz yoğun maç temposu ama banane, koy götüne gitsin. bizimkiler kendilerini böyle yırtsın bana fazla fazla yeter.
• 136

  üzülüdüm ama anlamadığım 1-caner okadar dakika sahada neden tutuldu 2-jaka lakovic nerdeydi 3-oktay mahmuti seni seviyoruz.
• 137

  lokovic'in (izlediğim bölümlerde) yokları oynadığı maç. ender arslan maçın sonlarına doğru fark yediyken topu rakibe teslim etti. bence kırılma anı bu oldu.
• 138

  maçı düşününce aklıma vizonteledeki bir sahne geliyor. hani artos'un tepesinde çıkan kanal fars kanalı ya. sezgin de bir laf ediyor. bu maç tam öyle işte.
  
  (bkz: hassiktir be)
• 139

  furkan aldemir daha çok süre alsaydı ve son bölümünde oyunda kalsaydı, kesinlikle en az 5 sayı farkla galiptik bu maçta ama hatalardan ders alınacağını umarak önümüzdeki maçlara bakıyoruz artık.
• 140

  nazar değdiğinin resmidir.
• 141

  bu mac yorgunlugu iyiden iyiye gözümüze soktu. her ne kadar genis rotasyona sahip olsakta sonucta belirli bir standartin üstünde 2-3 oyuncu haric baska oyuncu yok. ve 9-10 kisi tam kapasitesiyle oynuyor.
  önemli olan takim disiplininden kopmamak. elbette mac kazanacagiz ve kaybedecegiz. bunlar cok dogal seyler. önemli olan nasil kaybettigimizdir. tabi ki ribaundlari vererek. hucum ribaundlarini vermemizde ki tek neden de yorgunluktur. lig de kayipsiz devam ederiz o sorun degil. takim olarak euroleague da tecrübeye ihtiyacimiz var. zaman herseyin ilacidir.
  bir sözümde taraftara. salonda olanlara degil tabi ki.
  basketbol tarihimizde ilk kez bu seviyede bir avrupa macina cikiyoruz. ama ne yazikki salon tiklim tiklim degil. macin hafta ici erken saatte olmasi bir etken, ama unutulmamali ki dün aksam gaziantep macinda 35 bini askin taraftar kitlesi arenadaydi. eger bu kulvarda kalici olmak istiyorsak taraftara ihtiyacimiz var.
• 142

  taraftar olarak bir sınavdan geçtik ve bu sınavı veremedik, bu maçta tüm salon dolmalıydı. solano gelenler elinden geleni yaptı ama bir fenerbahçe maçı dışında dolu salona oynayabilecekmiyiz gerçekten merak ediyorum. bizim basketbol sevgimiz sadece fenerbahçeye karşı oynarken mi.
• 143

  kaybedilen maçlar sonrası konuşmak zordur. ki bu maç fener maçı dahil bu sezon beni en çok heyecanlandıran maçtı. ama oyun olarak ne yazık ki 1. periyot hariç çok kötü oynadık.
  
  - içerde uzunlarını sürekli pota dibine gönderdiler, oynadıkları ikili oyunlarda bizim uzunlarımız hep çok geç kaldı dönmeye. nathan jawai çok kötü oynadığı için sayı olarak dönmedi bunlar bize ama yine o lanet hucum rebo'larını verdik.
  - rakip 4 numaralar içerde çok fazla kalınca özellikle darius üzerinden çok etkili oynadık. ama daha sonraları shumpert'la bu avantajımızı kullanamadık daha doğrusu shumpert'ı bulamadık ve sonrada darius'u kenarda unuttuk.
  - luksa'nın performansı özelinde kötü oynamaktan ziyade mental olarak bir sorunu vardı sanki. savunma rebolarında hiç konsantre değildi, ki bu sene en iyi serbest atıcımız derken air-ball attığını gördük. çok dağınıktı.
  - jaka'nın böyle kötü günleri olabilir, biz zaten onu alırken bunları biliyorduk. ama tüm sorumluğu ona atmak manasız. hucumda yanlış tercihlerimiz çok oldu ne yazık ki.
  - caner konusunda eleştiri getirenler olmuş. shumpert'ın sf perfomansı görülünce caner 3 numarada shipp'in tek yedeği olarak kaldı. shipp her maç 40 oynamayacağına göre caner elbette ki süre alacak. hucumda kaldırıp 3 yazmadığı için eleştirin ama adamın savunmada yaptıkları ne olacak.
  
  mağlubiyetin elbette nedenleri olacaktır. reboundlarda bize üstünlük sağlamalarını bekliyorduk ama bizde top çalma/top kaybı oranında onlardan iyi olacağımız bekliyorduk. malesef en iyi yaptığımız is olan top çalma konusunda sadece 5 rakip 9, top kaybımız 17 rakip 12. bana göre maçın kaderi bu istatistik oldu.
  
  diğer yandan fark 8'den 5 indiğinde hucumda neden penetre edemediğimizi anlayabilmiş değilim. faul hakları dolmuşken en iyi sayı bulma yöntemi bu olurdu. ki tempoyu düşürerek rakibe o heyecanı vermezdik.
  
  en can yakıcı mağlubiyetimiz bu oldu geçen yıldan bu yana* bu maçı kazanmış olsa grupta kazan-prokom-union'a 2şer maç fark atacaktık.
  
  olmadı canları sağolsun. onlar olmasaydı biz bugün başka takımların oynadığı euroleague maçlarını izleyip laflar geveleyecektik ama şimdi kendimize üzülüyoruz. bunun ne demek olduğunu biliyoruz artık ne kadar teşekkür etsek kafi gelmez.
  
  #yenilmezarmada
• 144

  sezonu erken açmamız ve dolayısıyla avrupa basketbol şampiyonası'ndan dönen oyuncuların dinlenmeye fırsat olmadan takımla hazırlıklara başlaması sonucunda yorgunluğun baş gösterdiği maç olmuştur. özellikle mental açıdan bu yorgunluk sahada her türlü kendini belli ediyordu. pota altında özellikle ribauntlarda yaşadığımız sıkıntıya çare bulamamamız ve öldürücü şutları sokamamamız dahilinde kaybettiğimiz maç olmuştur. avrupa'da evimizde oynadığımız her maçı kazanmamız gerekirken sadece ilk periyodunu iyi oynadığımız ve başa baş götürdüğümüz maçı kaybetmemiz mücadele açısından sevindirirken kaybedilen puan gereği de üzdü. ama her şeye rağmen yenilmez armada bu yolda yoluna devam edecektir ve top 16'ya kalacaktır.
• 145

  dış şutlardaki en büyük silahlarımız olan lakoviç ve shumpert'ın yalnızca birer kez üçlük atabildiği, pota altındaki isimlerimizin ise oldukça silik olduğu halde çok uzun süre önde götürüp son anlarda kaybettiğimiz maç olmuştur. henüz sezon başında yakalanan 10 maçlık zor bir serinin ardından bu tip bir duraksama anormal değil. ancak euroleague'de gruptan çıkma yolunda en verilmeyecek maçı vermek biraz sinir bozucu.
• 146

  hani basketbolda vardır ya maç sonunu iyi oynamak önemlidir falan, hah işte bu maç buna örnektir.
  
  olsun. yenile yenile öğreneceğiz. henüz euroleague'de çok yeniyiz. kalıcı olmak istiyorsak aynı şekilde mücadeleyi sürdürmeliyiz. bu mücadeleci tavrımız, takım oyununu ön planda tutma düşüncemiz doğru yolda olduğumuzun kanıtıdır.
  
  ayrıca avrupa maçlarında tecrübenin ne kadar önemli olduğunu da bu maçla bir kez daha görmüş olduk.
  
  (bkz: henry domercant)
• 147

  ilkönce bütün takıma tebrikler.
  
  dün akşam maçın bence kaybedilmesindeki sebepler :
  
  -hücum ribaundu. adamlara çok ribaund verdik. kısalardan bu konuda yeterince destek gelmedi ne yazık ki.
  -ilk çeyrekte ikili oyunların sonunda uzunlar özellikle girdikten sonra furkan ekstra pasları yapıp ( genelde 4 numaraya) hücum yönünden bizi hep ilerde tuttu. bu çeyrekte darius ve shipp skoru domine etti. hatta sonradan giren cevher de yine aynı taktikle 3'lük buldu. ne yazık ki maçın kalanında buradan sayı bulamadık.
  -domercantin inanılmaz ballı iki üçlüğü. ilki çemberde dolandı çıktı tekrar girdi. ikincisi son hücumdaki.
  -bazı oyuncularımızın bireysel hücumdaki kötü performansları. ( lakovic 7'de 1 üçlük, andric çok kötü serbest atış yüzdesi gibi)
  
  bütün bunlara rağmen 38 dakika maçı önde götürüp gerçekten çok şanssız bir üçlükle maçı kaybettiysek bu takım ayakta alkışlanmayı hakediyor. hepsine mücadeleleri için tekrar tebrikler.
  
  bu arada maç başlamadan önce bütün salon 3'lü çekerken koca salonda boş kalan tek yer olan pota arkasını gösteren, sanki salon boşmuş gibi hava yaratan, maçın sonunda en kritik anlarda bir dakika fener maçına bağlanan ntvspor, fikrim değişmedi, hepiniz hala öylesiniz.
• 148

  canları sağolsun, kaybetmek ne idi unutmuşuz bize tekrar hatırlattıkları için teşekkürler.
  
  benim anlamadığım fener derbilerinde tribünler yıkılır derecesinde destek oluyordu, dün taraftar gene de iyi olmasına rağmen çok fazla gürültü yapamadık fener maçlarına kıyasla.
  
  adı üstünde avrupa ligi tüm maçı önde götür son 2 dk'da maçı ver çok normal, çok önemli bir maçtı bundan sonra kaybetmemek lüksümüz biraz azaldı.
• 149

  rakip takımın mola hakkı dolmasına rağmen fazladan 1 mola verilmesini anlayamadığım karşılaşma.
• 150

  taraftar güzeldi. maça götürdüğüm babamın andric için, ''serbest atışları 5 numaraya bırakması lazım '' deyişi daha güzeldi. ama en güzeli de gençlik marşıydı. duymayı da, söylemeyi de özlemişiz.