• 54
    tek bir kartonunda da olsa katkım olduğu için gurur duyduğum tribün şovumuzdur. malum binlerce insanı yönetmek, büyük bir hazırlığı koordine etmek kolay iş değil, bunun için maç öncesi kuzey tribününün geneline koreografi öncesi kontrol amaçlı ultraslan'ın yetkili arkadaşları yerleştirilmişti. koreografinin başarıyla tamamlanmasının ardından da tribündeki herkesin yüzlerine yansıyan haklı gurur, görülmeye değerdi. koreografiyi bu kadar unutulmaz ve duygusal kılan en büyük etken de kartonların kalkması ile stat hoparlörlerinde çalmaya başlayan cesur yürek müziğidir; başarılı bir seçim ve dört dörtlük bir şov. düşünenlerin, hazırlayanların, koordine edenlerin ve katkısı olan herkesin ellerine sağlık.

    http://www.youtube.com/watch?v=YGJJAeBGRn0
  • 56
    tüm zamanların en güzel koreografisidir. bunun nedeni boyutu, büyüklüğü değil çok anlamlı bir mesaj içermesindendir. daha bir sene önce tarihin en kötü günleri yaşanırken, büyük bir kenetlenme ile hedef en yükseğe tekrardan çekilmiştir. dünyada hiçbir taraftarın 5 yıldır şampiyonlar ligine katılamayan takıma hedef olarak kupayı gösterdiğini sanmıyorum. her gün daha net anlaşılıyor ki, hayalleri dünyadan daha büyük olan bir imparatorun varsa, fethedilmeyecek toprak yoktur.

    çünkü bu takım dünyalardan daha büyük.
  • 57
    ilk defa lig tv'ye teşekkür ediyorum ekranlara görüntü vermeyi akıl ettiler.fener maçındaki kareografide başka tribünden izlemek güzel olmuştu ama kareografini içinden insan meraktan ölüyor ne yapıldı diye.neyse ki bir nebzede olsa kartonların altından üstünden ekranlara bakabildik.büyük bir gösteri bekliyordum yapılan açıklamalardan, stattaki bildirilerden ama bu beklediğimden de iyiydi.düz beyaz bir pankarta çizimden çok öteydi.yapımında katkıda bulunan her arkadaşı tebrik ediyorum.umarım yapım aşamasını da kaydetmişlerdir ve yayınlarlar
  • 60
    abartmak için değil, ciddi ciddi türk tribünlerindeki çıtayı bir hayli yukarı çıkarmış olan efsanevi koreografi. arena'nın fiziki nimetlerinden ve takımın iyi gitmesiyle dolup taşan tribünlerden ziyadesiyle istifade etmiştir. müzik eşliğinde yükselen çizimlerle birlikte tüyleri diken diken etmiş, -televizyondan izleyen ve lafı götüyle anlamayacak olanlar için söylüyorum- oğuz altay ve fatih terim'in evlilik teklifi sırasındaki çift gibi ekrana yansıdığı sahnelerle yarmıştır. eski açık'ın ortası kapılı, bir tarafı emniyet şeritli, tıklım tepiş ortamında ali sami yen kapalısını resmedebilmiş koreografi sanatkarlarının "adam gibi" yer olunca neler yapabileceği konusunda bir önsöz niteliği taşımaktadır.
  • 62
    sunumunu beğenmediğim kareografi. herkesin beğendiği yönleri ben de beğendim. düşünen, çizen, müziği ayarlayan, karton kaldıranların eline sağlık, işin 3 boyutunda 5 boyutunda değilim sadece beze gs arması bile konsa o emeğe de saygı duyulmalıdır ama bu sunumu beğenmedim üstelik hiç beğenmedim fatih terim ve kareografi başbaşa bırakılmalıydı.

    bazı şeyler o kadar içiçe ki yazmak bile içimden gelmiyor.
  • 63
    her ne kadar kareografi muhteşem olsa da, oğuz altay'ın imparator'un omzuna elini koyarak kareografiyi izlemesi bir o kadar iticiydi. fotoğrafı gördükçe sinirleniyorum. sen kimsin arkadaş öyle el atıyorsun omuza, neyi sahipleniyorsun?

    edith: piaf
    edith2: (bkz: #897553) bu entry'de oğuz altay'ın terim'in omzuna elini koymasını açıklamış. iş bu yukarıdaki entry'de söylediklerimi geri alıyorum.
  • 65
    ya allahını seven şu koreografinin görüntülerini yabancı takımların taraftar forumlarına falan göndersin, görsünler dünyanın en iyi koreografisini de takdir etsinler. yüzlerce kez izledim her seferinde gözlerim doluyor allahını seven dediğimi yapsın. ben izlemekten zaman bulamıyorum yoksa yapardım. yabancı dilim pek yok ama olsun yapardım yani. yapın şunu laaaan!
  • 66
    kimse sevmek zorunda değil fakat 20 gün içinde 3 koreografi yapmış bi taraftarın hala saçma sapan argümanlarla eleştirilmesi ezikliktir . burada insanlar 1 hafta civarı vardiyalı şekilde staddan çıkmamış emek vermiştir bu kadar hainlik ayıp oluyor artık .

    fileyle çekilen takım kadrosu ve fatih terimin o yola denk getirilmesinden çok üstte yazan "cimbom" yazısının düzgünlüğü ve netliği beni benden almıştır .

    tanım : ultraslan üni'nin el emeği göz nurudur .
  • 67
    kartonu tuttuğum süre altı üstü 5 dakika (hatta belki o kadar bile değil) kollarım koptu kan gitmedi bildiğin. herkesten öldük bittik yorumları geliyorken bide düşünün bu koreografinin hazırlanma sürecindeki sarfedilen çabayı emeği yorgunlukları.gerçekten takdire şayan bir iş yapılmıştır emeği geçen herkesin ellerine kollarına fikirlerine sağlık.

    tanım:türkiye de koreografide çığır açmış resmen ve çağ değiştirmiş bir koreografidir.dünyada da en iyiler arasında yerini almıştır.
  • 68
    aglatir! cunku...
    herseyden umidin cok erken kesildigi bir sezon geride birakilmistir. kaybedilen bir sezondan ziyade, dunya siralamasinda 1. sirayi gormus bir takimin taraftari, henuz 10 sene sonra kendi liginde ilk 10'un icine ancak girebilmektedir. suclanan oyuncular, gorevden alinan teknik direktorler ve yetersiz transferlere bel baglamak zorunda kalan taraftarlar. ustune ustluk babadan kalan bir miras ev gibi, her macta galatasaray taraftarinin adeta tasini duvarini severek ziyaret ettigi ali sami yen stadyumu'na veda edilen bir sezondu geride birakilan. yeni stada harcanan onca emek, ali sami yen stadyumu'nun ust kullanim hakkindan vazgecilisi ve kendi stadinin arazisine bedavaya konanlar tarafindan bedavacilikla suclanan galatasaray! basbakana yerli yada yersiz onemli degil, sadece islikla tepki gostermis olmasindan dolayi hakkinda edilmedik laf birakilmayan, diger taraftan basbakana "adam gibi adam" diye tribun boyu pankartlar acanlarin sampiyonluga kosmasi.ali sami yen arena'nin insaatinda her gun hangi isci kac civi cakti diye gozu gibi baktigi stada yabancilastirilan galatasaray taraftari, yutkundu ve zaman herseyin ilaci olacaktir diyerek olgunlukla bekledi.
    derbiler kaybedildi, avrupaya gitme umidi erken tukendi. basini hic egmedi ama sendelemisti galatasaray ve dizlerinin ustune cokmustu iste. diger yakada sampiyonluk kutlamalari bu sefer bir kac dakikadan daha uzun suredir devam edebilmekteydi. 3 temmuz 2011'e kadar yavas yavas yeni sezona olan ozguven toplanmaya calisiliyorken, 3 temmuz'da buyuk bir irkilme oldu. yargi onunde kanitlanir yada komik yalanlarla, gercekligi akli basinda herkes icin ortada olan iddialar havada kalir bilinmez. ancak bu tarih itibariyle verilen savunmalarin komikligine kadar yasanilan surecte, yere cokmus dahi olunsa; basi dik, alni ak 8. olmanin, nasil da lekeli bir sampiyonluk kupasina binlerce kez tercih edilecegini gormus olduk.
    ve galatasaray yeni sezona basladi. bir maglubiyetle basladi, belki de gecmis sezon birakildigi yerden baslanip ama bu sefer yukari dogru bir ivmeyle devam edeceginin bir sinyaliydi o ilk hafta. her gecen hafta taraftar ozguvenini kazandi. sevdigi hocasi, takimina bagli turk ve yabanci futbolcular ve goz bebeklerimiz alt yapidan gelen aslanlarin hepsi, ayni 2000'yilinda oldugu gibi, tam olmasi gerektigi sekilde takimin parcalarini olusturmustu. sevimsiz ve bencil olan futbolcular, hakketmedikleri aslan armaya ya veda etmisti, yada yavas yavas kadroda yer bulamaz hale gelmisti.
    surec devam ediyordu ve sikeciler kurtarilsin diye; playofflar cikti kimseye sorulmadan, galatasaray'in tarihinden desteksiz ve komik suclamalar yapildi. galatasarayla alakali hicbir adli vaka olmamasina ragmen ve hakkinda şike suclamasi olan diger takimlar mazlum olurken, galatasaray avrupa maclarina varincaya kadar itiraflara ugrayan taraf olmustu.
    butun bu yasananlar "herkes bir, biz tek" diyenlerin, herkesle bir olup galatasaray'a karsi karanlik dunyalarinda birlestigini gostermisti. besiktas baskani icin fenerbahce "fenerbahcemiz" olmustu, fenerbahce icin besiktas baskani turk futbolunun kurtulma umidi! galatasaray tek birakildikca guclendi, dogrulari soyledikce kenetlendi, butun branslarda ayaga kalkmaya, avrupada boy gosterdigi kupalarda da, tarihi misyonuna uygun sekilde söz sahibi olmaya basladi. kendisine anasinin ak sütü gibi helal olan yeni stadinda, kendisine karşi birlesenleri birer birer devirdi.
    iste 26 şubat 2012 galatasaray beşiktaş maçı normal sezonun icerde oynanan son derbisi olmasi sebebiyle cok onemliydi. sirf bir maç olarak onemli degildi aslinda ama bir surecin geldigi son nokta olarak, herkesin sirtlan surusu gibi birlesip, boyle kirli bir birliktelikten medet umduklari bir yilda, aslan basi dik ve cesur yuregiyle boy gosteriyordu kendi evinde. dogrulardan şaşmadan, leşlerin pesinden kosmadan.
    26 şubat 2012 galatasaray beşiktaş maçındaki koreografi, galatasaray'in elleriyle topraga basip yukselmiş olmasinin resmiydi. aslinda beraberligin yetebilecegi bir ortamda, hala galibiyet icin saldiracagini mac baslamadan gostermisti galatasaray. cunku artik karanliga karsi acilan savasta, avrupada yeni zaferler kazanmak icin gecilmesi gereken engeller icin kucuk kayiplara bile tahammulu yoktu aslanin. braveheart'in melodisi calmaya basladiginda, hep beraber yutkunduk, kartonlarin kocaman bir cim bom yazisi olusturdugunu gorduk heyecanlandik, ve fatih terim aslanlarina hedefi gosterdigi bolume gelindiginde, artik kenetlenmistik. sadece besiktas'a karsi yapacagimiz mucadele icin degil, playoff sacmaligina girilen bu son virajda, sampiyonlar ligine gidip, yeni zaferler kazanmak icin kenetlenmistik artik. sampiyon olup, sirtlanlari kirli dunyalarina gommek ve avrupa'dan yeni bir kupa getirmek adina bu koreografi cok sey anlatiyordu. galatasaray taraftari, elleriyle bir slogan ve bir grup insan tasiyorlardi. tasidiklari slogan cim bom başı dik yürür , taşinan insanlar imparator fatih terim ve galatasarayli futbolculardi!
    bu koreografi aglatir, cunku hic bir koreografi bunun kadar; sabrın, acının, tekrar doguşun ve sonunda sımsıkı kenetlenmiş binlerce aslanin ortaya cikardigi bir koreografi olmamistir!
  • 72
    http://www.youtube.com/...oM&feature=share

    --- levent özçelik mode on ---

    gelin bir de koreonun yapıldığı tribünden stadı izleyelim..

    --- levent özçelik mode off ---

    halatlar için ağız birliğiyle "çeeeekkk" diye haykırışlar, carvalhal'ı dev ekranda görüp yaptıkları işin mükemmelliği ile keyfi daha da artıp kahkaha atan taraftarlar ve dünya kupası finalinin son penaltısıymışçasına patlayan flashlar...

    teşekkürler galatasaray, teşekkürler galatasaray'ın değerleri, teşekkürler galatasaray taraftarı...
  • 74
    --- kareografi öyküsü ---

    elimi omuzuna attim tir tir titriyordu

    beşiktaş derbisine galatasaray tribünlerinin yaptığı 3 boyutlu gösteri damgasını vurdu... biz de taraflı tarafsız tüm futbol severlerin beğenisini kazanan bu koreografinin mimarı ultraslan’ın genel koordinatörü oğuz altay’la konuştuk. fikir nasıl oluştu, kaç günde hazırlandı, kaç kişi çalıştı, ultraslan’ın bundan sonraki hedefleri ne, nasıl çalışıyorlar hepsini altay içtenlikle anlattı.

    140 kişi vardiyali çalişti

    17 şubat’ta oynadığımız mersin iy. maçından sonra bu koreografiye karar verdik. önce kafamızda canlandırıp, kafamızda oynattık, baktık oluyor. daha önce kadıköy’de 3 boyutlu yaptılar ama rezil oldular. biz basel’den ilham aldık. onlarınki müthişti. sonra genç kardeşlerimiz ultrauni ile toplantı yaptık. profesyonel dağcılar geldi. 3km halat kullanıldı. stadın tepesinde kedi yolu dediğimiz yer var, 60-65 metre yüksekliğinde halatların oraya asılması gerekiyordu. ultrauni’deki mimarlık okuyan, mühendislik okuyan, grafik okuyan arkadaşlarla milimetrik hesaplar yaptık. stadın teknik ekibiyle koordineli olarak 4 gün çalıştık. aynı hafta hem basketbolda anadolu efes’le eurolig maçı hem de beşiktaş derbisi olduğu için iki maça da ayrı koreografi hazırlamak kolay bi iş değildi.

    27 bin tl’ye mal oldu

    arkadaşlarımız 1 hafta statta yatıp kalktılar. tam anlamıyla onlar için hücre cezası gibiydi. 140 kişi çalıştı. 4 vardiya 35’li 4 grup olarak. 24 saat dolu dolu 3.5 gün sürdü. müzik bile özel seçildi. ne olsun ne olsun diye düşünürken rafet arkadaşımızın ( rafet karanfil) telefonu çaldı. göz göze geldik. "işte bu" dedim. cesur yürekli hocamıza, cesur yürekli taraftarımıza bu müzik yakışırdı. araya girip "peki maliyeti ne oldu bu koreografi’nin" dediğimizde " parası önemli mi o kadar. finansörü benim.ben verdim.sorun yok" diyor. "merak ettim" diye ısrar edince "27 bin tl" diyor.

    hocam gel tarihe geç

    ve geliyoruz terim’in koreografi ile karşılaşma anına... " zamanlama çok öneemliydi.takım sahaya çıktığında yapsak istiklal marşı okunurken herşey olup bitecekti. onun için maç öncesi hocayı aradım. "hocam detay veremem ama güzel bir şey var. bir ilki yapacağız. sen de ilke imza at maçtan 5 dakika önce sahaya gel" dedim. sağolsun kırmadı. çünkü her şey benim işaretimle başlayacaktı. fatih terim daha portesi çıkmadan zamindeki koreografiyi görünce "muhteşem" dedi. "daha bitmedi" dedim.

    inşallah yapacağiz

    elimi omuzuna attım ve "hocam bu sırtındaki el ultraslan ve galatasaray taraftarının eli. bu el her zaman senin arkanda olacak dedim. hoca o an titriyordu, onu çok net hissettim. "böyle bir şey kimseye nasip olmaz kıymetini bil, müziği bile özel seçtik, senin gibi cesur yüreğe bu yakışırdı" diyince teşekkür etti. tüm koreografiyi görünce sadece "dehşet" dedi. "burada olduğu gibi şampiyonlar ligi’ne inanıyor deyince "inşallah ben de biliyorum ve yapacağız" dedi.

    herşey 14 yil önce başladi

    aslında her şey 1986 yılında 14 senelik şampiyonluk hasretinin ardından başladı. o sene ali sami yen’de oynanan eskişehir maçında kapalıya "yetmez bize bir kupa, artık hedef avrupa" yazılı bir pankart asmıştık. o hedeften sonra uefa şampiyonluğu gördük. şimdi de hedeflerimiz belli.

    şampiyonlar ligi’ne...

    ultraslan her maça özel hazırlanıyor. hedef; şampiyonlar ligi’nde yapılacak koreografiler. oğuz altay, ser verip sır vermiyor ve şöyle konuşuyor." görevimiz tribünde taraftara 3’lü çektirmek değil.biz daha büyük düşünüyoruz. şimdiden şampiyonlar ligi’nde yapacağımız koreografinin hazırlıklarına başladık. görsel şov’da kimse bizimle kıyaslanamaz. diğerleri okyanusta damla...rakip tanımıyoruz. koreografi’nin bize geri dönüşleri gururlandırdı. yönetimden abdurrahim albayrak, sedat doğan aradı. rakiplerden tebrik edenler var, ama intihar pozisyonları daha çok."

    bizim başkan yapsa sokağa çikamazdik

    ultraslan genel koordinatörü oğuz altay, "galatasaray’a hizmet etmek için varız." diyor. bu sezon kulübe kötü tezahurat nedeniyle 1 kuruş ceza ödetmediklerinin altını çiziyor, "örnek taraftarız, emniyet bizden memnun.ceza almak çok zor değil.isterseniz deneyelim, bir maçta 6 kişi sahada oturup çay içelim, al sana 2.5 trilyon ceza. ama biz kulübe hizmet etmek için varız. kulübğn kasasından taraftar yüzünden bu sezon 1 kuruş bile çıkmadı." diye konuşuyor.

    başkan şike yapsa utanirdik

    altay başkan ünal aysal’ın "ben böyle bir şey yapsam camia arkamda durmazdı" değerlendirmesini ise, " bizim dna’mızda böyle şeyler yok.takımın şike yaptığını bilsek sokağa çıkacak yüzümüz olmaz." dedi. yönetimi tff seçimlerinde bursaspor gibi dik durmadığı için eleştirdi.

    --- kareografi öyküsü ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın