moskova'dan
21 ekim 2021 lokomotif moskova galatasaray maçı galibiyetle ve moralle döndüğümüze göre artık bu maça tam konsantre olabiliriz.
rakibimiz beşiktaş'a baktığımızda;
aslında geçtiğimiz sezona çok kötü başlayan beşiktaş hem rüzgarı hem de hakemlerin takdir haklarını hep kendilerinden yana alarak, maçlara da baskılı ve topa sahip olma odaklı oyunuyla hiç unutmayacağımız şaibeli maçlarla da birlikte şampiyonluğa ulaşmıştı. bu sene şampiyonlar ligi faktörü ile daha isimli ve garanti oyuncular transfer edip güçlü takviyeler yapsa da aynı oyun kurgusuyla oynuyorlar. ve bu sezon hafta içi şampiyonlar ligi maçlarının tempolu oyunu yaşlı kadrolarını tarumar etmekte.
geçen sezon bekleri olabildiğince ileri çıkarıp, ghezzal'ı biraz daha içe kaydırıp hücumda bütün yaratıcılığı ona bırakıp, larin'i de oyunu karşı tarafa yıktıklarında hücumu beşlemek adına ileride konumlandırıp iyi bir bağlantıcı aboubakar ile de çoğu kez maçları ilk yarıda kopartmışlardı. önlem alması zor, anlaşılmaz ve maç içerisinde birden fazla formasyona geçiş ya da dizilişleri yok. girenler çıkanlar kurgu hep aynı. pjanic, batshuayi ve alex transfer edilse de sergen yalçın geçen sene ne oynatıyorsa bu sene de aynı kurguyla oynuyor. dolayısıyla bu maç özelinde beşiktaş'ın ne oynayacağı, maça nasıl başlayacağı belli. üstelik bu sene ilk 11'e 3 yerli oyuncu yazmak zorunda.
maçın başlama düdüğüyle beraber iç saha avantajıyla allah ne verdiyse üzerimize gelip erken bir golle maçı kopartmak isteyecekler, zira oyunun ilerleyen dakikalarında fiziksel olarak bizim takıma göre daha yaşlı oyuncu grubuyla oynadıkları için dezavantajı fazlasıyla hissedeceklerdir.
geçtiğimiz sezon
17 ocak 2021 beşiktaş galatasaray maçı nda aslında beşiktaş'ın bu oyun planı doğru analiz edilip etebo hamlesiyle baskılı başlamalarını önleyip ilk yarıyı istediğimiz gibi bitirmiştik. maç bize doğru dönüyorken diagne'nin bana göre haksız kırmızı kartıyla eksilip, sonrasında donk'u oyuna alıp 5'li savunmaya geçmiştik ve baskıyı kaldıramayıp bireysel hatalarla beraber son 15 dakikada maçı kaybetmiştik.
özellikle bu sezon içeride dışarıda oynadığımız avrupa ligi maçlarında oyunu tutabilmeyi, iyi savunma yapabilmeyi ve diğer yandan geçiş hücumlarıyla tehlikeler yaratabilmeyi başardık. bu maçın da bana göre şifresi, aynı kurgu ile sağlam savunma yapıp önce gol yememek sonrasında arkada mutlak suretle bulabileceğimizi düşündüğüm net pozisyonlarla sonuca gidebilmek. bizim açımızdan bir diğer avantaj da bu maç için hoca hangi kadroyu çıkarırsa çıkarsın şaşırmayacağımız, çünkü bekleyenler, sonradan oyuna girenler herkes takımdaşlık manasında halatı bir şekilde ucundan tutmuş ve bireysel formunu da üst düzeye çekmiş vaziyette.
beraberliğin üzmeyeceği, galibiyetin rakibi ateşin içine atacağı olası mağlubiyetin ise telafisinin olduğu bir derbi bizi bekliyor. ben kazanacağımıza inanıyorum ve bu takıma ve hocaya sonuna kadar güveniyorum.
(bkz:
hedef 23)
(bkz:
cimbom başı dik yürür)