oldukça iyi bir ilk yarının ardından (benim saydığım 6 tane net pozisyonumuz vardı) felaket bir ikinci yarı oynadık. ikinci yarı kaleye şutumuz bile yok, pozisyon namına söylenebilecek hatırlayabildiğim tek sekans da
kerem aktürkoğlu'nun 90. dakikada içeri çeviremediği top.
maçı genel olarak değerlendirecek olursak bence kazanmayı hak ettik çünkü pozisyon üstünlüğü bizdeydi ancak
altay'ın felaket durumda olduğu gerçeğini ve iki takım arasındaki devasa
kadro kalitesi farkını düşünecek olursak bugünkü izlediğimizden çok daha fazlasını izleyebilirdik diye düşünüyorum.
domenec torrent döneminde çıktığımız 8. deplasman maçında ilk defa bu maçın ilk yarısında rakibimizden iyi oynadık, bu hocanın 3.5 aylık dönemi için bir ilk. ancak özellikle ikinci yarı performansımız maalesef klasikleşmiş olan "
domenec torrent dönemi deplasman performansı"nın bir yenisiydi ve hoca gelecek adına yine umut vermedi kanımca.
değişiklikler de çoğu zaman olduğu gibi eleştiri odağı oldu, oluyor ve olacak. ben sayın torrent'in oyuncu tercihlerini az çok anlayabiliyorum, kendisi için güvenilir gördüğü yolu tercih ediyor ancak güvenilir gördüğü yolun ne kadar güvenilmez olduğunu oyuncuların performansı gösteriyor. hoca bu konuda da bakış açısını değiştirmeli, sadece
galatasaray'daki geleceği için değil tüm teknik adamlık geleceği için bu şart.