• 5
    çok basit bir google araması sonucu karaborsa deplasman tarafı biletlerine 8-9 bin lira aralığında fiyatlarla ulaştığım maç. tabi güvenilirlik boyutu tartışılır ama sadece bir sayfada 10'arlı 3 gruptan 30 tane bilet olduğunu gördüm. bu sezonki ortalama fiyatlarla 3-4 bin lira bandından satışa çıkacağını düşünürsek, bir şekilde satın alıp sonradan satacaklarsa bile 160-170 bin liralık bir "kazanç"tan bahsetmek mümkün.
  • 429
    4-0 kazandığımız; sane'nin galatasaray formasıyla ilk golünü attığı, osimhen'in de bu sezonki ilk golünü kaydettiği müsabaka.

    skor 2-0'ken okan hoca yine golü yemeden hamle yapmayacak dedim, geç de olsa değişiklikleri yaptı. fakat bunlar, özellikle ilki (kaan>jakobs | icardi>sara) çok riskli hamlelerdi. takım şablonunu bir anda bu kadar radikal şekilde bozmaya gerek yok. lemina'nın yokluğu hem iki stoperimizi hem de lucas'ı bayağı etkilemişken oraya atacaksın berkan'ı veya kaan'ı bak bakalım uzun top atabiliyorlar mı cardoso'ya? ''ulan 4 attığımız maçta hocayı mı eleştiriyorsun?'' diyenler olacaktır. takım tabi ki atak da yiyecek, pozisyon da verecek ama rakiplerimizin göstere göstere yaptıkları hücum atraksiyonlarına cevap verememek veya bizim oyuncuların istikrarlı şekilde yaptığı hatalara önlem almamak can sıkıyor. maç sonunda yaptığı açıklamada yediğimiz atakların sorumluluğunu da sallai'ye yıkmasına ayrı tutuldum. 90 dk boyunca savunma hattını 55 metreye çekersen mevkisi sağ bek olmayan sallai öne çıktığı için değil savunmanın önüne önlibero atmadığın için pozisyon veriyorsundur hocam. sara'nın sarısı var diye çıkardın, icardi'yi soktun. ortasaha yok, savunma dediğim gibi 55 metrede ama iyi savunma yapamadığımız bir bölüm oldu diyorsun*

    maçın sevindirici unsurlarından biri barış alper'in bugün başlayacağı mevkide oynayan oyuncu eren elmalı'nın cezasahası içinde ekstra oyuncu olarak 2 skor bulması, üstüne eren beke geçtikten sonra yine sol önde oynayan zaniolo'nun asist yapması. ben barış alper konusunda gemilerin yakılmaması kanısındayım ama o da değişilmez olmadığının farkına varmıştır ve iki cahil menajerin gazına gelip hareket etmenin pişmanlığını yaşayıp hatasından döner umarım.

    günay, sara'dan bile iyi oyun kurdu bugün. ligde bazı takımların ortasahasında günay kalitesinde ayak tekniği olan oyuncu yok.
  • 432
    "ya paranın ne olduğunu bilmiyor ya da parayı sevmiyor" idi 1 aralık 1973 yılında hürriyet gazetesinin spor sayfasının manşeti. 18 kişilik ailesinin bütün yükü üzerinde olan metin kurt'un galatasaraylı idarecilerin temdit olarak tüm futbolculara sezon başında 110 bin lira teklifini reddetmesini anlatıyordu haber. "adalatesizlik" diye karşı çıkan metin, 110 bin lira yerine temdit hakkı olan 28 bin lirayı istemiş, antrenmanlarda da herkesten fazla çalışmıştı...
    galatasaray ligde rakiplerine kaleyi göstermeden attığı 6 golle 6 puan toplamış, "hedef 26" yolunda şahane bir başlangıç yapıp, yoluna kayseri'de devam edecekken barış alper vakası baş göstermiş, maç ikinci plana düşmüştü. bu süreç her mecrada uzun uzadıya konuşulduğu için blog sayfalarında bu tatsız konuya girmeyeceğim ama barış'a metin kurt'un hayatından anektodlar anlatan vecdi çıracıoğlu'nun gladyatör kitabını tavsiye edebilirim, hak nasıl aranırmış konusu metin kurt'tan daha iyi bilen olmaz değil mi?

    okan buruk'un galatasaray'ın başındayken en sıkıntı çektiği deplasmanlardan biri olan kayseri'ye barış ve lemina'dan yoksun giden galatasaray'da iki haftalık "ezber" kadro değişecekti doğal olarak, tabii osimhen de forvete kurulmuştu çoktan. hal böyle olunca okan buruk şapkadan eren elmalı'yı barış'ın yerine çıkarıverdi, lemina'nın boşluğu da beklentilerin aksine kaan ayhan'la değil sara ile doldu.
    kayserililere kurnaz derler de bence ticareti iyi bilirler ve çalışkandırlar, alın teriyle kazandığını da tasarruf etmelerinin zararı yok ama kayserispor başkanının deplasman tribünü için belirlediği 3838 liralık maç bileti tarifesi kurnazlıkla ya da iş bilirlikle açıklanamaz. en hafif tabirle ayıp kere ayıp etmiş başkan. "kadrosunda maliyeti 100 milyon euroları bulan galatasaray ile oynayacağımız maçın bileti 3689 lira olan beşiktaş maçından daha da pahalı olacaktır" diye kendini savunurken sarı-kırmızılı ekibin başkanı, pastırma ile ciğeri ayıramıyor mu acaba bir kayserili olarak? osimhen'e 75 milyon galatasaray yönetiminin kasasından çıkıyor da maç bileti olan 3838 lira kayseri'de oturan, fabrikada çalışan ya da okuyan vatandaşın cebinden çıkıyor...

    bu ayıbı bir yere yazdık derken, kayseride galatasaray kafilesinin konakladığı hotelin önünde bekleyen "cimbomlulara" saldıran kayserililer de ikinci ayıbı ettiler. tribüncülük ya da ultra kültürü bu değil sevgili dostlar...

    saha içine dönersek ev sahibinin karagümrük'ten örnek alıp galatasaray'a ilerde basacağını beklerken, onların hesabı osimhen'i iki stoperle kilitleyip, cardoso'nun kontralarına güvenmekti. markus gisdol ligi bilen hocadır, samsun'da iyi işler de yaptı ama pazar gecesi planı pek tutmadı zira sanchez cardoso'yu bitirince hücumda etkisiz kaldılar, tüm maç galatasaray'a karşı kaleyi savunmak da "intiharla eş değerdi" ki osimhen'i tutarsan topu filelere yollayacak bir başkası çıkacaktı, o da barış'ın yerine geçen eren oldu. önce torreira şansını denedi, direk engel oldu, sonra yunus-sane ipleri ellerine aldı, "slalomlarla" yordu jung ve denswil'i de dakikalar 35e gelirken yunus'un geçen yılı hatırlatan bir top sürüşü ve sane'ye klas pasında alman topçu gole yaklaştı, olmadı da seken topu boş kaleye eren plaseleyiverdi... "hatice-netice" deyimi var ya, eren'in golü tabelayı değiştirdi ama 5 dakika önce osimhen'in sırtı kaleye dönük topu göğsü ile kontrol edip, dönerek volesi gol olmadı ama bu ayak topunun da "haticesi"ydi ilk devre adına.

    devre arası tuvalet sırası bekleyenler ya da büfeden çay-kahve alıp koridorda lakırtı yapanlar eren elmalı'nın sane'nin ortasında gelen ikinci golü seyredemediler tabi. çalışılmış pozisyondu galatasaray adına, santra ile top rakibin köşe direği tarafına vurulup, oradan atak yapılması beklenirdi, çok maç denendi, burada başarı geldi. dış sahada ve pek de gücü olmayan rakip önünde iki farklı öne geçmek galatasaray'ı rahatlattı ki ev sahibi de ana planından çıkıp "şeref" golü için saldırınca yunus-sane-osimhen'in çok arzuladığı boş alanlar da ortaya çıkıverdi. özellikle sane'nin ikramını "sol ayağına güvenmediği" için geri çeviren osimhen, maç bitimine 5 dakika kala ıcardı'nin "klas ve tecrübe" kokan pasıyla zaniolo'yu hareketlendirdiğinde italyan dostunun ikramını geri çevirmedi, derin bir "oh" çekti kendi adına. geçen hafta ıcardi torreira'ya jest yapsın demiştik, bu hafta osimhen'in hediyesini bekler zaniolo...

    galatasaray bir haftayı daha 3 atıp gol yemeden bitirecek diye beklerken, belki de gazetelerin erken manşetlerini uzatmalarda bilal'i üzen sane değiştirtti. alman topçu berkan'ın pasında ceza sahası dışından topa abandı, meşin yuvarlak kayserili savunmacıya da çarpınca zaten taraftardan protestolar işiten bilal'i iyice çaresiz bırakıp, tıngır mıngır kaleye süzülüverdi. sane de siftahı yaptı, o da derin bir nefes çekmiştir.
    3838 lira ödeyip galatasaray'ı desteklemeye gelen deplasman tribünündeki taraftar da verdiği paranın hakkını 4 gol görüp, transfer döneminin yıldızları osimhen ve sane'nin gollerini izleyerek almışlardır umarım. bir de yunus'un mertensleştiği anlar da gözlerinin pasını sildiğini düşünüyorum.

    muslera'nın kaleyi emanet ettiği halefi günay'la bitirelim yazımızı. günay güvenç bu sezon 3 maçta da "clean sheet" yaptı, yani kalesini gole kapadı ve hala kaleci transfer etmeyen yönetime de "bulamıyorsanız, rahat olun, ben varım" mesajı iletti... müthiş bir istatistik de tutturdu günay: galatasaray forması ile ilk onbirde başladığı ilk altı maçta gol yemedi günay... darısı haftaya rize maçına...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...r0-4galatasaray.html
  • 21
    bu senenin en kritik maçlarından birisi olacak. psikolojik olarak bu maçı kazanırsak ilerisi için büyük avantaj elde ederiz. olası bir puan kaybı ise bizi olumsuz olarak etkileyebilir.

    maça çıkacağımız ilk 11 aşağıdaki gibi olacaktır;

    günay
    sallai kaan apo eren
    sara torreira
    sane yunus jakobs
    osimhen

    asıl sıkıntı yedek kulübesinde. çok dar bir kadroyla gidiyoruz deplasmana. işimiz gerçekten çok zor olacak. tam 1-0 olsun bizim olsun maçı.

    şimdi eleştirim transfer komitesine ve teknik ekibe. tamam osimheni bekleyebilirsin ama diğer pozisyonlar için bu kadar bekleyemezsin. kaleci, stoper, sağ bek, orta saha hatta ve hatta 10 numara transferleri şimdiye kadar bitmiş olmalıydı. olası bir puan kaybının yaratacağı tahribat sizin oradan yapacağınız 1-2 milyon euro tasarruftan çok daha önemli.

    bir de neyi bekliyorsunuz anlamıyorum ki. yani altı üstü bir stoper, bir orta saha bir kaleci. o çıktığınız bütçelerle milyon tane adam indirirsiniz istanbula.

    iş artık beceriksizlik boyutunu aştı başka yerlere gidiyor. dua edin de bu maçta puan kaybı olmasın. yoksa tepkilerin altında kalacaksınız.
  • 22
    sallai'yi ileride denememiz gereken maç. hazırlık döneminde çok iyiydi o bölgede ve tabela yapmıştı bolca. arap yalayıcı barş'tan daha zeki bir futbolcu eksiğini hissettirmeyip 2 maç iyi oynayınca triplere de girmeyecektir. ayrıca macar milli takımı ile dünya kupasına gitmek isteyecektir salak değil sonuçta. yine kadroda eren önü jacobs gibi 2000'lerde kalmış dizilişler görmek istemiyorum anadolu takımı karşısında.

    --------------günay------------------
    kaan arda apokerim eren(jacobs)
    ------torreira------sara-------------
    sane---------yunus--------sallai
    -------------oshi-------------------

    gönlümden geçen kadro budur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın