ellerimizle rakibe 2 puan hediye ettiğimiz maç. ben bu maça dair her şeyin önüne psikolojik nedeni koyuyorum. henüz 3. dakikada üstünlüğü alıp, bayram yerine dönen bir atmosferde rakibini maça ortak etmeye çalışmanın başka bir açıklaması yok. çünkü karagümrük maça ortak olmadı, biz onları maça ortak ettik.
birkaç zamandır galatasaray takımında psikolojiyi doğru yönetmekte sıkıntılar baş gösteriyor. 18 nisan 2023 alanyaspor galatasaray maçı'nda 14'te öne geçip, oyunu kontrol etmektense 3 dakika sonra, kalemizde penaltı pozisyonunu yaşamak gibi. o maç bir şekilde tıkanmadan, telafi edildi ancak bu maç işler aynı doğrultuda gitmedi.
tekrar altını çizmekte fayda var. dakika 3, skor 1-0 ve dakika 30' skor 1-3. evinizde önde olmanıza ve taraftar desteğine rağmen skorun böyle rüzgar değiştirmesini bir ya da birkaç oyuncu ya da pozisyonla açıklamak bunların arkasındaki sebepleri yok saymak olur. bu tür zincirleme hataları psikolojik kırılmalar ile açıklamak gerekli.
maç boyunca bu kırılganlığı gösterdiğimiz anlar yalnızca muslera ya da nelsson'un hataları değildi. ayağı kayanlar, anlaşamayanlar, topu ıskalayanlar, maçta ne ararsanız vardı. bunlar hep momentumu bozan sekanslardı. genel olarak da zihnin yeterli odaklanamadığı, konsantrasyon sağlanamadığı, özgüven eksikliği ya da aşırı özgüven gibi dalgalı duygu durumunun yaşandığı, bu nedenle bloke olan zihnin uzuvlara hükmedemediği anlarda ortaya çıkarlar. bu maçın genelinde maalesef psikolojik bir açmaz yaşandı takımda ve bu açmazı kıracak, o bariyeri kaldıracak, dengeleyici bir çözüm üretilemedi.
zaman zaman kerem'in elleri ile sakin işareti yaptığını, takımı düşünsel olarak toparlanmaya davet ettiğini gördük. keza torreira bunu vücut diliyle yapmasa da elini taşın altına koyan isimdi. açıkçası icardi, mertens ve özellike sergio gibi oyunculardan bu psikolojik savaşta daha etkin rol almalarını beklerdim. zira önümüzde uzunca bir süre ve rahat kurtarılabilecek bir maç vardı.
psikolojik açmazın bir örneği olarak son parantez abdülkerim-diagne olayına açmak lazım. maçın son ataklarında abdülkerim'in oyuna konsantre olmak yerine diagne ile gereksiz bir didişme içine girdiğine gördük. o didişme uzun sürünce hakem o bölgeye yöneldi ve momentum bir kere daha bozularak, gereksiz başka bir psikolojik gerilime yoğunlaştı.
özetle, dünkü maçta beni asıl düşündüren bu psikolojik oyunda, takımın gereksiz bocalaması oldu. aşırı gerilim gibi (zaniolo'nun pek çok pozisyonda yanlış seçimler yapması, abdülkerim-diagne olayı) aşırı rahatlık da (muslera ve icardi'nin yaptığı hatalar) bu tür bocalamaların tezahürüdür. bu dengeyi kuramazsanız, potansiyelinizi doğru şekilde ortaya koyamazsınız. takımın zihinsel anlamda bir denge bulmaya, maç akışında rasyonel ve doğru tercihler yapabilmeye ihtiyacı var gibi. burada önemli bir görev de okan buruk'a düşüyor diye düşünüyorum. umarım beşiktaş maçını önce kafamızda kazanırız. takımın gerisini halledebilecek kalitesi fazlasıyla mevcut.
(bkz:
30 nisan 2023 beşiktaş galatasaray maçı)