1
saat 13:00'te başlayacak olan bilyoner.com kadınlar basketbol ligi 2017-2018 sezonu 11. hafta karşılaşması. ligde 5 galibiyetle 7. sıradaki sarayın sultanları ve 2 galibiyetle 12. sırada yer alan adana ekibini karşı karşıya getirecek.
kabus gibi bir aralık ayı geçiriyor takımımız. ayın başında oynanan çukurova deplasmanındaki galibiyetten bu yana 3'ü son topta olmak üzere 4 maçta 4 mağlubiyet aldık. normal haliyle bile riskli ve kritik olan hücum tarafımız quigley'in yokluğunda tamamen kilitlenmiş durumda. savunmadaki formumuz ise her türlü eksiğe ve yokluğa rağmen her gün biraz daha artsa da çok net eksiklerimiz rakipler tarafından kolayca işlenir hale geldi artık. her maç bir şekilde geri dönmeyi başarsak da elimize gelen şansları değerlendiremediğimiz için kılpayı mağlubiyetler alıyoruz...
adana ekibi ise ligin gediklilerinden olmasına rağmen eski günlerinden uzak bir performans çiziyor bu sezon. yine de kazanırız diyemiyor olmak takımın durumuna dair en net örnek sanırım. yanlış kadro planlaması, menejer transferleriyle çöp dolu kadro yetmez gibi federasyonun biçmeleri de son gaz devam ediyor. kursk maçından iki gün sonra çukurova deplasmanına çıkmaya zorlanmıştı takım, tüm itirazlara rağmen de erteleme olmamıştı. hem ligde hem avrupa'da kendi sahasında oynayan fenerbahçe pazar günü maça çıkmıştı o hafta.
bu hafta da benzer bir durum var. perşembe sabahına prag'da yaklaşık 4 derecelik hava sıcaklığında gözlerini açan takım cuma akşamı 2800 km ötede ve yaklaşık 18 derecelik bir hava sıcaklığında gözlerini yumdu uyumak için. yetmedi adeta 13:00 gibi lig fikstüründe az rastlanan bir erken saatte maça çıkacaklar 1 haftadır maça çıkmamış olan rakipleri karşısında.
kolay rakip ama çok zordayız, zorlardayız... günün tek adana uçağı maçın ortasında adana'ya iniyor, gemi yolculuğuyla da adana'ya yetişme şansı yok... kuş uçumu 250 km kadar yakına gelmiş takımı izin gününe denk getirme marifetiyle evdeki ekrandan izleyebileceğiz bu hafta ofisten ziyade...
ne diyelim senin sevginle yaşıyoruz be...
kabus gibi bir aralık ayı geçiriyor takımımız. ayın başında oynanan çukurova deplasmanındaki galibiyetten bu yana 3'ü son topta olmak üzere 4 maçta 4 mağlubiyet aldık. normal haliyle bile riskli ve kritik olan hücum tarafımız quigley'in yokluğunda tamamen kilitlenmiş durumda. savunmadaki formumuz ise her türlü eksiğe ve yokluğa rağmen her gün biraz daha artsa da çok net eksiklerimiz rakipler tarafından kolayca işlenir hale geldi artık. her maç bir şekilde geri dönmeyi başarsak da elimize gelen şansları değerlendiremediğimiz için kılpayı mağlubiyetler alıyoruz...
adana ekibi ise ligin gediklilerinden olmasına rağmen eski günlerinden uzak bir performans çiziyor bu sezon. yine de kazanırız diyemiyor olmak takımın durumuna dair en net örnek sanırım. yanlış kadro planlaması, menejer transferleriyle çöp dolu kadro yetmez gibi federasyonun biçmeleri de son gaz devam ediyor. kursk maçından iki gün sonra çukurova deplasmanına çıkmaya zorlanmıştı takım, tüm itirazlara rağmen de erteleme olmamıştı. hem ligde hem avrupa'da kendi sahasında oynayan fenerbahçe pazar günü maça çıkmıştı o hafta.
bu hafta da benzer bir durum var. perşembe sabahına prag'da yaklaşık 4 derecelik hava sıcaklığında gözlerini açan takım cuma akşamı 2800 km ötede ve yaklaşık 18 derecelik bir hava sıcaklığında gözlerini yumdu uyumak için. yetmedi adeta 13:00 gibi lig fikstüründe az rastlanan bir erken saatte maça çıkacaklar 1 haftadır maça çıkmamış olan rakipleri karşısında.
kolay rakip ama çok zordayız, zorlardayız... günün tek adana uçağı maçın ortasında adana'ya iniyor, gemi yolculuğuyla da adana'ya yetişme şansı yok... kuş uçumu 250 km kadar yakına gelmiş takımı izin gününe denk getirme marifetiyle evdeki ekrandan izleyebileceğiz bu hafta ofisten ziyade...
ne diyelim senin sevginle yaşıyoruz be...