3. çeyrekte skor 42-39 karşıyaka lehineyken izlemeye başladım bu maçı. önce birkaç dakika takım hücumda tutuk gibi görünse de bu dakikalardan sonra "takım olarak" savunmayı sertleştirmesi ve hücumda
antonio graves'in deliciliği ve yaratıcılığı sayesinde çok iyi bir seri yakaladı ve son dakikaları güle oynaya geçirerek galibiyete uzandı.
galibiyette en önemli rol takım savunmamızdı diyebilirim. şöyleki maçı açtığımda 3. çeyreğin ortalarındaydı ve karşıyaka'nın attığı sayı 42 idi. bu dakikadan sonra 32-13 lük bir galatasaray serisi göze çarpıyor. pota altında cemal'in sert savunması, dış oyuncuların sürekli adam değiştirerek yaptıkları savunma karşıyakalıları sürekli el üstünden şut atmalarına sebep oldu. bu isabetsiz atışlar da hızlı hücum olarak onlara geri döndü. son dakikayı saymaz ise karşıyaka 1 tane bile kolay basket bulamadı diyebiliriz. bu durum galatasaray savunmasında artı ve mutluluk verici bir durum. aynı şeyi hücum da bu maçta yapamasak da bu takımın ne kadar skor patansiyeli olduğunu geçen maçlarda görmüştük çok aldırmamak lazım
*.
bu şevkle savunma yapan bir galatasaray'ın ligde yenilmesi güç gözüküyor ama bir diğer mevzu henüz takımın o savunma istikrarını yakalayamamış olması da durumu nötralize ediyor.