• 376
    sene başından beri gevşek oynuyoruz. bu gevşek oyunun karşılığı da her zaman son dakika golü. sabit, şaşmaz. 70. dakikadan beri bekliyordum golü. atamayacağımıza da o kadar emindim ki. belki bir ihtimal falcao ya da emre mor değişikliği olursa atarız dedim. baktım jimmy durmaz, hadi eyvallah adem ya da babel yoruldu dedim. ama ne o? forveti çıkartıyoruz. ya bunun sonucunu küçük çocuğa sorsan bilir. adamlar elini kolunu sallayarak geldi zaten sonrasında. dakika 90'da falcao'yu alıyor kimse yapan değişikliği. tebrik ederim kendisini. 3 dakikada oyun kurup harikalar yaratmayı bekliyor galiba. ondan öncesinde skoru korumaya* yönelik donk değişikliğini bile yapsan daha mantıklıydı.
    işin özü sorumlusu levent şahin ise hoca kulağını çeksin. yok sorumlusu hoca ise otursun kendi kulağını çeksin. bu ne ilk ne de son olacak zira.
  • 378
    hakemler tarafından; son derece sert ve sportmenlik dışı oynayan rakibin 1 sarı kartla maçı tamamladığı, kırılma anlarında takdir hakkının yine rakibimizden yana kullanılıp oyunun içinde tutup direnç katıldığı ve hücumdaki beceriksizliğimiz ile çok kolay kazanabileceğimiz maçı berabere tamamladık.

    teknik heyet, oyuncu performansları ve takımın genel durumunu tartışalım tartışmasına da,

    sizler bu hakemlerle ligin tamamlanabileceğini gerçekten düşünüyor musunuz ?
  • 379
    babel yüzünden sol taraf savunmada aksıyor, yuto oyundan çıkıyor. aynı babel geriye yardım etmeyerek ilk yarı yuto’yu ikinci yarı ömer’i yedi, tabii teknik ekip de olanları görmüyor. yetmiyor 45’te lemina giriyor. arkadaş 2-3 fark yaparsın alırsın lemina’yı oyuna maç kondisyonu için. adem 2. yarı yoruldu çıkaran yok, al adem’i koy falcao’yu at sağa andone’yi . rezalet bir kenar yönetiminin olduğu maç.
  • 381
    4-5 atacağımız maçı arda kardeşler denen haysiyet fakirine rağmen kazanacaktık ama futbolcular bu yıl pozisyona girmeye o kadar alışmamış ki, girince napıcaklarını bilemediler. şu maçın 1-1 bitmesi skandaldır, defansında mustafa akbaş olan takıma emre mor hamlesi yapmayan antrenör ekibi de fiyaskodur. ondan sonra itin köpeğin ağzına laf oluyoruz.
  • 384
    martin linnes'i deliler gibi aradığımız ve sonunda sadece 1 puan alabildiğimiz süper lig'in 5. hafta maçı.

    hemen enseyi karartıp gemileri yıkmaya gerek yok lakin böyle maçlardan(içeride konya ve dışarıda malatya) çıkartacağımız çok dersler var. öne geçip bu kadar pahalı, kaliteli bir takımın skoru tutamaması nereden bakarsanız bakın cevaplanması, üzerinde düşünülmesi gereken konulardan bir tanesi.

    haftaya derbide bu maçta yaşadığımız kaybı puan ve psikolojik anlamda kesinlikle telafi etmeliyiz. fenerbahçe'ye ilk 20 dakikada adeta karabasan gibi çöküp ali sami yen çimlerini dar etmeliyiz. ancak bu şekilde oynanacak bir maçla kendimize geliriz.

    son olarak bir parantez de maçın hakemi arda kardeşler'e gelsin. seni anlatmak için uzun uzadıya yazmaya gerek yok. tam bir türk hakemisin ve hakkını veriyorsun. umarım bunun sonuçlarını bir gün görürsün.
  • 387
    kısa ve net;

    -bek performansları aşırı yetersiz,
    -defans göbeğindeki 2 isimde de kalite ve zeka düşüklüğü var,
    -orta saha göbeğinde belhanda hariç hemen dikine hareketlenmeyi düşünen adam yok,
    -yıllardır alıştığımız ve bize başarı sağlayan hatta taktiğin önemli unsurlarından hızlı, kıvrak, golcü bir kanat oyuncusu yok,
    -gözle görülür hırs eksikliği,
    -tempo ve fiziksel yetersizlik,
    -saha içinde, dışından daha az yardımlaşma,
    -gerçek bir taktiğimizin olmayışı...

    iyi/kötü gün taraftarı muhabbeti bir kenara, bu sezon 1 maç bile ben kaliteli ve çalışılmış bir futbol görmedim. doğaçlama bir futbol var sahada.

    ayrıca galatasaray kontrollü oyun takımı değil hücum takımıdır. aykut kocaman fenerbahçesine dönmeye başladık.

    tüm bunlar çerçevesinde ben bugün itibariyle umudumu kesiyorum bu sezona dair. gerek takımımızın durumu gerek saha dışı unsurlar. hastane yemeği gibi bir durumdayız. tatsız, yağsız, tuzsuz...
  • 388
    direkt konuya kenarda uyuyan levent isimli arkadaştan başlayayım.
    kendini tanımlayacak bir kelime varsa kesinlikle o da "vasıfsız" kelimesidir.
    ben bu kadar boş bir antrenör görmedim.
    şimdi ben bunu yazdım diye "yangıncı taraftar geldi" diyenler de olacak maalesef.
    ama takım "berbat" ötesi oynasa da 72. dakikada kalkıp yazmak istemedim.
    öncelikle şunu söylemeli kadroyu fatih hoca kurdu neticede. bu kadroyu kurarken bu adama "oğlum bak babel kaç haftadır 11 de oynadı hafta içi de maç oynadı 70 gibi çıkar onu x oyuncuyu al" demediyse ona da pay düşer bu işten.
    babel kötü oynadı diye falan demiyorum bunu ama bu gerekirdi. o %100' lük pozisyonda vurmak yerine lemina'ya vermesi bence tamamen "ben yorgunum atamam şimdi şuna vereyim de o atsın" mantığından geliyor. ayrıca 2 pozisyonu da defansa vurması da bundan bence babel bu pozisyonların adamı yoksa kaçırmaz.
    adem mevzunu açmak istemiyorum çünkü daha çarşamba günü "oyuna girmeli şöyle iş yapar böyle iş yapar" diye övdüm adamı. ama bu kadar mı kazma olunur be kardeşim. ya hayatta her insana kolay kolay ikinci şans gelmez bu adam bir maçta aynı pozisyon tıpatıp aynısı iki kere geldi ikisini de mahvetti ya. alt tarafı 2 metre önünde adama indireceksin topu mübarek!
    marcao ve luyindama'nın rezaletliği maç seçiciliği gevşekliği ise öf ki ne öf.. hadi marcao yine nispeten iyiydi ama luyindama'nın bir pozisyonu var ki tam halı saha topçusu hareketi. ilk yarıda dripling yapmaya çalışırken orta sahada top kaptırıp sonra bi de kaptırdığı topa basıp yerini kaybedip atağa sebep oldu allah'tan nzonzi oradaydı.
    laf yine dönüp dolaşıp levent beye gelecek ama lemina hamlesi, jimmy hamlesi hele hele jimmy'nin kenara kadar gelip sonra oturtulması ve sonra tekrar kenara gelmesi. tam amatörlük abidesi işler.
    bakın babamla izliyoruz maçı. maç boyunca ha bre söylendim adam da sıkıldı kızıyor ama ben de kızgınım birşey demiyor ama sövecek yani az kaldı. gol yedik. dedim ki "bak baba şimdi orta saha çıkarıp falcao alacak ve top şişirecez büyük ihtimalle adama top bile değmeden maç bitecek" dedim. 30 sn sonra spiker (o da nasıl bir spikerse bir de duayen demezler mi leş gibi yapıyor işini) falcao girecek dedi sinirden küfür edecek adam dediğim çıktı diye kahkaha attı. ilk pozisyonda da marcao topu şişirinceeee terreyağlı ballı böörek oldu zaten!
    yani bu kadar basit bir zekası var adamın. anında tahmin edilebiliyor. hiç şaşmaz. ama işin bir de arka planına bakmak lazım. yani fatih hocaya.. ya hocam bu adam kimdir nedir ? çok iyi bir futbolcu eskisi mi mükemmel taktiksel zekaya sahip üstün bir kişilik mi öngörüsü mükemmel bir insan mı nedir? yoksa senin yanında el pençe divan duran her dediğini yapan senden bir şeyler kapmaya çalışan sıradan bir adam mı?
    allah aşkına adam gibi birini al yanına yardımcı diye ne olur ya. yardımcı deyip geçme yardımcı da td ye çok şey katar yeri geldiğinde.. he çok seviyorsan levent de kalır ama asistanın olsun bilmem ne olsun ama takımı emanet etme be hocam...
  • 389
    babel ve adem oturma organlarından soluyor, önde basan yegane isim andone. çıkan andone... bir de jimmy giriyor oyuna. şaka gibi ya sanki sete döndük. jimmy açık alanda ne yapacak?

    bir de yanlış hatırlamıyorsam dakika 80'lerde oluyor bu değişiklik. kardeşim 65'ten sonra neden emre'yi almazsın bana birisi izah etsin ya. topu alan karşı kaleye kadar gidiyor zaten.

    yapılan laubaliliklere etmediğim küfür kalmadı zaten.

    galatasaray futbol takımı forvetlerinin ve galatasaray teknik heyetinin verdiği maç.
  • 390
    çok kötü bir futbol mu oynadık, son 10 dakika haricinde çok da kötü değil.

    iyi futbol oynadık mı? kesinlikle hayır.

    kaybedilen iki puanın sorumlusu: teknik heyet.

    ayakta kalanlar: muslera, seri, n'zonzi, andone ve ilk 45 dakika için ömer.
    fena oynamayanlar: şener ve luyindama
    çok kötüler: marcao, son yarım saatte babel ve adem büyük
    en kötü: kenar yönetimi.

    açıkçası hiç kimse babel ve adem büyük'ün 90 dakika'yı tamamlamasını, 80'de bu ikili yerine andone'nin çıkmasını, emre mor'un oyuna girmemesini açıklayamaz.

    takım 5 hafta geçmesine rağmen kırmızı alarm veriyor. sorum takımın derli toplu bir oyun planının olmaması. takımın boyu çok uzun, eni çok geniş ve koş-mu-yor, tempo ya-pa-mı-yor!

    haftaya fenerbahçe maçında görüntümüz çok farklı olacak mı? pek ümitli değilim.

    umarım işler tez vakitte düzelir.
  • 392
    sonucu değiştirirdi veya değiştirmezdi bilmem ama yapılması gereken 60-65 gibi falcao/emre mordan birini, 70-75 gibi de diğerini almaktı. bu sezon geçen sezonlara göre çok daha geniş bir kulübemiz var ama bırak 3.yü, 2.değişiklik için 80. dakikayı bekliyoruz.

    edit: öndeyken nagatomo'yu çıkarmak da çok iyi bir tercih değildi. illa 45 dakika oynayacak şeklinde planlandıysa, donk stoper/marcao sol bek olarak düşünülebilirdi.
  • 395
    ben bu maçi levent şahin'e yaziyorum. sergen yalcin bize hepimizin ders almasi gereken bir cümle söyledi: "galatasaray müthiş bir takim olmuş. mükemmel oyunculari var."
    bu ne demek? bu oyuncularla takimin kadroya yakisan bir oyun oynamasi lazim.
    levent sahin hala cikmis, oyuncuya, hakeme falan laf ediyor.
    andone ileride basarken oyundan cikartiliyor. 8 dakika santrforsuz oyuna mahkum kaliyoruz. o arada rakip yüklenip golü atiyor. buna ne demek lazim? levent şahin yarin takimdan kovulmali bence. bu iğrenç oyunda da parmagi oldugunu düşünüyorum. terim oyunu bu değil. inanmak istemiyorum.
  • 397
    ekran başında bu kadar sinirlendiğim başka maç hatırlamıyorum.

    halbuki ne güzel başlamıştı herşey. son iki yıldır yenildiğimiz ve kötü oynadığımız malatya deplasmanında 1-0 öne geçmişiz ve 3-4 tane net pozisyondan yararlanamamışız. üstüne ilk yarı itibarı ile michael seri klasını gösterirken, ömer ve adem maçın iyilerindendi. andone’de çok çabalayan hazır ama uyumsuz, şener ise gayet sağlam duruyordu. babel top ezerken stoperler ve nagatomo hata üstüne hata yapıyordu. neyse ki devre bitti.

    devre arasında kendi kafamda ben olsam nagatomo’nun yerine ömer bayram’ı sol beke çekip orta sahaya lemina’yı alırım. babel ve adem 60’tan sonra yorulur onların yerinede falcao ve emre mor’u alırım diye kurdum. lemina hamlesini yanlış bulanlar var olabilir ama bana göre doğruydu. ilk yarıda yuto’nun yaptığı top kayıpları nedeniyle malatya baskı kurma şansı yakalıyordu.

    ikinci devre başlarken yuto yerine lemina’yı görünce tamam dedim maçı rahat rahat alırız. 60’tan sonra babel ve adem bitince malatya daha rahat gelmeye başladı. herkes değişiklik diye isyan ederken dakikalar 80 oldu. çıkan oyuncu ise andone oldu. ilk maçı olmasına rağmen ilerde ki en diri ve en aktif oyuncumuz olan andone. malatya defansını devamlı hataya zorlaya andone. giren oyuncu ise jimmy durmaz!. skor taraftarı değilim andone çıktıktan sonra maçı 2-0 kazanmış olsak bile maçta babel ve adem dururken andone çıkmaz yerine jimmy girmez. son değişiklik ise rezalet. donk girecekken yenilen gol sonrası falcao giriyor çıkan oyuncu ise seri. yani orta sahada ince pas atabilecek tek oyuncu. bu maçı 60’tan sonra ali koç yönetseydi daha iyi yönetirdi.

    babel hazırlık maçları dahil sezon başından beri oynuyor. bu adam 33 yaşında rotasyona girmesi gereken ilk adam ama hala 90 dakika oynuyor. üstelik takım yavaş yavaş ritm bulunca bana göre oyunu zaman zaman sırıtmaya başlıyor. gereksiz top kaybı yapmıyor ama çok top eziyor. takımın ileriye hızlı çıkmasını etkileyen etkenlerden biri kendisi. ayrıca son iki haftalık performansı ilk iki haftanın gerisinde.

    sezonun flaş transferi falcao gol yemeseydik son 3 dakika sahaya girmeyecekti. benim aklım almıyor. dinlenmesi gereken babel kötü oynarken sahada kalıyor. takıma uyum sağlaması ve maç ritmini bulması gereken falcao gol yemezsek maça
    girmeyecek.

    düşünüyorum düşünüyorum ama aklım almıyor abi. göz göre göre galibiyetin hediye edilmesini içime sindiremiyorum. herkes üstümüze gelirken, yaptığımıza bak gerçekten inanılmaz. bir gün kenar yönetimi ile verilen maç sorulursa vereceğim ilk cevap (bkz: 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçı) olur. yazık gerçekten yazık.
  • 399
    saçma sapan bir puan kaybı daha. 5 haftada kaybettiğimiz puan ile kazandığımız puan aynı sayılır. tek kelime var: re-za-let.

    eleştirmeyeyim, eleştirmeyeyim, sabır diyorum da artık bir yere kadar be kardeşim. yine az eleştireceğim, söz. ancak teknik heyetin de artık şapkayı önüne koyup düşünmesi lazım zira puan kayıpları tehlikeli bir hal almaya başladı.

    hadi bu kadroyla çıktın, eyvallah da yahu arkadaş ryan babel maç boyu resmen yürüdü. defansa yardımı 0. top ayağına gelecek de oynayacak. ona da katlanırsın eğer skor üretebilirse ama yapamayınca cidden çok göze battı. 90 dakika nasıl sahada kaldı bu adam, bir açıklama yapın?

    florin andone neden çıkıyor? tek santraforu çıkartıp ne anladınız, cidden soruyorum ya planınız neydi? adam yorulmadı, gayet dinç; hep defansı zorladı vs. mantık ne? sırf değişiklik yapmak için mi yapıyorsunuz anlamıyorum. değişikliği taaa 4894646246 dakikada yapmak da nedir ayrıca. takımda bitik oyuncular bas bas bağırıyor. vasat oyuncular da var. bu kadar geç değişiklik yapıp onu da yanlış yapmak... yorumsuz.

    oyun yapısına çok da değinemiyorum. saha saha değil tarla. bu sahada pas oyunu nasıl oynayacağız zaten, böyle saha mı olur; kafayı yedim daha ilk dakikalarda. tff azıcık türk futbolunu düşünse şu tip zeminlere ligde izin vermez de kime diyorum.

    younes belhanda'ya bol bol ben de kızıyorum ama takımın şu haliyle orta alan ve forvet bağlantısını kuran kilit isim gerçekten. andone maç boyu pas alamadı. ne adem büyük ne babel besleyebildi. orta alan da genelde geri kaldı, o bağlantıyı kuramadı. tabii pasla o bağlantı bu iğrenç zeminde nasıl kurulabilirdi o da soru işareti. şu zemin yüzünden doğru dürüst yorum bile yapamıyoruz. top süren adam koysan top süremez, pas yapan adam koysan pas yapamaz; yahu futbol mu oynatacaksın kör dövüşü mü? böyle saha mı olur?

    adem'in mevkisi de kanat değil, ikide bir şu adamı kanada koyup ne anlıyorlar çok merak ediyorum. olmuyor işte. top sürerek bir kez adam geçtiğini görmedim. pas oyununda da al veri var, ayağı temiz ama o kadar da etkili değil. bu adam forvet olur en fazla, zorlamanın alemi ne kanatta. ona da bize de yazık.

    beklerin de etkisi 0'dı nerdeyse. şener özbayraklı? yani ne diyeyim bilemedim. mario lemina'ya da bir şey demiyorum. kiralık adam için takımı tanıyan, ligi bilen, az çok ne alacağınızı her zaman bildiğiniz martin linnes gibi adamı kadro dışı bıraktınız. şu zeminde beke koy oynar, orta alana koy oynar; suçu neydi şimdi bu adamın? şimdi lemina alışacak da iyi oynayacak da falan da fişmekan. adam tel tel döküldü gene.

    sevindirici kısım jean michael seri'nin kendini bulmaya başlaması. gol attığı için değil, çok çok az top kaybı yapıp genelde topu dikine oynadığı için kutluyorum kendisini. orta alandaki bu tip bir oyuncudan da bu beklenirdi zaten. hele bu berbat zeminde bunu başardı, tebrikler.

    steven nzonzi, kaleci, stoperler, seri takımın iyilerindendi. andone ve ömer vasattı. geri kalan kısım ise kötüydü. yedekten giren isimlerin de ya oynayacak çok az dakikası oldu ya da kötüydü.
  • 400
    dakika 70'de falcao ve emre mor oyuna girse farka gidecek maçın geldiği hale bakın. maçı galatasaraylı futbolcuların ısındığı bölümün arkasında izledim. falcao'nun 65. dakikadan itibaren sürekli gözü yedek kulübesindeydi. oyuna girmek istiyordu ama hoca görmek istemedi.
    maç iyi giderken nagatomo'u çıkartıp yerinde iyi oynayan ömer bayram'ı sol beke atmak, geçen maçlarda hiç kullanmadığın jimmy durmaz'ı oyuna almak aklım almıyor bu değişiklikleri.
    babel bütün maçlarda 90 dakika oynadı. oyunda forveti çıkarıp babel'i forvete atmak, ademe 90 dakika sabretmek aklım alıyor arkadaş aklım almıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın