• 330
    ön alandaki presi kırmada zorlandığımız maç oldu. coşkulu bir maç değildi, zaafiyetlerimizin fazlaca göründüğü bir maçtı ama şunu da belirtmek gerekir ki bizim ligimiz de bu kadar. skoru aldıktan sonra bayern münchen gibi basan bir takım zaten yok, olamaz da. ikinci yarı başlarken “3 puan gelsin, o yeter.” demiştim. öyle de oldu. ilk 15 dakikayı ne kadar uzatırsak oyun anlamında, o kadar rahatlayacağız.

    güzel günler göreceğiz renktaşlar.
  • 332
    maç 3-1 zaten yenmişiz, 2 dk sonra bitecek. arkanda ilk defa a takımla maça çıkan oyuna yeni girmiş 17 yaşında bir çocuk var. heyecanla topla ilk buluşacağı anı bekliyor. sen yerde yatan ömer bayram'ın koşu yoluna pas atıyorsun. önceki kontralarda kötü pas tercihi olmuştur, atamadığı paslar olmuştur onlara bişey demem de emre akbaba şu son topu yerde yatan ömer'in koşu yoluna atacağına bartuğ'a atsaydı keşke. abicilik, adamcılık, gençleri baskılıyor vs gibi yakıştırmalar yapılmaktan geri durulmayan arda olsa aynı pozisyonda bartuğ ile 1-2 pas yapardı.
  • 333
    sonunun gelmesiyle analiz şelalesini açan maç.

    göze çok batan bazı yazarlar var, bunlar fatih terim nefretini kusmak için oyuncu değişikliği meselesini kullanmaya çalışıyor. takım maç kazanmış, liderle aynı puanda, yol kazası üzerine iki farklı galibiyet almış, savunmadaki bazı saçmalıklar dışında oyun yine tatmin edici, ama beğenilmiyor.

    beğenilmiyor yani. gençler alınıyor beğenilmiyor, maç kazanılıyor beğenilmiyor, bu takım antu'da bile övülüyor ama yine beğenilmiyor.

    yani ssport üyeliği 10 lira, liverpool'un da kırmızısı var. mükemmele yakın deneyim için adres orası olabilir, bu topraklarda bu bütçelerle, bu gerçeklerle fatih terim ve ekibi gayet güzel top oynatıyor.

    takımın yediği golden sonra psikolojik olarak kırıldığını, savunmada sallandığını söylemek başka, art niyetli bir şekilde büyük konuşarak "kötü oyun" etiketini yapıştırmak başka.
  • 334
    kazanırken kaybettiğimiz maç.
    skora baksan 3-1 ama öfke, korku, hayal kırıklığı çok daha baskın duygulardı bu maçta. perşembenin gelişini gösteren maç, bu takımla bu futbolla 1 ileri 1 geri olur. takımda lakaytlık, laubalilik had safhada. marcao'nun 18 aralık 2020 fatih karagümrük galatasaray maçının bitimiyle başlayan sorumsuzluluğu, luyindama ve donk'un savunmada yaptığı saçma sapan hareketler, ön alanda baskı yapmayan göztepe'ye bile çıkamadık. 2'yi yememiz an meselesiyken şapkadan yine taylan-soso çıktı da kurtardık. bu maçı izleyen abdullah avcı'nın planı iyice netleşmiştir.
  • 335
    kazanmamıza rağmen iyi oynamadık, bir kaç maç böyle gidecektir maalesef. özellikle fatih terim'in kenarda olmadığı maçlarda. önemli olan bu periyotta mümkün olan en az puan kaybıyla ilerlemek, belki hiç puan kaybetmemek.

    dikkatimi çeken bi şey var, takım 2-3 sezondur skoru bulunca laubali oynamaya başlardı, yine 2-0'ı çok erken bulduk ama sonrasında hemen golü yedik ve 2-1 oldu durum. buna rağmen laubali oyun devam etti. demek ki skorla alakalı değilmiş bu problem, sanırım futbolcular mental olarak sorunlu, yani skor almasalar bile kendilerini rakipten üstün hissettikleri an bu laubalileşme başlıyor. yazık ve düzeltilmesi gereken ciddi bi sorun. hatta son günlerde sözlüğün gündeminde olan galatasaray'ın ligi domine edememesinin de temeli buradan geliyor bence.

    ne olursa olsun ligin zirvesindeyiz puan olarak ve ne yazık ki 18 aralık 2020 fatih karagümrük galatasaray maçında o son dakika yediğimiz gol olmasa ve 1 puan alsaydık bile bizim için çok önemliydi. yapacak bi şey yok, rakiplerin bizden daha fazla puan kaybetmesine odaklanacağız bu süreçte.
  • 336
    rakip kaleci ve savunmasında bireysel hatalar sayesinde erken gol bulup kazandığımız maç. onun dışında dikkatimi çekenler şu şekilde:
    belhanda' dan sadece feghouli' ye atılan paslar can sıkıcı hale geldi. çok daha uygun boş pozisyonlar varken bile bunları yaparken ya hücum hızı kesildi ya da pas hatası oldu.
    çok sayıda tamamlanamayan atakla kontratak yedik.
    ciddiyet sorunu belirgin, oyuncular olmadık yerde eksantrik denemeler yapıyor ve bu konuda çok şanslıydık.
    diagne' nin oyundan çıkarken tepkisi gereksizdi. oğulcan' ın merkez hücumda olması çok daha fazla hızlı hücum şansı oluşturdu.
    sonradan girenler arasında oğulcan dışındakiler fazla katkı sağlamadılar.
  • 337
    3 puani 3 golle aldigimiz mactir. oyunun genelinde iyi oynadigimizi dusunuyorum ama bazi anlara hakim olan gerginlik ve endise de yok dahil. futbolda en temel felsefe goldur ve atilan goller sonucu maci kazanirsiniz. bu basit bakis acisiyla yaklastiginiz zaman takimi bugun elestirmek haksiz olacaktir.

    macin adami olarak taylan dememe kimsenin itirazi olmayacaktir herhalde. ozellikle asist ve ardindan gelen gol selcuk&burak isbirligi gollerini hatirlatti. hatirlarsaniz 2012-2014 boyunca hem icerde hem de avrupada sov yaptigimiz donemde bu gollerden cok izlemistik. dilerim yeni bir baslangic olur ve once sampiyonluk ardindan sampiyonlar ligi basarilari tekrarlanir.

    macla ilgili olumsuz dusuncelerim; diagne ilerde biraz etkisiz kaldi, luyindama tehlikeli bolgede aldigi gereksiz riskler ile goze batti ve belhanda cok silik bir goruntu cizdi. ama bu isimlerin yaptigi hatalari major eksiklik olarak degerlendirmemek lazim. futbol bir takim oyunudur ve takim bugun iyi oynadi.
  • 338
    laubali oynayarak kazandığımız maç. bir kere arda, feghouli, belhanda, emre kılınç gibi isimlerin hepsi sahada olunca cok baskı yiyoruz. defansif olarak problem oluyor. orta sahaya kesin ve kesin transfer şart. diagne desen dolandı durdu, ilk fırsatta satılmalı bu adam. 13 milyon nasıl verildi düşün düşün vur kafayı duvarlara. bizim gibi ffp yüzünden transfer yapamayan bir takım için çok büyük para. saracchi forminu yakalayamadığı için, halil zor durumlara düşürdü zaman zaman. donk ve luyindama desen o kadar rahatlar ki, ceza sahasında orta vurduruyorlar, riskli işlere giriyorlar. baya ciddiyetsiz oynayarak kazandığımız bir maç oldu.
  • 339
    kısa bir göztepe maçı değerlendirmesi yapalım;

    ilk 15 dakika itibariyle çok iyi futbol oynadık; golü, golleri de bulduk, daha sonra ise skor avantajından mı bilmiyorum, oyun biraz daha yumuşak geçti. ikinci yarıda ise taylan'ın çok güzel pasında feghouli iyi bir gol attı, 3-1'i bulduk ve maç da bu şekilde sona erdi.

    maçın başı hariç pek bişey oynadığımız söylenemez ama skor avantajını yakalamamız sebebiyle olabilir bu durum, öyledir diyelim; belhanda maçın başlarında iyiydi, taylan ise her zaman bildiğimiz gibi. trabzonspor maçı öncesi 3-1 kazanmak güzel.
  • 341
    15 dakikalık resitalden sonra, türk fantezi popuna bağlanmış maç. bu takımda taktik namına hiçbir şey yok. rakipler berbat olduğu için bu durumdayız da göze batmıyoruz. 1 dakikalığına oyuncu sokup genç yetiştiriyoruz zırvalarının devam ettiği maç. saygısızlıktır be giren oyuncuya, oyunu soğutma ya da defans alma veya alkışlatma harici son dakika oyuncu değişikliği.
  • 342
    feghouli, arda ve belhanda’nın birlikte sahada olamayacağını gösteren maç olmuştur. ilk yarının ilk 15 dakikası ile ilk yarının sonu hariç kötü oynadık.

    ikinci yarıda taylan’nın muhteşem asistiyle gölü bulana kadar bir atak hariç neredeyse orta sahayı geçemedik. ikinci yarıda ki top kayıpları can sıkıcıydı. bu oyun formatının bize uygun olmadığını düşünüyorum. çıkış yaptığımız formata dönüş yapmamız gerekiyor. arda ve feghouli şapkadan tavşan çıkarıyorlar ama takım arda, feghouli, kötü olduğu zamanlarda belhanda ve diagne’yi taşıyacak durumda değil. işler kötüye gittiğinde sahada ki futbol eziyet çektiriyor.

    skor güzel, 3 puan harika ama bu oyun tarzıyla olmayacağını düşünüyorum.

    son olarak, taylan muhteşemsin.
  • 343
    idare eder bir oyunla galip geldigimiz mac.

    ara sira 98 brezilya kadrosu gibi paslasmalar olsa da, aynu oyuncularla git gel oyunu oynamak cok buyuk risk. veteran yetenekli topcularla ancak bu kadar. lig seviyesi o kadar dusuk ki veteran adam feghouli savunma arkasina sprint bile atabiliyor.

    cok iyi bir 9 numaraya ve fisek gibi bir kanat oyuncusuna ihtiyacimiz var.
  • 346
    çok sevdiğim bir söz vardır; yarın dünyayı kurtarsan, ertesi gün "daha iyi kurtaramadı" diyen çıkar. öyle ince işler yani diye.

    bu söz hep aklıma çevremde olan olaylar ve fatih hocayı getirir. adam onu kazanıyor bunu kazanıyor eleştiriler bitmiyor sürekli daha iyi daha iyi falan diye bunun en basit örneği maçtan önce sözlük içerisinde yok oğulcan neden kesildi, arda neden var, feghouli neden o bölgede oynuyor diyenler vardı. arda 1 gol + belhandaya kafayla çevirdiği ve kaçan pozisyon. feghouli ilk golde kaptığı top + 1 gol performansıyla oynadı.
    daha nolsun 3 gol 5 asist mi yapsın maç içinde onu mu istiyorsunuz anlamıyorum. bu adamlar yavaş ama belli bir kalite ve futbol aklıyla oynuyorlar zaman zaman bende eleştiriyorum ama o niye var bu niye yok değilden ziyade şu golü de at artık veya şu pası ver artık serzenişi benimkisi.

    burada istatistik olarak yorum yapıp analiz eden birçok yazar arkadaşımız olduğu için genel bir maç yazısı yazmak kendimce daha iyi o yüzden şu kadar gol istatistiği gol girişimi pas yüzdesi işlerini üstadlara bırakıyorum :)
    maç özeline bakınca kaçırdığımız birçok pozisyon vardı bunları artık daha net skor yapmamız lazım. diagne maalesef kötü ama şu dönemde bir kaç gol atsa şansa en azından transferi için elimiz güçlenir. savunma hattı çok dağınıktı özellikle donk-luyindama tandemi iki savruk stoper dağınık oynadılar trabzon maçı daha derli toplu oynamaları lazım yoksa cezayı keserler.
    taylana yine helal olsun maestromuz oldu resmen.

    gayet iyi bir 3 puandı. önümüzde kupa maçına kadar 4 orta şekerli maç var 9-10 puan bandında geçersek çok güzel olur 12 puan zaten lokum gibi gelir.

    haydi aslanlar bu sezon zor deplasmanları şimdiye kadar iyi geçtik sıra bir başka belalımız trabzon deplasmanında.
    (bkz: 26 aralık 2020 trabzonspor galatasaray maçı)
  • 348
    donk’un attığı pasla gelen golde arda topla buluştuktan sonra göztepe beki gassama’nın ne yaptığını hala çözemedim.
    arda tam topu da kontrol etmemişken topa gitmek yerine pas atacağını düşünüp ortaya doğru koşmaya başladı.
    hatta arda bile bence topu kontrol ettikten sonra önü bomboş kalınca şaşırdı bir an.
    arda’ya gitse hızıyla bozma imkanı vardı.
    bazen oyuncular gerçekten top mu oyuncu mu ikileminde kalıyolar ama kural her zaman topadır.
  • 349
    bu maçta feghouli'nin merkez orta sahadaki rolünü iyice benimsediğini gördük. taylan'ın gittikçe olgunlaşan oyun karakterine şahit olduk. oğulcan'ın santrforda hareketliliği ile fark yaratabileceğini gördük. arda, donk gibi adamların takım iyi oynayınca liderlikleri ile takımı yükselttiklerini gördük.
    luyindama'nın iyi oyununa rağmen geçiçi bulunduğu sol stoperde istediklerini çok yapamadığını gördük. ki marcao gelince daha da iyi olacaktır. takım savunmasının kalecilere olan güvensizliklerini hissettik. diagne ve belhanda'nın bir ileri iki geri istikrarsızlıklarının sezon boyunca devam edebileceğini öngördük.

    umarım trabzonspor maçında giderek yükselen oyun bilgimiz artarak devam eder.
  • 350
    stoper ikilimiz bir sezonda yapılacak pas hatası ve saçmalıkları tek maçta yapmış oldu bu karşılamaşma ile.

    bu maçtan 3 puan aldığımız için bence çok şanslıyız. ilk 20 dakika hariç takım komple döküldü. garip top kayıpları ve her zaman yaptığımız pas bağlantılarını sağlayamadığımız bir maç oldu. ayrıca bu maç ile feghouli, arda ve diagne gibi 3 tane ağır oyuncuyu kaldıramayacağımızı bir kez daha gördük. oğulcan, diagne'ye oranla daha hareketli bir babel ve orta sahanın merkezinde oynayan feghouli bize gerekli olan tercihler bence.

    yine de 3 puan alıp bu maçı atlatmak çok güzel oldu. şans ya da rakibin beceriksizliği ama şimdi rahat rahat rakiplerimizi izleyebileceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın