gözümü kapatıp bu maçı hayal ediyorum.
psv takımı tam 5 oyuncusu ile bizim sahamızda
ön alan baskısı yapıyor.
kendi sahamızdan çıkmakta zorlanıyoruz.
sırasıyla şöyle bir paslaşma gözümün önüne geliyor:
muslera -> marcao -> liyundama -> marcao -> ömer -> marcao -> taylan -> liyundama -> yedlin -> liyundama -> taylan -> babel
babel topu ayağında tutar, biraz sürer, rakip yarı sahaya geçince sırtını rakibe dayar ve taylan'a pas atar.
taylan -> feghouli -> yedlin -> feghouli -> kerem
kerem topu sürer, sıfıra iner ama sıkışır, geri döner yedlin'e.
yedlin -> feghouli -> taylan -> feghouli -> mohammed -> babel -> taylan -> marcao
tam bu esnada rakip daha agresif pres yapar, marcao da topu mohammed'e şişirir, mohammed hava mücadelesini kaybeder, top rakibe geçer.
......
bu yazdıklarımın sahada sahnelenmiş halini izlememize gerek yok, sadece okuyunca bile oynanan futbolu izlemiş kadar oluyoruz.
çünkü
galatasaray futbol takımı'nda hücumda iken
duvar pası yok,
çalım yok,
orta açmak yok,
uzaktan şut yok, yok yok yok.
peki ne var?
yan pas,
geri pas, hafiften çapraz kanatlara pas.
fatih terim'in son 4 yıldır galatasaray'a oynattığı futbol bu işte.
pas yapmaktan başka hiçbir şey yok.
bazen denk gelirse
onyekuru'yu defans arkasına koşturmayı da ekleyelim.
geride iyi kapanan, ileride agresif ve tutarlı bir şekilde ön alan baskısı yapan bir rakip karşımıza çıkınca
galatasaray hiçbir şey yapamıyor.
rakip ister
psv olsun, ister
kasımpaşa, ister
rizespor, hiç farketmez, yaşanan senaryo 4 yıldır aynı.
sadece pas izlemek için maçı seyretmek gereksiz, önümüzdeki bu maçta da yukarıda yazdıklarımdan farklı bir oyun olsun bileklerimi keserim.
yani sırf bu maç için yönetime transfer baskısı yapmak da manasız, zira bizim takımın transfersizlikten çok daha büyük sorunları var
transfer yapılsa da biz bu maçı kazanamayız, yapılmasa da.
edit:
taylan ameliyat olup forma giymez ise de yerine
aytaç'ı yazarız ama o paslaşmalar aynı kalır.
daha önce de söylediğim gibi bu takımda isimler değişse de oynanan futbol değişmez.