• 1
    --- alinti ---

    20. souleymanou hamidou: kamerunlu kaleci, denizlispor'a geldiğinde herkes dudak bükmüştü. sonrasında kamerun milli takımı'nın kalesine kadar yükseldi. evet, doğru zaman zaman garip goller yedi ve yiyor. ama kayserispor'da da aynı iyi performansına devam ediyor.

    19. dumitru stingaciu: dev gibi bir adam. vanspor'da oynarken kaleyi öyle kapatıyordu ki kocaelispor, ona hemen talip oldu. kısacası hep akıllarda kalan bir kaleci oldu.

    18. damir botonjic: gençlerbirliği'nin uefa kupası'ndaki müthiş yürüyüşü uzatmalarda benitez'in valencia'sına takılmasa ne olurdu? ersun yanal belki de liverpool'un başına geçerdi! işte o gidişatta blackburn, sporting lizbon ve parma elenirken kalede tombul sloven damir botonjic vardı. hakkı çok teslim edilmedi o zaman. biz edelim o halde.

    17. allioum boukar: gerçek bir futbol emekçisi. samsunspor'a geldiğinde kamerun milli takımı'nın kalecisiydi. adını ali uyanık yaptı. takım takım dolaştı. her zaman güvenilir bir kaleci oldu. şu aralar tff 2.lig'de istanbulspor formasını terletiyor.

    16. jean-marie pfaff: belçika'nın efsane file bekçisi, toni schumacher'den bir sezon sonra trabzonspor'a geldi. belki adı büyüktü, tevazusu büyüktü ama peformansı birkaç maç hariç çok tatmin etmedi. ama dedik ya adı o kadar büyüktü ki bu listeye girmese olmazdı.

    15. kenan hasagiç: önce altay, sonra bosna'ya dönüş. sonrasında gaziantepspor ve istanbul büyükşehir belediye. aslında yeri çok daha önlerde olabilirdi. ama böyle yetenekli bir oyuncu, o kadar çok sakatlandı o kadar çok cezalar yedi ki istikrarsızlık belki de onu büyük takımlara gitmekten alıkoydu.

    14. rade zalad: belki beşiktaşlılar kızacak bu adama. ama elden gelen bir şey yok. eskişehirspor, beşiktaş ve ankaragücü'nde önemli performanslar sergiledi zalad. malum maçta yaşananları bir kenara bırakırsak hep iyi bir kaleciydi.

    13. ivko ganchev: timsahlar'ın o unutulmaz intertoto yürüyüşünün kahramanlarındandı. kurtarışları ve ülkeye uyumuyla her zaman baştacıydı.

    12. zdravko zdravkov: bulgar milli takımı'nın kalecisi, istanbulspor ve adanaspor formalarıyla standardın üstünde bir performans ortaya koydu. eğer istanbulspor, uzan ailesinden mali destek almaya devam etseydi daha büyük başarılara da imza atabilirdi.

    11. dirk heinen: denizlispor'a geldiğinde şaşırmıştı alman futbolunu izleyenler. yıllarca bayer leverkusen forması giyen heinen tam bir tecrübe abidesiydi. rıza çalımbay'ın öğrencileri, uefa kupası'nda lorient, sparta prag ve lyon'u (o meşhur lyon) dümdüz ederken heinen, eldivenlerini koyuyordu ortaya.

    10. jaroslav bako: engin'i fenerbahçe'ye kaptıran beşiktaş, 1991'de polonya milli takımı'nın kalecisi bako'yu transfer etti. ilk günlerinde uyum sorunu yaşadı ve komik goller yedi. sonrasındaysa gösterişsiz ama mükemmele yakın kalecilik yaptı. 1 şampiyonlukla süslendi beşiktaş kariyeri.

    9. raimond aumann: bayern münih gibi bir firmadan geldi beşiktaş'a. özellikle ilk sezonunda kritik kurtarışlarıyla siyah-beyazlıların şampiyonluğunda önemli rol oynadı. belki biz hep kötüyü hatırladığımız için bir sezon sonraki şampiyonlar ligi ön elemesinde rosenborg'dan yediği gollerle ismi anıldı. katkısı ve getirdiği renk unutulmazlar arasına soktu alman kaleciyi.

    8. patrick nijs: sessiz sedasız geldi türkiye'ye. sessiz sedasız da gitti. arkasında gençlerbirliği ile kazandığı türkiye kupası bıraktı. belçikalı, fenerbahçe ile oynanan kupa finalinde seri penaltılardaki başarısıyla tarihte yerini aldı.

    7. dimitar ivankov: önce kayserispor ardından bursaspor. bulgar kaleci türkiye'ye geldiği günden bu yana performansıyla göz dolduruyor. iyi oyununa golcülüğünü de ekliyor. onun soğukkanlı penaltıları sayesinde takımları puanları kapıyor. kayserispor'da oynarken türkiye kupası kazandı. finalde gençlerbirliği penaltılarla geçilirken hem atan hem tutandı ivankov.

    6. marijan mrmiç: hırvat kaleci, beşiktaş'a geldiği günden itibaren hem önündeki savunmanın hem de taraftarın güvencesi oldu. siyah-beyazlıların zorlandığı maçlarda ortaya çıktı. kurtarışlarıyla birçok kritik puanı aldı. tek şanssızlığı bir şampiyonluk görememesiydi.

    5. oscar cordoba: boca juniors'ın büyük başarılarında kaledeydi kolombiyalı. beşiktaş'ın mondragon'a attığı çengel tutmayınca transfer edildi. ayağına hakim, kaleden asist yapma özelliğine sahip müthiş bir kaleciydi. beşiktaş'ın 100. yıl şampiyonluğunda kaledeydi. chelsea zaferinde sergen'e asist yapan adamdı. beşiktaş kariyerinin sonunda hakkında çıkarılan garip dedikodular bile yarattığı sempatiyi bozamadı.

    4. zoran simoviç: galatasaray'a gelişi 1984 yılını bulur ama 90'ların başına kadar türk futboluna damgasını vuran isimlerden biriydi. ceza alanı dışına çıkmayı seven, o zamanki tabirle libero gibi bir kaleciydi. 1988-89 sezonunda galatasaray'ın yarı finale kadar süren şampiyon kulüpler kupası macerasında başrollerden birindeydi. monaco'da ve köln'deki performansları için bile bu listede üst sıralarda bulunmayı hak ediyor koca karadağlı.

    3. faryd mondragon: bir zamanlar beckenbauer, onun için, “dünyanın en iyisi” demişti. galatasaray'a taffarel gibi bir markanın ardından geldi. ama onu aratmadı. 2 şampiyonluk ve nice zafer gördü. manisasporlu selçuk inan'ın frikiğine kadar 6 yıl serbest atıştan gol yemedi. galatasaray'la sevindi, galatasaray'la ağladı. 2001-2002 sezonundaki liverpool maçında, anfield'da harikalar yarattı. bir yabancı için kolay bir iş değil ama gerçek bir galatasaray efsanesi oldu.

    2. toni schumacher: 1988 yazında fenerbahçe'nin schalke'den schumacher'i aldığı haberi gelince kıyamet koptu. yazdığı kitap yüzünden ülkesi batı almanya'dan adeta aforoz edilen schumacher, türkiye'de birçok genç kaleciye ilham kaynağı oldu. eliyle oyun kuruşundan, savunmasını düzenlemek için yaptığı agresif çıkışlara ve tabii ki bir zamanlar onun dünyanın en iyi kalecisi olmasını sağlayan reflekslerine ligimize damga vurdu. türk gibi dereağzı tesisleri'ndeki musluktan su içip sarılık bile oldu.

    1. claudio taffarel: galatasaray, fatih terim'le peş peşe 2 şampiyonluk yaşamıştı. ama ne hayrettin ne iki mehmet ne volkan kilimci ne de adının cengiz mi pierre mi olduğunu anlayamadığımız kaleci umut vermişti. belki de avrupa'da istenilen işlerin yapılamaması da bu yüzdendi. 1998 dünya kupası'nın ardından brezilya milli takımı'nın efsane kalecisi taffarel, ali sami yen'de göründü. sadece ayağına olan hakimiyeti değil savunmayla ilişkileri, 2000 uefa kupası finalindeki o inanılmaz kurtarışı ve sevimli, “çook güzeyl” deyişi unutulmayacak.

    --- alinti ---
    http://www.ntvmsnbc.com/id/25022152/
App Store'dan indirin Google Play'den alın