ilk yarısında futbolun bütün doğrularını yaptığımız, taraflı tarafsız izleyen herkese seyir zevki sunduğumuz ve kalite kokan bir oyun ortaya koyduğumuz maç oldu. öyle ki fenerbahçe karşımızda çaresiz bir durumda göründü. yayıncı kanalın spikerleri bile "fenerbahçeli oyuncular sanki ilk kez bir arada oynuyormuş gibi" yorumunda bulundu.
çok erkenden 2 farklı üstünlüğü yakalamamıza rağmen ilk yarının sonunda anlık bir uyuklama ve nasıl çizildiğini anlayamadığımız ofsayt çizgisi ile skor 1-2'ye gelmiş olsa da sahada izlediğimiz dominasyon çok daha farklıydı.
1- osimhen'in barış alper'e aşırtma pasında barış'ın ayağına oturtamadığı,
2- yine barış'ın şutunda irfan can'ı geçen topu çağlar'ın çıkardığı ve
3- sara'nın bomboooş pozisyonda yunus'a veremediği ve kaçırdığı pozisyonlar.
sadece şunlar bile skoru 5-0'a getirmeye yeterliydi daha ilk yarıdan.
bu maçta ben en çok takımın iştahına, rakibe nefes aldırmayan ön alan presine ve barış alper'in sahada kaldığı bütün süre boyunca çağlar'ı sırtında gezdirmesine hayran kaldım. tabiri caizse rakibi döve döve yendik; onlar gibi yarım pozisyondan gol atarak değil.
davinson, eren elmalı, torreira, sara, yunus hepsi de kusursuz oynadı.
yunus özellikle dar alandaki kıvrak skillerini geri yüklemişe benziyor.
okan hoca'ya da, takıma da helal olsun.
(bkz:
işte böyle her sene böyle)