376
90+2 'de hakem gözünün önünde torreira'ya yapılan arka arkaya iki faule birden devam dedi. o top kalemizde ciddi bir pozisyon oldu.
377
ikinci yarıyı iyi oynadık. 45 ile 70 arası rakibi şuta boğduk ama çamaşır makinesi seferovic ve bizim maçlarda god mode açan serkan kırıntılı sağ olsun olmadı. sonra kara mamba gomis girdi çaktı 20 metreden. seferovic maçı ilk yarıdan bile koparabilirdi ama içine etti, ilk yarıyı kötü oynamamıza rağmen 2 farkla öne geçebilirdik. gomis ile başlasaydık maç şu an 0-4 idi.
379
hakemin barış alpere verdiği faul kötü hakemlikle açıklanamaz! rezalet.
380
bitti! 3 puan bizim!
daha erken atmalıydık, bu kadar zor olmamalıydı ama güzel oldu!
381
ikinci yarı çok güzel oymadık. büyüksün gomis o nasıl şut öyle ?
382
90+5'te barış alper'e rakip sarılıp faul yapıyor. karar barış faul yaptı.
yani inananılar gibi değil. bu amacı belli hakemlerle işimiz gerçekten çok zor.
383
bu takımın ilacı mertens o belli oldu.
sadece oynamıyor, ateşliyor, oynatıyor, canlandırıyor.
ikinci yarıdaki takım ruhu, yeni transferlerin arzusu, kenara alınan iki yabancının bile o ruhu şimdiden yakalamış olması umut verici.
biraz şansla şu takımın oturacağı zamanı kazanabilirsek potansiyel var.
384
oyunun 3-4 dakikalık kısımlarında iyi oynayıp sönüyoruz. bu aralıklı iyi oyun umarım günden güne devamlılık kazanır. yoksa böyle günlük alınan galibiyetler ile işimiz çok zor.
385
birkaç futbol mucizesi yaşanmazsa bu sezon da bu takımın öyle aman aman bir şeyler beceremeyeceği gerçeğini yavaş yavaş yüzümüze vuran maç.
386
ikinci yarıdaki oyunumuzla 0-1 aldığımız maçtır.
thank you finishing king gomis.
387
sezonun ilk üç maçındaki ikinci galibiyetimiz. ama takım kazanmadı bir futbolcu kazandırdı bu 6 puanı. antrenmanlarda boş kaleye de gol atmakta zorlanıyormuşuz gibi bir izlenim bırakıyoruz.
panik butonuna çok geç olmadan basmamız lazım. çok kötüyüz. her anlamda kötüyüz. daha dişli rakiplere karşı çok büyük sıkıntılar çekeriz.
o değil de bence bu maç hamzalık maçtı ama okan hoca bu maçta değil giresun maçında oynattı(alanları daraltmış rakibe karşı).
bu arada ümraniyenin maçın sonlarında abdülkerim'in engellediği pozisyonda emre kılınç'a dikkat etmeli. orada olmasa daha fazla faydası olabilirdi. içinde olduğu pozisyonu izledi resmen.
abdülkerim demişken... maç 0-0 iken yine rakibe gol attırdı. neyse ki ofsayttı bu sefer.
388
bu uc haftada alinan 6 puan, biraz da aksak oyun; normalde olabilecek 9 puana gore cok daha iyidir. sampiyonluk getirir.
seferovic ve oliviera´nin sevincleri vs. sene sonu sampiyon olursak bu maci hatirlariz.
389
çok kritik bir galibiyet aldığımız maç. pozitif olmalıyız, pozitif olmak zorundayız. geçen seneyi üzerimizden atmak kolay değil. takım yeni, oyuncular yeni, fevri aksiyon almamak gerekiyor.
çok kötü ilk yarı, ikinci yarıda bi 25 dakika iyi oynadık gol gelmedi. ama sonunda şans yüzümüze güldü. bu oyun uzun vadede yüzümüzü güldürmez ama çok yeni her şey. zaman ve sabır lazım.
390
ikinci yarısını kerem çıkana kadar çok iyi oynadığımız maç. sol kanat gerçekten çok etkiliydi. sonra oyuna emre girdi ve gomis girene kadar hiçbir şey yapmadık. umarım okan hoca bunları not alıyordur ve iki haftadır yaptığı kötü kanat değişikliklerini düzeltir.
391
psikolojik açıdan çok önemli bir maçtı. rakiplerin karşısında galatasaray olmaya çalışacağımız maçtı. bu bakımdan ilk yarı tatsız tuzsuz başladı. hatta tempo o kadar düştü ki acaba gene mi kaybedecegiz dedim. şükür ki kazandık. daha önceki maçlarda en önemli eksikliğimiz olan şut anlamında sanırım rekor kırdık en son bu kadar şut attığımız maç sanırım 6 0 kazandığımız 2018 yılı karabük maçı olabilir. futbol anlamında en önemli olumlu değişim bu noktada yaşandı. zira sahasında 11 kişi defans yapan takımlara karşı şut tehdidimiz olmadan sonuç elde etmemiz pek olası değil. daha iyi olacağız. güvenimiz tam.
şu an tek eksiğimiz rakiplere ilk yarıda diş geçirmek.
o kısmı da çözdük mü, gerisi gelecek.
yolun sonu şampiyonluk olsun..
392
ilk yarıdaki berbat oyuna rağmen düşünüldüğünde en az 5 atmamız gerekiyordu kaçan gollere göre.
10/24 şut çektik. 2 direk, 1 tane seferovic’in saçmaladığı pozisyon, mertens’in kafası, boey’in şutu, yunus’un plasesi derken esasında baya pozisyon bulmuşuz.
393
üç puan açıkçası sürpriz oldu. ilk yarı oldukça kötü oynarken ikinci yarı mertens'in girişiyle beraber bir ara üstünlük kurmayı başardık fakat sınırlı oldu, devamlılık sağlayamadık.
ilk yarıdan başlarsak takım geriden oyun kurarken büyük problem yaşadı, rakibin presine hiç bir karşılık veremedik. oyunu beklere yönlendiren rakip boey ve aanholt'un sınırlı top kullanma kabiliyetlerinden oldukça fayda sağladı. derinde oynayan takımlara karşı beklerden genişlik vermeniz şart ve biz bunu iki maçtır hiç yapamıyoruz, boey günün iyilerinden biri olmasına rağmen hücumda yetersizliği ve aanholt'un istikrarsızlığı bu tarz maçlarda problem yaşatmaya bence devam edecek.
yerleşmede hem karşılarken hem topla oynarken yapısal problemler var. bloklar arası bağlantı kuramıyoruz ve özellikle hücum ederken oyuncular birbirinden oldukça uzak kalıyor. organizasyon eksikliği ve yetersizliği ortada. tüm bunlardan önce yeni kurulan bir takım olduğunu unutmamak gerekiyor fakat şu oynadığımız oyunun çok üzerine çıkmalıyız. isim tartışmayı doğru bulmuyorum, takımın yarısından fazlası yetersiz performans gösteriyorsa burada tartışılması gereken takım oyunu olmalı.
394
ilk yarısı ''eyvah bizim şampiyon olmamız imkansız'' dedirten, ikinci yarısı az da olsa umut veren, yeni transferlerin hiç fena oynamadığı (seferovic hariç) yine son dakikalarda kazandığımız bir maç oldu. bakalım nereye evrilecek durumumuz...
395
2022-23 sezonunun ilk 2 maçından farklı olarak 4-3-3 dizilişi ile başladığımız, ikinci yarı 4-4-1-1 tamamladığımız maç.
beklendiğinin aksine ilk yarıda torreria tek 6 numara, oliveira ve akbaba çift 8 numara oynadılar. hakkını yememek lazım akbaba'nın ilk defa 8 numarada katkı verdiğini gördüm. hem mücadele etti, hem de fizik olarak güçlüydü. ve ayrıca istekli oynadı. keza oliveira da ilk yarı bana göre daha iyiydi.
seferoviç 3. dakikada atmayıp pas vererek batırdığı pozisyon nedeniyle çok eleştiri aldı ama bence 2.hafta giresun maçından daha iyi oynadı.
ilk yarıda kerem ve yunus çok etkisiz kaldılar. 4-3-3'ün kanatlarını iyi değerlendiremediler. hocanın onlarla biraz daha ilgilenmesi lazım. takımı taşıması beklenen yıldızlar gününde olmayınca hücum yolunda yine aksak kaldık.
ikinci yarıda mertens girince adeta kalite kattı demek lazım. gerçekten kaliteli oyuncu ve istekli oyunuyla fark yarattı. kerem ve yunus'u da oyuna dahil etmeyi başardı. maç tam gidiyor derken gomis'in yine yoktan var ettiği golüyle kazanmayı bildik.
bu maçta nelsson'u pek beğenmedim. aklı karışık gibi duruyor. hep diyorum bu sevilla takımına uyarı vermek lazım.
okan hoca da kerem - kılınç değişikliği ile büyük hata yaptı, mertens'in girmesi ile toparlanan oyunun kerem'in çıkması ile son buldu. ama gomis hocayı da kurtarmış oldu.
aanholt çok kötü oynadı.
boey ise onun aksine harika bir maç çıkardı.
maçın hakemleri yine berbat bir yönetim gösterdi.
var denilen sistem yine galatasaray maçında unutulmuş gibiydi. galatasaray maçlarında trafoya kediler falan giriyor galiba.
notlara gelirsek;
muslera 7 (çok iş düşmedi)
boey 8
nelsson 5
abdulkerim 5
aanholt 5
torreira 7
oliveira 6
akbaba 6
yunus 6
kerem 6
seferoviç 5
barış alper 5
gomis 10
emre kılınç 0
okan buruk 7
ümraniyespor 6
ali şansalan 5
var 0
396
yine saha sezonun başında olmamıza rağmen aşırı panik ve aceleci oynadığımız bir oyun vardı.
kanat organizasyonlarını biraz daha artırmış, orta saha hakimiyetini ikinci yarı sağlamıştık.
özgüven ve soğukkanlılık noktasında bazı sıkıntılar var ancak azalarak bitmesi dileğimiz.
bir önceki haftadan alınan bazı derslerin olduğunu gördük.
1-0 olsun bizim olsun eyvallah.
üst üste koyarak ilerleyeceğimiz haftaların başlangıcı olmasını dileyerek haftaya keyifli başlamamızı sağladığı için bravo takım.
397
2 gündür meşguldüm, yazmadan geçmeyeyim. maçın özellikle 2. yarısını detaylı izleme şansım oldu, takım akın akın hücum etti rakip etti kaleye, öyle böyle kaçırmadık ama şans bir türlü yanımızda değildi. ben artık ümidimi keserken gomis yine şovunu yaptı.
2 defadır kurtarıyor bizi ama nereye kadar devam eder soru işareti. yine de 0-1 gibi tatlı skorlara devam etmek çok hoş.
gomis'in golü sonrası uzun zamandır sevinmediğim kadar sevindim, antalya maçında bu kadar sevinmemiştim.
398
maçın ilk yarısında çektiğimiz en önemli sıkıntılardan birisi bence savunmadan çıkışlarda, orta saha oyuncularımızın gelip top almamasıydı. midtsjo'nun eksikliğini bu noktada fazlasıyla hissettik. top isteme, taşıma, pas istasyonu olma konularında çok iyiydi önceki maçlarda. emre akbaba'nın fazlasıyla geriye gelip top aldığını gördük ancak emre'nin yay civarında olması gerekiyor. ikinci yarı bu problem çözüldü sanki. biraz mertens'in girişinin ileride baskı sayesinde buna etki ettiğini düşünüyorum. biraz da torreira'nın oyuna ısındıkça gelip top alıp mücadele temposunu artırdığını düşünüyorum. torreira'nın maç sonu istatistikleri zaten takıma adapte olan bir torreira'nın neler yapabileceğini söylüyor. 2. yarı gözümüzü futbola doyurdu.
savunma hattında genel olarak muslera güven veriyor, sezona çok iyi başladı. nelsson'a güvenim tam. abdülkerim ise çok iyi oynuyor ancak her maç bir kritik hata yapma işine son vermesi gerekiyor. hiç risk almasına gerek yok. bunu başardığı an çok iyi olacaktır çünkü gerçekten çok çok iyi hamleleri olan bir stoper.
seferovic'ten bahsetmek isterim. direğe takıldığı pozisyon, maçın başında şut atmayıp emre'ye asist yapmak istediği pozisyon var. (bu arada emre o pozisyonda çok iyi pres yaparak kaptı topu hakkını verelim) seferovic zamanla kendisini gösterecektir. 2 maç skor üretemedi diye gömmek saçmalık. oyundan çıktığında kaçırdığı fırsatlar için yüzünde oluşan üzüntüyü okudum. bu bize oyuncunun karakteri hakkında fikir verir. çok iyi katkı vereceğine inanıyorum.
gomis özel bir oyuncu. optimum faydalanıyoruz. kötü oynarken kazanabilmemizi sağlıyor yazacağım ama kötü oynuyoruz yazmaya da elim varmıyor çünkü ciddi manada pozisyon ürettik. ha bu iyi oynadığımız anlamına da gelmiyor ama istediğimiz baskı ve futbol için takımın oturmasına ihtiyacımız var diye düşünüyorum. neyse gomis özel bir adam. her takımın böyle oyuna 70. dakikalar civarında girip oyunu değiştirecek özel kişilere ihtiyacı var. mesela x bir adam bunu rakip takımlarda yapsa kafayı yeriz ama bizde olunca kadir kıymet bilmiyoruz.
van aanholt meselesine girmeden yazıyı bitirmek istemiyorum. ben sözlükte ya da genel olarak taraftarlar arasında ayrışmaya, kutuplaşmaya her zaman karşıyım. o yüzden düzgün ifade etmek istiyorum. aanholt iyi futbolcu ancak formsuz başladı. ofansif anlamda gerçekten kötü oynuyor. maç içinde ofansif aksiyonlarda sadece orta açmak değil, yanındaki adama basit bir pası atmaktan bile aciz kaldı uzun süre. kısmet o ki, sıradan bir pasını gomis özel bir kontrol, dönüş ve güçlü bir şut ile asiste çevirdi. ofansif aksiyonları maç içinde rezalet olan kişinin, maçın tek asistini yapması ironik oldu. fiziği, tecrübesi, savunma özelliklerinin yanına ofansif aksiyonlarda isabet eklemesi gerekiyor. bek oyun kursun, onu yapsın, bunu yapsın demiyorum ama orta açmaktan da bu kadar aciz olunmaz.
belki sezonun ilk iç saha maçında 50.000 kişilik coşku varken yenilmek hayal kırıklığına sebep oldu ama ligin ilk 3 haftasında birisi çok kritik 2 deplasmandan 6 puan çıkarmak çok önemliydi. antalyaspor'un trabzonspor'a 5 attığını; ümraniyespor'un deplasmanda fenerbahçe'ye 3 gol atarak beraberlik aldığını unutmayalım. çok iyi oynamıyoruz ama kötü de değiliz ve takım oturma aşamasında. orta saha kurgumuz yerleştiğinde ve sergio gerçekten katkı vermeye başladığında inşallah çok mutlu olacağız.
ekleme: sacha boey'i nasıl unuturum? çocuk inanılmaz mücadele etti. biz bu mücadele ateşinin hastasıyız.
399
organize ataklardan gol yemediğimizi bir kez daha bizlere gösteren karşılaşma. 3 hafta oldu rakipler bir kez bile organize atakla kalemize gol atamadılar. bu, orta sahamızın derlenip toparlandığını ve sağlam bastığını gösteriyor. tek sıkıntımız, ileride skor bulmak. burada da aslında kerem ve yunus ikilisinin herkesin düşündüğü kadar süper olmadığını ve göze hoş gelen bir futbol oynamalarına rağmen golcülerle ve beklerle uyumu sağlayamamış olmalarına dikkat çekmek gerekiyor. kerem bence kanat oynamanın yanı sıra santrfor arkası serbest pozisyonda ss de oynayabilir diamond 4 4 2 formatına geçsek. yani dybala gibi düşünebiliriz aslında kerem’i.