• 164
    çok saçma sapan bir puan kaybederek iyice moralleri bozan maç. bu sene bu senaryoda geçen maçlarda 7-8 puan bıraktık resmen, onlar olsa lider oluyorduk şu anda. oyun olarak zerre bir şey haketmiyoruz belki ama bir şekilde o skoru yakalayıp, puanları bırakıyoruz, bunu yaparken de rakip hakikaten bir şey oynamıyor, en acısı da bu. tamamen beyinsizce yapılan hatalarla kendimiz yiyoruz golleri. bugün rize sabaha kadar gol atamayacak görüntüdeyken, tolga'nın arkası dönük adama yaptığı faul ve frikik golü. tabi öncesinde de 2yi atman gerekirken top geveliyorsun dakikalarca, kaç tane kontra atağı hiç ettik garry ve yasin ile. haliyle dönüyor yiyorsun bir yerde, daha da çıkaramıyorsun. malesef bu oyuncu kadrosu bizim hayallerimizi gerçekleştirecek kadro değil, tudor kendini yedirmese en azından da yeni sezona onla başlasak diye bekliyorum kendi adıma. haftaya beşiktaş maçı ile de şekillenir zaten sezonun geri kalanında ne kovalayacağımız.
  • 170
    ilk yarısı için şöyle kısaca yazmıştım.

    #2122394

    ikinci yarısında değişikliklerle rakibe hediye edilmiş 1 puanın, bizden giden 2 puanın olduğu maç. mucizeler olmazsa ligi 3. bitirmek için mücadele edeceğiz sezonun geri kalanında. maçın başlangıçında ki tekrarını yarın izlemeyi düşünüyorum ama ilk 15 dakika oyuncuların sahaya yayılması mesafelere tudor'un uyarılarıyla dikkat etmesi. çalışılmış düzene uymaya çalışmalar, top rakipe gittiğinde şok presler gerçekten iyiydi. ama rize bu ligin en zayıf takımlarından. ona rağmen yeni teknik direktör enkaz devralma muhabbetlerini göze alarak ilk 15 dakikanın güzel bir dizilişle iyi olduğunu düşünüyorum. golden sonra takım direkt oyun konsantrasyonunu bozdu. rize'nin aman aman reaksiyon gösterdiği de yoktu. yan pas geri pas selçuk baskı olmamasına rağmen orta saha çizgisine yöneldi paslarıyla.zaten galatasaray'ın mantalitesi yanlış bu konuda. topu dolaştırmak yerine bizim oyuncular dolaşıyor. yayılım sorunu olduğu aşikar. golden sonra hemen düzensiz pozisyon almaya başladılar ve sendelemeler oldu. ikinci yarıda tamamen maçın gidişatını değiştiren igor tudor'un değişiklileri oldu. takım geri çekilmeye oyunu geride kabul etmeye başladı ki buna 1,5 yıldır alışığız. josue her ne kadar etkili olmasa da takımı ileriye taşıyan bir oyun sergilemeye çalışıyordu. o çıkınca takım oyunu geride iyiden iyiye kabul etti. hızlı ataklara çıktık ama bugün sahadaki hücum hattı etkili şekilde kurgulanmamıştı linnes'in ahmet çalıkla değişmesi bunun üzerine semih kaya'nın sol bekte görülmesi. ilk yarıdan sonra bir şeyler oynamaya çalışan bir galatasaray'ı teknik adam yanlış bir bypass ile etkisiz hale getirip masada bıraktı. maç 5 dakika daha uzasa belki mağlubiyet golünü bile yiyebilirdik.

    ilk maçın günahı olmaz diyebilme lüksümüz yoktu. yazık oldu işimiz mucizelere kaldı.

    semih kaya'yı sol bekte görmüş efsanevi neslin bir üyesi olduk artık. hepimize hayırlı olsun.
  • 171
    tam yedi kişi verimsiz olacağı mevkilerde oynadı ve garip bir şekilde galibiyet beklendi. bu durum 4 senedir devam ediyor.

    sabri sağ bek değil.
    semih sol bek değil. solak bile değil. yine de kötü değildi.
    linnes sol bek değil. solak bile değil. yine de kötü değildi.
    yasin sağ kanat değil.
    chedjou stoper değil. yine de kötü değildi. bugün piyango tuttu.
    selçuk inan merkez orta saha değil. zaten topu bile kaldıramıyor. allah'ın belası kız gibi güçsüz ve buna senede 15 milyon lira para veriyorlar.
    garry rodrigues denen dangalak da oyun kurucu değil. süper lig seviyesinde bile değil. bu dingil de senede 7-8 milyon lira alırken kimse bana vatanseverlik yapmasın.

    (bkz: galatasaray futbol takımı/#2071575)

    aslında en büyük salak bu takımı takip eden, tasa eden bizleriz.
  • 174
    bir teknik direktörü maç içinde hangi veriler ile değerlendirirsiniz ?

    -maça başladığı kadro ve diziliş
    -maç içindeki mantalitesi
    -oyuna müdehale
    -saha kenarındaki duruş vs.

    henüz takımın başında 2 antrenmana çıkmış bir adamı bundan daha fazla kriter ile değerlendirmek haksızlık ötesi bir durum olurdu.

    igor tudor geçen hafta cumartesi günü karabük'ün başında 1 gün önce kazandığı bir beşiktaş maçı ile muhtemelen bir sonraki deplasman olan antalya'yı düşünüyordu. bu cumartesi ise galatasaray başında rize deplasmanına çıktı. insan iki günde gittiği şehre bile alışamaz kolay kolay bu adam çarşamba günü istanbul'a geldi cumartesi rizedeydi. nereden baksan zor iş.

    bruma kararı kimine doğru kimine yanlış gelmiştir. evet sneijder yokken bruma'dan da mahrum kalmak can sıkıcı bir durum ama gerçekten bruma son 4-5 haftada oynadığı oyunla şu maçta da çok bir fayda sağlamazdı ki kaybettiğimiz karabük ve kayseri maçlarında 90 dakika sahadaydı. bizim asıl problemimiz bu akşam sneijder'in olmamasıydı.

    sahaya çıkardığı kadro için bruma hariç söyleyecek bir şeyim zaten yok. eldeki verim alabileceği herkesi koymuş. sabri'yi sevmiyoruz ama cavanda daha beter bir facia. carole dönünce linnes'i mi sabri'yi mi yedeğe çekecek hoca bunu bir görmek lazım. semih de evet saatli bomba ama en azından chedjou ile birlikte oynamışlıkları var. haftalardır oynamamış chedjou'yu bir anda ilk defa oynayacağı ahmet ile sahaya atmak da sıkıntı yaratabilirdi. selçuk için ise gerçekten ölmüş ağlayanı yok diyebilirim ama tolga ciğerci bu haldeyken el mahkum selçuk oynayacak gibi duruyor. oraya transfer yapılmaması büyük hata.

    takımı oynattığı mantaliteye gelirsek ilk yarıda uzun zamandır görmediğim şekilde baskı yapan, alan daraltmaya çalışan aldığı topu 500 pas yapmak yerine dikine hücuma atmaya çalışan, seri paslaşmaya çalışan bir takım görüntüsü vardı ama galatasaray takımını tanıyan herkes bu baskının bir yerde pil bitmesiyle sonuçlanacağını tahmin etmiştir. o pil bitene kadar ikinci golü bulsaydık ki bulduk ama hakeme takıldı rahat bir deplasman galibiyeti alarak dönecektik.

    salı günü oynanan psg-barcelona maçını izlerken dikkatimi çekmişti emery takımı ilk 25 dakika önde deli gibi koşturdu bastırdı sonraki 20 dakika ise defansa çekti ve dinlendirmeye başladı. ikinci yarı yine aynı şekilde 25 dakika baskı pres, 20 dakika defans şeklinde geçti. tudor ise bunu 55 dakika koşturup sonraki 35 dakika dinlendirme şeklinde denedi ki bize problem yaratan bu tercih oldu. takım ufak tefek aksaklıklar hariç topun arkasında iyi pozisyon aldı bana göre. o frikikte muslera ve barajın ortak hatasıyla golü yemesek rize'nin direnci de kırılacaktı.

    oyuncu değişikliklerine gelirsek yedek kulübesine bakan herkes maçın başında oyuna girecek adamların ahmet, sinan ve tolga olacağını söylerdi muhtemelen. ahmet'in oyuna giriş dakikası yüzde yüz yanlıştı. 3. stoperi o dakikada sokmak büyük hataydı. 80 sonrasında yapsaydı bu hamleyi kabul ederdim. tolga'nın oyuna girişinde ise çıkan isim yanlıştı. ne kadar yorulmuş olsa da jouse'yi sahada tutup yasin'i çıkarması lazımdı. garry rodrigues'i ileri atıp bir 4-1-2-1-2 deneyebilirdi. de jong'u defansın önüne çekmek ahmet'i sokmaktan daha güvenli olurdu.

    en çok eleştiri aldığı konu olan linnes konusunda da linnes'in çok yorulması bahane olabilir. semih de sol bekte beklediğimden iyi oynadı bu arada. orta yapmayı takımda en iyi bilen adamlardan biri ki mancini kendisini trabzon deplasmanında sağ bek oynattığında 2 asist yapmıştı. hakan balta'nın sol bekten stopere geçişini semih'in de stoperden beke geçiş şeklinde yapması lazım.

    saha kenarındaki duruşunu hırsını ise beğendim. o takımı takım onu daha da benimsedikçe saha kenarındaki hırsı futbolculara geçecektir.

    bu sezon büyük ölçüde bitti. en azından şampiyonluk kaçtı gibi duruyor. artık hedef ikinci olup şampiyonlar ligi ön elemesi oynamak olmalı. başakşehir'in düşüşünü de göz önüne alırsak olmayacak şey değil. tudor'un da bu arada ne yapıp yapıp takıma takım savunması yapmayı öğretmesi, bu bilinci oturtması lazım ki yaz kampında sil baştan bunlarla uğraşmasın.

    galatasaray kariyerine mükemmel başlamadı tudor ama gelecek için bir ışık verdi. umarım mükemmel bir galatasaray kariyerinin başlangıcı olarak hatırlarız bu günü, o çok çalıştırmak istediği büyük takımlardan birinin başına doğru yola çıktığında.
App Store'dan indirin Google Play'den alın