136
aslan kukremis geliyor, ustunde formasi..
kotu bir deplasman karnen var, ustelik simdiye kadar kaybettigin tum deplasmanlarin toplamindan daha zor bir atmosfere gidiyorsun. lokal ligde dahi sorunlarin var, sezon basi yaptigin planlamanin yarisi takimdan ayrilmis, gidenler arasinda turk rotasyonunun en degerli ismi de mevcut. sponsorun yetersiz, ayni zamanda destegi de sureksiz, basa yaristigin diger iki takim kisa rotasyonuna, yunan ve fransiz milli takimlarinin guardini alirken son hafta, sen ise 3 senedir insanlarin haritada yerini bile bilmedigi bir sehirde basketbol hayatini surduren carter'a ikna oluyorsun. nikola tesla havalimanina iniyorsun, seni kontra-teror timi karsiliyor, yuzleri maskeli adamlarin eskortluk ettigi bir otobusun en on koltugunda ilerliyorsun sehre dogru, yanlis bir anlasilmanin veyahut eksik bilgilendirmenin getirdigi bir nefret var koca ulkede sana karsi, tarihsel bir dusmanligi, guncelin olumu ile birlestirip atesi harlayan insanlarla dolu her yer..
kisiseldir, benim dunku mactan hic umudum yoktu. mactan onceki senaryom, hizli baslayacak kizilyildiz takiminin, tribunleri de arkasina almasiyla beraber ikinci ceyrekte maci bitirecegi seklindeydi. ozellikle deplasmanlarda alabildigine kirilgan olan, isin savunma kisminda bir hayli yetersiz kalabilen, mucadele gucu dusuk bir takim profilimizdi bana bunlari dusundurten. oyle ki, grupta sonuncu olmasi kesinlesen valencia takiminin, son mac sahaya karakter koyarak neptunas'a celme takmasiydi bizi buralara getiren, belki de haketmememize ragmen. ustelik ipekci tribunu bu sahneye adimini atana kadar, yunanlar ile beraber avrupa'nin en atesli taraftari kabul edilen guruh bilenmis bir sekilde bizi bekliyordu.
ergin ataman boyle bir maci kazandi.
tarihi dakikalari hep beraber yasadik, uzerine pek soylenebilecek birsey de yok. muhtemelen 1911 yilinda kuruldugundan beri, en degerli, en ozel deplasman galibiyetini aldi galatasaray basketbolu. murat kosova'nin tabiriyle "en yeni galatasarayli" justin carter'in dahi, ali sami bey'in "bizden olmayan takimlari yenmek" dusturunu dibine kadar sindirdigini gorduk icine. kimligini olusturan ogelere hizmet etti dun galatasaray basketbolu, biraz daha buyudu, kendisini "kucuk olsun, bizim olsun" dusturuyla yonetmeye calisanlara inat hem de, bunun onune gecme sanslari olmadigini kendilerine bir daha hatirlatarak.
bunlari konusmak dahi uzucu olsa da, sezon sonuna kadar yonetimin en onemli gorevi bu cocuklarin parasini zamaninda odemek olmali. zira dun ergin ataman ve ogrencileri gosterdi ki, ben dahil kendisine inanmayanlara inat, bu takim bu sezon yine top8'e aday, hem de boylesine dev takimlarin yer aldigi bir grupta. bu muhtemel basariyi daha ozel kilacak husus ise, sezon sonunda eurolig'in katilim sartlarini yeniden duzenleyecek olmasidir. muhtesem tribun performansi ve parkede gelen ust uste basarilariyla, galatasaray'siz bir eurolig basketbolu olamayacagini yetkililere gostermek acisindan bundan daha iyi bir zamanlama olmayacak.
sesimiz salonlarda, kavgamız omuzlarda,
sen sevdamızın adı, hayatın tek anlamı..
bu dunyada bizden daha kirmizisi veya kizili yok,
oylesine mutlu ve gururluyum ki, sagol varol ergin ataman,
galatasaray ulan !!