326
ısla penaltısının birebir aynısı bize verilmedi.
328
ya bu nasıl penaltı değil!
329
80'de kerem ceza sahasında kolundan çekilmiş. net penaltı.
330
penaltımızın verilmediği mac. şu pozisyonun aynısı bir fener maçında aleyhimize penaltı verilmişti muşlara zeminde kayarken duramayıp adama çarptı diye. aynısı keremde oldu ki burada hamle aksiyona dahildi bir de.
332
ndombele oyuna girdiğinden beri iyi mücadele ediyor.
333
kerem yerine halil,
torreira yerine ise kaan girdi.
334
samsunspor penaltı bekliyor ama abdülkerim net bir şekilde topa dokunmuş.
335
samsunsporlu topçu topa basıp kendini yere attığı maç.
.d
336
adam topa takılıyor penaltı bekliyor bide.
337
hakem gene muazzam süzdü samsunspor lehine penaltı olabilecek pozisyonu.
adam topa basmış.
339
güzel, keyifli bir maçtı. yenilen 2 talihsiz gol biraz moral bozsa da geceyi etkilememeli. kopenhag maçına tam konsantrasyonla hazırız artık.
keyfini çıkaralım.
şen ola cimbom şen ola!
340
uzatma dakikalarıda dişe dokunur bir şey olmadı ve maç bu skorla bitti.
341
son yıllarda izlediğim en keyifli galatasaray maçı oldu. teşekkürler gençler. harikasiniz.
342
maşallah diyelim ve eksiklerimizi görmemiz açısından skor olarak da güze maç oldu.
343
kötü bir oyunla üç puanı aldık. icardi'nin golü çok iyi zamanda geldi. takım uzun zamandır birbirine yakın oynamıyor ve savunmada çok zorlanıyoruz. gol yiyoruz yemiyoruzdan bağımsız, rakipler kalemize çok kolay geliyor. 2 pas yapsalar, bir anda kanatlarda da, ortada da büyğk boşluklar oluşuyor. sahaya çok ama çok kötü yerleşiyoruz. avrupada bu bizim başımızı çok ağrıtır. ağrıttı da zaten, molde maçlarını hatırlıyoruz hepimiz. bayağıdır en büyük problemimiz bu, hatta bazen diyorum ki ulan eksik mi oynuyoruz biz niye bu kadar boşluk var. okan hoca hala bu konuda bir önlem almıyor. büyük sıkıntı.
oyunculara gelecek olursak torreira ve kerem demirbay çok iyi maç çıkarttılar. kalanları vasatı aşamadı malesef. ziyech yeterli güce ulaşırsa hücumda birçok problemimizi de çözecek gibi.
344
şu maçın uzatma dakikalarında top oynamayı bırakmayı hiç bir şekilde anlamlandıramıyorum. taraftarı sıkmak bir yana oyuna giren arkadaşların kendini gösteremiyor. ayaklarına top değmeden maçı bitiyor. böyle maç kondisyonu mu kazanacaklar?
345
kötü sinyal vermedik ama iyi sinyal de vermedik. herhangi bir ders çıkarmadık veya takımın sene başından beri tutuk olan oyununa karşı yeni bir şey de denemedik. genel olarak umut vadetmese de bu maç her önümüze düşeni asmamız fark yarattı. tam bir büyük takım reaksiyonu.
346
isterse 14-2 bitsin, benim savunma konusundaki endişem malesef şu an için kalıcı.
bugün savunmadaki boşluklar çok çok ciddiye alınmalı, dersler çıkarılmalı. yoksa düşünmek bile istemiyorum. samsun'a verilen boş alanlar, münih'e vermeye benzemez.
347
kötü sinyaller değil, çok kötü sinyaller verdiğimiz maç. hem fizik olarak hem bireysel performanslar olarak hiç iyi değiliz. yani bu kadar boşluk vererek oynarken neden bi 4-3-3 dizilimi denemezsin ki şampiyonlar ligi için?
bu verdiğin boşlukları o maçlarda ver bak neler oluyor... büyük rezillikler görmek istemiyorsak, 3 günde konsantrasyon ve bireysel performans olarak en iyisini vermeliyiz.
348
ikinci yarıya maç bitti gözüyle başlanınca hemen gol yedik. ikinci golde de top benzer şekilde savunmaya çarpıp kalemize girince sıkıntıya soktuk maçı. neyse ki 4. golü bulduk da rahatladık.
angelino çok zorlattırdı bizi. geçen sezon kendisi gibi hızlı olmayan adekugbe oynayınca da sol bek bölgemiz yol geçen hanına dönmüştü. çok gol yemeye başlamıştık. kazımcan oynamaya başlayınca toparlamıştık. o bölgede hızlı bek olmayınca sorun yaşıyoruz. bunun iki sebebi olabilir. biri önünde oynayan oyuncudan kaynaklı diğeri ise sol stoper. ben daha çok sol öndeki oyuncudan kaynaklandığını düşünüyorum. unutmayalım ki angelino'nun en iyi performans gösterdiği maç önünde zaha oynadığı zamandı. topu al ver yapamıyor böyle olunca da çok savruk kalıyor sahada. en azından sol öndeki oyuncu topu tutabilmeli ve rakibi ürkütüp ileri çıkmasını engellemeli. solda kerem a. varken kazımcan çok daha doğru tercih olur gibi görünüyor mevcut şartlarda.
349
iyi bir oyunla 3 puanı aldık, bir kaç defansif hata vardı ama bahsedildiği kadar kötü değildik. iki tane defanstan sekerek gol yedik. takım kendini çok yormadan galibiyeti aldı.
350
kaliteli ayaklarla, çok efor sarfetmeden ve aslında iyi de oynamadan kazandığımız maç.
galibiyet normal ama bazı şeyler normal değil. basit bir taraftar olarak aldığım dersler: 1) samsun, özellikle ilk yarıda bizim beklere karşı 2'ye 1 yaptı, boey ve angelino arkasına çok koşu attı ve tehlikeli oldu. bir yerden tanıdık geliyor; molde maçları.
2) rakip ne zaman orta sahayı dikine geçmek istese çok kısa bir zamanda bizim savunma önüne başarı ile geldi. en fazla 2-3 pas ile. burada bir tezatlık var ki o da şu: kerem demirbay bu maçta geldi geleli en iyi oyununu oynadı. sert, müdahaleli ve top kapma işini iyi yapmasına rağmen. peki sorun neydi? ya ileri 4'lümüz ile orta saha ve savunmamız yakın değildi ya da alan kapatma konusunda iyi değildik. rakibin ayağından isterseniz 10 defa macun gibi top alın, sahaya iyi dağılmadıysanız 11. atakta tehlike olur. bu işi anlamadım. geçen sezondan beridir bu konuda en kötü olduğumuz maç buydu.
benim gözlemlerim bunlar. şampiyonlar ligi için bu 2 dezavantaj ciddi sorunlar çıkarır. mertens bu maçta 2 asist yaptı ama bizim için artık gerçekten lüks kalıyor. rakip samsun olunca sorun olmuyor belki, 3-0'dan 3-2 olunca da gol buluyorsun ama avrupa'da bu lüksle ilk golü bulamadan 3'lük oluruz.