yapmış oldukları birlik ve beraberlik çağrısı tarihi bir fırsattır. ortada bir teklif var, hem de karşı taraftan ortada herhangi bir talep yokken edilmiş bu teklif. spor kamuoyundan hükumete sağlam bir mesaj vermek için bence gayet güzel bir olay.
şimdi size açık yüreklilikle soruyorum, galatasaray'a, galatasaray taraftarına bu gibi bir durumda
yakışan nedir? şunu reddedip de gururlanmak mümkün mü yani? eğer öyleyse üzgünüm ki ben bu şekilde düşünen taraftarlar ile yıllardır aynı takımı tutmuyormuşum meğer.
çok mu içime siniyor? eh, çok değil, sonuçta benim de aklıma geçmişte olanlar geliyor ama ne yapsın yani adamlar önce kilisede toplu günah çıkarıp, sonra aziz'i idam edip en son da karşımıza el pençe çıkacak halleri yok ya? bu da bir özürdür, yapıcı olma çağrısıdır. yapıcı olmak isteyen bu gruba sıcak savaşın sürdürülmesine yönelik bir politika izlersek ne yazık ki benim şahsen arkasında durabileceğim ve savunabileceğim bir şey yapmış olmayız.
delikanlılığın kitabına göre uzatılan el havada bırakılmaz.