schalke 04 – galatasaray : 2-3 galatasaray ait olduğu yerde
önce açıklama: bursa beraberliği ve gençler yenilgisinden sonra maç yazısı yazmadım. özellikle twitterda dönen saçmalıklar keyfimi kaçırmıştı, yoksa maç kaybedildi diye maç yazmadığım görülmedi. yazı içinde bahsettiğim saçmalıklara değineceğim, kemerlerinizi bağlayın.
galatasaray maça çok iyi başladı. pas yaptı, topa bastı, pozisyona girdi falan. ama sonra oyuncular ve takımlar ve de seneler bile değişse saçma sapan gol yeme alışkanlığı devam etti. o golde sigara içmeye mutfağa gittim, twitterda gol yediğimizi gördüm. ulan yediğimiz ikinci golde de rakıyı tazelemeye gitmiştim yine golü göremedim. fakat her iki gol de saçma sapan. bizim millet hani hafriyat yapılırken falan, bir kaza olduğunda falan çekirdek çitleyip izler ya, bizim takımlarda topçular yabancı da olsa dönen topları aynen bu şekilde izliyorlar. her iki gol de aynısı. haaa, ilk golde drogba’ya net faul var. demirkol’a kalsa hakem çok iyiydi, bu pozisyon konuşulurken sustu. sesi çıkmadı lan. aferin.
ve fakat fatih terim, galatasaray, türk milli takımı, yumurta kapıya gelmeden harekete geçmeyen türkler efsaneleri göz önüne alınınca takımın maçı bırakmayacağını biliyorduk değil mi? ille de art niyetli olanlar dışında tabii. onları kendi hallerine bırakmak lazım, yazık. işin kötüsü bunların çoğu galatasaraylı. başka takımı tutanları anlarım, normaldir ama bir galatasaraylıya yakışmıyor.
golleri attık devreyi 2-1 önde kapattık. sonra 2-2 oldu ki bu bile bize çeyrek finali getiriyordu. gelgelelim ikinci devre schalke 04 pas yaparak üstümüze geldi. dikkat, buradan sonrası “ulan ya, fatih terim en buyuk kapagi bazi gsaraylilara takiyor ya, cok uzucu lan.” twitim için açıklamalar içerecektir. benzerlerini puan kaybettiğimiz lig maçlarına yorabilirsiniz.
ikinci devre schalke topa sahip olunca takımı 18 üstüne itti. işte taraftar açısından sıkıntı burada başlıyor. adam diyor ki terim takımı geri çekti. şaka mısınız lan siz? schalke özellikle geçen sezon arada sırada bu sezon da galatasaray’ın yaptığını bize yaptı. topa sahip olup bizi ceza sahamız üstüne itti. futbol bilmeyen taraftarın gözden kaçırdığı şu: futbolda rakipler de var. acar baltaş’ın sözüdür, arakladım. sen takımını geri çekmesen de bazen rakip seni oraya yıkar. önemli olan alanları iyi kapatıp pozisyon vermemek, kontrayla pozisyon kovalamaktır. her ikisini de iyi yapamadık doğrusu. iyi kontra da yapamadık, pozisyon da verdik. kapanan bir takım ancak böyle pozisyon verir zaten. aynı bizim gençler maçında girdiğimiz pozisyonlar gibi. bunlar pozisyondur. kim derse ki bunlar pozisyon değil, burayı mümkünse okumasın.
sneijder’in oyundan çıkması. çok iyi adam sino hem de çok çok iyi. gelgelelim rakip üstümüze gelirken etkinliği kayboluyor. kendi kabahati değil ama işe de yaramıyor ne yazık ki. ileride duran top kazansak bile sneijder olmazsa selçuk inan var aynı çapta bunları kullanabilecek. aynı gençler maçında olduğu gibi schalke de ikinci devreye topa sahip olarak başladı. hani iddia edildiği gibi sneijder çıkınca olmadı bu. sneijder çıkınca her iki maçta da oyun aynı seyrinde devam etti. hatta amrabat bugün oyuna girince topu daha fazla ileride tutmaya başladık. fatih terim’e küfür ederken bir durun düşünün yahu. düşünmek zor geliyorsa zaten bu yazıyı buraya kadar okumamışsınızdır bile. canınız sağolsun ama siz böyle yaptıkça fatih terim bu başarıları kazanmaya devam edecek. bu cümleyi okuyup, yukarıdaki açıklamaları göz ardı edip hala “fatih terim şanslı yavvvv” diyorsanız size söyleyecek bir şeyim yok. dediğim gibi, canınız sağolsun.
bu takım geçen sezon sıfırdan kuruldu. kadıköy’de şampiyonluk kupası kaldırdı. bu sene neredeyse tekrar sıfırdan kuruldu. yetmedi, devre arası başka bir formata doğru gidecek transferler yapıldı. fatih terim düşmanları bu durumlardan kendilerine her türlü malzemeyi buldular tabii. bu takımla da yapamazsa, gerek var mıydı, bu takım yılmaz vural’a verilse bik bik bik….ve fakat hoca yine gerekeni yapıp takımı çeyrek finale getirdi. siz istediğiniz kadar sallayın, zaman teknik sorularınıza her türlü cevap da veririm. ama sanırım ne zamanım olur ne de cevap vermeyi düşünürüm.
galatasaraylının sevinmesi gerekirken böyle bir yazı yazdığım için özür dilerim. ama bunaldım artık, tokat yiye yiye akıllanmayanlardan sıkıldım.
galatasaray iyi topçu.
*