• 305
    bizim için çok kritik olan bölge. belki de 8 numaradan bile kritik.
    bir kere atletik, teknik ve oyun kurma becerisi yüksek olmak zorunda. en önemlisi de bu yeteneklerinin yanında ön alan baskısında çok iyi yer tutmalı.
    yani mertens'i özel kılan şeylerin hepsini yeni 10 numaraya aktarmak gerekli. mertens 38 yaşında. bir sezonu daha geçen sezon gibi oynayabilir mi? bence pek ihtimal yok. ancak o kadar kritik bir noktada birleştirici unsur ki çektiğin an sistemle oynamak zorunda kalıyorsun. bu bakımdan mutlaka ama mutlaka bir transfer yapmalıyız. hiç olmadı yerli bir alternatifini üretip çok maçta dinlendirmeliyiz.
  • 307
    (bkz: christian eriksen)

    iyi bir euro turnuvası geçirdi. pas, şut kalitesi ve oyun zekasının halen çok iyi durumda olduğunu gördük. yeri gelir 10 numara pozisyonunda mertens ile dönüşümlü oynar yeri gelir regista’da
    defanstan top çıkarır, oyun kurar, uzun paslarla barış, kerem’i bats’ı savunma arkasına sarkıtır. 18 çevresinde iki ayağını da kullanabilen skor değiştirecek bir tehdit unsuru.

    torreira’nın yanına temaslı oyunda var olabilen bir 6-8 hybrid koy. bir tık önlerinde eriksen bezirgan kapısı gelse kilit açar.

    erden timur olsa uçaktaydı fakat bu tırt transfer komitesine hiç itimadım yok.
  • 310
    bizim sistemimizde klasik, eli belinde bir 10 numaraya yer yok. ön alan presine mutlaka katılması gerekiyor. o yüzden alınacak oyuncunun saha içi özverisi yüksek olmalı. ceza sahasına girmeli, girdiğinde de bitirme oranı yüksek olmalı.

    tam olarak mertens’in yaşça küçüğünü almalıyız. tabii ki mertens kadar zeki ve elit bir bitirici (napoli dönemlerinde çok çok daha iyiydi) bulmak zor ancak profil olarak bu tarz bir oyuncuya ihtiyacımız var.
  • 311
    solda zaha, sağda barış oynarsa ziyech ve kerem yedeğe düşecek. ziyech çok iyi başladı çalışmalara. onu oynatırsan bu sefer zaha yedek kalacak barış sola geçecek ve daha az verim verecek.

    bence en mantıklı çözüm ziyech ve mertensin dönüşümlü 10 numara oynaması. böyle adamları sürekli kulübede oturtamazsın. daha arkada yusuf var, çok sıkışırsan dayı var. ona ayırdığım bütçeyi 8 numaraya kaydırır 1 orta saha alır ama en iyisini alırım.
  • 312
    arkadaşlar, torreira'nın yanı kara delikten halliceyken lütfen 10 numara yangını çıkartmayın. her şey tamamlanırsa, en son finalde bakarsınız bu işe.

    ayrıca ben de içeriden çözülebileceğine inananlardanım. mertens zaten var, demirbay bir ihtimal, yusuf demir futbol oynamaya niyetlenirse denenebilir, ziyech beyefendi ikna edilir canı isterse denenebilir, yeri gelir batshuayi ile çift forvet oynarız.

    8 istiyorum 8. box to box orta saha istiyorum. dinamo gibi sürekli gitsin gelsin. önce bunu çözelim de hayırlısıyla.
  • 313
    galatasaray futbol takımının 2024-2025 yaz transfer döneminde ihmal etmemesi gereken bölge. takımda top saklayabilen o kadar az futbolcu var ki buraya ne yapıp edip vücuduna topu attığımızda saklayıp takıma nefes aldırabilen bir futbolcu şart. herkes buraya mertens'in genç olanı gibi daha pırpır futbolcu istiyor. bizim takımda hücum hattında o tarz çok futbolcu var. bir tane de 1.80 üstü boyu olup, rakip ön libero kendisine yapıştığında topu vermeyecek ve kanatlara servis yapabilecek bir oyuncuya ihtiyacımız var. başka türlü masa tenisi gibi attığımız toplar bize geri geliyor.
  • 316
    galatasaray’ın transfere ihtiyacı olup olmadığından emin olmadığım bölge. daha doğrusu aciliyetinden emin değilim. mertens var ve herkes unutuyor kerem demirbay var. kerem aslen 10 numara. göbeğe transferle onu 10’a adapte ederiz. yani evet ihtiyaç hala ve hala orta saha. acilen baskı kırabilecek; ama defansif yönü etkili orta sahaya ihtiyacımız var. yeri geldiğinde stoperlerin arasına gömülüp oyun kuracak bir dos profil. bak mesela o zaman sıkıştığında torreira’yı alırsın, orta sahayı bu arkadaşla sara’ya bırakırsın sokarsın bats’ı falan. arka daha sağlam şekilde hareket edersin. hem torreira da alternatifli hale gelir. berkan bence önemli bir parça; ama bir kaç maç üst üste çıkarılacak oyuncu değil. taraftar bekliyor çökmek için tepesine. hamle oyuncusu.

    kaldı ki okan hoca icardi - bats ikilisi birlikte kullanacağız dedi. arkalarına bir de 10 koyarsak yine geri/ileri arası kopukluk ve geride şenlik yaşarız.

    bahsettiğim bir transferle kerem tamamen bölgesine çekilirse kerem / mertens gayet yeterli bir rotasyon haline gelir. daha +2’de kullanılabilecek yusuf demir var gitmezse.

    dolayısıyla acil bir şekilde dos ve sol bek almamız lazım. tabi bu senaryolar jelert ve sara’nın pozitif sonuç verdiği senaryolarda. onlardan beklenen verimi alamazsak allah yardımcımız olsun. bu sene zor biter.
  • 317
    okan buruk mevcut anlayıştan vazgeçmemekte inat ediyorsa bu mevki için nasıl bir yol izlenecek anlayamıyorum. mertens artık 37 yaşında. 90 dakika performans vermesini beklemiyoruz. sara'yı öne atmak için mi bir plan yapıldı diye düşünsek de görünürde öyle bir strateji yok.

    ilk yılki stratejimizde, boğucu preste mertens kritik rol alıyordu. iki sene sonrasında o enerjisi kalmadı haliyle. aynı şekilde rashica'nın da rakip sahadaki baskı yönünden dinamizmini arıyoruz. bu iki eksikle beraber rakip sahada yapmakla yapmamak arasında kararsız kalan bir pres anlayışımız oluştu. nitekim rakipler de çok kolay bir şekilde bu hattı geçiyorlar. adeta 2. dünya savaşı'nda fransızlarca geçilmez denilip almanlarca birkaç saatte geçilen maginot hattına döndü bizim orta saha.

    barış'ı sağ önde görüyorsak o pres anlayışına katkısı olacaktır elbet. ancak 4-2-3-1'i hiçbir şekilde bozmam diyorsa okan buruk bu mevki nasıl böyle es geçiliyor? harcanan rakamlar yüksek, ortada bir başarı da yok. halen 10 milyon euro'yu sol beke harcamak ile hatalar zinciri ilerliyor. panik transferleri, saçılan paralar tedirgin ediyor.

    3 oyuncuya harcanan 40 milyon euro bütçe ile 6 ve 10 numaralara da en azından düşük bütçeli transferler eklemlenebilirdi. nitekim aldığımız isimler de koy takıma, direkt sonuca götürsün modelinde oyuncular değil. bir icardi, bir torreira değiller.

    böylesi anlarda bir maldini, bir zanetti gibi kulübün içinden yetişmiş, futbolu bilen, temsil yeteneği güçlü bir ismin kulüp faaliyetlerinde görev alması ve gerektiğinde hocayla bu konuları masaya yatırması önemli oluyor. ne yazık ki en büyük eksikliğimiz bu. futbolla alakası olmayan insanların futbol şube sorumluluğu devralması anlamsız. o takımın dinamiklerini bilen, taraftarın dahi dile getirdiği bariz sıkıntıları aktarabilecek, bütçenin doğru kullanımında ve kadroya uygun isimlere dönük olmasında devreye girebilecek bir futbol aklı lazım bize.

    hocanın da özel hayatında gel gitleri olur. ego sorunu oluşur. insanız neticede, hepsi olur. kafa karışıklığı yaşar. bilemiyorum. böylesi anlarda belki bu tür istişareler hocaya da yol gösterirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın