genelde kadıköy öncesi hafta arası avrupa maçlarından zaferle ayrılıp gazla gider, hüsranla dönerdik.
5 kasım 2013 fc kopenhag galatasaray maçı sonrası fenerbahçe'nin net favori çıkacağı bir maç olacak. burada tek dayanağımız, açık favorilerin derbilerde kazanamaması. fenerbahçe basından kasıtlı olarak fazla gazlama görmese de, baya iyi bir seri yaptı lig standartlarımıza göre, 10 maçta 25 puan. oynadıkları oyun çok yaratıcı olmasa da, baskılı, rakibi ısırıyorlar, genelde kadıköy'de bize aşırı bilendiklerini de varsayarsak, çok istekli, arzulu, sert oynayacakları kesin. asıl mechul olan bizim ne yapacağımız, potansiyeli olan bir takımız, ama istikrar konusunda çok kötüyüz, 1 tane adam sayamıyorum açıkçası 2 maç üstüste aynı performansı gösteren. yıllar süren hasreti de bitirebiliriz, hezimet de yaşayabiliriz, ikisine de müsait şu an takımımız. her ne kadar bizi olmadığımız bir hüviyete kavuşturmak istese de yönetimimiz, yeni hocamız, galatasaray bir his takımıdır ve yerde kalmaz, ben üstüste 2 tane hedef maçı kaybedeceğimizi düşünmüyorum, genlerimizde mücadele var, isyan var. kurumsal yapımıza göre beylif laflar gibi gelebilir bunlar ama, ispatladık bunları defalarca, en yakını bir kaç hafta önceki beşiktaş derbisi oldu.
o olasılığı konuşmak çok istemiyorum ama kaybedersek lig biter sözüne de katılmıyorum, daha ligin ortası bile olmadı. takımın çıkıp taraftara bir mesaj vermesi gerekiyor, bunca şeylerle uğraşıyoruz ama biz hala son 2 yılın şampiyon kadrosuyuz diye, bizim adımız galatasaray diye. pısırık futbolu kabul etmemiz mümkün değil, bunu engelleyecek de 2 adam var takımda, melo ve drogba, inşallah başaracaklar.