2013-14 Türkiye Süper Lig 11.Hafta Maçı
19:00 Ülker Stadyumu
2 - 0
  • 53
    tarih itibariyle eski bir fenerbahçe deplasmanını hatırlatan maçtır.*
    5 yıl önce 9 kasımda oynanmıştı maç. kadıköyde maçı izledikten sonra trenle ankara'ya gitmiş anıtkabir ziyaretinde bulunmuştuk. tren fenerli doluydu ve beni turuncu formamla gören her fenerli gülüp, espiriler, şakalar yapıyordu. bu sefer yine ata'nın ölüm yıldönümüne gelen bir maç. ama artık şakalar, komiklikler yapma sırası bizde diye düşünüyorum.
  • 54
    her zaman ki gibi hakem faktörünün öne çıkacağı maçtır.

    ben bu yaşıma kadar, hakem hatası olmayan takdir haklarının olduğu gibi fenerbahçe tarafında olmayan maç hatırlamam. hele bu sene ki fenerbahçe lehine yapılan hakem hataları aklıma geldikçe işimiz zor. ama ersun yanal'ın çalıştırdığı takımlarda galatasaray galibiyeti almamış olması ve eğer gökhan gönül oynamazsa, bruma ile fenerbahçe'nin sağ kanadını felç edebiliriz. umarım muslera fenerbahçe maçında oynar. fenerbahçe stadında atmosferi kaldıracak tecrübeli bir kalaeciye ihtiyacımız var. drogba büyük maçlarda ekstra motivasyonla oynuyor, şampiyonlar ligi ve beşiktaş maçlarında bunu gösterdi. bu sene takımımızın en formsuz ismi selçuk ve semih fatih terim döneminde, bütün fenerbahçe maçlarında iyi oynadılar, ben buna güveniyorum. en kötü ihtimalle yenilmeyiz, hakem umarım serkan çınar olmaz. garip ama gerçekten serkan çınar'ı bile atayabilirler.
  • 60
    hakkında açılan ankette istemsizce ve art niyetli olmadan hata yapılmış maç.

    yeneriz de nasıl yeneriz diye sorarken nasıl bir skorla galip geliriz anlamı vermeye çalışırken karmaşık ve farklı anlamlara çekilebilecek bir ifade olmuş.

    anketi açan arkadaşın kendisi de 3-1 gibi bir skor tahmininde bulunmuş zaten.

    velhasıl sonuç olarak yıllardır çektiğimiz bu çileye bir son vermeyi dilediğim maçtır. en büyük handikapımız defans kurgusu olacak zira yabancı kontenjanı bu bölgede elimizi kolumuzu bağlıyor.

    hakan balta'nın mutlaka oynaması gerekiyor ki umarım maça kadar hazır olur.
  • 63
    net olarak beraberlik kokan maç. iki takimin da (taraftarlarin degil takimlarin) beraberlige itirazi olmaz kanimca. fenerbahçe 6 puan farkla onumuzde ve bu puan farkini korumak islerine gelecektir. biz ise kadikoy deplasmaninda bir puan ligi belirli bir dengede tutmaya devam ederken bir kazaya ugramamis olacagiz. hem de sampiyonlar ligi maçi sonrasi.

    bu arada yillardir orada kazanamamamizin bir onemi olmadigini dusunuyorum. bugun galatasaray kadrosundaki oyuncularin ezici cogunlugu kadikoy'deki maglubiyet zincirlerini gormemis, ustune de oraya gidip ust uste iki yil sampiyonluk kutlamis oyuncular.
  • 65
    bana göre bu maçı kazanmanın taktiksel olarak üç parolası var. 4-3-3 taktiğiyle oynayan fenerbahçe'nin beklerinin hücuma katılmasına izin verme, orta sahanın ileri üçlüye top taşımasını engelle ve çok açık vermeden olabildiğince kontrollü hücumlar yap, hızlı kontra ataklarla vurmaya çalış. fenerbahçe'nin sol beki caner aslen bir hücumcu olduğu için karşısında kesinlikle burak'ın oynaması gerektiğini düşünüyorum. caner'le egemen'in arasında kalan boşluklara çok rahat sızabilir ve aynı zamanda fenerbahçe'nin hücum şablonu için hayati önem taşıyan caner'in ileriye istediği gibi çıkabilmesini engeller. solda da kesinlikle bruma oynamalı. karşısında bruma gibi bir tehdidi gören gökhan gönül fenerbahçe ataklarına istediği gibi destek veremeyecektir.

    bunun yanı sıra fenerbahçe'nin en çok tehlikeli olduğu, en çok pozisyon yaratan ayaklarının olduğu yer sow-emenike-kuyt'ın oynadığı üçüncü bölge. fenerbahçe'nin en dinamik orta saha oyuncusu alper oynayamayacak ve ileri üçlü orta sahadan tek yardım aldığı alper'den mahrum kalacak. geri kalan orta saha oyuncularının çok tempolu oyuncular olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. sneijder olsun yada olmasın, kesinlikle üçlü orta sahayla çıkmalı ve fenerbahçe orta sahasıyla ileri üçlüsünün bağlantısını olabildiğince çok kesmeliyiz diye düşünüyorum. eğer fenerbahçe özellikle kuyt ve sow'u tehlikeli bölgede topla buluşturamazsa büyük sıkıntı çeker. aslında bir nevi bayern munih'in barcelona'ya karşı uyguladığı "oyunun merkezini olabildiğince kalenden uzak tut, messi'yi topla buluşturma" taktiği. bu bağlamda kuyt ve sow'a gerekirse adam markajı verilebilir yada topla her buluştuklarında orta saha ve ileri kanat oyuncularının desteğiyle iyi bir şekilde alan daraltılabilir. fenerbahçe'nin maça cristian baroni ile çıkacağını, dolayısıyla on kişi oynayacağını varsayarsak bu çok zor değil diye düşünüyorum.*

    hücuma hep kontrollü ve hızlı çıkmalıyız. biz savumada her şeyi yapsak bile kontra ataklarla topu ileri üçlüye hızlı bir şekilde taşıyıp bizi vurabilirler. böyle bir oyun tarzına çok fazla alışkın olmadığımızı biliyorum, ancak sonuçta mancini bunun için burada. daha önce mancini yokken yapamadığımız tek şey bu şekilde maç kazanmaktı. mancini'den beklenilen ise artık bunu değiştirmesi. zaten ben onun da taktiksel olarak hemen hemen benzer mentalitede olacağını düşünüyorum. ha birde, lütfen ilk on beş dakika gol yemeyelim. ilk on beş, hatta yirmi dakikayı atlattık mı gerisi gelir. kadıköy deplasmanlarında en çok sıkıntı yaşadığımız şey bu erken yediğimiz goller olabilir.

    edit: pret'in tavsiyesi üzerine yazıyı paragraflara ayırdım.*
  • 68
    her vurduğu gol olan fenerbahçe ile, kalesine gelen ilk top ve toplamda da iki toptan biri gol olan takımımızın mücadelesi. geçen hafta perşembe günü bana bu maçın akıbeti ne olur diye sorsalardı, sneijder ve muslera faktörünü içselleştirmiş ve onların eksikliğini düşünmeyen biri olarak, en aşağı berabere kalırız derdim. zira 4 tane forveti ileri koyup, onlara doldur - boşalt yapıp gol atan bir takım karşımızdaki. bu takıma karşı öne geçmek ya da maçı uzun süre golsüz berabere götürmek, onlardan puan almak anlamına gelirdi ki, bu ihtimallerden ikincisi muslera'ya nazar değmesi sonucunda suya düşmüştür. ama ilk ihtimal hala çok açık ve bariz bir şekilde meydanda durmaktadır. rakibimize atabileceğimiz bir gol, bruma, burak ve aydın gibi hızlı oyuncularımızın daha fazla pozisyona girmesi anlamına gelecektir ki, bu da ne kadar yersek o kadar atacağımız anlamına gelir. çünkü bu maçta gol yememe gibi bir ihtimalimiz yok. sadece ilk golü atıp, yüreklenip bir tane daha atıp, yiyeceğimiz 2 golle maçı berabere bitirme şansımız var. belki bazıları kızacak bu söylemimden dolayı, ancak ben kalecilerimizin hiçbirine güvenmiyorum. yine de oynayan şahıs aykut olmalı diye düşünüyorum. en azından heyecanını yenmiş biri kendisi ve o sahada gol yemeden maç bitirebilmiş ender kalecilerimizden. eray'ın kopenhag maçındaki performansı kimseyi aldatmasın, hem çok az top geldi kendisine, hem de yalı kazığı gibi boyu olmasına karşılık, yan toplara çıkmadı ve çıktığında da alamadı. webo gibi hava toplarında çok iyi çıkan bir forvet varken, bu kadar acemi bir kaleci ile maça başlamak cidden hata olur. buradan puan çıkarma şansımız golü ilk atan taraf olmamıza, kalemize çok az topun gelmesine ve sneijder'e bağlı bence. sneijder oynarsa çok farklı bir oyun sergileyeceğimiz kesin. ama oynamazsa engin'i oynatmayı düşünmeyen mancini yüzünden, ceyhun gibi takıma savunma yapma mesajı verdiren oyuncularla sahada olacağız ve bu da rakibimizin üstümüze gelmesi anlamına gelecektir. mancini'nin sabri ve ceyhun inadından acilen vazgeçmesi ve göbekli de olsa, kötü de oynasa engin gibi bir adamı oynatması gerekiyor. bu maçlar önceden hazırlanan planlar dahilinde ilerlemese de, bunları yapması en azından teknik adamlık açısından doğruları yapacağı anlamına gelir benim için. gerisi de allah kerim.
  • 69
    genelde kadıköy öncesi hafta arası avrupa maçlarından zaferle ayrılıp gazla gider, hüsranla dönerdik. 5 kasım 2013 fc kopenhag galatasaray maçı sonrası fenerbahçe'nin net favori çıkacağı bir maç olacak. burada tek dayanağımız, açık favorilerin derbilerde kazanamaması. fenerbahçe basından kasıtlı olarak fazla gazlama görmese de, baya iyi bir seri yaptı lig standartlarımıza göre, 10 maçta 25 puan. oynadıkları oyun çok yaratıcı olmasa da, baskılı, rakibi ısırıyorlar, genelde kadıköy'de bize aşırı bilendiklerini de varsayarsak, çok istekli, arzulu, sert oynayacakları kesin. asıl mechul olan bizim ne yapacağımız, potansiyeli olan bir takımız, ama istikrar konusunda çok kötüyüz, 1 tane adam sayamıyorum açıkçası 2 maç üstüste aynı performansı gösteren. yıllar süren hasreti de bitirebiliriz, hezimet de yaşayabiliriz, ikisine de müsait şu an takımımız. her ne kadar bizi olmadığımız bir hüviyete kavuşturmak istese de yönetimimiz, yeni hocamız, galatasaray bir his takımıdır ve yerde kalmaz, ben üstüste 2 tane hedef maçı kaybedeceğimizi düşünmüyorum, genlerimizde mücadele var, isyan var. kurumsal yapımıza göre beylif laflar gibi gelebilir bunlar ama, ispatladık bunları defalarca, en yakını bir kaç hafta önceki beşiktaş derbisi oldu.

    o olasılığı konuşmak çok istemiyorum ama kaybedersek lig biter sözüne de katılmıyorum, daha ligin ortası bile olmadı. takımın çıkıp taraftara bir mesaj vermesi gerekiyor, bunca şeylerle uğraşıyoruz ama biz hala son 2 yılın şampiyon kadrosuyuz diye, bizim adımız galatasaray diye. pısırık futbolu kabul etmemiz mümkün değil, bunu engelleyecek de 2 adam var takımda, melo ve drogba, inşallah başaracaklar.
  • 72
    3 puan aldığımız vakit takımdaki vahim eksikliklerin üzeri kapanmış ve ötelenmiş olacak. bir de ligin devre arasına lider veya liderden çok az bir puan farkıyla girersek bu takımın eksiği yok denilecektir. bu takım sol beksiz şampiyon oldu bu sezon da olabiilir denilecek. taraftarı iyice coşturmak için gereksiz bir çile transferi yapılır ve takım asla belli bir düzene girmez.

    bunların ortaya çıkması için yenilmemizi istediğim anlaşılmasın tabikide yenelim istiyorum ama bir de böyle bir gerçek var.
  • 73
    özellikle taraftarın gözünde lig için tamam ya da devam maçıdır.

    zaten fener'in her hafta kollandığını ve 90+4 'lerde attığı golleri gören benim gibi bünyelerin morali yeterince bozuk bir de fark 9'a çıkarsa, psikolojik olarak iyice havlu atarız lige.

    beraberlik de yine pek işimize gelen bir skor değil ama kazanamazsak da kaybetmemek lazım, sonuçta bir kere asy'ye gelecekler diye farkı 3 olarak görmeye devam ederim.

    yalnız yenersek iş çok değişir, hem 14 senelik bu çile biter hem de rüzgarı arkasına alan galatasaray futbol takımı yarışın iyice içine girer, konsantrasyonunu sağlar.

    her sene geliyoruz temalı entry girmekten sıkıldım, artık şu saçma istatistikten kurtulmanın zamanı geldi. yıllarca fener'in en kötü zamanında yenildik, en iyi olduğu zamanda yine yenildik artık bir şeylerin değişmesi lazım. 2 yıldır fatih terim ile kazandığımız derbi farkımızı ortaya koymamız lazım ama çok formda forvetleri olan bir fener ve çok kötü bir defansı olan galatasaray var. yine gol yeriz ama kaç tane atabileceğimiz maçın skorunu belirleyecek.
  • 74
    genel intibânın aksine iyi oynayacağımızı, en kötü ihtimalle yine 1 puan alabileceğimizi düşündüğüm maç. 2011-2012, 2012-2013, 2013-2014 sezonlarındaki galatasaray futbol takımı bir davranış bozukluğu geliştirdi; kritik maçların hemen öncesindeki maçta mutlaka çok kötü oynuyor, genelde de puan kaybediyor ancak o hedef kritik maçı çok iyi oynayıp genel olarak istediğini alıyor. aynı durumun devam edeceği kanısındayım.
  • 75
    aziz yıldırım'ın kadıköy'deki galatasaray maçlarına büyü yaptırdığına inanıyorum. hatta başına gelen kötü olayları da bununla bağdaştırıyorum. olur mu canım öyle bir şey diyebilirsiniz. saçma da gelebilir. ama 15 senedir favori olduğumuzda bile kazanamıyorsak var bunda bir şeyler ve açıklaması bence bu. aziz eğer başkanlıktan inseydi kazanma ihtimalimiz olurdu ama en fazla berabere kalabiliriz bu maç. ki o bile zor, form durumlarına bakıldığında. aziz yıldırım gidene kadar da orada galibiyet alabileceğimizi düşünmüyorum. fesüphanallah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın