• 47
    cok da dogru bir laf obegidir. sadece bugun degil her zaman soylenmelidir. asloan galatasaraydir kisiler degil.
    biz galatasarayin menfaati icin hoca degisikligi istedik.
    ne yapsaydik kume mi dusseydik. bir kisi icin daha da rezil rusvan mi olsaydik? daha neye ne kadar sabir etseydi bu taraftar.
    yeni gelen hocaya da destek olacagiz.
    eger galatasaray’a faydasi olmaz ise onun da gitmesi icin elimizden geleni yapacagiz.
    cunku bizim icin kisiler degil asloan galatasaray.
  • 46
    fatih terim takımın başında iken de geçerli olan fatih terim sözü idi. şu an da geçerli. fatih terim takımı rezalet bir seviyeye doğru götürürken o zaman aslolan aynı galatasaray değilmiş gibi bunu dile getiremeyenlerin şu sıralar önemini ifade etmesi daha samimiyetsizdir bence. aslolan kişiler değil, her zaman galatasaray olacaktır. bugün de yarın da.
  • 51
    her zaman aslolan galatasaray'dır öyle olduğu için fatih terim görevinden ayrıldı çünkü başarısızdı. özhan canaydın döneminde aynı problem, ünal aysal döneminde aynı problem, mustafa cengiz döneminde aynı problem. daha geçen yaz burak elmas hocanın en iyi anlaştığı başkan olacak, yanında yetişti diyerek 2000'li yıllardaki fatih terim'le, uefa kupalarıyla fotoğrafları seçim öncesi servis edildi. seçimi kazandı şimdi aynı problem bu yönetimle.. aslolan her zaman galatasaray ama bazı taraftarlar için aslolan fatih terim gibi duruyor. herkes saygı duyar hoca'ya, yaptıklarına ama son süreçte başarısızdı ve doğal olarak olması gereken oldu.
  • 16
    laga luga.

    madem hicap duyuyosun sana yapılanlardan ; görevine son verildiği akşam çağır basını, aklından geçen her şeyi söyle. sana karşı duruna, kuyunu kazanı, yüzüne gülüp arkandan iş çevireni fşa et. ondan sonra de ki ; '' benim vicdan muhasabem budur. bunları yapan adamlarla bir daha sıçmaya gitmem. bugün yol yakınken ilk defa konuştum. daha da polemik yaptırmayacağım. aslolan gerçekten galatasaraydır. galatasaray'a başarılar. ''

    ama yok illa süreç uzasın 3 ay. basın tonla haber yapsın. yok yere bütün futbolcular, kulüp, teknik heyet, taraftar gerilsin. ciğeri 5 para etmez adamlar orda burda '' galatasaray'da kaosun perde arkası az sonra!!!!!!!!!! '' diye dandik programlarında manşet geçsin. sonra sen birgün çık - ki bu bir gün 2013-2014 sezonunun en kritik dönemeci - üstü kapalı yönetime giydir. niye ? aslolan galatasaray çünkü.

    hollanda maçı kazanılsaydı hiçbir şey yoktu. brezilyaya ne zaman gidiyoz onu konuşuyoduk. ne zaman işler boka sardı, o zaman yine bu sihirli sözcüğü duyduk, '' aslolan galatasaray.. ''

    aslolan bizim için galatasaray bizim için !

    sen, o, öbürü. şahsi meseleleriniz için bu takımı kullanan, bu takım üzerinden ufakcıkta olsa rant sağlamaya kalkan, çaycısından kulüp başkanına, imparatoruna kadar.

    aslonan galatasaray, aslolan galatasaray taraftarıdır... sizlerin galatasaray taraftarlığı mertebesine erişecek kudretinizi yok.

    şefahatinizden vazgeçtik, mezarımızdan taş çalmayın yeter.
  • 56
    sadece bir slogandır. allah'ım kız okula gidiyor yaşasın cumhuriyet! satırlarındaki cumhuriyet gibi galatasaray'da tıpkı cumhuriyet gibi içinde olan kavramlarla güzeldir yoksa bugün demokratik kongo'da bir cumhuriyet.

    evet kimse galatasaraydan büyük değildir. ne terim, ne hagi, popescu, selçuk, melo aklınıza kim geliyorsa işte. terim'e gelmiyorum hagi daha 21-22 sezonu öncesi yaz ayında komisyonculukla suçlandı. lakin efsanelerinize sahip çıkmadığınız zaman galatasaray'ın içinde ışıtan gün, burak elmas gibi isimler kalıyor işte. son zamanlarda şunu çok duyuyorum ''bu adamlar profesyonel, işlerini parayla yaptılar'' e madem bu işler bu kadar kolay başarı parayla geliyor (ki yok öyle bir şey) city ve psg yıllardır şampiyonlar ligi alamadı. manchester united en çok para harcayan takım olmasına rağmen fergie gittiğinden beri ilk 4'e giremiyor neyse. bakın daha ali koç'a gelmedim bile.
  • 41
    puan kaybedilen her maç sonrası fatih terim’ in istifası isteminde bulunan grubun bu taleplerini dayandırdıkları slogan. aynı grubun kazanılan maç ve oluşan olumlu tablo neticesinde de -aslında- “ fatih terim düşmanı” olmadıklarını göstermelerini ve yine aslolan galatasaray’ dır diyerek tebrik ettikleri söylemlerini görmek istiyorum.

    (bkz: 21 ekim 2021 lokomotif moskova galatasaray maçı)
  • 55
    aslolan galatasaray’dır.

    bir kulübün bu niteliği kazanabilmesi ve devam ettirebilmesi yani “aslolabilmesi” için ali sami yen gibi vizyoner kurucusu, türk olmayan takımları mağlup etme gibi mottosu, sarı ve kırmızı gibi asil renkleri, 100 yıldan fazla tarihi, müzesinde hiç bir rakibinin elde edemediği kadar kupası, tek türk takımı olarak kazandığı uefa ve süper kupa şampiyonlukları, taraftarların çocuklarına ismini verdiği yıldız sporcuları, milyonlarca seveni, metin oktay ve fatih terim gibi efsanelerine ihtiyacı vardır.

    evet hiç kimse galatasaray’dan büyük değildir. ama galatasaray büyüklüğünü bu faktörler belirler.

    bunlar olmazsa çekirdekçıtlatıyorspordan ne farkımız olur.

    o yüzden kulübümüzün efsanelerine, hataları da olsa, kinle nefretle yaklaşmayalım, birbirimizi kırmayalım lütfen.

    çünkü aslolan galatasaray’dır ve bunun oluşmasında onların da payı büyüktür.
  • 35
    çok sevdiğim güzel sloganımız. ve siz değerli dostlarımla neden aslolan galatasaray üzerine kendi hayatımdan da kesitler sunan küçük bir hikayeyi paylaşmak isterim.
    hepimizin kendi çapında bazı branşlarda başarılı/başarısız hikayeleri vardır.
    bundan yaklaşık sekiz sene önce kardeşim galatasaray altyapı seçmeleri için çıktığı maçta iyi bir performans gösterip beş gol birden attığı ve yeteneğini kanıtladığı halde altyapımıza alınmamıştı ve 12 yaşındaki çocuk o zamanlar haliyle üzülmüştü.(ailecek galatasaraylı bir ortamda doğup büyüdü ve aramızda sekiz yaş var. ben de uzun bir süre atletizm ile uğraşmam ve futbol altyapı eğitimim olması ek olarak aldığım askeri eğitim ile entegre ettiğim disiplinler sebebiyle birlikte antrenman yapıp uzun bir zaman boyunca çalıştık.) o gün hayal kırıklığına uğradı. o gün yeniden başladık ve asla galatasaray' a küsmedik. insanlara kızdık, hakkımız yendi diye düşündük, ama asla galatasaray' dan vazgeçmedik.
    futbol sayesinde ben de ona eşlik ettim ve birçok maceraya atıldık, genç yaş gruplarında (o zamanlar kyk kredimle aldığım kamerayla) maçlarını çeker belki birine izletebiliriz umuduyla kolajlar ve youtube' a yüklerdim. iki kere nike most wanted finallerine kadar kaldık. üç senedir bölgesel ligde oynuyor, kendi çabamızla birşeyler başardık, ne menajer tanıdığımız ve ne çevremiz oldu seçme seçme dolaştık. aynı bağlılıkla galatasaray ve futbol en büyük tutkumuz olmaya devam etti tabi bu süreçte maç kaçırmıyoruz ve abdürrahim albayrak gibi izliyoruz maçları. sonra kardeşim besyo' yu birincilikle kazandı ve biz birlikte bir ekip ruhuyla hareket edip çalışmalarımızı mental anlamda da geliştirip sürdürdük. evi spor salonuna çevirdik desem yeridir. emekli öğretmen olan anne babam başta buna karşı çıksa da babam haftasonu benden önce maçlarda yerlerini alıyor, annem ise heyecandan izleyemez ama o da evden destekleyip yolluyor, maydonoz suyuna kadar kampa gitmeden hazırlıyor. amatör lig maçlarını kaçırmaz olduk pazar günlerimiz statlarda geçiyor.
    biz futbolla ayakta duran, eduardo galeano' nun da dediği gibi güzel futbol görmek için, oynamak için stat stat gezen futbol dilencileriyiz.
    kalan zamanda da kendimiz oynuyoruz, ya da haberlerini takip ediyoruz. ya da futbol'a dair okuma yapıyoruz.
    hayatımız fena halde futbola benzemiyor, hayatımız futbol ve galatasaray bunun en önemli parçası. galatasaray bize çocukluğumuzda futbolu tanıttı, sevdirdi ve bambaşka bir dünyanın kapılarını araladı.
    o yüzden aslolan galatasaray' dır.
  • 29
    (bkz: yersen)
    (bkz: galatasaray bahane rant-menfaat şahane)

    şundan adım gibi eminim; genel kurulun ağır çoğunluğu galatasaray'ın başarısı ile mutlu, başarısızlığı ile mutsuz olanlardan oluşuyor. burada sıkıntı yok, olması gereken zaten ancak dikkatinizi çektiyse normalde "tümü" demem gerekirken "çoğunluğu" demek zorunda kaldım, şöyle açıklayayım; paylaşılan twitlerden görüyoruz ki genel kurulda galatasaraylı olmayan genel kurul üyesi hiç de azımsanacak sayıda değil. biri bu, diğeri ise sırf toplum içinde statüsü olsun, sağda solda havası olsun, galatasaray etiketiyle sosyal hayatında kendine ve çevresine fayda sağlamak isteyen güruh, ki bunlar galatasaray'ın başarısından mutlu, başarısızlığından mutsuz olmak bir yana, bence galatasaray'ın sportif anlamda nerede, kiminle, ne koşullarda yarıştığından, ve ne pozisyonda olduğundan....vs. haberi bile olmayan güruhtur ki bence bu tiplerin sayısı da hiç de azımsanacak miktarda değildir. işte bu nedenle "çoğunluğu" şeklinde ifade ettim.
    bu gurüh maalesef yönetimelrin gitmesinde, gelmesinde, ibra edilmesi ya da edilmemesinde etkin rol oynamaktadır, ve maalesef yine bu güruh için "mevzubahis galatasaray ise gerisi teferruat" değildir. önce kendi statüleri önemlidir, burada bir sıkıntı yoksa ondan sonra galatasaraylı olurlar.
    statülerini koruyabilmelerinin en büyük kriteri kulübün iplerini sürekli ellerinde tutabilmeleridir.
    kulüp zincirlerini kırar da ellerinden kayarsa, isterse dünyann zirvesine çıksın, onlar için bu kabul edilemezdir.
    çünkü onlar için "aslolan galatasaray" değildir, aslolan kendilerinin "toplumdaki sosyo-ekonomik statüleri" dir, galatasaray bunun için sadece bir araçtır, etinden-sütünden-marka değerinden faydalanılan...
    bu nedenle bu güruh için galatasaray "küçük olsun bizim olsun" dur.
    gerisi laf-ı güzaftır...
  • 54
    özellikle son iki yıldır karamsarlığın dibine vuran ve yapılan çoğu transferin, uygulanan çoğu taktiğin, alınan çoğu kararın galatasaray futbol takımını daha da karanlığa sürükleyeceğini sezerek moralini bozan şanlı galatasaray taraftarına hatırlatmak istediğim galatasaray düsturudur.

    aslolan galatasaray'dır.

    gecenin en karanlık olduğu an güneşin doğmasına ramak kalan andır demeyeceğim, hayat tecrübesi bulunan dostlarım gerçek hayatın bu şekilde işlemediğini bilir. tabii ki eleştirelim, moralimizin bozulduğu belli edelim, fikirlerimizi söyleyelim. fakat unutmayalım dostlar, bu insanlara galatasaray için en iyi olanı yapmaları adına yetki veriliyor. ayrıca olayların bizim bilmediğimiz yönleri de var. sizin de dikkatinizi çekti mi, ne yapılırsa yapılsın beğenmiyoruz. toplum olarak bu huyumuz haline gelmiş.

    benim derdim galatasaray. bu entry'i yazma amacım da galatasaray taraftarını sağduyuya davet etmek. sakin olalım. yemin ediyorum yazılanları okudukça ağlayasım geliyor, sanırsın kulübün kapısına zincir vurulmak üzere. herkes "yangın var" diye bağırıyor. sizin bu derdinizi ve karamsarlığınızı anlıyorum dostlar, ama bu kadar olumsuz yönde düşünmeye gerek var mı? bu takım bu ligi ilk 10'da bitirir.* 3 maç kazanmamıza bakar. bunu hepiniz biliyorsunuz. biraz da bu olumsuz düşünce bu karamsarlık bizi karanlığa sürüklüyor olabilir mi? alelacele yapılan diagne transferi, büyük bir kumar oynadığımız falcao transferi, bunlar yakın zamanda yaşadığımız hadiseler. bizim bu hallerimiz galatasaray yönetimini de paniğe sürüklüyor.

    galatasaray'ın her daim hedefi başarıdır. başarısızlığa tahammülü yoktur. bunu da anlıyorum. fakat hayat öyle bir şey ki, başarıya gitmek için yürüdüğünüz yollarda hep başarı sergileyemiyorsunuz dostlarım. başarı bir sonuçtur. başarıya ulaşmak için bazı fedakarlıklar da gerekiyor. başarı için özellikle sabır ve sağduyu çok önemli gereklilikler. lafı biraz uzattım sanırım. ama bu karamsarlık beni çok üzüyor dostlarım. ya daha iyi olma ihtimali varsa? ya bu kararlar gelecek adına önemli dönüm noktalarıysa?

    not: meşhur filmin son sahnesinde gemi batarken şarkılarını çalmaya devam eden müzisyenler gibi hissediyorum şuan kendimi. müziği duyun dostlar, biraz sakinleşelim.
  • 49
    fatih terim galatasaray markasını büyütmüştür. galatasaray ise fatih terim markasını ya rat mış tır! nasıl bir tek adam sevdasıdır bu? küme düşme korkusu yaşıyoruz farkindamisiniz. 4 senedir şu takımın hangi oyun planını gördünüz. kimse çıkıpta istikrarlı kadro kurulmadı demesin. anadolu kulüpleri bizim 2 oyuncu maaşına 4 senedir oymayamadigimiz oyunu oynuyor. 4 yıldır bu maç kesin bizim diyebildiginiz, arkanıza yaslanıp rahat rahat izleyebildiginiz kaç maç oldu? kaç maçın mutlak favorisi biz olduk? uel grup maçları hariç, ki o da 6 maç, 4 yıldır adam akıllı maç izleyemedim. ptt 1.lig sonuncusu olan, deplasmanda 2 gol atmamış olan, yedek kadro ile maça çıkmış olan takıma bile maç kaybediyoruz. dalga mi geçiyorsunuz! ayrılığın şekli kötü olmuştur, zamansız olmuştur. ama bu is daha onceden ve bizzat hocanın teklifi ile bitmeliydi.

    ekleme: sağolsun başkanda mavi boncuk dağıtırken futbolu yöneten kirli ellere boyun eğmiş ve istenen kelleyi vermiştir. şimdi gidip geri yalayacagi laflarına devam edebilir.

    aslolan galatasaray' dır.
  • 12
    kanıtları:

    "ben 4. yıldızı takmadan gitmem"
    "birileri istedi diye sözleşme imzalamam"
    "ben namağlup bir takım bıraktım. eskişehir, bursa, beşiktaş gibi deplasmanları atlatmış bir galatasaray bıraktım"
    "bir itibarsızlaştırma çalışmasından terim'e zarar veriliyor mu diye düşünen kimse yok"
    "üyelerin hür iradesiyle seçtiği yöneticileri zor durumda bırakacak eylemlerde bulunmamayı öğrendim galatasaray'da"
    "beşiktaş maçı sonrasında oyunculara teşekkür ediyor. biz de orada 80 bin kişiyle koridorlarda canımızla uğraşıyoruz"
    "her zor durumda bana ihtiyaç duyuldu ve her çağrıldığımda şartsız olarak gövdemi taşın altına soktum"
    "galatasaray'dan ikinci gidişimde merhum özhan canaydın'la oturduk. ona artık istifa etmem gerektiğini söyledim. özhan canaydın, 'ben senin istifanı açıklayamam' dedi. 'sayın başkanım, ben açıklarım' dedim." (ii. dönemin nasıl bittiğini sadece ben mi farklı hatırlıyorum ?)
  • 28
    bugünden sonra daha da yüksek sesle söylenmesi gerekendir.

    galatasaraylıyız deyip dursun aydın özbek seçilemeyince yeni yönetim şimdi ne yapacak borçları nasıl ödeyecek, dursun özbek olsa ödeyecekti, projeler yarım kalacak, borçları ödesinler de görelim, seçim kazanmakla iş bitmiyor diye tehditvari konuşmaya başladılar yine. bakalım bu kişiler için gerçekten de aslolan galatasaray mı değilmi göreceğiz
App Store'dan indirin Google Play'den alın