• 58
    o sabah hastanede nöbetten çıkıp eve uyumaya gelmiştim ve yattığımda saat 10.30'du. çok uyumayayım akşam üzeri saat 4'te evdekilere beni uydurmalarını söylemiştim. saat 4'te odamın kapısı açıldı kapıyı açan rahmetli babamdı ve uyandın mı hadi uyan uyan başkan fatih terim'i göndermiş gel haberler açık dedi. bu haberi babam vermişti bana. daha sonra floryadan ayrılış görüntülerini de beraber izlemiştik. ne yazık ki onunla son kez fatih terim hakkında konuştuğumu, televizyonda son kez beraber yorum yaptığımızı bilmiyordum. öyle işte, o tarihin böyle bir anısı var bende.
  • 1
    yaklaşık olarak 50 senesini, çoğunluğu aktif olarak galatasaray hizmetinde geçirmiş, gelmiş geçmiş en büyük efsanelerimizden fatih terim’in galatasaray’ımızdan teknik direktör olarak muhtemelen son kez ayrılışıdır.

    ben 90 doğumlu ve bildim bileli galatasaray’ı sevmiş bir insan olarak, bize kazandırdığı kupalardan da önce, takımımıza aşıladığı kazanma inancı, arzusu ve kazanan kimliği için kendisine teşekkürü borç bilirim. bugün bir avrupa kupası hayalini kurabiliyorsak, büyük bir avrupa takımı ile eşleşince bir acaba eler miyiz diye düşünüyorsak, ligde liderin 10 puan arkasındayken hala acaba şampiyon olabilir miyiz hesabı yapıyorsak, bunda efsanenin, fatih terim’in biz farkında olmasak da bizlere aşıladığı ‘büyüklük’ ve ‘yapabilirlilik’ algısının ciddi bir payı var.

    şahsen tanımam, görmedim bile yakından, ama küçüklüğümden beri kendisini ailemden biri gibi severim. sanırım 90 kuşağı genel olarak ne demek istediğimi daha iyi anlar.

    gidişi haklıdır haksızdır ayrı ama benim için her zaman travmatik olmuştur.

    şahsım adına, futbolu sevmemdeki katkıları, yaşattığı başarılar ve mutluluklar, ülke futboluna katkıları, galatasaray kültüründeki izi ve binlerce benzeri sebeple kendisine çok çok teşekkür ediyorum.

    umarım hayatında mutluluk sağlık neşe hiç eksik olmaz.

    iyi ki vardın, varsın ve galatasaraylısın hocam.
  • 51
    ayrılmasının sebebi, oynadığımız utanç verici futboldu. fatih terim tarihimizde çok önemli bir kişilik. ama tanrılaştırılmasından da artık gına geldi. çok başarılı sezonları da oldu. çok başarısız sezonları da. başarısız olduğu bir sezonda da yollar ayrıldı. başarılarının hep kendisine, başarısızlıklarının ise o dönemin yönetimine yüklenmesi hiç doğru değil.
  • 37
    başarısız bir dönemim sonunda gerçekleşmiş olaydır. beni bilen bilir. hocayı ne kadar sevdiğimi, bir cenazede koşarak gidip kendisine sarıldığımı, çoçukluk kahramanım olduğunu.

    şimdi gelelim hoca neden gitti.

    1- maç seçen, avrupa arenasında çıkıp şov yapan ama ligde vasatın üstüne çıkamayan, reaksiyon göstermeyen ve milyon eurolar kazanan futbolcular.
    2- sürekli ceza yemesine, tehdit edilmesine, takımının doğranmasına rağmen ses çıkaramayan, hocanın arkasında durmayan son iki vasat yönetim.

    hocanın hatası yok mu? evet var. hem de 1 ya da 2 değil bir çok hatası var. mesela futbol hayatını sosyal hayatından ötürü bitirmiş olan arda turan ı, taraftarın tüm tepkisine rağmen ısrarla takıma alması ve hiçbir faydasını görememesi. 2020-2021 sezonunda kerem aktürkoğlunu çok geç devreye sokması ve kolayca kazanılacak şampiyonluğu rakibine hediye etmesi. vasat oyunculara hatasını kabul etmeyip sürekli inatla şans vermesi. halil dervişoğluna bir futbol disiplini sağlamaması ve musleranın yedeği olarak ismail çipe yi görmesi. ısrarla yanında profesyonel bir ekip değil, futbolu hayatının 1 numarasına koymayan kişilerle çalışması.

    şimdi futbolcular fatih hoca için sosyal medyada yazılar yazıyor. hüzünlü şarkılar paylaşıyor falan filan. kardeşim hocanın şu an takımdan ayrılmasının bir numaralı sebebi sensin. maç seçmeseydin de her maç topunu oynasaydın hoca hala şampiyonluk yolunda olacaktı. bir şirkette bir departmanda başarısızlık varsa ve bir türlü ifla olmuyorsa önce müdürü kovarlar. bu yüzden bu duygusallığı bir kenara bırakıp artık işinize odaklanın. sakın hoca gitti diye sahada triplere girip duygusal şovlar yapmayın. hocanında dediği gibi “sizin işiniz top oynamak”. işini yaparsın, kendini dışarıya beğendirirsin ondan sonra o şov yaptığın avrupa’ya layıkıyla gidersin. ya da duygusal şovlar yapıp seneye karagümrük formasıyla olimpiyat stadının yedek kulübesinde ayazı yersin. ligin en kötü top oynayan takımıyız. ligin diplerindeki rize bile bizden daha ıştahlı hücum ediyor. biraz kendinize gelin. yoksa takım ya da kıl payı ligde kalacak ya da ligden düşecek şaka değil.

    galatasaray bu dünya üzerinde yönetilen en kötü şirket. ünal aysal dönemi dışında hep böyleydi. biri faydalı birşey yapmak istediğinde, biraz dikkat çekmeye başladığında illa ki yine içlerinden biri çıkıp, petrol kuyusuna civa dökme edasıyla bu faydalı şeyleri kurutuyor. maalesef bu bizim ve dolayısıyla galatasaray’ın kaderi. şu an ki yönetim ise galatasaray tarihinin belkide en kötü kaderi. sene başında “sponsorluklar, projeler, uzun vadeli yatırımlar” hepsi bir yeşilçam palavrası. senelerdir galatasaray’a destek veren erdem timur ve dinçer azaphan siz başkan olmamanızda bu kulübe zaten sponsor okurlardı ki zaten senelerdir destek oluyorlar. yönetime denilecek tek söz, ya bu pasif tavrınızdan artık vazgeçin ya da geçmişte çok sık kullandığınız sözcükler gibi o koltuğu işgal etmeyin.

    son olarak; işin duygusal değil de gerçeklik payına bakarsak, fatih terim galatasaray tarihinin en büyük efsanesidir. hatta, ali sami yen den de, metin oktay dan da büyük efsanesidir. galatasaray ile fatih terim defteri maalesef bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. yani bunun anlamı şudur, galatasaray adına bir devir kapanmıştır. fatih terim olmasaydı galatasaray şu an türkiye’nin en büyüğü değil en fazla 3. büyüğüydü. bu yüzden hakkın ödenmez hocam.

    son zamanlarda geçen başarısız döneme rağmen, sen bu kulübün en büyük efsanesisin. ve öyle kalacaksın.

    allah yolunu açık etsin
  • 53
    son döneminde alenen kendisiyle uğraşan bir örgütle mücadele etti. sahaya kafasını verse birileri ısrarla üzerine oynadı. cevap vermediyse sahada hakemle doğrandı. küfür veya hakaret etmediği maç sonu toplantılarıyla cezalar aldı. herkes 4. hakeme söver sayarken kendisi ağzını açsa kart gördü, cezalar aldı. kendine ayrılan çizgileri geçtiği an hakemler tarafından müdahaleye uğradı. açın bakın jorge jesus hiç o çizgilere uyuyor mu? gördünüz mü yanında hakem falan? uyarı aldı mı, kart gördü mü? karşı takım kenar yönetime artist artist hareketler yaptı, ceza aldı mı?

    futbolun doğasında olan ikili mücadele, temaslı oyun vs. gibi unsurları oyuncuları sahada yapabildi mı? aynı pozisyonlarda aynı maçlarda bile farklı kararlarla doğranmadı mı?

    birkaç örnek vereyim:
    * diagne beşiktaşlı oyuncuya ayağının ucuyla dokundu, direkt kırmızı. babacar lyundama'yı biçti, kaşı açıldı. yeterince tehlikeli değil diye sarı kart gördü babacar!!!!????
    * rakip ceza sahasında her ne hikmetse her ele gelen top çarpma, bizim vücuttan seken top bile penaltı!
    * arda soyunma odasında bir şeyler söyledi, ceza aldı. irfancan da benzer şekilde yakalandı, işlem olmadı.
    * bu sezon kırmızı kartlar galatasaray'ın gördüğü ve görmediği kartlar diye tartışılır oldu. çünkü bizim kadar kolay kart gören ve bizim kadar kolay kart verilen başka takım olmadı.

    maalesef rezil bir dönem yaşadı. fatih'i gönderin, sizi rahat bırakalım tehdidiyle gönderildi. sonra bir yönetici çıkıp hâlâ devam ediyorlar bizimle uğraşmaya dedi.

    özetle kim ne derse desin ülke futbolunun çehresini değiştirdi. günahlarıyla sevaplarıyla türk futbolunun kilit taşı oldu. galatasaraylı fatih olması hepimizin şansıydı. bir ocak akşamı kurban edildi. biz sisteme karşı koyamadığımız için ona karşı koyduk. gittiğine sevindim diyenler bile aslında hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyordu. bu saatten sonra türk futbolunu battığı bokta bırakıp güzel bir emeklilik hayatı geçirsin.
  • 12
    olması gerekenden geç olmuştur. efsanemize zaten yeterli kredi verildi. 3 sezon üst üste şampiyon yapamayıp türkiye kupası dahi aldıramamış bir sonuç söz konusu. üzerine lig tarihimizdeki en kötü sezonu yaşıyoruz. adnan polat döneminde bile bu kadar düşük puanda değildik açıp bakabilirsiniz. ayrıca takımın tamamı kendi döneminde alınan ya da kendi döneminde sözleşmesi uzatılan oyunculardan kurulu. marcao ve kerem dışında gelişim kaydetmek yerine hepsi tepetaklak geriye gidiyor. sahada oyun olarak gelişme futbolcularda gelişme teknik taktik bir şeyler görsek zaten böyle bir karar gündeme dahi gelmezdi. hem sonuç yok hem gelişim yok hem de umut yok. üzerine yardımcılarının ve kendisinin basın toplantılarında futbolcuları ortaya atması var. artık teknik direktörlük değil yönetimsel açıdan galatasaraya fayda vermesi en doğru olandır.
  • 17
    yönetimin aldığı doğru bir kararla yollarımızı ayırdığımız efsanemiz. özellikle yönetimin ayrılmadan başka bir hocayla anlaşmasını eleştirenleri anlamıyorum. bir b planın olmadan, kendini garantiye almadan hiç bir yönetici mevcut çalışanı ile yollarını ayırmaz, ayırmamalı. eğer bir teknik direktör ile anlaşılmamış olsaydı aynı insanlar madem planınız hazır değildi neden hocayı gönderdiniz diye eleştirecekti. şu hayatta öğrendiğim bir tek şey varsa o da insanları ne yaparsan yap mutlu edemediğindir. kupada alt lig takımına elenmişsin, ligde 20. haftada liderden tonla puan farkı yemişsin, 3 senedir futbolun f sini oynamayıp dünya kadar futbolcu transfer etmişsin, e kusra bakma hocam elbette ki sen bile olsan bunların bir bedeli olacak. her şey anlarım ancak başarısızlığın bahanesini 3 senelik proje laflarının arkasına sığınarak aramanı asla anlamam ve kabullenmem. doğru karar verildi ve başarısız olan gitti. burası galatasaray, rahmetli ali sami yen mezarından kalkıp gelip başarısız olsa o da gider. ne yazık ki ben hocanın tünelin sonunda gördüğü ışığı göremeyenlerdenim. olmayacaktı ve olmadı diye düşünüyorum. herkes için hayırlısı olsun.
  • 14
    yazılacak o kadar şey var ki, hiçbir şey yazamıyorum dediğim olay. bu sözlükteki herkes gibi, ben de galatasaraylıyım. o yüzden de sürecin galatasaray için hayırlı olmasini diliyorum. bu süreçte herkesin (burak elmas, yönetim kurulundaki üyeler, fatih terim, genel kuruldaki üyeler, taraftar, medya, futbol camiasi) hatalar yaptığını düşünüyorum*.

    ancak şunu anladım, ben hayatımda organizasyonu düzenli, stratejisi planlı ve bütün paydaşları ile bütün olmuş bir galatasaray göremeyeceğim. en çok üzüldüğüm konu bu. artık bu bitmeyen kaos beni yordu.
  • 18
    birçok şey yazdım , birçok şeyi de yazdım yazdım sildim son 2 senedir. fatih hocayı çok eleştirdim ama gidişi bana ayrı bi koydu nedense. yemin ederim içimde bir yumru var sanki. bilmiyorum belki onu çok sevdiğimdendir gittiği için acayip üzgünüm. kör ölür badem gözlü olur. sanki hiç gitmeyecek gibi yazdık hocaya. sinirleniyordum yazıyordum ama gideceği aklımın ucundan geçmiyordu. yazdıklarım yanlış değildi ama vallahi içim acıyor.
  • 49
    entry silerken bir kelimede, bir cümlede müthiş profesyonel bir şekilde türkçe/edebiyat incelemesi yapan (burada kesinlikle ironi yoktur) galatasaray sözlük moderasyonunun birkaç gündür söylememize rağmen "hala" ve "hala" bu başlıkla ilgilenmemesi beni çok şaşırtıyor.

    yaptıkları işe ciddi anlamda saygı duymakla ve teşekkür etmekle birlikte tekrar dikkatlerini çekmek istiyorum.

    önemsiz bir konu değil bu. ilerde daha da iyi anlaşılacak.
  • 6
    kötü gidişat nedeniyle gerçekleşmiş, bana göre zamanlaması ve şekli hatalı ayrılık.
    galatasaray bu sezon * türkiyede şampiyonluk iddiasını kaybetmişti, avrupa’da devam ediyor o mecrada güzel bir futbol oynuyordu.
    fatih terim ayrılmalıydı ama sezon sonunda. bu yıl artık kim gelse zaten başarısız olacağı için yeni gelen hoca zaten yıpranacak.
    öte yandan da galatasaray’ın fatih terim gibi büyük efsanesini muhtemelen bu son teknik direktörlük döneminin bitiminde efsaneye yakışacak şekilde uğurlaması gerekirdi.
    dolayısıyla bence hem zamanlama hem de yöntem hoş olmadı.
    hakkını helal et hocam.
  • 44
    olaya duygusal bakan kesimden değilim. benim gördüğüm ve rahatsız olduğum durum hemen her maç rakiplere karşı aciz durumlara düşen takımın serbest düşüşte olmasıydı. hem takım hem de oyuncular psikolojik ve mental olarak çökmüş haldeydi ve bir şeylerin düzelebileceğine dair inançları kalmamıştı. bu sahadaki her oyuncunun her hareketinden rahatlıkla görülebilir hale gelmişti. netice itibariyle fatih terim'in de bu durumu düzeltebilecek ve takımı ayağa kaldırabilecek enerjisi ve motivasyonu yoktu.

    üstelik bana göre bu skandal ve sancılı geçen sezonu (2021-2022 sezonu) hala kurtarma şansımız var. avrupa potası ile aramızda 5-6 puan gibi az bir fark varken, mevcut gidişatı kabullenmek ve şansımızı olmayacağı ayan beyan ortadayken fatih terim ile denemeyi seçmek, çok daha büyük bir kumardı. mevcut gidişatın bir simülasyonunu yaşama şansımız keşke olsaydı da karşımıza çıkabilecek korkutucu tabloyu görseydik fakat bu mümkün olan bir şey değil.

    hal böyleyken olaya duygusal yaklaşıp kulübün ve türk futbolunun efsanelerinden biri olduğu için fatih terim'in gönderilmesini, mevcut yönetime karşı bir öfke haline çevirmek ihtiyacımız olan doğru şey değil. evet, fatih terim galatasaray'a ve türk futboluna çok şey kattı fakat geçmişte yaşattığı ve onunla beraber yaşadığımız sevinçlerin, şu an bize bir faydası maalesef yok.
  • 22
    galatasaray, tarihinin en kötü sezonunu yaşarken gerçekleşmesi doğal ama üzücü bir olay maalesef. daha güzel şekilde yapılabilirdi, belki fatih terim onore edilerek bu süreç halledilebilirdi, belki hoca kendisi istemedi bu tip bir süreci bilemiyorum. ama terim sözü vererek başa gelen yönetimin, fatih terim’i göndermesi resmen absürd komedi filmlerinde görülecek saçmalıkta bir hareket oldu. en baştan fatih hoca’yı kirli seçim politikalarınıza alet etmemeliydiniz. fatih hoca da arda’yı falan almayacaktı ekibine. hocanın yolu açık olsun.
  • 54
    türkiye kupasında elendiğimiz 28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçı sonrası fatih hocanın sezonu* tamamlaması bir mucize olmadığı sürece çok zor görünüyordu bana göre. özellikle, 8 ocak 2022 galatasaray giresunspor maçında oyuna yönelik gelen tepkiler sonrası her olumsuz skor, galatasaray'ın yaşayan en büyük efsanesi fatih terim'in daha da fazla yıpranmasına sebep olacak gibiydi.

    bence üzücü olan nokta, fatih hocaya mucize ihtimalini deneme şansının verilmemesi, yani avrupa ligi son 16 eşleşmesine kadar sabredilmemesi oldu. hele hele avrupa ligi grubunda gösterdiği performansla bunu sonuna kadar hak etmiş, avrupa'ya fazlasıyla konsantre olmuş ve üst turları gözüne kestirmişken.

    sonuç olarak karar fatih terim'e bırakılsaydı ve barcelona eşleşmesinde yine elenmemiz halinde, bu gün olmasa da başka bir gün bu ayrılık kendi isteğiyle gerçekleşecekti diye düşünüyorum. yine de taraftarın gerek transfer dönemi gerekse sahadaki oyun için artık tepki vermeye başladığı bir dönemde daha fazla yıpranmaması da bence fatih hoca için bir nebze hayırlı oldu denebilir.

    yalnızca, burak elmas'ın her ne olursa olsun fatih hocayı gönderme hakkı yoktu bana göre. hem seçilmesinde fatih hocanın payı çok büyüktü hem de net bir şekilde 3 senelik bir planlama belirlendi ve transferler de bu plan doğrultusunda yapıldı. 3 yıllık planlamayı yalnızca 6 ay sonunda çöpe atıp, tüm vaatlere rağmen fatih terim'i de gönderirseniz, galatasaray genel kurulu da size 3 yıl sabretmeyip 1 yılda değiştirebilir.
  • 24
    inşallah daha kötü günlerin başlamayacağı bir gün olacaktır. evet asololan galatasaray, herşeyden önemlisi takımımızın başarısıdır. evet artık maçlarımızı izleyemeyecek seviyeye gelmiştik.

    ama 3 yıllık planlama diye başlayıp bu yapılanmada imparatorumuza 1 yıl dayanamamak bizden birşey olmayacağının en büyük göstergesi olarak görüyorum.

    yıllarca alex ferguson örneği verip, gençlerle oynayıp gerekirse kaybedelim denildi. fatih terimin bile bu kadar kredisi yoksa yeni gelecek teknik direktör birkaç maç kaybedince yine asılıp kesilmeyecek mi?

    bu mantalite ile makas bu kadar açılmışken avrupa’da nasıl başarılı olacağız. belki fatih hocam başarısız olacaktı. ama bize çocukluğumuzda itibaren olmayacak başarıları kazandıran tarihimizin en büyük figürüne sene sonuna kadar sabretmeliydik.

    ilerleyen yıllarda hep aklımızda kalacak. acaba gitmeseydi 96-00 arası bir jenerasyon yaratabilir miydik? bir uefa kupası finali daha olabilir miydi?

    biz 'bitti' demeden bitmez diyen bir imparator ile bence olabilirdi.
  • 5
    şık olmamıştır. yolları ayırmanın ne demek olduğu konusunda en ufak bir fikri olmayan galatasaray camiasının ayıp ettiği efsaneler serisine bir yenisi eklenmiştir.

    fatih hoca bu konuda çok güzel bir tespitte bulunmuştu "ayrılmayı da bilmeliyiz" diyerek fakat bu camianın kapasitesinin bunu algılayacak seviyede olmadığını gözardı etmiş muhtemelen.

    efsanenizin arkasından halen daha görevdeyken gidip başka bir teknik direktör ile görüşmek hainliktir. allah bunun hesabını sorar. ah edeceğini düşünmesem de hocanın bu konuda ah etmeye hakkı var. yapacak bir şey yok.

    burak elmas yönetimi yola çıktıklarını yolda bulduğuna değişerek galatasaray'ı fetret devrine sokmuştur. bu seferkinin pek kısa süreceğini de düşünmüyorum.

    yapacak bir şey yok burası türkiye...
  • 34
    işler yolunda giderse de 2023 seçimlerinde beklentimiz gerçekleşirse sonrasında neler duyabileceğimize, görebileceğimize dair bize kısa bir kesit sunulmasına vesile olmuştur. kapısında ağlayanlar, krize girenler, futbolcular sahaya çıkmasın talepleri, sosyal medyada yeni gelecek hocanın karısına küfretmeler, başkanı tehdit etmeler derken iş baya trajikomik hale geldi. gören de şampiyonlar ligi finalinden önce haksız bir şekilde gönderiliyor sanır. yahu bıraktığı takım küme düşme hattının 5 puan yukarısında, kaç maçtır organize ataktan gol bulamıyor, bizim için hayati olmasına rağmen kupada ptt 1. liginde düşme hattındaki takıma kendi evinde elendi. gerçekten ibretle izliyorum bir yandan da üzülüyorum 2023'te beklentimiz gerçekleşmeyecek diye.
  • 20
    kendi isteği ile ayrılmamıştır. en son konuşması neredeyse yalvarır şekilde “şimdiye kadar hiç istemediğim, hatta türkiye futbol haritasında olmadığı zamanlarda bile istemediğim birşey istiyorum:sabır” olmuştur.

    galatasaray taraftarı hiçbir açıklamasını dinlemediği gibi son konuşması üzerinden bile kovulması için kampanya düzenlemiştir. maç içersinde erken yenilen golden sonra bile “fatih terim istifa “ demiştir. ligin ilk maçlarında dahi, uefa eleme turlarinda dahi oyuncusunu ıslıklamıştır.

    fatih terim kovulduktan sonra ki “efsanemiz edebiyatı” oldukça samimiyetsizdir; ancak ve ancak timsah gözyaşıdır.

    edit: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın