Kariyer Sonu526
5 nisan 2010 sivasspor galatasaray macinda kasti olarak savurduğu tekme; rakibe değmemişse bile, olmasaydı ve biz bu maçı barış'ın golü ile kazansa idik;
- bu adam bu golün hatrına iki sene daha takımda kalır. iyi mi oldu kötü mü anlayamadım dediğim futbolcu.
- aslanımsın barış be. (şah-ı merdan coşa gelmiş)
- ne olursa olsun, attığı gole rağmen önümüzdeki sezon takımda kalmaması gerekir.
- barış gibi mücadeleci (buraya dikkat) adamlar her zaman takımda kalmalı. bugünkü attığı golle kendisine verdiğim desteklerin boşa olmadığını gösterdi. helal olsun diyorum.
gibi entryler görecektik. şayet, söz konusu 4 maçlık ceza, sevilmeyen barış'a değil de sevdiğimiz bir futbolcuya verilse idi;
- adaletsizlik.
- (bkz: fenerasyon)
- bu yapılan haksızlıklar artık haddini aştı. yönetimimiz gereken tepkiyi vermediği takdirde çocuğumu keserim.
tarzı entryler görecek, sevdiğimiz futbolcuya verilen cezanın adil olduğunu söyleyen bir yazarın da galatasaraylılığının sorgulanmasına gözlerimizle şahit olacaktık.
yerli futbolcuların çoğunu, naçizane elbette, yetersiz buluyorum. barış da bu gruba dahil. 2010-11 sezonunun başında yabancı transferinden çok yerli oyuncu transferine ağırlık vereceğimizi düşünüyorum. bu da kendimce bir tahmin elbette. krkic transferi haberine inanmayı bu yüzden istemiyorum, hatta yeni bir avrupa kupası zaferi gelecekse bunun yerli futbolcular önderliğinde geleceğine inandığım için yabancı transferinden çok yerli transferini görmeyi istiyorum. ama; bu sezon, 2009-10 sezonunda yani, galatasaray'ın sözleşmeli futbolcularından birinin adı da barış özbektir. pek beğenmesem de, beğenmesek de, peksekmesek de * galatasaray'ın sözleşmeli oyuncusudur. çok klişe olacak da, barış bu işten para kazanan bir isimdir. tamam, yıllık ücretini alıyor olsa da, bunun maç primi var, gol primi var, şusu var busu var. meselenin haklılığına haksızlığına bakmadan, sırf beğenmediğimiz bir oyuncu diye barış'ın ekmek parası ile oynanmasını onaylamak kendi içimizde çelişmek diye düşünüyorum. yukarıda da söylediğim gibi; barış'ın yerine başkası olsa vereceğimiz tepki farklıyken, mesela rijkaard'a aynı pozisyondaki tepkisi için 3 maç kulübe cezası verilse buraya yazacaklarımız farklıyken, 4 maç ceza alan adamın adı barış özbek diye bu durumun haklılığına veya haksızlığına bakmamak, evlat ayırmak gibi bir şey. verilen ceza haklıdır ya da haksızdır, onu ben bilemem. tek merak ettiğim; 2 hafta öncesine kadar sabri için olmadık geyikleri yapanların sakatlığından sonra, 2 gün öncesine kadar "ölsün artık, seçimleri etkilemesin" diyenlerin özhan başkan için vefatından sonra düştükleri duruma barış için ne zaman düşecekleridir.
- bu adam bu golün hatrına iki sene daha takımda kalır. iyi mi oldu kötü mü anlayamadım dediğim futbolcu.
- aslanımsın barış be. (şah-ı merdan coşa gelmiş)
- ne olursa olsun, attığı gole rağmen önümüzdeki sezon takımda kalmaması gerekir.
- barış gibi mücadeleci (buraya dikkat) adamlar her zaman takımda kalmalı. bugünkü attığı golle kendisine verdiğim desteklerin boşa olmadığını gösterdi. helal olsun diyorum.
gibi entryler görecektik. şayet, söz konusu 4 maçlık ceza, sevilmeyen barış'a değil de sevdiğimiz bir futbolcuya verilse idi;
- adaletsizlik.
- (bkz: fenerasyon)
- bu yapılan haksızlıklar artık haddini aştı. yönetimimiz gereken tepkiyi vermediği takdirde çocuğumu keserim.
tarzı entryler görecek, sevdiğimiz futbolcuya verilen cezanın adil olduğunu söyleyen bir yazarın da galatasaraylılığının sorgulanmasına gözlerimizle şahit olacaktık.
yerli futbolcuların çoğunu, naçizane elbette, yetersiz buluyorum. barış da bu gruba dahil. 2010-11 sezonunun başında yabancı transferinden çok yerli oyuncu transferine ağırlık vereceğimizi düşünüyorum. bu da kendimce bir tahmin elbette. krkic transferi haberine inanmayı bu yüzden istemiyorum, hatta yeni bir avrupa kupası zaferi gelecekse bunun yerli futbolcular önderliğinde geleceğine inandığım için yabancı transferinden çok yerli transferini görmeyi istiyorum. ama; bu sezon, 2009-10 sezonunda yani, galatasaray'ın sözleşmeli futbolcularından birinin adı da barış özbektir. pek beğenmesem de, beğenmesek de, peksekmesek de * galatasaray'ın sözleşmeli oyuncusudur. çok klişe olacak da, barış bu işten para kazanan bir isimdir. tamam, yıllık ücretini alıyor olsa da, bunun maç primi var, gol primi var, şusu var busu var. meselenin haklılığına haksızlığına bakmadan, sırf beğenmediğimiz bir oyuncu diye barış'ın ekmek parası ile oynanmasını onaylamak kendi içimizde çelişmek diye düşünüyorum. yukarıda da söylediğim gibi; barış'ın yerine başkası olsa vereceğimiz tepki farklıyken, mesela rijkaard'a aynı pozisyondaki tepkisi için 3 maç kulübe cezası verilse buraya yazacaklarımız farklıyken, 4 maç ceza alan adamın adı barış özbek diye bu durumun haklılığına veya haksızlığına bakmamak, evlat ayırmak gibi bir şey. verilen ceza haklıdır ya da haksızdır, onu ben bilemem. tek merak ettiğim; 2 hafta öncesine kadar sabri için olmadık geyikleri yapanların sakatlığından sonra, 2 gün öncesine kadar "ölsün artık, seçimleri etkilemesin" diyenlerin özhan başkan için vefatından sonra düştükleri duruma barış için ne zaman düşecekleridir.
