• 766
    yense de yenilse de, taraftar olarak her zaman yanında olacağım güzide kulüp. neden galatasaraylı oldum hiç bilmiyorum. küçükken* amcamın laflarıyla sülalecek tüm çocuklar trabzonsporlu idik. 6 7 yaşlarımda, ailecek yürüyorken birden "baba ben galatasaraylı oldum." gibi bir şey dediğimi hatırlıyorum. neden dedim, n'oldu da öyle birden galatasaraylıyım dedim gerçekte bilmiyorum. ama böyle başladı ve buralara kadar geldik. hani babam galatasaraylı değil de fenerli, beşiktaşlı olsaydı hangi takımlı olurdum bilmiyorum, ama şu anda galatasaray'dan başka takım tutmak saçma gibi geliyor bana. diğer takımları tutan arkadaşlarımı görünce de "bir insan neden fenerli-beşiktaşlı olur" gibi sorular dolaşıyor aklımda.

    çocukken öylesine başlayan bu takım tutma aşkı, ileride gerçek bir sevdaya dönüştü. öyle ki sami yen'de maç izlerken sırf benim takımımda diye aptalca hatalar yapsa da bu takım için hırsla mücadele eden bir futbolcuya küfredemez oldum. "yapma be abicim" , "neyse o da güzel" , "bir dahaki sefere" gibi lafları söylerken buldum kendimi. sanki küçük çocuğuna bişeyler öğretmeye çalışıp da çocuk başaramayınca onu teselli etmeye çalışan bir baba gibi.

    bazı futbolcuların da gerçekten ayrılmasını istemişimdir takımdan, çünkü layık değildir orada oynamaya. hala da var öyle kişiler tabi. ama tabi futbolculara değil- en azından çoğuna değil- renklere, galatasaray ismine idi sevdamız. o nedenle takım olarak kötü oynasalar bile gram eksilme olmadı sevdamızda, aksine her dakika daha da fazla artıyor ve artmakta.
App Store'dan indirin Google Play'den alın