• 26912
    etobosundan mostafasına luyindamasından muslerasına hepsi gerçekten kaliteli futbolcular. kenarda bu çarkları çalıştıramayan bir teknik direktör olduğu için her maç bireysel hata izliyoruz. açın herhangi bir galatasaray maçını bu sezon içinden, hepsi bireysel hatalarla dolu çünkü tamamen doğaçlama oynuyoruz. bana defanstan çıkarken çalışılmış ezbere seriliğinde yapılan bir hucüm gösterin son iki senede. yada baskıyı kırıp kontra atağa çıktığımız 20 pozisyon gösterin 70 maçta. bütün bireysel hatalar kötü taktik ve kötü sistemden kaynaklı. futbolcular o kadar özgüvensiz ve ne yapacağından bihaber ki en iyi oynadığımız maçlar bile bireysel hata dolu. devamlı bir ikili mücadele, devamlı bir savaş var sahanın içinde. bu kadar yüksek eforlu oyunla nasıl pas futbolu oynayacaksın? bu kadar yüksek efora rağmen rakipler pozisyona rahat giriyorlar çünkü sahadaki kaosta topu kapsak bile ne yapacağımızı bilmiyoruz kimse korkmuyor topu kapmamızdan rahat rahat üstümüze geliyorlar. sonra oyuncular hata yapıyorlar, ya bu kadar plansız bir oyunla ancak bu kadar olur kimse kusura bakmasın.

    bir kez daha yazıyorum galatasaray defans yapmayı ayrı, önde baskı kurmayı ayrı bilmiyor. baskıyla rakibi boğup hataya zorlayamıyor, faul yapmadan yada ikili mücadeleye girmeden top kapamıyor. alan paylaşımları, adam paylaşımları gerçekten komik ki nihayetinde gerek kanattan gerek ortadan çok rahat deliniyor galatasaray savunması. takım farketmeksizin her maç, defans oyuncularımız, orta saha ve forvetlerle sürekli bir mücadele halinde. sanki antreman senaryosu gibi her atak acaba marcao yada luyindama hata yapacakmı diye izliyoruz çünkü bu adamlar devamlı top kapmak zorunda kalıyor. top 3.-4. bölgeye o kadar kolay ve çok geliyor ki sonun birinden biri patlıyor stoperlerin.

    galatasaray topu kolay kazanamadığı gibi, galatasarayın top kapmasının da hiç bir manası yok. öyle komik sahneler var ki maç içinde, aynı topa giren 3 futbolcu mu istersin, topu kaptıktan sonra nereye atayım diye saniyelerce düşünen futbolcu mu istersin, atağın yarısında muslereya kadar dönen toplar mı.. bir pres yapıyoruz evlere şenlik. biz pres yaparken rakip pas isabeti heralde %90 üzerine çıkıyordur. hataya zorlayan değil hep hataya zorlananız, bu düşük tempo top çevirirkende böyle, kontra atak yerkende böyle, atağa çıkarkende böyle, set hucümü yaparkende.. elinde onyekuru kerem gedson gibi gerçekten çabuk ve hızlı futbolcular var ama kontra atak yapamıyorsun. yani bu üçlüden hiç birine mi alan yaratamıyoruz rakiplerin hepsi mi kusursuz defans yapıyor yada hiç kontra yemiyorlar..

    ligin en iyi sol kanadı henry, üstelik bu sene gerçekten futbolunun üstüne koymus olarak döndü takımımıza. hiç boş alan yaratamıyoruz maçlarda kendisine. her top onyekuruya, 2 kişiyi geçipte atarsa şahane yoksa saçma salak eleştiriler. ki çoğu maç o iki kişiyi geçiyor ama o kadar kalabalıkta topla buluşuyor ki ya 3.sü topa müdahale ediyor yada şut kalabalıktan biri tarafından bloklanıyor. kanat forvet olarak tam bir kaos makinesi. ceza sahası civarında. doğru dürüst müdahele edemiyorsun ayakları seri, iyi alan kapatmazsan sıyrılıp gole gidebiliyor ve arkaya atılacak iyi bir ara pasıyla çok kolay kaleye gidebiliyor çünkü hem çabuk hem hızlı. ama biz bu adamı oynatamıyoruz, alan zaman yaratamıyoruz. çünkü oynadığımız bir taktik yok, sistem yok. o kadar kötü bir futbol oynuyoruz ki oyuncuların mevcut defolarının üzerine yenileri ekleniyor. guardiola öncesi ve sonrası sterling hikayesine çok benzetiyorum, bence hala futbolunun üzerine koyabileceği potansiyeli var.

    luyindama sakatlıktan iyi dönmedi doğru, muhtemelen iyi bir yaz kampına ihtiyaç duyuyordur. ama ta beşiktaş maçından beri söylüyorum, galatasaray ve rakip arasındaki maçlar, karşı takım ve stoperlerimiz arasında geçiyor. çünkü terim takım halinde defans yaptıramıyor. bütün defansif müdahaleler stoperlerde. pasla çıkmak istiyor ama bunu yapabilecek varyasyonları çalıştırıp bir sisteme dönüştüremiyor. luyindama top çıkaramıyor!, nası çıkarsın? bu kadar doğaçlama futbolla xavi bile çıkaramayabilir. luyindama saatli bomba, evet öyle ama en kalitelisinden. sen bu adamın özgüvenini kırarsan, kötü futbolla momentumu yakalamasına engel olursan sana sadece zenci servet olur. bu takımın ana stoperini rotasyona çevirirsen olacağı bu ne özgüven kalır, ne motivasyon, ne de performans.

    gedson evet hazır değil, zamana ihtiyacı var hem mental hem fiziksel olarak bu bariz. ama bu futbolcu hangi amaçla sahada? yani gedsonun orta sahadaki rolü ne? top kapmak mı? alan kapatmak mı? kreatif pas atmak mı? kanatlara doğru dripling mi? gezici pas istasyonu olmak mı? topu dikine ileri taşımak mı? geriden oyun kurmak mı? yani gedsondan ne isteniyor da yapamıyor ben anlamadım. yapması istenen birşey yok gibi.

    babel mesela en çok eleştiri alanlardan, ki ne istendiği de belli. sırtı dönük top al deniyor, yada 33ünden sonra “target man”olmaya karar verdi heralde. tamam bu adam top indiriyor bu konuda iyi, arkadaşlarına duvar da oluyor nispeten. e devamında hiç bir aksiyon yok, yani indirilen top nasıl çalışılmışsa artık hiç tehlikeli olamıyor. yani b planı babel top indirsin fikir olarak mevcut ama uygulamada hiçbir ezber yok yine. kaleyi gördümü şutlarıyla tehlikede yaratıyor ama doğru dürüst bu özelliğine uygun pozisyonda yaratamıyoruz genelde bireysel çabasıyla şut çıkarıyor. buna da pek çalışmıyoruz muhtemelen.

    arda turan futbolcu değil, en azından artık değil. bu kondisyon fizikle bu vasat lig bile 3 gömlek fazla kendisine. halı sahadaki teknik ama göbekli dayılar profilindeki futbolcu 90lardaki futbolda bile zorlanmaya başlamıştı, yıl oldu 2021. ne diye bu kadar kavga çıktı bu futbolcu eskisi için? ne kazandı galatasaray? adam abartmıyorum 10 dakikalık kondisyona sahip değil, durarak oynamak zorunda her maç ikişer dakikalık periyodlar halinde. maç boyunca 10 üzerinden 7lik 2 hareket yapacak diye 10 kişi oynamaya çalışıyoruz. üstelik 10 kişi olduğumuzun bilincine varamadan. adamın bulunduğu bölge bir kere hücuma kapanıyor ta ki maçtaki 2 olumlu hareketinden birini yapana kadar. savunma kısmında gerçekten çok çabalıyor ama koşamadığı sahneler koştuklarından çok daha fazla.sonra bu iki hareketi övme yarışına giriyorlar ve ”kaptan” romantikliği zırvasına maruz kalıyoruz. hem taraftarı hem yönetimle terimin arasını böldü, gerçekten yılın en kötü transferi. terime futbol anlamında suç bulmadığım ama kendi getirdiği içinde zaten asıl suçlu olduğu paradox yaratan transferimiz.

    kerem bambaşka bir konu. tam momentumunu yakalamış havaya girme ivmesindeyken her seferinde 10 dakika oynadı şu çocuk. kopan maçlarda bile süre alamadı hep 10 -15 dakika.hiç futbolunun üstüne koyma şansı tanınmadı. şimdide resmen,bakın oynayamıyor demek adına her şıkıştığında takım bok gibi oynarken sahaya sürüyor. eksikleri yok mu keremin, dolu. ama zaten kanatta formsuzluk yaşayan dolu futbolcun varken neden ivmesini yukarı çevirmiş olana sırtını dönersin gerçekten anlayamıyorum. sırf arda oynayacak diye ziyan oldu çocuk. top kontrol edemiyor yada yanlış oynuyor diye eleştiriliyor ama kendisi yerine oynayanlarla topun kontrol edileceği pozisyonlara dahi giremiyoruz.

    mostafanın yüzündeki gülümsemeye ne oldu? yani ne var şu floryada bu kadar her futbolcunun performansını düşürecek. taylan hariç ki ,onunda antremanda futbol oynamayı öğrenmesi bir istisna *, her futbolcunun performansı düşüyor. kondisyonlar yerlerde, futbol yine öyle.. lige fırtına gibi başlayan adamı kameraman bile bulamıyor sahada. kötü oynadığımız maçta bile her pozisyonun içinde olan adam gitti, asla sırıtmayan kazma ikizi geldi. hoca var larin gibi tahta bacaklı mevkisi bile belli olmayan kazamaya 13 gol attırır, hoca var 6da 6 ile başlayan forveti futbola küstürür.

    galatasaray futbol takımı terim’in hiçbir şekilde içinde bulunmadığı bir yapılanmaya girmek zorundadır. ne başkan ne sportif direktör olarak galatasaraya faydası olmaz artık bu bitip tükenen ilişkinin. ffp bitiyorken avrupalı modern bi genç hocayla anlaşılmalı ve aşçısından, çaycısına, masöründen, kondisyonerine komple şekilde takıma paket halinde kazandırılmalıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın