• 406
    türkiye'de son yıllarda örneklerini gittikçe daha çok gördüğümüz, hangi vasıf, tecrübe veya bilgiye dayandığı belli olmadan aşırı bir öz güvenle ve yüksek sesle konuşarak bulunduğu ortamda baskın çıkmaya çalışan biri izlenimi uyandırıyor.

    dün veya önceki gün katıldığı bir futbol-yorum programında bir ara söz kıraathane geyiklerinin vazgeçilmez klişesine geldi. bir yorumcu "hangi eğitim bakanı demiş unuttum, 'şu mektepler olmasa maarifi ne güzel yönetirdim' " diyince, aşırı öz güvenli ve kasıntılı bir tavırla "hasan ali yücel!" dedi.
    bunu o kadar kendinden emin söyledi ki, ne kadar saçma bir laf olduğunu bilmeme rağmen kendimden şüphe ettim. diğer yorumcular da bu dunning–kruger etkisinin sonucu "ha evet hasan ali yücel" dediler...

    kimse bu sözün 2. abdülhamit döneminin maarif nazırı emrullah efendi'ye veya haşim paşa'ya atfedildiğini ismen bilmek zorunda değil, ama erken cumhuriyet dönemimizin değerli milli eğitim bakanı hasan ali yücel'in böyle bir söz söylemeyeceği çıkarımını yapabilecek kadar basit bir yakın tarih bilgisi olmadan insan nasıl bu kadar kendinden emin bir tavırla üste çıkmaya çalışabilir?

    her gün her gün başkaları adına utanmaktan yorulduk, ama asıl utanması gerekenlerin gürültüsü arttıkça artıyor.

    aynı ekolün bir diğer temsilcisi için bakınız: serdar ali "draxler değil drexler" çelikler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın