• 72
    14 şubat 2016 gününden bu yana başakşehir takımının dört büyüklere karşı aldığı skorlar sırasıyla şu şekilde:

    başakşehir 2 - 2 beşiktaş
    galatasaray 3 - 3 başakşehir
    trabzonspor 1 - 1 başakşehir
    başakşehir 2 - 1 fenerbahçe
    başakşehir 1 - 0 fenerbahçe
    galatasaray 1 - 2 başakşehir
    beşiktaş 1 - 1 başakşehir
    başakşehir 1 - 0 trabzonspor
    fenerbahçe 1 - 0 başakşehir
    başakşehir 2 - 1 galatasaray
    başakşehir 4 - 0 galatasaray
    başakşehir 3 - 1 beşiktaş
    fenerbahçe 2 - 2 başakşehir (penaltılarla başakşehir kazanır)
    trabzonspor 0 - 0 başakşehir
    fenerbahçe 2 - 3 başakşehir
    başakşehir 2 - 2 trabzonspor
    beşiktaş 1 - 1 başakşehir

    yani genel toplama vurduğumuzda 17 maçta 1 yenilgi, 7 beraberlik, 9 galibiyet alıyorlar. bakın 17 maçta sadece 1 yenilgi...

    ve şimdi çok iyi biliyoruz ki bu maçta takımımız puan kaybettiği taktirde sanki ligten düşmüşüzcesine eleştiri yağmuruna tutulacağız, galatasaray'ın balon olduğu, bu zamana kadar önemli maçlara çıkmadığı için lider kaldığı yazılıp konuşulacak. tudor teknik direktör falan olmayacak, kadro kaliteli olduğundan buralara kadar gelinmiş olacak, gomis aslında vasat bir forvetken abartılmış denecek, belhanda gamsız ve laubaliyken feghouli de hain ilan edilecek.

    bu orta oyunu oynanırken de benim taraftarım ya bir köşeye sinip sessiz sessiz izleyecek
    ya da ben demiştimci olanları kıs kıs gülecek içten içe.

    ha galatasaray tabi ki kazanmalı, tabi ki farkı açmak için çaba göstermeli ancak asla ölüm kalım maçı değildir bu maç. ve içiniz rahat olsun takım bu maçı kazanacaktır. neden kazanacaktır diyorum çünkü karabükspor, fenerbahçe ve trabzonspor maçlarıyla beraber oyuncularımız tatlı rüyadan uyanıp türkiye gerçeklerini idrak ettiler. verilmeyen penaltılar, on saniyede bir çalan düdükler, eller kollar dirsekler, yerdeki oyuncumuzu tekmelemeler, her maç araya taraya kırmızı kart göstermeler... hatırlayın trabzonspor maçından sonra oyuncularımızın demeçlerini, ''biz artık bazı şeyleri öğrendik.'' dediler ve eklediler:

    ''bundan sonra rakip takımları da hakemleri de yeneceğiz.''

    o sözlerinden sonraki ilk maçımızı da 5-1 kazandık.
    kısa ve net, çıkıp kazanacağız, peki kazanmak için ne yapmalıyız?

    1) volkan babacan her daim oyunun içinde bir kaleci taktik gereği ve takımların saha parselizasyonundan dolayı en boş en müsait oyuncuları konumunda. bundan dolayı da her sıkıştıklarında topu volkan'a göndererek oyunu rahatlatma ve top kaybından kurtulma olanağı yaratıyorlar. volkan genellikle attamah ile veya bekleriyle oyunu kurarken sıkça da emre belözoğlu- mahmut tekdemir ikilisini tercih ediyor. burada öncelikle volkan babacan'a baskı uygulamalıyız sürekli şekilde. sonrasında da hücum oyuncularımızla onların arka çizgi oyuncularına markaj uygulamalıyız ki topu çevirerek zaman öldürmesinler ve daha sık top kaybetsinler. bunu başarabildiğimiz taktirde zaten başakşehir takımının gardını indirmiş oluruz. kesinlikle ilk aşama bu olmalı.

    2) emre- mossoro- adebayor üçlüsü ikinci devrelerde oyundan kopuyor. bu kopma emre'de oyunun hücum yönüne katılamama olarak, mossora'da hareketsizlik olarak ve adebayor'da da hem hareketsizlik hem de ikili mücadele kazanma oranında düşme olarak etki ediyor. bu noktada özellikle ikinci devre için bu oyuncuların kopukluğundan faydalanılacak hücum varyasyonları çizmek, atakları bizzat onların civarından yapmak önemli hamlelerden biri. emre ve mossoro ikilisini verkaç arasına alarak, adebayor'u da stoperler arası paslaşmalarla delebilir, rakip sahada daha fazla oyuncuyla hücum edebiliriz. yine onların ikinci yarı düşen tempoları göz önüne alındığında gol atamıyorsak dahi yemeyerek o dakikalara kadar hiç değilse berabere girebilmeliyiz, yüksek kondisyonumuzun bize galibiyeti getirmesi için.

    3) visca çok top ezer, bireysel baskı yapmak lazım. elia çizgiden giden bir oyuncu, çizgi oyuncularımızla iç koridoru tutmaktansa dış koridora yani çizgi tarafına önlem almalıyız. mossoro sindirilebilir, henüz maçın başlarında onu sindirmeliyiz.

    4) kenar ortaları çok etkili. stoperlerimizin tabiri caizse kıçında bile göz olması gerek bu maçta.

    5) oyuncu oyuncu bakarsak,

    volkan babacan: süper lig'in en kötü kalecilerinden biri form itibariyle. yerden gelen toplara bilhassa zaafı olduğundan bol bol yerden sert şutlar denemeliyiz. ayrıca kornerlerde etkili ve öne çıkan bir kaleci, duran top etkinliğimizi kaybetmemek adına bu maçta kornerleri paslaşarak kullanarak volkan babacan'ın hava hakimiyetini önlenmeli veyahut doğru varyasyonlar yaratarak bu engeli aşmalıyız.

    attamah: dany'nin dengeli versiyonu diyebiliriz. savunmadan topları genelde o çıkartır. aslen orta saha olduğundan top tekniği en yüksek stoperlerden biri ligimizde ve yaratıcı paslar atabiliyor savunma arkalarına. yine de savruk bir tarzı olduğundan attığı paslar bazen saçma sapan şekilde giderek rakibe geçebiliyor. onun bu savrukluğunu kullanabilirsek canlarını çok yakarız.

    epureanu: dengeli ama fazlasıyla ağır. hava topu vermeyengillerden. pas oyununa en az katılan isim takımlarında çünkü abdullah avcı da biliyor onun tekniğinin ne kadar kötü olduğunu. başakşehir takımının sahada olmasını en son isteyeceği şeylerden biri epureanu'nun topla çok fazla buluşması olur. çünkü öyle bir durumda yüzde doksan kritik bir hata yapılmış ve gol yenilmiştir.

    clichy: önlem alınması gerekecek bir oyuncu değil. takımın idare eden oyuncularından biri. hızlı değil, top kaybı yüksek, savunmada hataları oluyor ve başakşehir'in tempolu futbolunu kaldıramayacağından hücuma fazla çıkmıyor. sadece orta imkanı vermemeye gayret etmeliyiz kendisi özelinde. ortaları ölümcül.

    mahmut tekdemir: kondisyonu ve temposu yüksek bir oyuncu. oyun aklı vasatı iki tık üstü. üçüncü bölgeye geldiğiniz pek göremeyiz muhtemelen maçta ama onun ekstra koşularına her zaman dikkat etmek gerek.

    emre belözoğlu: türk futbolunun en yetenekli oyuncularından biri. tartışmaya çok da gerek yok aslında. karakteri ne kadar kötüyse futbolculuğu da bir o kadar iyi.

    mossoro: zeka...

    edin visca: bu sene bir türlü olduramadı. fena oynamıyor ama sanki hep bir şeyleri sıkıntı. oynatıyorsun saç baş yoldurtuyor, oynatmıyorsun takım hücuma çıkamıyor. gerçekten çok değişik bir oyun yapısı var. top kaybına en meyilli oyuncuları bu arada. ufak bir baskıda bile eli ayağı birbirine dolanabiliyor. ve elia'nın tersine hem çizgiden hem içeriden gitmeyi seven ve bunu çok iyi yapan bir kanat oyuncusu. tolga visca'yı iç kısımda engellemeli.

    elia: uzun yıllar sonra ritim buldu, çok ama çok tehlikeli bir isim. canımız yanarsa, elia yakar.

    adebayor: kafa toplarında, set oyununda, arka direk koşularında önlemler alınmalı. ağır bir oyuncu olduğundan alacağımız önlemler daha teorik daha durağan önlemler olacak. çekinmeden dikkatli savunma yaparsak etkinlik kuracağını sanmıyorum.

    umarım kaza bela yaşamdan, hakeme rağmen de olsa kazanacağımız bir maç olur. vurduğunuz gol olsun aslanlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın