• 16
    makina mühendisliği bölümünde 3.sınıftaydım ve maçın bir önceki günkü kısmına da gitmiştim. 11 aralık günü de akşam 17:30'da ısı geçişi vizem vardı. bilen bilir makina bölümünün baba derslerinden biridir. önceki gün de maça gittiğim için sınava pek çalışamamıştım. hava şartlarından dolayı sınav iptal olur diye umuyordum ama vaziyet öyle değildi.

    10 aralık gecesi çok düşündüm. maça gidersem önemli bir sınavı kaçırma riskim vardı ve sınavın telafisi yoktu. ama diğer tarafta da galatasaray'ın şampiyonlar ligi maçı vardı. arkadaşlar ile konuştum. onlar maça gitme, okulda bi şekilde izleriz bir yandan da sınava çalışırız diyordu. ama ben kararımı çoktan vermiştim. bu tek bir ihtimali olan bir insanın hikayesiydi.

    11 aralık sabahı içime parçalı formamı giydim, üstüme de en kalın montumu aldım. hava yoğun kar yağışlıydı. beşiktaş'tan gümüşsuyu'nda bulunan kampüse yarım saatte gidebildim. sabahki derslere girdim ve öğle yemeğinden sonra stada gitmek üzere okuldan ayrıldım. sınav da aklımdaydı tabi. maç saat 15'te başlayacaktı. tahminen 16:30 gibi biter diye düşünüyordum. maç biter bitmez koşarak metroya gidecektim, oradan da okula 17:30'a kadar varırdım.

    stada geldim. şampiyonlar ligi'nde gündüz maçı oldukça ilginç bir deneyimdi. maçın başlamasıyla desteğimiz de başladı. ama gol bir türlü gelmedi. dakikalar geçiyordu. 60,70,80 oldu. ben yavaştan ümidimi yitiriyordum ve stattan çıkmak için hazırlanmaya başladım. bitiş düdüğüyle beraber metroya kadar koşarım dedim kendi kendime. göz ucuyla çıkış kapısına baktım yoğunluk var mı diye. derken umut bulut juve ceza sahasına doğru bir top şişirdi. top havada süzülürken ben yine kapıyı kesiyordum. şu insanlar dağılsa da rahat çıkabilsem, acelem var. drogba topu indirdi, top sneijder'in önünde. o an ne sınav kaldı, ne kalabalık stat kapısı. top ağlarla buluştu, ben de yanımdaki hiç tanımadığım adamlarla sarmaş dolaş oldum. maç bitene kadar ne sınav geldi aklıma ne başka bişey. bitiş düdüğünü duyar duymaz hatırladım ve koşmaya başladım.

    metroya forrest gump gibi koşuyordum. ama yerler buz, bir iki kez düşme tehlikesi atlattım. neyse okula vardım. saat 17:15 civarıydı. arkadaşlara sordum sınav nerede diye. senin haberin yok mu sınav ertelendi demesinler mi. boşuna koştuğuma mu üzüleyim, sınavın ertelendiğine mi sevineyim inanın karar veremedim. ama günün sonunda mutluydum, galatasaray sayesinde. bir hafta sonrasına ertelenen sınavdan da 85 almıştım.
    işte benim hikayem de bu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın