• 48
    bir futbol takımı isimdir. ancak yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış kişiler tarafından kullanılmaktadır.

    burada dünyadan bi haber, ülkenin gerçeklerinden uzak şekilde, masallar ülkesinde yaşıyor gibi "istedikleri isimi, rengi koyarlar canım ne olacak" desem de, gerçek öyle değil.

    sözlüğümüzün sevgili pollyanna yazarları, kardeşlerim, romalılar!!
    yeri geldiğinde "futbol sadece futbol değildir" aforizmaları kasan dostlarım. sporun -daha doğrusu futbolun- bu ülke için ne derece önem arz ettiğini bildiğinize eminim. bu ülkede takım tutulmaz, o takımlı olunur. burada "galatasaray takımını tutuyorum" diyemezsiniz, "galatasaraylıyım" dersiniz. ait olursunuz, tabi olursunuz o kulübe. gençliğinizi harcarsınız, takımınız kaybedince ağlarsınız, babanızdan mirasdır bu duygular. öyle kutsal öyle gerçektir sizin için. ve bunu söylemekten utanmaz, gururlanırsınız.

    işte bu kadar aitlik ve duygusal bir ortamda, ülkenin konjonktürünü umursamadan, içinde bulunduğu toplumun değer yargılarını ve algılarını umursamadan, "özgürlük yeaa" diyerek, düşüncesizce adım atamazsınız. komşunda cenaze varken, düğün yapılmaz. her kural yazılı olmaz.

    sarı kırmızı ve yeşilin birleştiğinde kimi ya da neyi simgelediğini umursamıyor olmanız, bölgede yıllardan beri bölücü terör örgütünün bunu kullandığını ve bununla özdeşleştiği gerçeğini değiştirmiyor. "amed" söylemini halk söylüyor dediğiniz, malum siyasi partinin "diyarbekir"i bırakıp "amed"i telaffuz etmesiyle başlayan bir süreç. bunu hepimiz biliyoruz.

    daha bu sezon göztepenin cizrede ne şartlarda futbol "oynayamadığını" gördük. "biji ... serok" diye tempo tutulan, istiklal marşı ıslıklanan bir bölgeden bahsediyoruz.

    yara daha kabuk bağlamadan, tuz döker gibi bu adımların atılması, o spor yöneticilerinin en hafif tabiriyle hadsizliği, terbiyesizliğidir. insanların sinirleriyle, ortamın kızıştırılmasıyla ne elde edeceksiniz. farkındayım apaçık bir şekilde "ülke değişiyor, biz güçleniyoruz, bunu kabul edeceksiniz" diye kafa tutmaya çalıştıklarını. farkındayım bile isteye sınırları zorladıklarını. burada dahi buna alkış tutan insanlar var.

    yapmayın. saçmalamayın. ülkenin dinamikleriyle böyle oynamayın. biriken öfke, kutuplaşan topluluklar yine en çok o bölgeye zarar verecek. burada pollyannacılık oynarken, ülke gerçeklerini göz ardı ederken, çanak tuttuğunuz tehlikenin farkına varın. yarın konyada işidsporu siyah beyaz renkleriyle görmek size ne kadar saçma ve tehlikeli geliyorsa, bu adımında bu kadar saçma olduğunun farkına varın.

    bir ülkede, doğu kadar batı da ayrılmayı istemedikçe bölünmez. ayrılıklar hep batının isteğiyle, batının usanmasıyla olur.

    insanlar bölünmedikçe ülkeler bölünmez. insanları bölmeye çalışmayın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın