• 202
    (bkz: #3427458)

    kerem'in 13 ağustos 2022 galatasaray giresunspor maçı performansı hakkında ufak çaplı güzel bir analiz yapmış yazar. abdül'ün hata yaptığı pozisyonda pva baskı altındayken pas opsiyonu yaratıp yaklaşsaydı iyi oynadığı maçta eleştirilerin hedefi olmayacaktı çocuk. kerem'i severim ama daha konsantre ve istekli oynaması lazım. burası galatasaray bu gün baş tacı eder kollarız böyle devam edersen de yarın unuturuz.

    edit: kötü niyetli ya da takıntılı olduğunu düşünmüyorum. bahsettiği pozisyonları maç özetinden izleyebilirsiniz fotoğraflı analizi ben de sağlıklı bulmadığım için özette mevcut pozisyonlara en azından tek tek izledim. yaptığı analiz gayet yerinde ve başarılı. giresun maçı özelinde kerem gerçekten çok laçka ve sorumsuz oynamış bunu gizlemeye çalışmak kendisine de galatasaray’a da bir şey kazandırmayacak. adamı kulüpten kovalım demiyoruz, ıslıklayıp yok edelim de demiyoruz. yalnızca geçen sezon sahada özveriyle 50 maç yapmış bir oyuncudan daha fazlasını bekliyor ve kendisine bu oyunu yakıştırmıyoruz mesele bundan ibaret.
  • 203
    kerem hakkında çok yerinde tespitler yapmış olan yazar. ama toreira'ya el kol hareketi yapmasi benim sindirebilecegim bir şey değil. kerem bir futbolcu ve bilmeli ki oyunu ve taktiği en iyi gören mevki kaleci ve savunmacilardir. onların her uyarısında böyle triplere gireceksen kulübeye mahkum olursun. umarım okan hoca burayı okuyordur ve kendisini aklı başına gelene kadar kulübeye oturtur umarım. daha yolun başındaki (yıllarca alt liglerde kendini ispat için uğraşmış) bir futbolcu için çok sıkıntılı hareketler. umarım kendi de özeleştirisini yapar.
  • 205
    kerem aktürkoğlu ile ilgili yaptığı analizdeki emeğini takdir etsem de analizini ciddiye alamıyorum. bana göre fotoğrafla analiz olmaz. mesela kerem'in pas vermediği gol pozisyonu 2 saniyede olup biten bir şey. aldı döndü vurdu hepsi bu. açın city maçının özetini izleyin ve kale ağzında topla kaleye girebilecekken pas alamayan haaland'ın pozisyonunu görün. olur böyle şeyler sahada. önemsizdir demiyorum, bir gol çok şeyi değiştirir ama tek maç özelinde değiştirir. galatasaray'ın sorunu kerem'in pas vermemesi, ahmet'in top kaptırması değili. 3 senedir galatasaray'ın bir oyun planı ve formatı sorunu var, oyuncu sorunu yok.
  • 207
    #3427458 numaralı entry'sini sonuna kadar okumadım ama okumamam şahsıyla alakalı değil. böyle entryleri sonuna kadar okumuyorum çünkü tek taraflı, ön yargılı ve yanıltıcı oluyorlar genelde.

    bir oyuncuya takarsan, topu ayağına aldığı her pozisyonu didik didik edersen, sadece hatalarını bulmaya odaklanırsan messi'nin, ronaldo'nun bile bir maçta kırk tane eksisini sayabilirsin. bardağın hangi tarafına baktığınla alakalı bir durum bu. kerem genç ve gelişime açık bir futbolcu, kusursuz olmaktan tabi ki çok uzak, tabi ki hatalar yapacak, tabi ki eleştirilecek ama eleştiriyi linç kültürüne dönüştürmemek, hatalarından kolaj yapıp taraftarın önüne atmamak lazım.

    albatross ve kerem aktürkoğlu özelinde konuşmaksızın, genel olarak galatasaray taraftarı kadar oyuncusunu değersizleştirmeye çalışan, oyuncusuna çöp muamelesi çeken başka bir taraftar grubu daha var mıdır sanmıyorum. cidden çok enteresanız. aklı başında arkadaşlara tavsiyem sineği zükerken belini incitmemeleridir. söz konusu entry vesilesiyle bunu da söylemiş olayım.
  • 208
    (bkz: #3427458)

    muazzam bir entry girmiş yazar arkadaşımız. içeriğinden bağımsız olarak, bir futbolcu eleştirilecekse de böyle eleştirmeli diye düşünüyorum. sosyal medya her anlamda hayatımızı kolaylaştırıyor ancak sırf yazmak kolay diye herhangi bir futbolcu hakkında, onun 5 dakika koşarken sarfettiği efor kadar efor sarfetmeden yazılan şeyler yerine böyle emek verilmiş ve argümanları net şekilde ortaya konmuş entryleri okumayı çok seviyorum. yazan insanlara da büyük saygı duyuyorum, emeğine sağlık kendisinin.
  • 210
    medyanın insanları nasıl kolayca yönlendirebildiğinin net kanıtı olabilecek bir entry giren yazar. yazdıklarının bir kısmı doğru, bir kısmı da eksiktir bence ama fotoğraf karesi ile oyuncu eleştirmek çok yanlış bir bakış açısı. örneğin hücum yapıyorsun, pozisyon hazırlıyorsun ve bu aksiyonların içindesin, sonrasında arkadaşın topu kaptırıyor ve rakip kontra atak yapıyor. sonra birisi de o anda sahanın fotoğrafını çekip, bakın kerem karede yok, savunmaya dönmemiş diyor. bu kesinlikle saçma ve yanlış bir bakış açısı. sadece dünkü maç özelinde konuşmuyorum, genel olarak anlık bir fotoğraf karesi ile futbolcu eleştirilemez. mesela bir foto paylaşıp yediğimiz golde kerem'in hiç apo'dan pas istemediğini, topa bakmadığını söylüyor. fakat bunu fotoğraftan bilemiyoruz, belki fotoğraf çekildikten tam da bir saniye sonra kerem dönüp top istedi.

    net bir şekilde kerem'e takıntılı yazardır. düşüncelerini ve entrylerini girerken de objektikliğini kaybettiğini düşünüyorum bu yüzden. kerem'e "kendini acındıran gariban hallerinden bıktım, kolejli kızlar gibi davranıyor" diyen birisinin kerem hakkındaki düşüncelerini ciddiye almak da pek mümkün değil sonuçta. kerem ilk 11'den kesilince uçup kaçacağımız düşünülüyorsa yeni kurbanlar bulunacaktır, kimse merak etmesin. kaldı ki elimizde ilk 11 oynatabileceğimiz çok az sayıdaki yerli oyuncuları da bu şekilde linç kültürüne meze etmeye çalışmak artık çok fazla olmaya başladı. hep söylenirdi "sosyal medya olsa 2000 yılındaki başarılar gelmezdi" diye, gerçekten de buna inanmaya başladım.

    (bkz: #3427458)

    uzun uzun yazdım ama işin kısası şudur, fotoğrafta gördüğünüz her şeye balıklama atlamayın:
    https://gss.gs/AGB.jpg
  • 211
    (bkz: #3427458)

    ilgili analizi için teşekkür ettiğim yazar. görsellerde de açık açık görünüdüğü gibi bu problem organizasyon problemleridir. 1 numaralı görsel her şeyi özetliyor. kerem'in orada olmaması gerekiyor. o pozisyonda forvet arkası oynayan oyuncunun yani emre akbaba'nın olması gerekiyor. kerem'in yunus'un son vuruş yapması gerekiyor. oyun yapıları bu. yanlış yerde yanlış oyuncular bulununca böyle çıkmaza girer oyun. kerem topu emre akbaba'ya aktarasa emre yine sağ ayağı ile topu tribüne yollardı. çünkü emre de yanlış yerde. emre ile kerem'i yer değiştiririn sonuç alınırdı.
  • 212
    yani ne desem bilemedim şimdi. sevgili arkadaşımız geçen seneden beri kerem aktürkoğlu özelinde herkesin malumu bir sorunu emek ederek göstermek istemiştir. haklıdır da. 2 yıldır ben de yazıyorum her seferinde: aktürkoğlu iyi, hoş ama çok basit şeyleri yapamıyor veya yapmıyor. kardeşim ronaldo bile bek kanadına yardım geliyor, bugün hueng min son'u izledim chelsea karşısında. koreli futbolcu en az 5 defa ceza sahasından top çıkardı. bunları yazıyorum diye kerem'e karşı kişisel bir husumetim var anlaşılmasın ama bunlar büyük eksikler. çünkü bunları yapmayınca van aanholt'a burada herkes küfrediyor. eksik olan sadece bu yönü olsa keşke. kendini takımdan ayrı bir yere konumlandırdığı çok belli. maç içinde arkadaşlarının uyarılarını dikkate almayan, takımın bütünlüğünü bozan, kopuk bir oyun şekli var. avrupalılar 10 defa alırdı yoksa kerem'i. az bir ışık gösteren herkesi götürüyorlar çünkü. ha bunu düzeltebilir kerem çalışarak. ama kimse kendini galatasaray'ın üstüne koyamaz. heleki mertenslerin, torreiraların, seferoviclerin, duboislerin, muslera'nın, oliviera ve hatta nelsson'un ve dahi gomis'in olduğu bir takımda asla!
  • 213
    (bkz: #3427458)

    eleştiri hakkını kullanmış ve bunu fotoğraflarla delillendirerek bir entry girmiş yazardır ne eksik ne fazla. yok düşmanlık, yok çekememezlik gibi enteresan şeyler okuyorum yapmayın arkadaşlar. ondan sonra sözlüğün halinden şikayet ediyoruz. herkesin bir fikri var dünkü pozisyona penaltı demeyen yazar bile var o yüzden çok da şey yapmayın.
  • 217
    boşa nefesini harcamaması gereken yazar. belli ki bir laf zoruna gitmiş, sinirlenip döşemiş giriyi. bu ülke hepimizin. vatandaşlığın varsa, bu ülkeyle bir bağ hissediyorsan, iktisadi bir bağın varsa bu ülke senindir, benimdir, hepimizindir. bu kadar net.

    ancak gurbetçi dendiği zaman bizim milletin ayarları bozuluyor. ciddi yatırım da yapmış olsan türkiye'ye adam yerine konulmuyorsun. avrupa gettolarında işsizlik maaşı alıp, leasingle eniştenin üzerine merso çekip turlayanlar kategorisine giriyorsun. bunun 60lardan beri amcaoğluna hava atmak için, yurtdışında sahip olmadığı kimliği ve türkiye'de yüceltilmek için yazın gelen tiplerin yaptığı antin kuntin hareketlerle çok ilgisi var. ayrıca euro maaş alıp günde 8 saat çalışıp türkiye'de iş beğenmiyorlar diyen tiplerle de alakası çok. aynı adama türkiye'de aynı parayı ver, haftanın 6 günü çalıştır, çalışmaz asla ama ahkam keser. millet böyle böyle illallah etti yurt dışındaki güruhtan. ben de yurt dışındayım, avrupa'da yaşıyorum. üç beş tane insan dışında burada yetişmiş türklerle bağım olamıyor, adamların kafasına ulaşmam çok zor. sebebi de yukarıda saydıklarım. çok sağlam insanlar yok mu var, onların da çoğu zaten eğitimli ya da dünyayı görmüş yalamış yutmuş insanlar.

    bütün bunların üzerine zaten dolmuş olan türkiye'deki insanlar yurt dışına çıkıp kendini ekonomik olarak rahatlatmış insanlara tamamen kavgadan kaçmış gözüyle bakıyor. sabahtan akşama kadar cips yiyip, klavye başında ömrünü de tüketse, sanki en büyük vatansevermiş, en çilekeşmiş gibi, müsteşar havalarında çıkıp ahkam kesebiliyor insanlar. herkesin hayat rotası bambaşka. ama bunu gel de anlat.

    türkiye 2002'den beri öyle bir hal aldı ki, ya bizdensin ya onlardan mantığı oluştu artık hemen her şeyde. hakem hata yapar satılık, sen iha översin yalakasın, simge ali sami yen'de şarkısını söyler beşiktaşlılar çemkirir vs vs... modern bir ortaçağ senaryosu gibi farklı olaylarda farklı cadı arıyor millet yakacak. yaklaşık 8 senedir yurt dışında olduğum bu serüvende, artık yurda dönüp baktığımda insanların bu barut gibi hallerine laf anlatacak takatim kalmıyor.

    mesele artık diyalog boyutundan çoktan çıkmış. ben yakın çevrem dışında asla detay vermiyorum ya da yakınmıyorum yaşantım hakkında, zira yanlış anlaşılıyor, laflarımı farklı yere çekiyor insanlar. yakınsam oraya gelmelerini istemediğimi düşünüyorlar. çok mutlu olduğumu söylediğim zamanlar oldu, onda da hava attım sandılar. ben de bıraktım artık anlatmayı. yazara da tavsiyem bu yönde olur. anladığım kadarıyla yaşça benden büyük. ancak birey olarak kitlelerle baş edemeyiz. türkiye dışında yaşayan türkler, doğru temsil edilmek isteniyorsa örgütlenmek durumundalar. yoksa bugün olduğu gibi ben bütün yatırımımı türkiye'de yaptım desen de, bağ mı bağışladın tepkisini verecek insanlar.
  • 218
    paramızı başka ülkelerde değil türkiye’de harcamaya geliyoruz, daha ne istiyorsunuz tarzında bir şeyler yazmış yazar. ispanya’da tatil euro ile ucuz değil zaten. mesele avrupa’da yaşamak değil. mesele farklı ideolojilere sahip olmak değil. mesele avrupa’da yaşayıp türkiye’deki halkının çektiği zorlukları görebilmek. ve buna göre de tepki vermek. ne kadar kolay kendini vatansever olarak tanımlamak. ormanlar yanıyor ve yerine oteller yapılıyor sorgulamıyor. ekonomi yerle bir olmuş sorgulamıyor. halkın büyük kısma açlık sınırı altında yaşıyor sorgulamıyor. sonuç olarak euro/dolar yüksek diye bir galatasaray taraftarı taraftar formasına 1500 tl, sahada giyilen kaliteli olan formaya 3500 tl vermek zorunda. tabiki almasa da olur. o formanın hayali ile büyüyen bir sürü çocuk var. ama bu sadece bir örnek. avrupa’nın neresinde bir forma 700-800 euro? düşün gidiyorsun 1800€ kazanıyorsun bir forma 800€. asgari ücretin 8500 tl olduğu bir ülkede bir forma 1500 veya 3500 tl olamaz. avrupa’nın neresinde 3-4 bin euro kazanan adam araba için 1-2 milyon € ödüyor diye sormak hiç mi aklına gelmiyor? gelmiyor. boşuna kendimizi yoruyoruz. gel yaşa diyenleri de anlamıyorum. arkadaşlar gelse bile inanın kendisini garantiye aldığı için gelecektir. dairesini alıp döşemiştir, bir daire ve dükkan daha alıp kiraya vermiştir, emeklisini yatırmıştır. avrupa’da da bir evi vardır en az. yani dönse ne olacak? euro’sunu bozdurup harcayıp her şey süper diyecek. burada bu yazar arkadaş için demiyorum. avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın büyük kısmı için söylüyorum. amacımız buradan birbirimizi kırmak veya suçlamak değil. ama doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmek gerek. herkesin vicdanı rahatsa sorun yok.
  • 220
    fenerbahçe u19 takımına kupa hediye etmek gibi saçma fikirlerini kendisine saklaması gereken yazar. adamlar kaç aydır nefret tohumları ektiler, sonunda korkup maça çıkamadılar diye fenerbahçe'ye kupa mı hediye edecekmişiz? bir adam galatasaray'a kaybedip başkanlığı bitecek diye takımını sahaya çıkartmıyor, biz ise o adamın korkaklığa karşı ona kupa mı hediye edeceğiz?

    hadi abi hadi ya.
App Store'dan indirin Google Play'den alın