• 251
    çok doğru bir oyunla gol yemeden galip geldiğimiz maç. bazı arkadaşlar 2. yarıda oynadığımız oyunu eleştirmiş saygı duyarım, ancak şahsen ben 2 farkı yakaladıktan sonra cümbür cemaat atak yaparken gol yiyip son 10 dakikayı tırnak kemirerek izlemekten bıktım. maçta özellikle selçuk savunmada kusursuz oynadı, semihin de dönüşü takıma olumlu yansımış bunun yanında emre ve burak ta çok iyiydiler ancak daha önemlisi tüm oyuncular üzerlerine düşeni yaptılar ve temiz bir galibiyet elde ettiler. darısı kalan maçlara.
  • 255
    sanırım şu maç için bir başlık atılacak olsaydı temiz galibiyet olurdu. aman aman bir zorluk yaşamadan ama nolursa olsun kontrolü de elinden bırakmayan bir galatasarayvardı sahada. önceki maçlardan çıkarılan önemli dersler olduğu da aşikar zira 2.yarı akhisar'ın mehmet akyüz'ün sağ çaprazdan vurduğu şut dışında pozisyonu da yok gibiydi. bu takımın konstrasyonunun üst düzey olduğunu gösteriyor.

    maç esnasında pek çok kişi "ya 2-0 olmuş maç saldırsanız bilader" diye söylenip durmuştur * ama 14.haftada değiliz, 29.haftadayız. deplasmanda iki farkla öne geçtiysen o skoru koruyacaksın. ilerde çok iyi kontra atak oyuncularının olduğunu ve sneijdergibi olağanüstü bir beyin düşünürsek yapılabilecek en mantıklı şey buydu.

    uzun lafın kısası: çok değerli ve çok önemli bir 3 puan. ayrıca iki maç üst üste clean sheet gelmesi de en az galibiyetler kadar güzel.
  • 256
    muslera'nın çok kritik dakikalarda yaptığı kritik kurtarışlar sonrası galatasaray için rahat geçmiştir.

    işte kaleci böyle bir şey.
    normalde geriye düşüp muhtemelen puan kaybedeceğin bir maçı sana tutup getiriyor.
    ondan sonra da dallamanın teki çıkıp tweet atıyor. galatasaray idmanıymış diye. medya maymunculuğu yapmaya gerek yok. elbet süperlig'de bazı maçlar galatasaray idmanı gibi geçecek. en azından fenerbahçe tiyatrosu gibi değil maçlarımız. ama bu maçların galatasaray idmanı gibi geçmesini sağlayan büyük futbolcularımız var. dün muslera sahnedeydi. yarın sneijder sahnede olur.
  • 257
    gollerden sonra tempoyu düşürmemiz ve katı savunma anlayışı yapmamız gayet doğal çünkü telafisi olmayan haftalara girdik.

    yalnız bunları göz önüne almadan ve skordan bağımsız konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum ama son 5 final maçına çıkan takımda bir ruh eksikliği görüyorum ben. hani şöyle bir galibiyet fenerbahçe alsa "top oynamadan leş bir akhisar'ı yendiler mersin deplasmanında foyaları çıkar" derdik. kendi evimizde hata yapmayacağımızı varsayarak konuşuyorum şu futbol ile mersin deplasmanından galibiyet ile dönmek için şansa ihtiyacımız var.

    trabzon deplasmanında nasıl kötü futbol oynadıysak dünde aynı şekilde kötü futbol oynadık. tek farkı vardı trabzonspor daha kaliteli ayaklara sahipti ve sonuca gitti, akhisar daha kalitesiz bir takım ve bizim kötü futbolumuzun çok fazla üzerinde durulmamasını sağladı.

    ama tabi özellikle melo'suz oynadığımızı ve ayrıca şanslı bir şekilde ilk 30 dakikada 2 fark yakaladığımızı ve sonrasında tempoyu iyice düşürdüğümüzü belirtmekte fayda var. ilk 30 dakikayı baz alıyorum ve skordan bağımsız konuşuyorum ben takımın ruhunu beğenmedim.

    3 puan 3 puandır orası ayrı. artık iyi futbol istemiyoruz. ama mersin deplasmanı bu futbolla şampiyonluğu vermemize sebeb olabilir. çok çok üzülürüz, o yüzden biraz daha heyecanlı ve istekli olmalıyız.

    dün alkışı hakeden isimler;

    selçuk inan
    muslera
    izmir'li galatasaray'lılar.
  • 258
    bu maç ve oynadığımız önceki maçlara baktığımızda takımda istek yok dersek futbolculara ayıp etmiş oluruz. karabük, trabzonspor ve gaziantep maçının ikinci yarıları rakibi sahasına gömdüğümüzü unutmayalım. beşiktaşlı abim bile 3-2 kazandığımız karabük maçını izlemiş ve bana galatasaray'ı öve öve bitirememişti. ''nasıl oynuyorsunuz öyle ya tak, tak, tak.'' diyor bana. biz kendi oyunumuzu beğenmiyoruz ama tarafsız gözle bakılınca rakip taraftarlar beğeniyor nasıl oluyorsa. kalite eksikliğimiz var, sakatlarımız cezalı oyuncularımız var, futbolcularımızın yaş problemi var ama isteksiz, ruhsuz denilmesi tam anlamıyla haksızlık. ruhsuzluk arıyorsanız gidin fenerbahçe'nin eskişehir deplasmanında oynadıkları oyuna bakın.
  • 259
    pazartesi gecesi deplasmanda maç yapıp aynı hafta cuma günü maç yapacak olan takımımızın ilk yarıda bulduğu 2 golden sonra 2.yarıda fazla sıkmadan galip geldiği maçtır.
    4:gün sonrasında maç yapacak takımın skot avantajını yakaladıktan sonra fazla efor sabretmeden kazanması çok önemli.

    şimdi iş bizde. cuma günü en az 40.000 kişi olursa konya'yı eli boş yollayıp güzel bir hafta sonu yaşarız.

    edit: fikstür oyunları yapan tff, senin de...
  • 261
    maçın en iyileri: kedi, sabri, selçuk, burak, emre, semih

    vasatları: birinci golde direk katkısı olmasına rağmen şıvayzır'ım. şut ve bir takım pas tercihleri bakımından pek gününde değildi sanki ama çok kötü de değildi. bir de telles, defansta çoğu topu kesti ve müdahale etti ama ileride etkin değildi.

    en kötüleri: tabi ki olcan ve umut. adamlar sonradan girmiş olmalarına rağmen yine farklarını belli ettiler. yekta o kadar sırıtmadı mesela, sağ bek kademesinde bi atağı kestiğini hatırlıyorum ama öbürleri cidden yoktu.

    koyup yolumuza devam ettiğimiz maçtır. darısı kalan 5 maça inşallah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın