• 526
    derbilerin favorisi olmaz sözünün doğruluğunu bilmem kaçıncı kez doğrulayan maç. kaç tane buna benzer favorinin kazanamadığı derbi oldu bilmiyorum. fenerbahçe kötü gider, biz favoriyiz kesin kazanırız deriz ve maç ite kaka berabere biter. oldukça formda beşiktaş yeni sahasında ilk derbide kesin favori derler ve gider berbat fenerbahçe'ye yenilir. fenerbahçe'nin favori olduğu dönemler olur onlar da puan kaybeder. yani derbi maçlarının takımların önceki maçlarda aldıkları sonuçlarla, oynadıkları futbolla genelde bir alakası olmuyor. bambaşka bir maç izliyoruz.

    maça gelirsek ilk yarı biz 2 tık daha etkiliydik, ikinci yarı fenerbahçe 1 tık daha etkiliydi. ilk yarı istekliydik ve önemli pozisyonlarımız oldu. hem de feghouli, arda turan ve falcao'ya rağmen. kağıt üstünde takımın yıldızı gibi görünen bu üçlü maalesef sahada takımın en zayıf halkalarıydı. özellikle feghouli pas-şut tercihleriyle, yanlış yere koşularıyla, ataklarda ağır kalmasıyla çıldırttı resmen. hakkını verelim luyindama ise sahanın bizim adımıza en iyisiydi. çok top kesti ve fenerbahçeli oyuncuları iyi sindirdi.

    ikinci yarı 45-60 arası fenerbahçe sahanın net hakimiydi. onlar adına en iyi oyuncu ise ozan tufan'dı. adam bizim takımın yarısına sarı kart aldırttı. enner ise en zayıf halkalarıydı, umarım ileriki maçlarda oynatmaya devam ederler. son yarım saat ise sanki öylesine oynadık. takımın ürettiği cılız atakları özellikle arda-feghouli ikilisi çok basit harcadılar. belhanda da önceki maçların aksine pek formda değildi. taylan yine saydığım futbolculara göre idare ederdi. iki takımda gol olmayacağı belli olan cılız ataklar yaptı ve böyle böyle süre eriyip maç bitti.

    şimdi acilen bu maçı unutup 1 ekim 2020 rangers galatasaray maçı'na odaklanması gerekiyor takımın. umarım moralleri bozan bir maç olmaz.
  • 527
    üst sıralara oynamaya çalışan bir anadolu takımıyla yaptığımız maçtır.

    oynamaya değil oynatmamaya gelmiş, nispeten kaliteli orta saha oyuncularına sahip, hızlı ama kontratak oyununa uygun bir hucum hattına sahip bir rakip vs. 90 dakika boyunca bir an bile yenilebileceğimizi düşünmedim. zaten tek bir gerçek tehlikeli atak yapamadan maçı bitirdiler.

    bizim açımızdan kendi sahamızda bize kapanacak ve baskılı oynamaya çalışacak fazla atağa kalkmayacak takımlara karşı , oyunumuzu geliştirmezsek, bu sezon çokça denk gelebileceğimiz tarzda bir maçtı. fenerbahçe oynatmamak istediğinde mevcut orta sahasıyla bu kapanma, oynatmama kurgusunu en iyi yapabilecek takım. aslında bu tarz oyunun zirvesi de bizim ligimiz için bu.

    ilerde daha hareketli bir oyunu geliştiremezsek ya da bu gelişimi sağlayacak takviyeleri kalan şu kısa sürede yapamazsak, yoğun maç temposunda bu tarz maçlar izlememiz olası.

    sezon başı itibariyle, şapkadan çıkan tavşan taylan ve orta sahaya mecburiyetlerden evrilen emre kılınç'ı saymazsak orta sahasız halimizle, hızlı tek bir kanat oyuncusu kalmamış kanatlar ve eski günleri nostalji futbol kapsamında izlenebilecek forveti falcao ile bile bu ligin gayet üzerinde bir takıma sahibiz.

    genç, hızlı bir kanat ve gole yakın bir orta saha transferi yapılabilirse kendi içimizden çıkan mevcut alternatifler ile birlikte ligi, denk gelen uygun fikstürle domine edebilmemiz işten bile değil.

    enseyi karartmayalım.
  • 528
    karamsarliga hic bir sekilde sebebiyet vermemesi gereken, rakibin bizi kilitleme cabasini, yogun fiksturumuzu, ligin basi olmasini, cok onemli bir macin arefesinde olmamizi, bu fiksture gore yasli bir kadroya sahip olmamizi goz onune aldigimizda gerektigi kadar mucadele ederek buyuk kayip vermeden atlattigimiz mactir.
    ustelik kalecimiz fatihin kurtarisi yok, is bile dusmedi kendisine ve rakibin kalecisi iyi gununde olmasa galibiyeti de almistik.

    kendi adima skordan da oyundan da takimdan da memnunum ve rangers maci icin umutluyum.
    delilercesine mucadele edip bir sekilde galip gelseydik, evet dun tabii ki sevinecektik ama bugun rangers maci icin o kadar da umutlu olmayacaktik belki de.

    ozet olarak: hizli kanat (gelene kadar artik entryler boyle bitecek:))
  • 529
    ozeti, saracchi'nin, daha dogrusu bindirici ve asil ayagi sol olan bir bekin ne kadar onemli oldugunu gostermis mac.

    fenerbahce bizim sol bek eksigimizi cok iyi degerlendirip takimi bizim sagimzia kaydirarak taylan/belhanda/omar/feghouli tarafina cok iyi bastilar, farkindaysaniz takimda en islemeyen 4 oyuncu da burasi zaten.

    eger saracchi oynasaydi fenerbahce orta sahasini boyle kaydiramayacak, biz de daha fazla alan bulacaktik.

    bu yuzdendir ki, emre tasdemir'in bir an once gelismesi ve saracchi'nin yerini simdiden doldurmamiz lazim ki sol bek mevkisi sikintiya ugramasin.
  • 530
    analizi bence çok basit olan maç. bir kere konsantre olamamışız. ikincisi marcao topla ileri çıkmadığı müddetçe ikili oyunlarla rakip ceza sahasına gidemedik. hatta yüzümüzü bile dönemedik. rakibin oyunumuzu bozan yerleşmesine bizim cepheden de üç katkı vardı diyebiliriz: saracchi'nin yokluğu, arda ve soso'nun varlığı. arda ve soso aynı anda olmamalı. bana kalırsa soso bu halde hiç olmamalı. sonuçta sahadaydılar. oyun stillerine en uygun şablon ikili oyun olmasına rağmen bunu çok az deneyebildik. denediklerimizde başarılı da olduk. buna rağmen rağmen sayı yetersiz kaldı. sebebi, yine başa dönüyorum; kazanmaya konsantre değildik. kazanacak pozisyonlar da bulduk, fakat iyiydik diyemeyiz. rakip becerikli olsa değerlendirebilecekleri boşlukları da verdik.

    önümüze bakacağız.
  • 531
    sözlükte yazılanları pek okumadan bu uzun enrtyi yazmak istedim. çünkü okuduğumda katılmadığım pek çok görüşe denk geliyorum ve yazmak istediğim şeylerden sapıp o entrylere cevap verdiğim bir hale bürünüyor yazı ki bu hem benim için hem de o entrylerin sahipleri için hoş olmayan bir durum. o sebeple sadece kendi gördüklerimi yazacağım.

    fenerbahe;

    maça çok iyi hazırlanmışlar. sahanın her yerinde çok hırslı, çok konsantre ve çok dirilerdi. özellikle ileri uç oyuncuları tiam ve valencia sadece stoperlere değil beklere ve orta saha oyuncularına bile bastılar. fenerbahçe'nin şansızlığı ya da eksikliği iyi niyetle her yere koşan bu hücum oyuncularının yeteneklerinin sınırlı olmasıydı. süratliler, mücadeleciler ancak beceriksizler. valencia süratiyle rakibi ekarte ediyor mesela ama sonrasında ne yapacağına dair hiçbir fikri yok gibi. bu iki hücumcu dışında ben fenerbahçe de ozan ve gustavo ikilisini çok beğendim. gustavo hem savunma anlamında hem de topu çıkarma anlamına çok başarılıydı, takımını çok rahatlattı. ozan ise hücuma muazzam destek verdi, çok koştu, top açok iyi çıkışlar gerçekleştirdi. y,ne fenerbahçe adına lamos da sahanın iyilerindendi. falcao'yu orta sahaya kadar adım adım takip etti. ayrıca topla ilişkisi de üst düzey bir stoper. yaşını da düşününce ileride fenerbahçe iyi paralara satabilir kendisini. mutlaka defoları vardır ancak fenerbahçe o defoları gizleyebilecek kadar büyük ve güçlü bir takım bu lig için. lamos'un defolarını ortaya çıkaracak oyunlar pek olmayacaktır bu ligde fenerbahçe'ye karşı. kaleci altay'a da değinmemek olmaz. çıkardığı her top çıkarılabilecek toplar olsa da gencecik bir kaleci olarak bir derbide adından söz ettirdi. zaten ben çok büyük bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. hatalarının arkasında durulur, sabredilirse büyük bir kaleci olabilir. son olarak erol hoca ile bitireyim fenerbahçe'yi. iyi çalışmış galatasaray'a. aslında plan olarak çok yaratıcı, yenilikçi bir şey yoktur ortada. iki avrupa maçı arasında sıkışmış seyircisiz bir derbide galatasaray'ın hem olası konsantrasyon sorununu hem de yorgunluğunu düşünüp buna göre bir plan yapmış. 70'e kadar galatasaray'ı yorup 70'ten sonra da hızlı hücumcularıyla skora gitmeyi denedi. hem hücumcularının sınırlı yeteneği hem de galatasaray'ın üst düzey iki stoperinin üst düzey performansı skor bulmasına izin vermedi.

    galatasaray;

    bu sezonki en kısır, en sinik oyunumuzu bu maçta oynadık. fakat kötüydük diye tanımlayamam ben yine de. fenerbahçe kısmında fener'i övmüş olmama rağmen fatih'in kurtardığı bir tane top yok. gol pozisyonu denilen anlar hep uzaktan şut. yoksa fenerbahçe ceza sahasında topla oynayamadı. normalde galatasaray sezon başından beri çizgiye inmeyi iyi beceriyordu, bu maçta bunu neredeyse hiç yapamadı. bireysel olarak feghouli ve emre gerçekten de kötü bir maç çıkardılar. özellikle feghouli bir iki kritik atağı o kadar kötü bitirdi ki üzerine kontra yenmesine de neden oldu. zannediyorum ki kontarak yemek yorgun bir takımın en son isteyeceği şeydir. bir iki oyuncudan bahsedersek;

    taylan bana göre kritik bir eşikte. sezon başından beri oyunun iki yönünü de harika oynuyor taylan ne var ki artık rakipler orada taylan diye bir adam olduğunun farkındalar. kimse ona sıradan bir orta saha diye bakmıyor, artık biliyor ki topu aldığında baskı yoksa dikine de oynar, ters top da atar. o sebeple bu maçta taylan'a müthiş bir baskı yaptı fenerbahçe ve taylan kritik toplar kaybetti. kötü oynamadı, işin savunma yanında çok iyiydi hatta ama bana göre bir eşitke kendisi. bu baskı hep olacak artık. top aldırmamaya çalışacaklar, topu alırsa döndürmemeye çalışacaklar. bu baskıyı kırmanın bir yolunu bulursa milli takımın da 11 oyuncusu olur taylan. yok, bu baskı altında siner, risk almaktan korkar, geriye yanda oynamaya başlar, bu baskıya çözüm üretemezse iyi bir rotasyon oyuncusu olur.

    falcao, gayet etkisiz bir maç oynadı ama fenerbahjçe çok iyi çalışmış falcao'ya. herkes falcao'yu çok iyi bir bitirici olarak tanımlar. haliyle ceza sahası dışında etkisizdir falcao. ben falcao'nun iyi bir bitirici olduğuna katılmıyorum. bizim formamız altında kaçırdığı gollere bakarsanız bunu görebilirsiniz bence.kötü bir bitirici demiyorum ama, o kadar üst düzey bir bitirici değil. ama pozisyon bilgisi, zekası ve artık dizlerinde o güç olmasa da patlayıcı bir adamdır falcao. cesa sahasına atılan bir topa kafasını ayağını sokar bir şekilde. yalnız maçta bir pozisyon vardı, falcao'ya bir top geldi, tekte ya ardanın ya emre'nin önüne nefis bıraktı ve gol pozisyonu bulduk. falcao bunları yapabilecek bir adam. orta sahaya gelip topu kaleye yüzü dönük aldığında koşu görürse o koşu yoluna pası bırakabilecek bir adam. ve bu koşuları çok iyi yapan emre gibi bir adam da vardı sahada. sanıyorum bu sebeple biraz da, lamos orta sahaya kadar izledi falcao'yu.

    marcao ve luyindama; marcao zaten sezon başından beri şov yapıyor ama ben luyindama'yı da beğendim. bir podcast kaydettik, yazının sonuna linkini koyarım. orada biri galatasaraylı diğeri fenerli iki arkadaşım luyindama'yı eleştirdi ama ben hiç katılmıyorum. evet savruk bir oyuncu, evet sakatlıktan da eskisi kadar hızlı ve güçlü dönmedi normal olarak. eskiden o hız ve güçle o savrukluğu kapatabiliyordu, şu an hatasını telafi etmesi daha zor ancak buna rağmen bazı bireysel özellikleri o kadar üst seviyede ki yine fark yaratabiliyor. bir kere sezon başından beri ceza sahamıza doldurulan her topa kafayı vuruyor bu adam. ayrıca bir iki pozisyonda da çok iyi kademeler yaptı. her maç fizik olarak da daha iyiye gidiyor.

    ben hem erol hoca'nın hem fatih hoca'nın performanslarını beğendim. erol hoca basit ama sıklıkla işe yarayan bir hücum planı yapmış. 70'ten sonra da o plan doğrultusunda oyuncu değiştirdi. işin savunma anlamında ise zaten çok iyi hazırlamış takımını her şeyiyle. fatih hoca ise 3 oyuncu değişikliği birden yaparak fener'e kayabilecek bir oyunu dengede tutmayı başardı bana göre.

    hakem ali palabıyık; ben bu hakem tartışmalarından artık iğreniyorum. fenerlisi hakeme sallıyor, galatasaraylısı hakeme sallıyor. şu maçta mesela hakemlik hiçbir şey yok bana göre. iki takım da çıktı, kıran kırana çarpıştı ama kimse kötü niyetli değildi, maçın hakkı da beraberlikti. hakem de etki etmesi oyuna skora. yanlış kararları vardı. iki takıma da bir iki kez olmayan fauller verdi. fenerli valencia'nın bence net sarısını atladı. galatasaraylıların çok itiraz ettiği korner pozisyonunda ben linnes'in ayağının üzerine değdi diye gördüm açıkçası pozisyon tekrarında. fenerbahçe instagram hesabından paylaşılan ferdi'nin kolu ise en naif tabirle fenerbahçe'nin terbiyesizliğidir. luyindama topa bakıyordu, arkasında yerde yatan oyuncuyu görmedi bile, istemeden bastı koluna. evet çok talihsiz bir pozisyon ama luyindama'nın da yapabielceği bir şey yoktu orada. şu tertemiz maçta bile bu işlere girmesi koskoca camiaya yakışmıyor.

    bize gelince sezon başından beri geçen seneye kıyasla iyi durumdayız. bir kere sinmiyoruz, geri adım atmıyoruz ki bu çok iyi. ben bunu sadece scott piri'ye bağlayamam. oyuncular daha motiveler ve sisteme, birbirlerine daha fazla inanıyorlar geçen yıla kıyasla. podcastte benim arkadaşlarımdan ayrıldığım temel konu luyindama oldu aslına. ben çok beğendiğim boss'u. https://open.spotify.com/...IkL1hky14c5yRhRxcxMp

    galatasaray deplasmanında beraberlik, favorinin de galatasaray olduğu maçta fener için iyi net sonuç. galatasaray içinse böyle bir takvimde bu maçın hasarsız geçilmesi makul bir sonuç. rangers ise beni fazlasıyla ürküten bir takım açıkçası. o maç benim için sezonun hedef maçlarından biri. umarım kazanırız.
  • 532
    fenerbahçe'nin nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynadığı, bizim ise nasıl oynamamız gerekiyorsa öyle oynayamadığımız maçtır.
    fenerbahçe için söylenecek pek birşey yok, gustavo'nun gerçekten tek başına bizim ortasahayı ekarte ettiği, ilerideki beceriksiz üçlü nedeniyle çok fazla üretken olamadığı bir maç oldu onların adına. bizi gerçekten iyi analiz etmişler, sadece taylan'a değil, saracchinin yokluğunda üretken olmayı planladığımız sağ kanadı da başta ozan olmak üzere iyi savundular. burada tabii mariano -bence-aranmadı değil.
    bize gelecek olursak, kısa zamanda üst üste yapılan maçların etkisi ile de istediğimiz gibi baskı yapamadık, baskıyı yapamayınca geçen seneki gs'ı da temizce izlemiş olduk. luyindama geçen haftalara göre daha iyi, ancak halen ham. özellikle feghouli ve ardanın 11 çıktığı her maçı erkenden koparmamız gerekiyor. 40 küsür hafta oynanacak bir lig maratonunda derbilerden ziyade sayısı artan anadolu maçları daha kritik. o yüzden açıkçası çok takılmadım ben beraberliğe.
  • 533
    galatasaray’ın farkı açmaması, fb’nin de kopmaması için herkesin yırtınıp beraberlikle sonuçlandırıp amaçlarına ulaştığı maç..

    fb’den başlayalım.
    daha diri ve seçenekli bir aykut kocaman takımı olmuş. 3 yıldır, her yıl 100-150 milyon dolar para harcayıp şu oynatmama futboluna teslim ol , çok yazık. nasılsa corona var, seyirci yok, kazanmak için her şey mübah . sevimsiz futbol, yugoslav faulleri, rakibin en iyi futbolcusunu taktiksel sakatlama/sertlikle yıldırma , bitmez tükenmez haksız penaltı alma ve rakibe kart gördürtme çabaları.
    gene anadolu’da nefret objesi olacaklar.
    türkçesi bozuk antrenörü, nefret odağı bücür, zorba volkan, tribünden taraftar dövmeye inen ali koç vs ile bu kadar olur.
    altay’ın refleks , yer tutma ve bire bir’i iyi, fiziği ve konsantrasyonu iyi fakat engin, rüştü hatta volkan olması zor. her şutu elinden sektiriyor ve yan top kötü. esneklik eksik ve vücut koordinasyonu oturmamış. ayağını beğenmedim. yaptığı kurtarışlarda tanımlayamadığım bir fundamantel eksikliği var, kalecilikle ilgili arkadaşlar yorumlayıp anlatacaklardır muhakkak.
    fatih hoca diagne ile başlasaydı, hava topu ve sekenleri tamamlama konusunda diagne cezayı keserdi. falcao bu maç özelinde yanlış tercih olmuş.

    telmos-tisserand tandemi geçen iki yıla göre iyi. hakemlerin müsamahası ile zamanla daha çok sertlik/çirkeflik yapmaya müsait. geniş alan stoperleri, ceza sahası içinde çok sakarlar ve hava topları zayıf. bizim ligte şampiyonluğa oynamak için yeter.

    saracchi yok diye gökhan gönül ;
    feguli var diye caner iyi gözüktü. iyi analiz yaoan her takımın hocası bu ikisini yıldırıp durdurur. canerin formunu beğendim, bir de yaşıtı ardanın fiziken bitikliğine bakın .. “bekler yanlardan şişirsin yeni santrafor samattaya “ fenerin birinci gol planı.

    gustavo iyi. feneri ayakta tutuyor. olmadığı maçlar fb için kabus. ozan tufan kontrat senesine girdiği için galatasaray ceza sahasını iyi forse etti ve galatasarayın hızlı pas trafiğini bozdu. fatih hoca , onun sürpriz koşularını bildiğinden kart alma pahasına da olsa onu faulle durdurttu.
    sosa , sadece durdurmayı düşünen takımda ofansif bir yan göremediği için silikti. trabzonun ofansif zenginliğini çok arar.

    valencia kötü niyetli oyuncu. nerde nasıl oynadığı yerinin neresi olduğu belli değil. thiam büyük bir şaka, top sürerken düşebiliyor, sanayide rot balans ustalarına götürsünler. belki dengesini sağlarlar. ferdi vitaminsiz anadolu topçusu. lyundama çarpıp çarpıp düştü. deniz türüçün bize gelmemesi hayırlı olmuş.
    samatta ve rodriguez her halükarda oynamalı çünkü dünkü ofansif hattı leş fenerin. anadoluda çok puan kaybeder bu oyun modeli ve ofansif kalitesizlik. bir de devre başlarında 3-5 dakika baskı kurup maçı kopartma anlayışı gelmiş. ama sorarlar adama hangi ofansif gücünle diye..

    gelelim galatasaray’a. fatih hoca , artık bu yılın klasiği 0-0 sağlam tutup takım savunması ve tecrübeli adamlarla oynayayım, ilk golü atarsak üstlerine gider , dağıtırız anlayışında. çok maçımız var, kontrollü ve ekonomik gidelim anlayışında. ama böyle gol gelmediğinde, maç sıkıntıya giriyor. arda’yı biraz da hakeme takımı ezdirmemek için tuttu bu maç özelinde fatih hoca. ne yazık ki bu türkiye gerçeği..ama ardanın fizik gücü yetersiz.
    arda-falcao- feguli - babel dörtlüsünden aynı anda bir tanesi kaldırır bu takım,kolay takımlar karşısında belki iki. şimdide bunların üstüne seriyi istiyor ki bana göre daha da yanlış. yollayabilirsen bu 4lüden bir ikisini, belki olur o zaman serinin gelişi. aynı anda bu 4lü ile rangers’ın karşısına çıkarsa sindirilip elenir takım.
    ardayla fegulinin olması, hem emreyi hemde belhandayı oyundan düşürüyor. etebo ve diagne ile başlamalıydı. oğulcan oyuna girmeliydi eğer hukuki bir problem yoksa.

    kaleci güven veriyor, defans tandemi premier ligte orta sıra bir takıma rahat konur.

    diagne , dün top sektiren kalecili, hava hakimiyeti olmayan defanslı fb için golü bulacak çözümdü.
    biraz rakibe göre maç başına göre taktiksel değişime gidebilsek iyi olur.

    gitmesi gereken levent erşahin iken takımın başka eksiğini tamamlayan hasan şaş yollandı. guardiolanın yardımcısı varken kulübede , ne levent şahini ?
    takım iyi, galipte gelebilirdi, hızlı pas yapıyor, diri , oyun planı var, defans şahane. ama hocanın hem oyuncu, hem de antrenör prenslerinden kurtulması lazım, onu aşağı çekiyorlar.
  • 534
    her zaman olduğu gibi yaralı fenerbahçe'ye bir darbe daha vurup iyice sendelemesini sağlamak var iken, uf olan bölgesine merhem sürülen maç. ne zaman maça favori olarak çıkan galatasaray var ise, ne zaman kaybetse dağılmanın eşiğine gelecek fenerbahçe var ise fenerbahçe yenilmez. bahisseverlere yatırım tavsiyesidir. hoca faktörü, oyuncu faktörü, hakem faktörü bir şekilde yenilmiyorlar. ayarlıymış gibi tatsız, tuzsuz bir maç oluyor ve bitiyor. rahatsız edici olmaya başladı artık ama yapacak bir şey yok. bu zorlu fikstürde 20 eylül 2020 başakşehir galatasaray maçı ile bu maçtan 4 puan çıkarılmasına olumlu bakmak gerekli. hele de 1 ekim 2020 rangers galatasaray maçında turlanırsa çok da önemli olmayacak maç.
  • 535
    şahane lig başlangıcımızı sürdürerek 5 maçta 5. galibiyetimizi bir derbi ile almayı çok istemiştim fakat maalesef mümkün olmadı. aslında bu galibiyeti getirecek birkaç pozisyonu da bulmuştuk fakat 2'ye 4 gittiğimiz hücumdaki tercih hatamız, 2-3 pozisyonda altay'ın kurtarışları ve feghouli'nin ofsayt nedeni ile sayılmayan golünde milisaniyelik zamanlama hatamız maçın berabere bitmesine neden oldu.

    45-70 arası ise açıkçası her an gol yiyecekmiş gibi bir görüntü verdik. pozisyon olmasa da oyun olarak topu maalesef fenerbahçe'ye bıraktık ve hücuma çıkma konusunda problem yaşadık. bunda pek tabii yorgunluğumuzun da payı olabilir.

    fatih hoca'nın oyuncu değişikliklerini bir tık geç yaptığını düşünmekle beraber istediğimiz katkıyı da maalesef alamadık. diagne 20 dakika boyunca maalesef hiç top alamadı, babel ise aldığı topları etkili kullanamadı. o dakikalarda elimizde onyekuru benzeri topu alıp taşıyacak bir oyuncu olsa çok farklı olabilirdi.

    1 puan üzmedi ama takımın etkili ve iştahlı halinden ötürü heyecanlanan milyonlarca taraftarı kesinlikle hayal kırıklığına uğrattı. sağlık olsun diyip uzun yolumuza devam edeceğiz.
  • 537
    mac boyu tam bir anadolu takımı gibi mücadele etti fenerbahce. bizimkiler de on tarafın düşük temposu sebebiyle fark yaratamadı. böyle maçlarda buna tarzı, onyekuru tarzı ya delici, ya koşucu bir adama ihtiyacımız var. fenerbahçe'nin defolari haftaya karagümrük gibi kontrata oynayacak bir takımla daha net görünecek. bugün övülen lemos ve tiserand ile beklerin arasından vızır vızır geçecek karagümrük kanatları. fener'de şu kadroda bile gustavo'yu çıkart yine bir cacık olmaz. erken gol bulduklari maçlarda rakibi belki açarlar ama gol bulamadıkları her dakika işleri ters gidecek.
  • 539
    uzuuuun bir aradan sonra izledigim "derbi" müsabakasi oldu. fener maçlarini izlemeye adeta tövbeliydim. kayinço israr edince kirmadim. son yillarda tt arena'da oynanan derbilerden pek farki yoktu. fener tabiri caizsa otobüsü park etti ve ara ara eski formlarindan çok uzak olan gg ve caner ile çikmaya çali$ti. orta saha'da ileride basmaya çali$tilar ancak bunda çok da ba$arili olamadilar. zira 3günde bir maç yapmamiza ragmen 4-5 net gol pozisyonuna girdik. kalecimiz fatih'in yere yatmadan maçi bitirdigini söyleyebilirim.

    galatasaray tutuk gözüktü. ancak ben bunu biraz da yorgunluga bagliyorum. hatta oyuncularin kafasinda sanki 1 ekim 2020 rangers maçi vardi. maça konsantre degildiler. saman alevi gibi ara ara parladilar, sonra yine rolantiye aldilar ve buna ragmen 4-5 net gol pozisyonuna girdiler. maç seyircili oynansa durum herhalde farkli olurdu. en az 2 farkli bir galibiyet alirdik diye dü$ünüyorum.

    lig uzun bir maraton. yogun maç temposunda 1 puan iyidir.
  • 541
    coşkusuz oyun, zorlama atak girişimleri ve düşük tempo. bir fenerbahçe derbisini daha maalesef bu şekilde bitirdik. rakip mi iyiydi asla değil, bizim oyun sistemimiz mi bu derbi için yeterli olmadı asla değil...
    ben işin ruh kısmını özümseyemediğimizi düşünüyorum. özellikle derbiler daha yüksek tempolu ve rakibin deplasmanda olduğunu hissettirecek atmosferlerde oynanmalı bizi adımıza. derbiyi yorumlamaya çalıştık biz de. sessiz ve ruhsuz derbiyi... https://youtu.be/rE5k7gIyPyQ
  • 543
    lig ve avrupa kupalarında oynadığı dört maçı da kayıpsız atlatan fatih terim'in galatasaray'ı ile "limitlere" rağmen takımı baştan aşağı yenileyen erol bulut'un fenerbahçe'si "erken derbide" karşı karşıya gelince, herkesin gönlünden kendi takımının galibiyeti geçerken, deplasman ekibi maç öncesi bütün hesaplarını "oynatmamak" üzerine kurunca, 90 dakika sonrası ali sami yen'de tatsız tuzsuz ve golsüz bir derbi sahnelendi.

    fatih terim, başakşehir maçında sakatlanan sarrachi dışında yine ideal on biri ile çıkmıştı yeşil zemine, daha önceki maçlarda kurguladığı oyun planını değiştirmeye niyeti yoktu, marcao ve luyindama taylan'ın da desteği ile geriden oyun kuracak, linnes ve omar'ın takviye ettiği arda ve feghouli de kanatlardan falcao'yu besleyecek, emre ve belhanda da yeteneklerini kullanıp, savunmayı yaracaktı. ev sahibinin seyredenlere "çata çat" bir derbi izletme düşüncesi ve arzusunda bir değişiklik yoktu ama karşılarındaki rakip "kafa kafaya çarpışmaya" gelmemiş, "önce durdur, fırsat olursa da atarız" mantığı ile hazırlanmıştı hafta içi. bunun için de daha hazır olmadığı gözlenen ve oynadığı maçlarda bir yahut ikişer hata yapan luyindama ile genç ve derbi tecrübesi olmayan taylan'ı takımın zayıf halkası olarak görüp, bu iki topçuya forvet ve orta saha elemanları ile baskı yaparak başlamışlardı oyuna. bu düşüncelerinde nispetten de başarılı oldular, galatasaray ilk dakikalarda arzuladığı baskıyı da kuramadı ve orta saha mücadelesi ile geçen bir devre izledik desek pek de yanılmayız. buna rağmen, galatasaray yine tehlikeler yarattı rakip kalede, önce linnes'in pasında taylan'ın ceza yayı üzerinden sert bir şutu vardı ki, altay parmaklarının ucuyla çıkardı. 20. dakika dolarken, maçta hocasını hayal kırıklığına uğratan oyunculardan biri olan omar'ın ortasında arda'nın müsait pozisyondaki kafa vuruşunu yine genç kaleci iki hamlede kurtarmayı başardı. üç dakika sonra falcao'ya atılan uzun pası tisserand eliyle "çelerek" kolombiyalı golcünün kaleciyle karşı karşıya kalmasını önledi. hakem hocalarının maçtan sonra tartışmasız kırmızı kart olmalıydı dedikleri pozisyonda, var'ın da "desteği!" ile sarı kart çıktı. ali palabıyık, mete kalkavan, alper ulusoy, bahattin duran dörtlüsünden zaten galatasaray lehine bir şey beklemiyordık da, bereket marcao ve luyindama rakipleri ceza sahası içine sokmadı da, oralarda penaltı çalınacak pozisyon yaşanmadı. falcao'nun kullandığı serbest vuruş gol olmadı ama sonrasında top yine sarı-kırmızılılara geçti ve linnes'in ayak içi plasesini yine altay uçarak çıkardı. seyircili derbi olsaydı, peşi sıra gelen bu tehlikeli pozisyonlar taraftarı coşturur, o sinerjiyle galatasaray daha da sindirir rakibi ve aranan gol gelirdi ama maalesef boş stada oynanıyordu müsabaka.

    rakibin baskısına, ozan'ın her pozisyonda denize atlar gibi kendini yere bırakıp oyunu yavaşlatmasına rağmen galatasaray ilk 30 dakikada bulduğu pozisyonları gole çeviremedi de beş dakika sonra belhanda'nın uzun pasında feghouli çaprazdan altay'ın bakışları arasında topu filelerle kucaklaştırdı, lakin yardımcı hakem bayrağını tereddütsüz kaldırmıştı, var kontrolü sonrası gol da iptal oldu. bu pozisyon ve ikinci yarı ani bir kontra atakta feghouli'nin topu ayağından açıp, belhanda'nın cılız şutu harici bu iki topçuyu sahada hiç görmedik desek, yanıltmayız okuyucuları, oysaki sezona ikisi de müthiş başlamışlardı. fenerbahçe de beşiktaş'tan geri çağırdığı eski bekleri caner ve gökhan'ın ortaları ile pozisyon bulmaya çalıştı fatih öztürk'ün kalesinde ama luyindama ve marcao geçit vermediler rakiplerine. bu arada fatih demişken, maçtan sonra en temiz forma fatih'indi zira sarı-lacivertliler koca maç boyunca kaleyi tutan tek bir şut dahi atamamışlardı.

    ikinci devre galatasaray'ın daha arzulu başlayacağını beklerken, fenerbahçe "baskın basanındır" mantığı ile sürpriz bir gol için oyunu galatasaray yarı sahasına yıktı ve 5-10 dakika maçta ipleri eline aldı. lakin geçen dakikalarla birlikte ev sahibi tekrar oyun üstünlüğünü eline alıp, altay'ın kalesine gitmeye başladı. önce arda ile başlayan atakta emre kılınç solundan gelen kaptanı yerine feghouli'yi düşününce, cezayirli oyuncu kötü bir top kontrolü sonrası tehlikeli olabilecek bir atağı harcarken, 5 dakika sonrasında falcao'nun orta sahada başlattığı atakta linnes'in pasıyla buluşan arda'nın sert şutunu altay sakatlanmak pahasına çeliyordu. maç sonrası verdiği demeçte "sosyal medyada taraftarlar benim koşmadığımı, pres yapmadığımı söylüyor ama ben artık 20 yaşındaki arda değilim, ben hocamın verdiği görevi yapıyorum" diyen arda turan, derbinin bitimiyle sosyal medyanın "şımarık çocukları" tarafından eleştirildi ama bence maçın galatasaray adına iyilerindendi. tecrübesi, oyun zekası ve yeteneği ile "kısır" geçen derbide en fazla pozisyona giren futbolcu olarak yerini etebo'ya bıraktı.

    fatih terim elindeki oyuncuların fiziki yapılarını iyi biliyor ve oyunu da kendi içinde 45+25+20 diye üçe bölüyor. maç öncesi düşünülenin aksi çok büyük bir gelişme görmediği müddetçe de son yirmi dakikada arda, feghouli ve falcao'yu kenara alıp, daha enerjik diagne, babel ve etobo ile fiziken güçten düşmüş rakibe öldürücü darbeyi vurmayı hesaplıyor. bundan önceki maçlarda bu plan tuttu ve derbi de babel'in harika ara pasında emre kılınç biraz daha sert vurabilse, yine başarılı olacaktı düşüncesinde. gol gelmedi ama yapılan oyuncu değişiklikleri galatasaray baskısını iyice arttırdı rakip kalede ama sarı-lacivertli savunmacılar kalelerinde gol görmemek için oldukça dikkatliydi.

    golsüz biten ve galatasaray'ın "sarı" ya boyandığı derbide, ali palabıyık ev sahibi topçulara sarı kart göstermede nasıl bönkör davrandıysa, rakibe bir o kadar cimriydi. özellikle maçın ilk dakikalarında peşi sıra pozisyonlarda marcao'nun yüzüne dirsek ve tokat atan valencia görmezden gelinirken, yine arda'nın umut vaad eden atağını eliyle kesen gökhan gönül'e de tebessüm etmekle yetindi maçın hakemi. oysa ki çıkacak bir sarı kart, 69. dakikada arda'yı "biçen" gökhan'ı oyun dışına yollayabilirdi.

    87. dakika oyuna giren ve transfer sezonun en fazla konuşulan oyuncusu mert hakan yandaş'ın 90 dakika mücadele etmiş taylan'la galatasaray ceza sahası cıvarında omuz omuza kapışması sonrası taylan'ın galip çıkması, galatasaray'ın nasıl bir beladan kurtulduğunu gösteriyordu. eğer mert hakan sözünde durmuş olsa, galatasaray'a transfer olacaktı ve taylan bugün bulduğu şansı elde edemeyecekti, galatasaray da sahada güçsüz bir 8 numara ile oynayacaktı maalesef. oysa şimdi pırıl pırıl, yakışıklı mı yakışıklı, topu ayağına yakıştıran bir 4 numaralı taylan seyrediyoruz mutlulukla...
    yazı içinde dillendirdiğim "şımarık sosyal medya" çocukları, ali palabıyık'ın maçı sonlandıran düdüğü ile birlikte maçı seyrettikleri web sayfasını kapayıp, tabletlerinden twitter ya da facebooku açıp, başlamışlar galatasaray'ı yerden yere vurmaya. "hoca oyuncu değişikliklerinde geç kalmış", "belhanda yürümüş", "feghouli gönderilmeliymiş", "yönetim orta saha almamış"... bir de bunların fenomen denilen "türleri" var, onlar daha da tehlikeli, zira parayla satın alınmış "naylon" takipçi sayısına bakıp, onlara inanan "saf" taraftarlar var... sosyal medya hesabı olan konuşuyor da benim için bunların pek önemi yok, zira yıllarca tribünde bizler derbilere bilet bulamazken, soğuk ve yağmurlu havalarda sıradan maçlara kimsenin gelmediğini çok iyi bilirim ama sene sonu şampiyonluk kutlamaları yine full çekiyordu. bu sene de böyle olacak, ileriki yıllarda da, kazanınca sevinecekler, kaybedince sövecekler... çünkü hayatta bir tek kendilerini hatasız görüyorlar komik bir şekilde... onları da böyle kabullenip,

    "yürüyoruz biz yolda, göğüs gerdik zorluklara, inat olsun inanmayanlara, ant içtik şampiyonluğa" bestesiyle selam yollayalım kendilerine...

    ve biterken, bir eylül günü aramızdan ayrılan sevgili alpaslan abiyi anmadan geçmeyelim, galatasaraylı futbolcular keşke bir galibiyet armağan edebilselerdi alpaslan abiye ama olmadı, umarım kadıköy'de telafi ederler. ruhun şad olsun abi...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: http://ultrasmovement.blogspot.com/...ay0-0fenerbahce.html
  • 544
    iki takımın da yeniliriz diye birbirinden korktuğu, son derece sıkıcı bir maçtı. rahat alırız diyenlerin aksine yarım sıfır olsun bizim olsun görüşündeydim, beraberliğe de üzülmedim. kazanacak bir oyun ortaya koymadık. üstelik adı üstünde derbi bu. fenerbahçeden daha üstün takımlara daha cesur oynayabiliyoruz ama derbi maçı olunca böyle tutuk oynayabiliyoruz. normaldir artık bu. güzel oyun falan geçtim artık, istediğimiz skoru alalım kafasındayım. güzel oyun isteyen liverpool izlesin. bizim maçlarda savaş oluyor, mücadele oluyor. bir de nedense son bir kaç yıldır fenerbahçe deplasmanında daha iyi top oynuyoruz. geçen yıl eze eze yendik, bu sene de bi aksilik olmazsa yeneriz gibime geliyor. fenerbahçe yeni bir takım ama verebilecekleri belli. belki mhy üzerine biraz koyup takımın çehresini değiştirir, caner bir kaç asist fazla yapar falan o kadar. savunmada iyiler, kalecileri idare eder ama gol atma konusunda halen iyi değiller. samatta’ya güveniyolarsa çok beklerler. samatta hiçbir döneminde inanılmaz skorer bir oyuncu değildi. üstelik vedat gibi takım oyununa da yatkın değil. iyi oyuncu ama yanlış transfer gibi geliyor bana. göreceğiz bunu...

    bizde ise halen kalemizde fatih olmasının vermiş olduğu ürkeklik var. muslera olsa daha rahat çıkabilirdik bence. defans hattımız hatasız oynadı zaten çok pozisyon da olmadı. doğru düzgün pozisyonu bile yoktu fenerbahçe’nin ama nedense burda ve medyada erol bulutun taktik dehasından bahsediliyor. adam bildiğin kapandı yahu. organize tek bir atakları bile yoktu. böyle abartmaları aslında hoşuma gidiyor. lan bizim takım aslında iyi yav kafasında takılırlarsa daha çoook puan kaybederler anadolu takımlarına. farkına vardıklarında da her şey için geçmiş olur.

    bizdeyse aslında çok büyük bir eksiklik yok. takım bildiğin derli toplu. geçen seneye bakıyorum, en azından daha ne yaptığını bilen bir takım. ürkeklik var biraz ama normaldir. ileriye de pek top taşıyamadık. bizde performansı iyi olmasa da emre akbabayı ikinci yarı oynatsak farklı olurdu bu maç bence. diagneyi de erken alabilirdik. onun dışındakilere zaten diyecek bir sözüm yok. 10 üzerinden 6’lık top oynadık genelde. 7 8 oynayan biri olmazsa berabere bitiyor işte. geçen yıl seri ve onyekuru vardı, muslera vardı, 1-3 aldık. bu maç böyle öne çıkan futbolcumuz yoktu, sağlık olsun. dediğim gibi kadıköyde daha iyi oynayıp yeneriz diye düşünüyorum çünkü fenerbahçe sol kolu bağlı olan solak boksör gibi oynuyor. ne kadar sağ kroşe yaparsa yapsın deviremez rakiplerini. net bir golcü almadılar, iyi oldu bizim açımızdan.

    neyse çok uzadı bu konu. önümüzde rangers maçı var. şüphesiz çok daha önemli bir maç ve eksikliklerimizi daha iyi görebileceğimiz bir sınav. takımın gidişatından memnunum. inşallah yenip gruplara kalırız da devam ederiz avrupa serüvenine.

    edit: söylemeyi unuttum, samatta’nın genk’deki performansını kaale almadım. belçika ligi bir kıstas değil gol açısından. kanat/yardımcı forvet oynayan onyekuru bile 20 golle falan tamamlamıştı sezonu. 2 3 takım haricinde genelde göze hoş gelen futbol oynuyorlar. hollanda ligi gibi işte.
  • 545
    maç ilgili çok şey konuşuldu söylendi.
    fb’nin çok iyi savunma yaptığı gibi mesela:)
    aşşağıya 3 ekran görüntüsü koydum.
    sadece 6-7 saniye içinde rakip kaleye indik ve 4 futbolcumuz topa dokundu.
    en son buluşan arda olmasa muhtemelen gol olacaktı.
    en çok da çıkarken linnes’in ve emre kılınç bulunduğu yer hoşuma gitti.
    diyeceğim şu ki; lütfen takımımıza sahip çıkalım.
    https://gss.gs/nZ6.png
    https://gss.gs/LZ8.png
    https://gss.gs/xXa.png
  • 546
    bizi iki haftalık rüyadan uyandıran karşılaşma; gerekli dersler çıkarılmış olsa bugün içinde bulunduğumuzdan daha iyi bir durumda olabilirdik.

    fenerbahçe'nin sadece ozan tufan'ı kullanarak önde basması, bizim geriden oyun kurmadaki tüm defoları ortaya çıkardığı gibi, hücumdaki fazlasıyla statik sofiane feghouli, radamel falcao ve arda turan üçlümüz yeni ve gökhan gönül ile özellikle caner erkin gibi defansif olarak ciddi zaafiyetleri olan fenerbahçe savunmasını hiç zorlayamamasına rağmen, 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçına feghouli, falcao ve babel üçlüsüyle çıktık. rangers'ın en büyük kozunun fizik üstünlüğü olacağını bildiğimiz halde fizik olarak en güçlü oyuncumuz etebo'yu oynatmadık.

    rangers maçının ilk yarısında çok iyi oynadığımızı iddia eden fatih terim gerçekten memnun kalmış olacak ki 4 ekim 2020 kasımpaşa galatasaray maçına sofiane feghouli, mbaye diagne ve arda turan üçlüsüyle çıktı, ayrıca ikinci yarısında da ryan babel'i ihmal etmedi tabii ki ve önceki rangers ile fenerbahçe maçlarından farklı bir sonuç çıkmasını umut etti. sonuç ise yine tek pozisyonla bitirerek, yenildiğimiz bir karşılaşma oldu.
  • 548
    son 6-7 yılı gözümün önüne getirdiğimde tartışmasız en seyir zevki düşük galatasaray fenerbahçe maçı. iki takım da kötü kadrolara sahipti. bir iki sezondur harcanan paralar 2020-2021 sezonunda pandemi sebebiyle harcanamadı ve berbat kadrolar kurulmuştu. ayrıca 3.hafta maçı olması ve takımların fiziken hiç hazır olmaması, tribünlerin bomboş olması. her şeyiyle çok kötüydü ya.
App Store'dan indirin Google Play'den alın