2011-12 Hazırlık Maçı
19:00 Rewirpower Stadium
0 - 0
  • 126
    --- özet geç ---

    -net iyi oynadık, gol bulamadığımız için kazanamadık. ömer üründül gibi cümle kurdum ama cidden öyle lan.
    -defansın hücuma katkısı güzeldi ama belli ki bize 10 numara oynayabilecek biri lazım. ya da elmander'in ekstra çabalaması lazım.
    -inter'e karşı oynadığımız için motivasyon iyiydi güzeldi ama umarım bu istek ligdeki maçlara da taşınır, özellikle deplasmanlara.
    -mustafa sarp'ın girmeyeceğini bilerek maç izlemek gerçekten... oyşhh...

    --- özet geç ---
  • 132
    genel olarak interin kötü oynadığı, galatasarayın iyi oynadığı, hatta geçen sene ve hazırlık maçlarına göre çok çok daha iyi oynadığı 0-0 biten hazırlık maçı.

    -oyunumuzda gördüğüm en önemli yenilikler topun asla kaleciye atılmaması, ya paslaşılması ya da taca atılması, 96-2000 arasındaki rakibe pres yapan ve sert oynanan futbolun geri dönmesi, kondisyonun yükselmesi ve iyi pas yapılmasıydı.
    anlayacağınız takımda önemli, umut verici değişimler var.

    -kale'de aykut iyi bir maç çıkardı. bir kaç tane zor topu kurtardı.

    -ujfaluji, arda, kazım, selçuk, sabri, aykut bayağı iyi oynadılar. unuttuklarım olabilir. diğerleri de fena değildi. zaten takım olarak yardımlaşma hat saffada olduğundan balta, ayhan gibiler arada kaynadı.

    -sabri'nin orta saha'da, ujfaluji'nin sağ bekteki futbolu gözlerimi yaşarttı. sanırım gerçek mevkilerini buldular. eğer ebue gelirse ujfaluji stopere geçip gökhan zanı postalar ve sağ bek ve orta saha (sabri) için alternatifler çoğalır.

    -bu takıma kesinlikle bir adet golcünün gerektiği anlaşıldı. keşke adebayor alınabilse. ya da onun ayarında bir golcü.

    -saha'da gördüğüm futbol takıma daha katılmayan en az 3 oyuncu ve muslera (melo da oynamadı) olmadan izledik. bence onlar da doğru dürüst isimler olursa ve uyum sağlanıp bu hırslı futbol devam ettirilirse geleceğimiz parlak.

    -takıma gerekli olan şeyler bana göre şunlar : sol bek, bir adet forvet, 10 numara, bir adet hızlı sağ açık. ve bu kadronun devamlılığı..

    dipnot : o kale arkasında futbolun bir taraflarına koyan meşaleci sözde taraftarlara söylüyorum : "hepiniz öküzsünüz"
  • 133
    bir kac gozlem...

    - takim diri gorunuyor, arzulu oynadilar, mucadele tatmin ediciydi.

    - sabri'nin son paslarda ve sutlarda daha kararli ve ozguvenli olmasi gerek.

    - ujjaluji mucadeleci, yeni olmasina karsin uyum saglamis gorunuyor, etkileyici bindirmeler yapiyor.

    - servet'in topla cikarken, bu cikislarin anlamli olabilmesi icin ne yapacagini bilerek ve tabii takim arkadaslarinin da kendisinin ne yapacagini en azindan ongorebilecegi sekilde hareket etmesi gerekiyor.

    - oyunun yonunu degistirecek uzun paslarin daha bilincli atilmasi gerekiyor..

    - arda'nin topu ayaginda biraz daha az tutmasi kendisi icin de daha iyi olacaktir.

    - isin savunma boyutu toparlanma asamasinda gorunuyor, ayhan'in kaptirdigi top sonrasinda eto'o'nun direkten donen topu ve aykut'un kurtardigi pozisyona kadar gecen bir bucuk dakikalik bocalama disinda takim savunmasi olumlu sinyaller verdi.

    - hucum konusunda sorunlar var. bal yapmayan ari gibiydi takim. hocanin basini en cok agritacak konu bu gibi gorunuyor. ama yine de umutluyum twente maciyla karsilastirildiginda ileri dogru paslasmalarin daha verimli, futbolcularin hem savunmada hem de hucuma cikilirken surekli hareketli oldugunu gordum.

    - gelecegin parlak oldugu goruslerine katilmakla birlikte, hazirliklara asagi yukari bizimle ayni donemde baslamis olan liverpool'la oynanacak macin daha belirgin bir izlenim verecegini umuyorum.
  • 134
    televizyon başında meşaleleri gördüğümüzde o dumanın içinde olma isteği o kokuyu soluma isteği uyandırmıştır, özendirmiştir. kusura bakmayın ama meşaleye laf edenin meşale kadar aklı yoktur *. he o meşaleyi sahaya atanın onun kadar da aklı yoktur orası ayrı. kısaca tribünlerde özlediğimiz kırmızı arası sarı meşale görüntüsü özlemini dindiren maçtır.
  • 135
    genel olarak takımı ben bi hayli beğendim. tam saha pres böyle olur işte dedirten bi oyun oynadık. gol pozisyonuna girememiz hala devam ediyor ama ben bunu arda'nın henüz form tutmamış olmasına bağlıyorum. ama yine de soru işareti var. he rakip inter ama derseniz söylicek bi şey bulamam. sonuçta kafa lafaya oynadık.

    baros şu haliyle bandırmaspor'da ilk 11 çıkamaz forvet alırsak baros stancu'nun bile yedeği olur hiç beğenmedim.

    ujfalusi bi bek nasıl oynar fazlasıyla gösterdi ben yıllardır böyle bi bek takımımızda görmedim.

    balta geçen seneye göre biraz daha iyi gibiydi ama takımda kalması için en kötü böyle oynaması lazım.

    sabri'yi ağzım açık izledim arı gibi çalıştığını hepimiz biliyoruz ama futbol zekası resmen çağ atlamış.

    gökhan zan resmen hatasız oynadı böyle oynasın canımı yesin.

    servet hala davar.

    ayhan genel olarak baktığımızda iyi gibi ama yaptığı hatalar öyle böyle değil ayağındaki topu kaptırıyosa bi adam bunu futbol yetersizliğiyle değil kafa bulanıklığıyla bağdaştırırım.

    arda dediğim gibi formsuzdu kendisinden çok daha fazla şeyler bekliyorum.

    elmander'i beğendim takımla beraber oyunu da gelişir.

    kazım ve selçuk takımın en etkili isimleri başka söze gerek yok.

    aykut'a 2 3 kere adam akıllı top geldi onlarda başarılıydı ama muslera varken kimse yüzüne bakmaz otursun kulubesinde o zaten alışkın.

    yekta kasımpaşa'daki oyununa hala ulaşamadı.

    dediğim gibi genel olarak takımı beğendim ama beni asıl etkileyen şey bambaşka. fatih terim'in takım elbise değil de eşoftmanla saha kenarında durması benim için çok farklı şeyler ifade ediyor.
  • 138
    şu saat itibariyle eve geldiğim için ne yazık ki izleyemediğim maçtır.yazılanların hepsini tek tek okudum saolsun renktaşlar maçın atmosferini buraya yansıtmışlar.

    yazılanlardan anladığım kadarıyla takımımın gidişatı çok iyi ve her geçengün daha da iyi gideceğini kesin.ujfalusi nin bekte yardırması özellikle çok hoşuma gitti.bu aygırdan emindim ben..onun tecrübesi çok işimize yarayacak..tam bir görev adamı.

    az önce meşale şov'u izledim de tüylerim diken diken oldu.özlemişim bee sözlük bu atmosferi.

    özet geçecek olursam...güzel günler yakındır.
  • 140
    galatasaray – inter : 0-0

    uzun zaman sonra maç yazısı yazıyorum. almanya'da oynanan hazırlık maçında galatasaray inter'le golsüz berabere kaldı.

    bu sezon işim zor. çünkü fatih hoca maç sonlarında verdiği röportajlarda her şeyi detaylı şekilde açıklıyor. ben de kendisinden sonra yazıyı yazınca özgün bir fikir dile getirmiş olamayacağım sanırım. nitekim dünkü maçtan sonra da yazmayı tasarladıklarımı kendisi açıklamış. ah be fatih hoca.

    aslında detaylı bir maç yazısı olmayacak bu. takımı tanımıyorum şimdilik. yeni oyuncular var, eski oyuncuların yeni görevleri var, 2 sene ne oynayacağını futbolcular dahil kimsenin tam bilmediği bir takımdan, ne istediğini bilen bir takıma dönüşmek kolay değil.
    bir de tv'de maç izleyince detay yazmak pek mümkün değil. bir kaç maç sahada kanlı, canlı izleyeyim sonra tv'den izleyip yazmak da kolay.
    takımı sahada bir tanımak lazım. iyice bir görmem lazım, takım hücumdayken savunma nereye çıkıyor, kim kimi alıyor. takım savunmadayken forvette kim nasıl pozisyon alıyor. öyle, ben stada gitmem, sıkılıyorum modellerden olmadığım için tribünden bir göreyim takımı, ilk randevu perşembe günü liverpool maçında.

    maçtaki ilk 10 dakika bana yetti aslında, göreceğimi gördüm. takımın maça nasıl asıldığını, topa sahip olmak için nasıl çabaladığını, topu kazanınca amaca doğru hızlı hareket etmeye çalşılmasını gördüm. goal denen şey gavurcadan çevirince amaç demek değil mi zaten. hep söylüyorum, barcelona gibi sabırlı futbol oynamak kolay değil, herkeste o sabır yok, daha doğrusu çok az futbolcuda var bu sabır.

    sabri'nin orta sahada oynaması, ujfalusi'nin sağ bek oynaması. fatih hocanın mantık dışı olmayan denemeleri. belli ki sabri ile orta sahaya dinamizm getirmek istedi hoca. basan adam sabri ile top yapan selçuk iyi fikir. sezon boyunca böyle ihtiyaçlar olacak. ujfalusi stoper de olur, sağ bek de. sezon boyunca buna da ihtiyaç olacak. zan ile servet hangi zamana kurulduğu belli olmayan iki saatli bomba olarak çift stoper oynadılar. başarılı da oldular. bu denemeler güzel.

    topa tatlı-sert bir futbol izleyeceğiz bu sezon. topa olan sertlik bazen adama da olacak, kaçınılmaz. demek ki, ve beklediğimiz üzere, sertlikten yılmayan, çıtkırıldım olmayan bir galatasaray geliyor.

    şimdilik topun ileri taşınmasında sıkıntı var gibi gözüküyor. topla kat edecek ve devamını olumlu sonuçlandıracak 2 adamımız var. arda ile selçuk. geçen sezon arda da yokken biraz culio deniyordu, sonunu iyi bağlayamıyordu. arda ile selçuk da iyi bağlayamıyor. pas tercihleri ve paslarında hatalar yapıyorlar. uzaktan şut göremiyoruz, şimdilik.

    şimdilik diyorum, çünkü takım bu işleri yapacaktır. fatih hocanın önceliği başka bu günlerde. geçen sezon ortasında takımın başına gelen hagi'nin denediği ama beceremediği takımın özgüveninin kazanılması en öncelikli konu. sanırım hagi geçen sezon bu işin önemini tam kavrayamadı, mentörle çalışmak gerekirdi halbuki. devre arası takımı transferlerle şoklamak istedi o da olmadı.
    fatih hocanın bir diğer önceliği takımın gücünü arttırmak. omuz omuzalarda yıkılmayan bir takım yapmaya çalışıyor. aman ne kadar şaşırtıcı. ama doğru, geçen sezon her ikili mücadelede yıkılan bir takımdık.

    takım sezon öncesi çok sıkı ve ağır çalışıyor sanırım. eskiden sezon başlarında sert hocalar tarafından çalıştırılan futbolcuların kustuklarını, fenalaştıklarını duyardık. sanırım (sanırım diyorum, ben anlamam ya bu modern işlerden) idman şekilleri kusturmadan yükleme yapmaya doğru evrildi. bildiğim sadece magath kaldı topçusunu revire gönderen.

    sezon başı idmanları, yüklemeleri bitsin, sezon içi idmanlara dönülsün takım kendine gelecektir. 4.vitesle öndeki arabayı yakalamaya çalışıp, yetişince 5. vitese atıp uzamak gibi olacak. dur be daha güzel bir örnek var. yeniçeriler kılıç talimlerinde bileklerine ağırlık bağlarmış da, ağırlıkları çıkarınca kimse durduramazmış ya, o hesap. yeniçeri örneği daha da uydu. hahahahah.....
    normale dönünce o taşınıp da sonuca bağlanamayan toplar bağlanacak, paslar yerini bulacaktır. tabii ki bu durum transfer yapılmaması durumu için geçerli. transferde adı geçen bazı oyuncular gelirse, takım daha erken, nasıl diyorsunuz, level atlar.

    doğrusunu isterseniz, ben bir çilingir isterim. yani topla kat edecek, nasıl diyorsunuz, adam eksiltecek, gol pası verecek, gerektiğinde uzaktan şutlarla işi bitirecek bir oyuncu. yani, hagi. bulmak zor mu, zor. ama imkansız değil. mesela diego bu tip bir oyuncu, alınabilir de.
    olmazsa, bu sorunu selçuk'u daha öne çıkararak, arda'yı daha fazla devreye sokarak da çözülebilir. diego alınırsa iki kişiden beklediğini bir kişiden alırsın, ekonomik bir girişim olur.

    hasretle liverpool maçını bekliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın