4 - 1
  • 6
    bizim uefa kupamızı ve süper kupamızı mazi ilan edip, bizden 26 puan fark yiyerek 6. bitirdikleri 2002-2003 sezonunda, bize karşı aldıkları 6-0 lık galibiyetlerini asla ve asla eskitmeyen,

    "maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve türk olmayan takımları yenmek." gibi gayet net bir slogana sahip olan ve ülke sınırları içerisindeki diğer futbol kulüplerinden avrupa arenasında fersah fersah daha başarılı olan takımımızı ve taraftarlarını lise-fransa ilişkisi yüzünden "fransız" ilan eden, salih hulusi kezrak, dr. nazım bey gibi düşman işbirlikçilerine ve atatürk düşmanlarına kulüp bünyesinde yer vermekten hicap duymayan,

    sadece bilinen 1951'den günümüze şike, çakallık nedir, nasıl yapılır, tarla nasıl ekilir, biçilir vs... gibi konularda uzmanlaşmış kişiliklerine rağmen kirli tarihlerine toz kondurmayan, ama galatasaray'ın ortalığı toz duman ettiği 1996-2000 arası her arenada şikeci, cemaatçi, şucu, bucu ilan etmekte beis görmeyen,

    tarihlerinin gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri ve en iyi kalecisi olan rüştü'yü, arabasında tekme tokat döven,

    başarısızlıklarından dolayı tribünlerini yakan,

    başkasının şampiyonluğuna (1970-1971 galatasaray şampiyonluğu, 2009-2010 bursaspor şampiyonluğu) iki kere yanlışlıkla (!) sevinen ,

    ezeli rakibine sahasında kupa vereceği için stadyumunun ışıklarını kapatan kulüp insanlarına sevdalanan,

    lig tv ye gıcık olup yayın kablolarını kestiren yöneticiyi ağızlarından düşürmeyen,

    bağdat caddesini ve kendilerini süsleyip püsleyip, 17 dakika uzatılan maçta düşme potasındaki rakibi yenemeyip, o kaldırımlara oturup ağlayan,

    kendilerini garip bir şekilde ötekileştirip, herkes bize düşman en iyisi biziz fikrine kapılan,

    diğer taraftarlara bukalemun deyip, yanlış anons skandalından sonra caddeyi beşihdaşş diye inleten,

    yarı sivas yarı fenerbahçe forması giyen,

    diğer türk takımlarının tüm avrupa rakiplerini ölümüne destekleyen,

    penaltı noktası eşeleyen, rakiplerini defalarca sakatlamaya teşebbüs eden, rakiplerini, muhabirleri, hakemleri tehdit eden gerekirse evinden aldıracak kadar kibar olabilen, saha da futbolcu kovalayan, götüyle top tutarak pavyon jonglörlüğüne kalkışan sözde "büyük fenerbahçeli"leri koruyup kollayan, bağrına basan,

    hakemleri tehdit eden, odalarını basmaktan haz alan yöneticisine aşık olan,

    aynı "muhteşem(!)" yöneticisinin her duygulanıp istifa ediyorum demesinden sonra yürüyüş düzenleyip "bırakmağğğ" diye ağlayan ve ardından aynı yönetici şahıs tarafından köpeklikle itham edilmekten hoşlanan,

    amma velakin "bambaşka" bir büyüklüğe haiz olduklarını zanneden insanların tuttuğu takımın maçıdır.

    "keser döner sap döner, gün gelir hesap döner."

    en fazla bu kadar büyüksünüz !

    http://i.telegraph.co.uk/...-canary_1377287i.jpg
  • 7
    https://twitter.com/...212227642646531?s=20

    maçı vaktinde izlemiştim, ama bu kadar abartıldığını düşünmemiştim o aralar, fenerbahçelilere hak veriyordum.

    pozisyonları tekrar izleyince hakemin tek hatalı kararının mehmet topal'ın pozisyonuna penaltı ve ikinci sarıdan kırmızı vermesi olduğunu gördüm. bunun dışında yaşananlar ise fenerli futbolcuların maçı çığrından çıkartması olarak açıklanabilir.
    türkiye ligi'nde şımartılan, her yaptığına göz yumulduğu için arsızlaşan, kendilerini yere atmalarına ses edilmeyen caner, de souza, volkan demirel, mehmet topal gibi futbolcular hakem onlara özel iltimas geçmeyince zırvalamışlar. hakem de hak ettikleri şekilde kırmızı kartları göstermiş.

    benzer şekilde bu seneki fenerbahçe veya beşiktaş avrupa'ya gitse ve türkiye ligi'ndeki hareketleri o maçlarda tekrarlasalar yine benzer kararlar çıkmayacağının garantisi yok. beşiktaş'ta rosier, de souza ve larin'in; fenerbahçe'de ise serdar aziz, gustavo ve caner'in türkiye ligi'ndeki hareketleri yaptıkları takdirde avrupa'daki herhangi bir maçı kırmızı kartsız tamamlamaları sürpriz olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın