2086
emiliano insua'nın laneti gibi bir şey olmuş, esasında kaliteli ama bize uymayan futbolcu. adam bizdeyken her türlü aksiliği yaşıyoruz, ne bu böyle :(
ryan babel
-
-
2087sözleşmesi biten oyuncular elimizden gittiği gibi pandemi sebebiyle kiralıktan dönen oyuncuları da oynatabilme şansını verseler ne güzel olurdu. takımda zaten adam yok belki forvet filan denerdik diagne ile ikisini.
-
2088kendisiyle ilgili şöyle kısa bir anım var.
ryan galatasaray’a imza attığında askerdeydim. dertlerim, dertlerimiz çok başkaydı. yaz ayıydı ve kantinden bir şeyler alırken gözüm televizyona ilişti:
ryan babel galatasaray’da!
tv’nin alt kısmında babel’in sözleşme koşulları kırmızı bant ile geçiyordu. yanımda iyi anlaştığım ve kendisi de galatasaraylı olan badim de vardı. artık futbolla pek arası yoktu. ancak şu anda devam ettiğim gibi amatör olarak dijital dergicilik* ile meşgul olduğumu da bildiğinden bana dönerek:
“ne diyorsun transfere” dedi.
benim aklımdan çok uzun süreli ve yüksek maaşlı olduğu geçse de lanet olası ffp kuralları bize buna itti gibi açıklamalar geçiyordu. bir panik transferi gibiydi ama neticede panik yapmakta haklıydı galatasaray transfer komitesi. eğer babel’i de alamazsak kimi alacaktık? bu şekilde olayı hem idrak etmeye, hem kendime açıklamaya hem de badime cevap vermeye çalışıyordum. sonra durup kendisine döndüm:
“sen ne düşüyorsun?”
badi:
“saçma sapan bir transfer abi, bu yaşta bir adama bu kadar para, bu kadar uzun sözleşme verilir mi” dedi ve sapına kadar haklı olduğunu o anda da anlamıştım aslında.
çünkü her ne gerekçeyle olursa olsun bu koşullarla bir futbolcu transfer eden “x” bir takımın yanlış yaptığını hemencecik söyleyebilirsin. birazcık football manager oynayan adam bu transferin başına bela olacağını bilir zaten. ancak ben o anda hem galatasaray’a toz kondurmamak için hem de başımızda fatih terim olduğu ve ona da toz kondurmak istemediğim için, bizzat daha sezon biterken ortaya koyduğu bahanelerine güvendiğim için ilk anda durumu bilemedim, bilmek istemedim...
babel galatasaray’a imza attığında 32 yaşındaydı ve bir önceki sene yerine 18 yaşındaki dinamik ve süratli henry onyekuru oynuyordu. 2018-2019 sezonunda gelen şampiyonlukta da çok çok ciddi etkileri olmuştu, özellikle de sezonun 2.yarısında.
babel transfer edilmeseydi, falcao transfer edilmeseydi, diagne transfer edilmeseydi (ki diagne transferi hepsinden mantıklı, zira ödenen paranın karşılığını bir şekilde alıyorsun) ne olurdu ki? ne kaybolurdu? belki yine 5. olurdun belki 6. olurdun ama yunus akgünkazanırdın, martin linnes kazanırdın, atalay babacan kazanırdın. avrupaya giderken sana verilen para mı önemli? bunlardan çıkarırdın işte parasını...
zihniyeti değiştirmek lazım, ayağını yorganına göre uzatmak ve o çerçevede düşünmek lazım... çok karlı görünen babel transferi bile bunu gösteriyor. yoksa yabancı oyuncu kuralıymış, ffp’miş, bunların hepsi kaos yaratmak için bahane gibi kalır. önce işimizi yapalım. olmazsa bahaneleri dinleriz...
haksız mıyım?
son bir tanımla kapatalım: galatasaray adına berbat bir şekilde devam eden 2019-2020 sezonunun müsebbiplerinden olan ve an itibariyle sözleşmesi 2 yıl daha devam “edecek” olan instagram fenomeni & youtuber eski futbolcu.
sözleşme detayları:
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/770431
not: amacım hedef göstermek değil. amacım; transfer dönemi yaklaşırken çölde susamışcasına futbolcu transferi istemeden önce kaç kere düşünmemiz gerektiğini hep beraber hatırlamamız adına taze bir örnek ortaya koymak. gerçi babel kendi kendini hedef haline getirmeyi de sever ama amacım o değil yani...
