• 39265
    abdurrahim albayrak ile karşı karşıya gelmişliğim, el sıkışıp “merhaba” demişliğim yoktur. hatta “telefonda bile” bir defacık konuşmamışımdır.
    ama “onu tanırım”; abdurrahim albayrak, kendisine “başkan vekilliği verilen” bir yönetime, kendisini “başkan vekili yapan” bir başkan’a ihanet etmez, istifa etmez!..
    “birileri”, pardon “birçokları” âdeta bayram ediyor; “falanca” abdurrahim albayrak ile konuşmuş da, “istifa edeceğini” söylemiş de… bir başkası “başkan da ağır hasta, abdurrahim de bırakırsa bu iş tamam, seçim var seçim” diye yazmış da… iş tamammış, “galatasaray kurtuluyormuş!..”
    benim tanıdığım abdurrahim albayrak “böyle bir günde istifa etmez”, kızmıştır, öfkelenmiştir ve de “bıktım usandım, kimseye yaranamıyorum, hatta yusuf günay’a bile. sağlığımdan, canımdan, cebimden bunca fedakârlık ediyorum, gene de en ağır eleştirilere muhatap oluyorum (en ağır eleştirileri yapanlardan biri de benim. ö. u.) artık yeter, istifa edeceğim” dediği anlar, günler olmuştur ama işte o kadar.
    abdurrahim albayrak, “has bir galatasaraylıdır” ve bunun gereğini her zaman yapmıştır. terazinin bir tarafına “hataları, yanlışları” öte tarafına “galatasaray için yaptıkları” konduğunda, ikinci kefe çok ama çok daha ağır basar!..
    o, bunca zamandır el verdiği, omuz verdiği bir yönetime, bir başkan’a, florya’daki sevgili hoca’sına, oradaki “ağabeylik babalık ettiği” futbolculara hem de “böyle kritik ve hassas bir süreçte” arkasını dönmez, “ben yokum” demez; birilerine “bayram yaptırmaz!..”
    o birileri “has galatasaraylı olmayı”, hem de “karadenizli olmayı” anlamamışlar, anlaşılan; anlayacaklar!..

    iyi bir takım kuruluyor
    geçen sezon “şampiyonlar ligi hedef alınarak ‘ismi büyük’ bonservis bedelsizlerle ve kiralıklarla dolu kadronun yeşil çimlerdeki fiyaskosundan ders alınmış” bir galatasaray var, ortada!..
    yönetim de, fatih hoca da, “ince eleyip, sık dokuyorlar” ve de “sağlam adımlar” atıyorlar. anlaşılıyor ki, “sokağa atılacak tek kuruş olmayacak” ve de “zafiyet olan yerlere, alınması gerekenler alınacak”; gitmesi gerekenlerin de gönderilmesi için sonuna kadar çaba sarf edilecek.
    kurulacak “yeni takım” uefa avrupa ligi için “eğer kura şanssızlığı olmazsa” iş yapar, süper lig şampiyonluğu için de “en iddialıların başında” gelir.
    galatasaray taraftarı sabırlı olmalı; “transfer baskısının hata yaptıracağını” düşünmeli.

    diagne kalmalı!..
    galatasaray’a çok pahalıya patlayan diagne sezonun ilk antrenmanına katıldı. ben hep inanmışımdır ki, diagne’yi, belhanda / feghouli / onyekuru üçlüsü harcadı. “üçü, kasımpaşa’da onu gol kralı yapan trezeguet kadar olamadılar”; dahası “resmen ve alenen ‘al da at’ denilecek pozisyonlarda bile” ona pas vermediler; göre göre, bile bile!..
    onyekuru gitti, “çıbanbaşları olan” belhanda ve feghouli de gönderilir, iki kanatta mesela arda ve emre kılınç olursa diagne “nasıl bir santrfor olduğunu” gösterecektir!..
    tıpkı arda gibi, diagne de “ders almış” olarak galatasaray’dan “bir şans” istiyor; bu şansı iyi kullanacaktır. yeter ki, galatasaray’ın maç kadrosu “iki çıban başından kurtulsun!..”
    “bedava gitmesinler, belki iyi oynarlarsa, alacak kulüpler bulunur, kulüp biraz para kazanır, biz de kurtuluruz” diye onlara “şans üstüne şans tanıyan” fatih hoca da, omuzlarındaki “hayırsız” yükten kurtulmuş olur!..

    öcal uluç
  • 39268
    "buraya geldiğimden dolayı çok mutlu ve gururluyum. başkanımıza beni buraya kabul ettikleri için çok teşekkür ediyorum. başlamak için sabırsızım ve bu mücadelede yer almak istiyorum."

    omar elabdellaoui

    "omar norveç'te doğdu ve büyüdü. kendisi norveç milli takımı'nda ve olympiakos'ta kaptanlık yapmış çok değerli bir futbolcu. galatasaray'a uzun yıllar hizmet vereceğine ve galatasaray'da çok başarılı olacağına inanıyorum. bu transferin hem camiamıza hem futbol takımımıza hayırlı olmasını diliyorum. scout ekibimizi ve teknik ekibimizi omar gibi bir futbolcuyu kazandırdıkları için tebrik ediyorum. hoş geldin."

    mustafa cengiz
  • 39269
    mustafa cengiz: "magdeburger sigorta bildiğiniz gibi geçen yıl bizim forma kol sponsorumuzdu. bu sene sağ olsun sırta geçti. önümüzdeki 2 yılda yaklaşık 18 milyon tl'lik bize destekte bulunuyor. bunun 5 milyon tl'sini nakit ödediler, geri kalanını çek olarak takdim edecekler. var olsunlar. çocukluğumdan beri magdeburger sigorta'yı biliyorum. 175 yıllık bir firma. böyle köklü bir kuruluşun, ülkemizin içinde bulunduğu coğrafi, ekonomik ve pandemik sıkıntılar içinde kurutuluş savaşı gibi bir mücadele verdiği böyle kritik dönemde ciddi katkıda bulunması, değerli rakiplerimizin bazılarını çok şaşırtmış olabilir. biz şaşırmadık. galatasaray camiasının ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. bu büyüklüğü değerlendirecek magdeburger gibi değerli markaların olduğunu da biliyoruz. bizi sahiplendikleri için bir türk firması olan bor holding'e çok teşekkür ediyoruz."

    magdeburger sigorta yönetim kurulu başkanvekili ve genel müdürü zafer uçar: "sözlerime başlamadan önce, bu yıl, bugün yıldönümü olduğu olan 17 ağustos depremi'nde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı rahmetle anıyorum. benzeri felaketlerin hiç yaşanmaması temennisiyle birlikte herkesi deprem gibi doğal felaketlere karşı hazırlıklı olmaya çağırıyorum. 175 yıllık geçmişiyle, sigorta dünyasının köklü markalarından biri olan magdeburger sigorta, türk futbolunun öncü kulüplerinden galatasaray'ın ana sponsoru olmaktan gurur duyuyor. her alanda yaptığımız işin en iyisini yapmak, bizim galatasaray ile en önemli ortak noktamızdır. ilklerin ve enlerin takımı galatasaray'ın yeni sezonda yazacağı başarı hikayesinin bir parçası olmak bizim için en büyük ödül olacaktır. çok teşekkür ederim."
  • 39270
    "kombinelerle ilgili start almak istiyoruz; ama maalesef kombinelerle ilgili aracı olan kuruluşumuz maçlar oynanmadığı takdirde talepleri olacağını dile getirerek izin vermiyor ve zorluk çıkarıyor. oysa bizim kombine ve localarla ilgili sözleşmemizde maçlar oynanmadığı takdirde hiçbir hak talep etmeyeceğine dair taraftarlarımızın taahhüdü var. hukuken hiçbir sorun yok. diğer kulüpleri bilmiyorum. maalesef burada hukuksal bir tavır alınıyor. bunu aşmaya, çözmeye çalışıyoruz. loca satışları yapıyoruz. sevgili yönetici arkadaşlarım ve bizler gece gündüz çalışıyoruz. maçlar büyük olasılıkla belirli bir oranda seyircili oynanacak. olasılık diyorum. inşallah öyle olur. taraftarlarımız, özellikle loca sahipleri localarını yeniliyor. yeni localar alıyor. taraftarlarımıza bu vesile ile çok teşekkür ediyorum."

    "o yazıyı ben de okudum. iletti arkadaşlar. yazı yanlış. nisan'dan bu yana ödememe gibi bir durum yok. zaten öyle olsa, otomatik olarak 3 ay geçtiği ve ihtar süresi aşıldığı için fesih hakkı doğar. cezayir gazetesinin böyle bir haber yazması, bu haberin doğru olduğu anlamına gelmez. ben kontratlı hiçbir futbolcumun aleyhine konuşmam. dört tane futbolcu bizi yordu dedim o kadar. o yoranlar, galatasaray'ın kontratlı futbolcusu olduğu sürece bu konuda benden bir beyanat beklemeyin. aktifimizdeki bütün sporcular değerlidir. değer sahibidir. görüşmeler sürüyor."

    "ben bu konuda hiç konuşmadım. kulüpler birliği'nde de sözünü ettiğiniz kulübün, kayserispor'un başkanını tabii ki görüyorum. yaşantım boyunca hiçbir transfere direkt olarak girmedim. ne oturup menajerlerle konuştum ne de futbolcularla. böyle bir tarzım var. soyunma odasına girmem, takım otobüsüne de binmem. galatasaray'da böyle bir kültür var. bu konuda ilgili arkadaşlarımız var. onlar gereğini yapmaktadır. o söylenen futbolcu ile ilgili gelişmeleri şaşkınlıkla izledim. sevgili abdurrahim albayrak ve yusuf günay ile konuyu istişare ettik. öğrendik ki izin almadan oyuncu ile görüştüğümüz için bizi suçlamışlar. belgeli hepsi. bir baktık ki tam tersi. futbolcu bizimkileri aramış. peki, bunu geçtik. bizim bir teklifimiz yok. arkadaşımız futbolcu görüşmeyi istediği için, görüşme izni maksadıyla arıyor ve "beşiktaş ile anlaştığı haberleri var" diyor. yanıt olarak ise, "sözünü ettiğiniz takımla hiçbir anlaşma yapmadık, sizden de teklif bekliyoruz" deniyor. 2 milyon 800 bin ödeneceğini söylediler... bizim böyle bir paramız var, belki mali anlamda sportifte olduğu gibi en iyi durumdayız. sokağa atacak kuruşumuz yok; atamayız."

    "biz bugün 493 milyon tl harcama limitine sahipsek, iki yıldır yaptığımız tasarruflarla bu noktaya geldik. başkaları sıkıştıysa paraları leyla'ya bastığı için bu duruma geldiler. hem sen paraları harca, sonra param bitti bana limit artırımı verin de. galatasaray orada hayır diyor, oyun bozanlık yapıyor diyorlar. hayır diyorum. sen sadece rakip kulüplerimizin yöneticisi değilsin, ayrıca türk sporunun temsilcisisin. ben sadece galatasaray'ı temsil etmiyorum. türk sporuna, türk futboluna örnek olmalıyım. ben har vurup harman savurmayı bilmiyor muyum? ben de biliyorum geçmiş yönetimler gibi, 172 milyon euro harcamayı. çarpın 8 ile ne yapıyor? vergisinden futbolcusuna biz hala o borçları ödüyoruz. hâlâ temizleyemedik. ben bütün kulüplere en az kendim kadar saygı duyuyorum; ama kimse bizi har vurup harman savurmaya alet edemez, başkalarına da alet olmayız. biz galatasarayız. örnek olmak durumundayız. belli bir kültürden geliyoruz."

    "biz mensah'a teklif vermedik. abdurrahim bey aradı, beşiktaş kulübü ilgileniyorsa biz çekiliyoruz dedik. bizim tarzımız budur. biz fiyat yükseltmek için kim olursa olsun araya girmeyiz. bunu diğer kulüpler bilir. bir tanesi benim için sayın başkan teklif verdi desin. oysa bizde yazılı belgeler var. kimseyi utandırmak istemiyoruz. biz mensah'a, beşiktaş’a ve kayserispor’a başarılar diliyoruz. 10 milyonun 10'da birini düşünürdük belki; ama paramız olmasına rağmen harcayamayız. gelecek kuşakları ve yönetimleri düşünmek durumundayız."

    "bu arada beceriksiz yönetim diyorlar. çok beceriksiziz(!). eğer beceri har vurup harman savurmak ise, biz beceriksiziz."

    "bu toplantıda kaç gazeteci var diye sormuştum. çok özür dilerim hepinizden. siz şeffaflığı, açık, dürüst ve net olmayı seviyor musunuz? bir kaleci alıyoruz 4 milyon tl'ye, iki ile çarpıyorlar, 8 milyon tl'yi sokağa attınız diyorlar. bu ligin en iyi 10 kalecisinden birisini aldık. adamı 4 milyon tl'ye alıyoruz. bize beceriksiz diyorlar. bu kadar kırılgan olur mu bir taraftar kitlesi? bütün taraftarlar değil. yüzde 80-90'ı çok sağlam. böyle bir kırılganlık olur mu değerli arkadaşlar?"

    "şeffaflık, samimiyet ve siz medya mensupları. ben galatasaray muhabirlerinin çoğuna bakıyorum, bir de rakip takımların muhabirlerine bakıyorum. adamlar ölümüne savunuyorlar. aynı bizim divanda olduğu gibi çıkıyor, 20 kişi bize ağzına geleni söylüyor. öbür tarafa bakıyorum 20 kişi alkışlıyor. kıskanmıyorum ama gıpta ediyorum bazen. tabii ki beni boş ve kof övmelerinden yana değilim. bizi devamlı eleştirsinler. belki bizi bu diri tutuyor. belki de bu hastalıklarla bunun için mücadele direnci ve gücü buluyoruz. ben eleştirenlere hiçbir şey demiyorum. gelelim asıl soruya. değerli basın mensubu arkadaşlar. her biriniz birer kuruma aitsiniz. siz hiç galatasaray ve trabzonspor haricindeki diğer kulüplerin, 'şu futbolcuyu şuna sattık. şu futbolcuyu şuna aldık. şu kadar para, şu kadar euro veya tl ödenecek' diye size, yani kamuoyuna açıklamasını gördünüz mü? ondan sonra 2 sene harcayım uefa'dan, tff'den men yiyince, puan silme gelince 'bu haksızlık, bize kimse ceza veremez' demesini nasıl karşılarsınız? eğer biz galatasaray'da bir tane futbolcuyu eksik bildirelim veya bildirmeyelim bizi ertesi gün indirirler. öbürleri indirilsin demiyorum. nedir medya? aracı kurum. kimin aracısısınız siz? doğrunun, düzenin, halkın. niye sormuyorsunuz? satan söylemiyor, alan da yazmıyor. yıl sonu bilanço çıkıyor, zarar. harcama limiti eksi çıkacakmış, deniz bitmiş. biter tabii. niye bastırırsın leyla’ya? bastırma. çok özür dilerim ama realite bu. acı gerçek..."

    "sağ olsun bütün futbolcularımız yüzde 15 indirim yaptılar. bunu ilk ve tek yapan da zafer bey'in dediği gibi ilklerin ve enlerin takımı galatasaray. dört kişi imzalamadı ve bizimle papaz oldular. olabilir. biz de gerektiğinde papaz olmasını biliriz. problem yok. futbolcular gereken indirimi yaptılar. ben bütün futbolcularımıza, ismini söylediğiniz feghouli ve belhanda dahil hepsine çok teşekkür ederim. bizim kontratlı futbolcularımız. hepsi değerli. teknik kadromuz inşallah en iyi şekilde onları antrene ederek yine şampiyonluğa ulaştıracak bizi."

    "40 milyon euro'luk bir hedefimiz var. vergi dahil bunu tutturmaya çalışıyoruz. en efektif kadroyu tutturmaya çalışıyoruz. teknik kadromuzu talepleri var. lemina da bunun içinde. geçen basın toplantısında sanırım yanlış bir şey oldu. lemina o an gündemde değildi; ama şu an gündemde. olur veya olmaz. önemli olan burada galatasaray'ın menfaatleri. galatasaray'ın menfaatlerine ve politikasına, sözünü ettiğiniz mantıklı ve optimum daralma içindeyse biz her futbolcuyla görüşürüz. bütün futbolcular önce galatasaray'a gelir, galatasaray ile görüşür, galatasaray ile anlaşmaz ise başka takımlara gidebilir. kaç katına gider? o da menajerlerin becerisi. bizi ilgilendirmez."

    "galatasaray önemi bir cazibe merkezi. dünyada interaktifte ilk 4'te. dünyanın sayılı kulüplerinden birisi. tabii ki görüşmeler oluyor her futbolcu ile. geliyorlar. özellikle aradığımız bir futbolcumuz yok. tabii ki teklifler geliyor. galatasaray'ın çıkarları doğrultusunda ne gerekiyorsa yapılır. isimlendiremem. benden isim istemeyin. heyetimiz, abdurrahim bey görüşüyor. teknik ekibimiz, scout ekibimiz artıları ve eksiler görüşüyor. final noktaya geldiği vakit sizi bilgilendiririz."

    mustafa cengiz
App Store'dan indirin Google Play'den alın