4426
sonda yazacağımı başta yazayım; görev sürelerini tamamlayınca bir kez daha seçime girmelerini istemiyorum ki girseler de kazanabileceklerine inanmıyorum.
salt taraftar gözüyle ne kadar iyi ya da kötü insanlar, fatih terim'in arkasından ne derece iş çevirdiler ya da çevirmediler, hangi mevzuda art niyetlilerdi ya da değillerdi bilemem zira içlerinde değilim, hiçbirimiz değiliz. bu konularda kendilerine bilirkişi haletiruhiyesiyle yaklaşmak hem etik olmaz hem de manipülasyon kokar. öte yandan kişisel olarak en nefret ettiğim şeylerden biri de ad hominem, hani şu sosyal medya abilerinin (!), kanaat önderlerinin (!) sık sık başvurduğu yöntem. farkımız olmalı.
salt taraftar gözüyle yorum yapabileceğim olumlu tarafları:
- bilhassa finansal fair play konusunda epey tutarlı davranmaya gayret ediyorlar, hem fatih hocanın hem de galatasaray taraftarının bir kısmının müthiş agresif tavrına rağmen. bu açıdan şahsım adıma teşekkür etmek isterim, okuyorlardı buraları. kendilerinden sonraki yönetimlerin ellerini kollarını bağlamamak adına bu yaptıkları son derece değerli ve doğru.
- galatasaray basketbol şubesi özelinde konuşuyorum; şubenin geçmişe dönük borçlarını sıfırladılar, bir teşekkür de buradan. bunu ben söylemiyorum, bizzat ertuğrul erdoğan'ın socrates dergi'ye verdiği röportajdaki söylemiydi. ilaveten fiba'dan da kontrol edilebilir dosyamızın olup olmadığı: https://www.fiba.basketball/bat/sanctions
- bi' yerlere bir çivi dahi çakmadıkları için eleştirilerin odağındalar. eleştirilerin bir kısmı haklı olsa da büyükçe bir kısmı da haksız. 2 yıl önceki olağanüstü genel kurul sonucunda istenen birçok yetki için ret aldı bu yönetim, haliyle yine bazı detaylarda hamle özgürlüğüne sahip değiller, (bkz: 29 eylül 2018 galatasaray olağanüstü genel kurul toplantısı/#2518224)
salt taraftar gözüyle yorum yapabileceğim olumsuz tarafları:
- iletişim açısında felaket bir yönetim. hatta felaket nitelemesi az kalır, mega süper ultra felaket bir yönetim. mustafa cengiz'in, abdurrahim albayrak'ın, yusuf günay'ın geçtiğimiz 2-3 yıldaki iletişim yanlışlarını üst üste koysak galatasaray'ın 1905'ten 2017'ye kadarki tüm iletişim hatalarının sayısına anca ulaşırız belki de, egzajere ediyorum elbette.
- futbolcu satışı ve sporcu alım-satım zamanlamaları gibi konularda da yetersizlikleri malum, özellikle futbolcu satışı. yüksek maaşlı futbolcuları satamamış olmaları konusunda hiçbir eleştirim yok, alıcı bulmak zor böyle oyuncular için neticede; ancak bazı isimleri yeteri kadar iyi pazarlayamamak, bunlardan doğru miktarlarda gelir elde edememiş olmak büyük eksi bana kalırsa da.
- amatör şubelerde ekonomik tasarrufa dikkat etseler de ciddi bir atıllık hâli söz konusu. bu atıllık hali galatasaray'a yakışmıyor, galatasaray taraftarı da bu atıllığı hak etmiyor.
- fatih hocayla diyalog mevzuna hiç dalmam çünkü çok sıkıntılı. sadece şunu rahatlıkla ifade edebiliyorum "dışarıdan" bir gözle; her iki tarafın da büyük saçmaladığı zamanlar oldu, oluyor. zarar gören de galatasaray maalesef, yazık.
insanın, insan egosunun olduğu yerde, kulüp hiyerarşinin zarar gördüğü bir düzende tek doğru ya da tek yanlış olmaz, bu mümkün değil. ya da bir taraf komple hatalı da diğer taraf komple hatasız diye bir şey namümkün. şunun şurasında kaldı 5-6 ayları. 2020 - 2021 sezonu ara transfer döneminde herhangi bir hamle beklentim yok. bunu bir eleştiri ya da olumlama maksadıyla yazmıyorum, gayet duygudan yoksun bir biçimde dillendiriyorum, gerçekten bir beklentim yok. umarım mayıs ayı sonunda +1'lik ffp cezamız düşer de yeni gelecek yönetim için daha ferah bir aksiyon alanı sunulmuş olur.
bence.
salt taraftar gözüyle ne kadar iyi ya da kötü insanlar, fatih terim'in arkasından ne derece iş çevirdiler ya da çevirmediler, hangi mevzuda art niyetlilerdi ya da değillerdi bilemem zira içlerinde değilim, hiçbirimiz değiliz. bu konularda kendilerine bilirkişi haletiruhiyesiyle yaklaşmak hem etik olmaz hem de manipülasyon kokar. öte yandan kişisel olarak en nefret ettiğim şeylerden biri de ad hominem, hani şu sosyal medya abilerinin (!), kanaat önderlerinin (!) sık sık başvurduğu yöntem. farkımız olmalı.
salt taraftar gözüyle yorum yapabileceğim olumlu tarafları:
- bilhassa finansal fair play konusunda epey tutarlı davranmaya gayret ediyorlar, hem fatih hocanın hem de galatasaray taraftarının bir kısmının müthiş agresif tavrına rağmen. bu açıdan şahsım adıma teşekkür etmek isterim, okuyorlardı buraları. kendilerinden sonraki yönetimlerin ellerini kollarını bağlamamak adına bu yaptıkları son derece değerli ve doğru.
- galatasaray basketbol şubesi özelinde konuşuyorum; şubenin geçmişe dönük borçlarını sıfırladılar, bir teşekkür de buradan. bunu ben söylemiyorum, bizzat ertuğrul erdoğan'ın socrates dergi'ye verdiği röportajdaki söylemiydi. ilaveten fiba'dan da kontrol edilebilir dosyamızın olup olmadığı: https://www.fiba.basketball/bat/sanctions
- bi' yerlere bir çivi dahi çakmadıkları için eleştirilerin odağındalar. eleştirilerin bir kısmı haklı olsa da büyükçe bir kısmı da haksız. 2 yıl önceki olağanüstü genel kurul sonucunda istenen birçok yetki için ret aldı bu yönetim, haliyle yine bazı detaylarda hamle özgürlüğüne sahip değiller, (bkz: 29 eylül 2018 galatasaray olağanüstü genel kurul toplantısı/#2518224)
salt taraftar gözüyle yorum yapabileceğim olumsuz tarafları:
- iletişim açısında felaket bir yönetim. hatta felaket nitelemesi az kalır, mega süper ultra felaket bir yönetim. mustafa cengiz'in, abdurrahim albayrak'ın, yusuf günay'ın geçtiğimiz 2-3 yıldaki iletişim yanlışlarını üst üste koysak galatasaray'ın 1905'ten 2017'ye kadarki tüm iletişim hatalarının sayısına anca ulaşırız belki de, egzajere ediyorum elbette.
- futbolcu satışı ve sporcu alım-satım zamanlamaları gibi konularda da yetersizlikleri malum, özellikle futbolcu satışı. yüksek maaşlı futbolcuları satamamış olmaları konusunda hiçbir eleştirim yok, alıcı bulmak zor böyle oyuncular için neticede; ancak bazı isimleri yeteri kadar iyi pazarlayamamak, bunlardan doğru miktarlarda gelir elde edememiş olmak büyük eksi bana kalırsa da.
- amatör şubelerde ekonomik tasarrufa dikkat etseler de ciddi bir atıllık hâli söz konusu. bu atıllık hali galatasaray'a yakışmıyor, galatasaray taraftarı da bu atıllığı hak etmiyor.
- fatih hocayla diyalog mevzuna hiç dalmam çünkü çok sıkıntılı. sadece şunu rahatlıkla ifade edebiliyorum "dışarıdan" bir gözle; her iki tarafın da büyük saçmaladığı zamanlar oldu, oluyor. zarar gören de galatasaray maalesef, yazık.
insanın, insan egosunun olduğu yerde, kulüp hiyerarşinin zarar gördüğü bir düzende tek doğru ya da tek yanlış olmaz, bu mümkün değil. ya da bir taraf komple hatalı da diğer taraf komple hatasız diye bir şey namümkün. şunun şurasında kaldı 5-6 ayları. 2020 - 2021 sezonu ara transfer döneminde herhangi bir hamle beklentim yok. bunu bir eleştiri ya da olumlama maksadıyla yazmıyorum, gayet duygudan yoksun bir biçimde dillendiriyorum, gerçekten bir beklentim yok. umarım mayıs ayı sonunda +1'lik ffp cezamız düşer de yeni gelecek yönetim için daha ferah bir aksiyon alanı sunulmuş olur.
bence.