• 54
    genelde galatasaraya sponsor olan firmalardan yaparım alışverişimi. trendyol sponsor olmuştu, bütün kıyafet alışverişlerimi trendyoldan yapıp, her müşteri temsilcisi ile yaptığım görüşmede de bakın siz sponsor oldunuz o yüzden sizden alıyorum demiştim.

    https://twitter.com/...124877923487744?s=21

    şimdi de e-berk a.ş. abdürrahim albayrağın çağrısına uyup iki yıl süreli loca alımı gerçekleştirmiş. bir yıl değil iki yıl. böylece uzun vadeli nakit ihtiyacımızı bankalardan değil loca sahiplerinden karşılamış ve faizlerin bu kadar yükseldiği bir dönemde faiz ödememiş olacağız. ben de doğal olarak bu firmadan bir şeyler alıp destek olmak isterim ama adamlar tünel açma makinesi yapıyorlarmış :(

    garibanlığın gözü kör olsun. ilerde bir tünel açacak olursam makinesini sizden alacağım ama söz...
  • 17
    pinti, cimri, az galatasaraylı, golf için kulübe üye olan binlerce şey söyleyebilirsiniz ama şunu da göz önünüze almanızı isterim, galatasaray futbol takımı hariç hiçbir branşında sponsoruna iyi reklam yaptıracak bir yapıda değil. tam şu anda bile galatasaray erkek takımı 4, kadın takımı 1 dosyayla eski oyuncularıyla davalık durumda. engelsiz aslanlar geçen yıl boyunca 8 ay maaş almadılar, sedat incesu 3 aylıklarını kendi cebinden ödedi, daha 2 yıl önce kadın basketbol takımımız sahaya replika formayla çıktı. bu yıl futbol takımımız bile ocak'a kadar maaşını almadı, öyle ki kulüp personeli dahi geçimini sağladığı parasını ancak mustafa cengiz'le sağlayabilmişti. türkiye'de amatör branşlarda iyi yönetilen, başarılı olan hemen her takımın sahibi şirketler, özel yatırımlardır. bundan ancak engelsiz aslanlar ve beşiktaş'ın hentbol takımını tenzih edebiliriz. peki türkiye'nin amatör branşlarda en başarılı dernek kulübü kimdir, tabii ki fenerbahçe. aziz yıldırım'ı göm, yerin dibine sok, istersen en başarılı galatasaray başkanı de ama siz bir gün fenerbahçe'de maaş krizi, alacaklı oyuncu, para almadı diye antrenmana çıkmayan sporcu gördünüz mü? göremezsiniz çünkü herifler amatörlere ayrılan parayı futbola transfer yapmak için kullanmıyorlar, yetimin boğazından alıp menajer parası diye yedirmiyorlar, fenerbahçe'yi de sportif anlamda başarısız olsa da ekonomik anlamda insanların gözünde rezil etmiyorlar. ve bu kadar basiretsiz yönetimlere rağmen, o kadar şirket takımının oluk oluk para akıttığı türk sporunda herifler yine de vakıfbank, eczacıbaşı gibi birkaç uçuk örneğin dışında pekçok branşta ipi göğüslüyorlar. çünkü oyuncuları kaybederken de huzurlu, kurdukları takımdan o kadar eminler ki geçen seneden beri kadın basketbol takımına hepi topu 1 şampiyonluk kazanmak için 3 antrenör değiştirdiler, uğraşıyorlar, didiniyorlar ve en nihayetinde de yenilmez denilen ydü'yü 1 senede 5 kez yenip türkiye şampiyonu oluyor ve en destekli şirket takımlarından birini kapanmakla yüzyüze getiriyorlar.

    şimdi bu adamlar bize para verdi, sponsor oldular. bu paranın daha geçmişten gelen bazı borçların kapanmasında kullanılmayacağına, aynı senede 5 oyuncu alıp 3'ünü kapı dışarı ederken ödenecek tazminatlar olmayacağına, şubedeki bazı koltuk sevdalıların dolaylı yoldan cebine gitmeyeceklerine nasıl emin olacaklar? bu adamların likayatını tartışmadan önce şubelerin doğru ve güvenilir adamlara emanet olduğundan katiyetle emin olmamız gerekiyor. odeabank bu kulübe bir senede 11 milyon dolarlık takım kuracak para yatırdı, avrupa şampiyonu olduk, 3 sene sonunda geldiğimiz noktada o günkü oyunculardan 2'siyle davalığız ve 16 takımlık, 3 takımın iflasın eşiğine geldiği ligde play-off yapamadık. demek ki para doğru harcanmıyor ve bir şekilde aldığımız sponsorluklara da bir fayda sağlayamıyoruz. adamlara diyoruz ki sen parayı ver, gerisine karışma. galatasaray basketbol takımına son 10 yılda 3 farklı sponsor geldi, daha bir tanesinin genel müdürünün parkeye inip oyuncularla poz verdiğine şahit olmadım. avrupa şampiyonu oluyorsun, senin kadronu kurmanda en büyük pay sahibi adamlara bir teşekkür metni dahi yayınlamaya tenezzül etmiyorsun. bu iş böyle olmaz, kimse de bu kadar umursanmadığı ortamda cebinden para çıkartıp boşa yatırım yapmaz. bu yıl şubelerde doğru işler yapılır, bir zahmet galatasaray kulübü hiçbir profesyonel çalışanıyla davalık konuma gelmezse kısa vadede bu yatırımlar da illa ki daha gönül rahatlığıyla gelecektir. hele bir de küllerden doğan sportif başarı gelirse bu süreç daha da hızlanır. yoksa kaybeden ata oynamak hiçbir bahisçinin işi değildir.
  • 47
    neden para vermeleri gerektiğini anlamadığım insan topluluğu.

    güzel kardeşim; bu adamların büyük bir bölümü (en az 60 tanesi) bundan çok değil 1.5 ay önce yönetime talip oldu.

    dursun özbek listesindekiler farklı hesaplar altında sosyal mecrada şerefsiz, omurgasız ilan edildiler.ali fatinoğlu çapsız, ne alaka dendi her ortamda dalga geçildi.

    şimdi seçim dönemimde mustafa cengiz başkan olsun diye her ortamda hakaret edilen adamlara “para verin lan” deniyor. bakın; ultimatom şeklinde deniyor. adam çıkıp “ulan madem parayı verecek olan bendim; neden seçmediniz?” dese ne diyeceksiniz?

    şunu yıllardır söylüyorum; bu adamlar parayı evde basmıyor. galatasaray sevgisi ayrı, adamın çalışarak kazandığı parayı “ver çekil” diyerek istemek ayrı. kaldı ki “ne versinler?” desek “atsınlar birer milyon dolar” (atsınlar bak) denecek. bu insanlardan parayı reklam karşılığında alırsın. ne yaparsın? bir yöentici ile x şubenin başına koymayı ve eşit davranmayı taahhüt edersin; adam parayı verir ama sözü de geçer. verdiği paranın nereye gittiğini öğrenir, en azından camia içerisinde adını duyurur, ileride yönetme girmek istediğinde çıkar “ben şu şubeye sponsordum; işte başarısı ortada” diyebilir.

    başka türlü para istenmesini benim aklım ve mantığım almıyor. sen 30 milyon taraftar yellow fridayde 6 mtl bırakmışsın, adama diyorsun ki biz seni seçmedik, seçilmeni de istemedik ama çıkar cebinden 4 milyon lira ver parayı siktir ol git. olur mu?
  • 22
    daha önce başka başlıklarda sponsoluklarla ilgili bir kaç şey yazdım. kulübe sponsorluk çekmedeki sorunların benzerlerinin galatasaraylı iş adamları ile de yaşıyoruz muhtemelen. parayı ver gerisine karışma zihniyeti ile babamızın oğlunu bile kulübe sponsor olmaya ikna edemeyiz. sponsorluk karşılıklı kazan kazan durumu varsa olur. biz sadece kazanan taraf olup sponsora hiç bir şey vaadetmiyoruz. gel bize para ver, eee sonra? sonrası yok işte. parayı aldık, adını da sağa sola bir yere yazdık bitti gitti işte. sponsorluk işleri böyle olmaz.

    benim şirketim var diyelim adı da; tribunde usuyen adam a.ş. ülkenin önde gelen markalarından biriyim, hasta da galatasaraylıyım. aklımdan geçiriyorum yahu şu basketbol şubesine isimimi vereyim hem galatasaray kazansın hem de benim şirketim. parayı verene kadar ağam paşam, parayı verdikten sonra bir telefon eden bile yok. üstüne kulüp içerisinde yaşanan sıkıntılarda 'galatasaray tribunde usuyen adam takımında kriz' diye başlılar çıkıyor gazetelerde. iş bilmez yöneticiler nedeniyle benim şirketin de adı bok yoluna gidiyor. o kadar alın teri verip kurduğum, ismini duyurduğum marka değeri bir anda zarar gördü.

    soruyorum size; böyle bir ortamda siz sponsor olur musun? onca çaba ile kurduğunuz, altında bir çok insana ekmek kapısı olan şirkertinizi, markanızı tehlikeye atar mısınız? eğer ticari zekanız ortalama ise atmazsınız. bu değişebilir mi? tabi ki değişir. ancak büyük bir çaba gerekir bunun için. yeni yönetimin artık işleri böyle yürümeyeceğini iyi anlatması ve ikna etmesi gerekir insanları. şu an basketbol takımımıza transfer yaparken bile eski transferlerden kaynaklı kötü repütasyonunun cemeresini çekiyor. geçmişten gelen maddi, manevi kötü bir tanınırlık sağladık maalesef.

    bu noktada yönetim kendini iyi ifade ederek, sponsor olmaya gönüllü markalara kendilerini önemli hissedeceklerinin garantisini vererek galatasaraylı iş adamlarını kulübe katkı vermeleri için ikna edebilir. örneğin; garenta ile sponsorluğumuz bitti. pegasus ile anlaşma yapılıp, oyuncuları reklamlarında kullandırarak, çeşitli etkinliklerde oyuncularımızın katılımını garanti ederek çeşitli iş ortaklıkları yapılabilir. maç önlerinde statta çeşitli organizasyonlar yapılarak stada gelen 40 bin küsür insana reklam yapmaları sağlanabilir. bunlar sadece 5 dakikada aklıma gelenler. tonla daha detaylı ve güzel organizasyon yapılabilir.

    uzun lafın kısası; galatasaraylı iş adamları ya da zenginler artık ne derseniz, kulübe katkı vermeleri için galatasaraylı olmaları yeterli değil. kendi markalarının da kulüp ile omuz omuz yüyüyeceğini bilmeli ve hissetmeli. o zaman eminim bir çok marka kulübümüze destek olacaktır. unutulmasın galatasaray markası atatürk ile birlikte dünyada bilinirliği en yüksek markadır. her aklı başında ticaret adamı bu gücü kullanmak ister.
  • 14
    ceplerinde akrep olan zenginlerdir.
    kulübüne destek olma konusunda fenerbahçeli iş adamlarının eline su dökemezler.sırf sow transferinde ferit şahenk 9 milyon, nihat özdemir 2 milyon euro vermiştir. bizim zenginlerin şimdiye kadar yaptığı yardımın toplamından fazla. işin kötüsü bir acun bile etmeyecek zenginlerdir.
    bizimkiler anca şezlong ücretsiz olsun, tesis imkanları ücretsiz olsun diye toplanıp dururlar.
  • 1
    öncelikle tanım ile başlayalım. turuncudan iz taşıyan tok bir sarıya ve vişneye çalan tatlıca bir kırmızıya gönül vermiş zengin kişilerdir. bu entrinin konusuna gelince twitter'da mustafa akın'ın bir twiti üzerine konuyu sözlük gündemine taşımanın doğru odacağını düşündüm.
    ilgili twit:
    https://twitter.com/...584041138966529?s=21
    konu twitte net olarak anlatılmış. şimdi sinerji ve yol yordam gösterme zamanı. el ele verip bu işten de anlımızın akıyla çıkalım.
  • 10
    galatasaraylı zenginlerde çok ama fenerbahçeli zenginler gibi kulübe para vermezler klişesi yıkılmalıdır. benim bildiğim bir abdurrahim albayrak başkanım var küçüklüğümden bu yana kulübe maddi manevi destekte diğerlerini ne duyduk ne yararını gördük. taraftar olarak biz asgari ücretle ufakta olsa store dan bir parça alışveriş yapayım kulübe katkım olsun diye düşünürken imkanı olan iş adamlarımızın elini taşın altına sokmasını merakla beklemekteyiz.
  • 56
    bir çok zenginin olduğu ama çok azının kulube katkı verdiği insanlar topluluğu. aslında bu kişiler ikna edilse iyi işlere imza atılabilir.

    kısaca

    ali sabanci (pegasus) bir dönem tribun isim hakkı almıştı. tekrar ikna edilebilir.

    unal aysal (unit group) stadyum catısını yaptırabilir ve 10-15 yıl isim hakkkı alabilir catı için ayrıca kendi firması için iyi bir referans olur.*

    adnan polat (polat holding ve enerji) stadyum için* ve floryada yapılacak tadilatları kendi firmasının ürünleri ile yapabilir. stada gelen tarftara daha iyi bir reklam yapamaz.

    muharrem yilmaz (sütaș) yapılacak görüşmeler sonucu lig maçlarında standlar kurulup belli miktarda ürünü bedava şekilde kulube verebilir. taraftar ucuz ve kaliteli ürün tüketebilir. yada stadyumda bulunan restaurantı kiralayabilir. kulup bu uygulamadan maç günü gelirini arttırabilir.

    sinan tara (enka holding) ve tekfen holding(u: bir çok çalışanı ve yöneticisi özellikle kuzey afrika bölgesi galatasaray lisesi çıkışlıdır. ) ikna edilebilirse kemerburgazda yapılacak olan tesisleri yapabilir ve belli bir yıl ortak bir isim sponsorlugu nda anlasılabilir. ayrıca tekfen holding yan firması olan toros gübre ile stadın zeminine sponsor olabilir ve reklam panolarında toros gubre yazısı devamlı gözükebilir.

    inan kırac (karsan) kendisi bir katkı yapmayabilir. ihtiyaç yoktur.

    erden timur (nef) global sponsor olarak devam ediyor. önümüzdeki sezon şort yada forma da kol sponsoru olabilir çok iyi bir galatasaraylı

    oğuz çarmıklı (nurol) yurt dışı ve türkiyede bir çok buyuk işlere imza atan inşaat firması belli bir görüşme ile kendileri spor salonunu yap işlet modeli ile yapabilir isim sponsorlugu da verilebilir.

    yüksel yıldırım (yıldırım holding) tekfen holding te belirttiğim gibi florya ve stadyum da bulunan zeminin bakımını üstlenebilir reklam karşılığı.

    aziz torun (torunlar holding) sahip oldugu alıs veriş merkezlarınde* kulupten* kira almayabilir. ve kulube katkı saglayabilir.

    yukarıda bahsedilen tüm sponsorluk çalışmaları yapılabilir. yukarıdaki firmaların özellikle inşaat işlerini birebir gördüm ve elde edilen para emin olun çok fazla... bu adamlar moslow piramidinin en üstünde yeterki ikna edilsin hepsi para akıtırlar...
  • 29
    elindeki kısıtlı imkanın önemli bir kısmını store'larda harcayan, maç bileti alan, kombine alan işçi,memur ve öğrencilerdir efendim bunlar. galatasaray için para harcamaktan korkmazlar. pervasızdırlar.

    elindeki büyük miktardaki paraları olan 'zengin' sandıklarımıza dokunmayalım, maazallah paraları biter çocuklarına harçlık veremez, mutfak alışverişi yapamazlar!
  • 19
    medet umulmaması gereken kitle. galatasaray'ın gelir probleminden çok, yönetilme problemi var. 20 yıldan beridir neredeyse her faaliyet dönemini zararla kapatan bir yapıdan bahsediyoruz. kulube katma değer sağlaması gereken kurumlar yıllardır zarar ediyor kulübe yük oluyor. bu kronik problem kökten çözülmediği sürece stad arazisinden altın madeni çıksa dahi çözüm değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın