• 251
    evvela 20 yıl sonra bu saçma masalın bitmesi çok iyi oldu.

    bilim gelişimin temel prensibi esinlenme ve üstüne koymadır. şimdi ben yıllar önce fenerbahçe'nin 2001'den sonra iç sahada yenildiği tüm maçları inceledim ve çözümün bruma tarzı bir oyuncu olduğunu söylemiştim. gecikmeli ve rotarlı olarak 5 sene önce sözlükte yazar olduğumda ilk entry'lerimi hep kadıköy galibiyeti üzerine yazdım. 8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı'nın çözümü için önerim armindo tue na bangna bruma'nın oynaması idi. ama oynatılmadı işte. oynatılsa o da aynı işi yapabilirdi. sonra denendiğinde ise böyle bir sorumluluk verilmedi ve mevcut kadromuz çok iyi değildi.

    kısmet henry onyekuru'yaymış. 5 sene rotarlı olarak proje gerçekleşti.

    ''ayrıca fenerbahçe bugüne kadar kendi sahasında yenildiği maçlarda hep ama hep bruma tarzında, afrika asıllı hızlı oyuncular maçın yıldızı oldular.''
    (bkz: armindo tue na bangna bruma/#1662698)

    şimdi türkiye'de gerçek futbol başlar umarım. kulüpler bu gibi saçmalıkların arkasına saklanıp kendilerini teselli ediyor ve bu oyuncağı kaybetmemek için türlü çirkeflikler yapılıyordu. biz de artık işimize gücümüze bakalım. asıl amacımız olan avrupa arenasına kafa yoralım. onun da çözümü kaliteli takımın istikrarıdır.
  • 252
    berber dükkanının önünden geçen çocuğun 5 lira yerine 1 lirayı alması*.

    23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı ile kadıköy'de takvim yılıyla 15 sene sonra 3 büyüklere karşı bir maç kaybetti fenerbahçe. o 15 senede 14 mayıs 2006, 16 mayıs 2010, 12 mayıs 2012'yi yaşadı, kadıköyde iki kere şampiyonluk verdi son maçta. o sezondan sonra tamamlanan 13 sezonda biri şaibeli 3 şampiyonluk yaşayabildi bu süreçte. galatasaray 6 şampiyonluk, beşiktaş 3 şampiyonluk gördü, arada bursaspor bile şampiyon oldu ki zaten o şampiyonluğun kaybedilmesi yukarıda ayrı bir başlık. şampiyonluk sayısında geride olan galatasaray dördüncü yıldızı taktı hatta fark attı. geçen sene kümede kalmayı matematiksel olarak 32. haftada mı ne garantileyebildiler. 12 senedir şampiyonlar ligi göremediler, arada bir avrupa ligi yarı finalini saymazsak koca bir hiç avrupa meselesi. acun cup'ı saymazsak 6 yıldır kupa kaldıramıyorlar...

    tüm bunlar olurken galatasaray'ın kadıköyde galip gelmemesi, gelememesi, gelmek istememesi ya da gelmeyince çok da şey etmemesi aslında bu hikayeyle çok benzerlik taşır benim gözümde.

    umarım hikayenin devamı aynı paralellikte cereyan etmez...

    --- alıntı ---

    çocuğun biri berbere girince berber tıraş ettiği müşterisine der ki; “şu içeri giren çocuk var ya dünyanın en salak insanı bak izle şimdi” ani bir el hareketiyle çocuğu yanına çağırır. bir elinde 1 tl diğer elinde 5 tl çocuğa uzatır ve sorar “hangisini istiyorsun” der çocuk da 1 tl’yi alıp çıkar… adam müşterisine dönerek “gördün mü hiç değişmez bu tam bir aptal ” der. daha sonra müşterisi tıraşını olup dışarı çıktığında 100 metre ileride dondurma yiyen çocukla karşılaşır… çocuğa, neden 5 tl yerine 1 tl aldın diye sorar. çocuk, dondurmasını yalayarak adama cevap verir;

    ben o 5 lirayi aldiğim gün bu oyun biter.

    --- alıntı ---
  • 255
    ister istemez acaba devam etse miydi diye düşündüren seri. yıllardır galip gelemedik ama hem ligde hem avrupada önde gittik, kupalara ambargo koyduk. ama bu galibiyetin gele gele böyle bir sezonda gelmesi enteresan. kupasız kapatacağız sezonu muhtemelen. ve açık konuşayım dönüp bu sezona bakınca "neyse feneri deplasmanda yenmiştik lan" diye sevineceğimi sanmıyorum. tamam muazzam bir maçtı, güzel bir galibiyetti ama kazanmasaydık da şampiyon olaydık keşke.

    (bkz: 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı)
    (bkz: 2019-2020 futbol sezonu)
  • 258
    bu 20 yıllık mevzuyu iki bölüme ayırmak gerekir.

    2000-2010 yılları arasındaki birinci bölüm galatasaray'ın dağılmış uefa kadrosu sonucu düşüş trendine girmesi, fenerin yükseliş döneminde olması ve tarihinin en parlak dönemini geçirmesi, yeni stadyumdan dolayı oluşan boğucu atmosfer ve hakemlerin iğrenç artniyeti ile bu yıllar tam bir hezimet şeklinde geçti. başabaş gittiği halde 1-0, 2-1 gibi skorlarla yenildiğimiz maçlar da oldu ama bu on yılda yapılan maçlar ağır bir hezimet, korkak futbol, ayakların düğümlenmesi şeklinde berbat geçti. 6-0, 4-0, 4-1,3-1 gibi skorlar aldık ve bu maçlarda varlık bile gösteremedik. bu travmanın büyümesine sebep oldu.

    2011'de ise işler değişti. bundan sonraki maçlarda yaşanan abuk subuk talihsizlikler uzun süre galibiyetimiz önünde engel oldu. sonraki on sene beraberlikler ve galibiyetler dönemi oldu. hagi'nin berbat geçen yarım sezonluk döneminde yaptığı tek iyi iş belki de ilk kadıköy maçında efsane futbol oynatmasıydı. tarihin en kötü ve kimyasız galatasaray'ı, kesin yenilecek gözüyle bakılan maçta fenerbahçe'ye kök söktürdü. fener bireysel çabayla totosunu kurtardı. o maçı izlediğimiz arkadaş grubunda galatasaraylılar dahil herkes fenerbahçe galibiyetine büyük paralar yatırmıştı. öyle bir maçtı. zaman geçtikçe kadıköy'de işler daha iyiye gitmeye başladı. 2012'deki ilk kadıköy maçında yine sahaya facia bir özgüvensiz halde çıktık. sezonun en iyi takımı olmamıza rağmen 20 dakikada 2-0 geriye düştük ve aha fark geliyor derken baroni'nin 3. golü kaçırması, arkasından sir aykut ferguson'un takımı bir anda geriye çekmesi ile 2-2'yi yakalayıp malum baros'un efsane pozisyonunda yıllar sonra gelecek galibiyeti kaçırmıştık. peşinden gelen 0-0 beraberlik ile kadıköy fobisi yerini kadıköy kutlamalarına bıraktı. 2013'te şampiyon olarak gittiğimiz deplasmanda asılmadık. 1-0 öne geçmemize rağmen eboue'nin kendini salmasıyla goller yedik ve yenildik. sonraki sezon salakça bir pozisyon nedeniyle kalede de muslera yokken 2-0 yenildik. 2015'te kuyt'ın mucizevi golü ile 1-0 yenildik. öyle bir vuruştu ki yapay zeka hesap yapıp vursa topa o hızı, o açıyı, o noktayı tutturamaz.o maçta burak'ın malum havada asılı kalıp yön değiştiren aşırtma vuruşu vardı. sonraki sezonlar olcan'ın karambolde attığı kafayla beraberlik, van persie'nin yerdeyken gol atması gibi bir tuhaflık, maicon'un frikiğinin son dakikada direkten dönmesi, tolga ciğerci'nin yine son pozisyonda önündeki topa vurmayı becerememesi, faulle gol atıp son bir sene daha kazanmamıza 2019'da engel olmaları derken yıl oldu 2020 ve sonrası malum.

    anlattığım gibi 2000-2010 arası korkunç maçlar yaşadık ama 2010'dan sonraki maçlar yaşadığımız bahtsız saçmalıklara rağmen gayet iyi geçti.
  • 259
    2000-2010 arasında bu sorun "galatasaray'ın kadıköy'den puan dahi alamaması" idi. 24 ekim 2010'da ilk kez 1 puan aldık. 2010-2020 arasında kadıköy'de 4 kez mağlubiyet aldık ama bunlardan birisi şampiyonluğumuzu ilan ettikten sonra idi. 2012'de baros, 2018'de tolga ciğerci ve 2019'da ali palabıyık yüzünden galip gelemedik ama artık galatasaray bas bas bağırıyordu kadıköy'de kazanacağım diye. nitekim son 2 senedir de kazanıyoruz.
  • 260
    fenerbahçe’nin kulübe profesyonel anlamda hiçbir katkısı olmayan anca taraftar ağzında malzeme olan saçma sapan istatistiğinin bir durumu olmuştu.

    ve bir gün sadece bir 90 dk içinde bitecek bir durumdan ibaretti. nitekim bitti hatta bitmekle kalmadı ve hatta bu süre zarfı içinde ilgili istatistiği bozmayan ama kulübe hem profesyonel anlamda şampiyonluk kaybettiren hem de camia ve taraftara psikolojik çöküntü veren ciddi kayıp veren şu olayı da barındırmaktadır.
    (bkz: şampiyon galatasaray sezonun en büyüğü oluyor galatasaray)
    (bkz: sahasında kupa kaldırdığımın çocukları)

    şimdi kendilerinin üzerinde durdukları bu tip istatistiklerden çok daha korkunç bir şeyle karşı karşıyalar ve sadece 1 90 dk. içinde bitmeyecek bir şey.
App Store'dan indirin Google Play'den alın