• 133
    mevcut yönetimin koltuktan indirilmesi ile son bulur ancak. kombineler ile ilgili an ve ey isimli iki kişinin adı geçiyor fatih altaylı’nın haberine göre. bu mevzu haber olmamıştı ama kombine almaya çalışan biri olarak bir dümen döndüğünü anlamıştım, çok uğraştım almak için ama herkes karaborsadan fahiş fiyatlar ile alınabilecek birilerine yönlendirdi. daha çok gündem olmalı bu işler. çok büyük paralardan bahsediliyor yolsuzluğa konu olan. cenk ergün ayrı hikaye onu yakın zamanda def edeceğiz, zamanı geldi.

    https://x.com/...FmEHwBp4GzxLGCoaGHzg
  • 115
    sene başı kadroda düşünülmeyen sacha boey takımın yıldızlarından, muhammed kerem aktürkoğlu ve yunus akgün ile yerli kontenjanını doldurmayı düşünüp alternatif olarak yabancı oyuncu almak da bana göre hata ama yine milot rashica takımın yıldızlarından, takımda olduğundan taraftarların yarısının haberdar bile olmadığı emre taşdemir bjk derbisine 11 başlıyor. bu takım kaos ile bir harika.

    (bkz: 5 kasım 2022 galatasaray beşiktaş maçı)
  • 108
    değerli sözlük yazarları; öncelikle buradan herkesi sağduyulu olmaya davet ediyorum. şu an işler yolunda gitmiyor ancak biz de buna çanak tutuyoruz sanki. yönetimin bir acziyet ve zaafiyet içinde olduğu aşikar. desteklerini önemli oranda kaybetmiş gibiler ve gördüğüm kadarıyla şu an başı kesik tavuk misali ne yapacaklarını bilmez haldeler. ancak aynı durum biz taraftarlar için de geçerli. her birimiz farklı telden çalıyoruz; bir teli asuri vurur diğerini keldani.terimistler bir yandan çekiyor, sag iken yerden yere vurulan mustafa cengiz şimdi kıymete biniyor, 3 bilemedin 4 ay formamızı terleten elin portekizlisi gedson fernandes'e 40 yıllık galatasarayli muamelesi yapanları zaten söylemiyorum bile. arkadaşlar ne yaparsak ne dersek diyelim durum bu. elimizdeki futbolcular, teknik ekip bunlar ve başkan da bu. lütfen sakin olalım. eğer -haşaa huzurdan eşek değilsek- bugünkü gedson ittifakından sonra da galatasaray'a karşı nasıl birlesildigini göremediysek ve birbirimize belden aşağı vuruyorsak bu da bizim gafletimizdendir. sanırım en büyük hatamiz da burada: yargılamayı çok çabuk yapıyoruz, çok duygusal davranıyoruz, hemen seviniyor acele kızıyoruz.
    buradan gerçek bir galatasaray taraftarı, sevdalısı olarak, bir büyüğünüz ya da kardeşiniz olarak benim gibi " gerçekten galatasaraylı" olan sözlük yazarları arkadaşlarıma rica ediyorum biraz daha yapıcı olalım. takım tarihinde eşi menendi görülmemiş zor bir zamandan geçiyor, galatasaray spor kulübune karşı bariz bir ittifak var ki hem de oldukça güçlü. suçluyu, hatalıyı, yeteneksizi aramak için doğru zaman değil şu an. 1 galatasaray var, lütfen sahip çıkalım, destek olalım.
  • 85
    1990-91 sezonundan bu yana mustafa denizli, feldkamp, hollman, saftig, souness, lucescu, gheorghe hagi, gerets, 2. feldkamp dönemi, skibbe, bülent korkmaz, rijkaard, 2. gheorghe hagi dönemi, mancini, prandelli, hamza hamzaoğlu, 2. mustafa denizli dönemi, riekerink, tudor ve 4 tane fatih terim dönemi içerisindeki 23 dönemden sadece fatih terim olduğunda ortaya çıkan ve bezdiren durumdur. galatasaray'ı yöneten beceriksizlerin hiçbir suçu yoktur(!).

    bu 31 sezonda kazanılan 14 şampiyonluğun 8'i ve %57'si 12 sezonluk fatih terim dönemlerinde gerçekleşirken, fatih terim ve dolayısıyla kaos'un olmadığı 19 sezonun 6'sı ve 31.5%'i şampiyon tamamlanırken iki kere üst üste şampiyon olan bir teknik direktör yoktur. kaos olduğu iddia edilen zamanlarda normalden 2 kat fazla şampiyon olan bir galatasaray mevcuttur. iyi ki kaos var!

    bu saydığım teknik direktör dönemleri içerisinde türlü yokluklar içerisinde şampiyonluk kazanan lucescu, gerets ve hamza hamzaoğlu'nun bir sonraki sezon kovulması, feldkamp'ın takımı en kritik virajda cevat güler'e bırakması, aynı sezonda 3 farklı teknik direktör'e maruz kaldığımız birden fazla sezonlar gibi kaos'un ağa babasını yaşadığımız sezonlar mevcuttur.

    fatih terim'in çalıştığı başkanların yaptıklarına bakmayıp fatih terim üzerinden kaos algısı yapılması bezdirdi gerçekten. terim'in kıymetini görevdeyken bilip anlaşacak başkan çıkarmak başarılı olmak istiyorsa bu kulübün görevidir. terim emekli olduktan sonra da ilk iş olarak yeni bir terim yaratılıp bu sefer onunla anlaşabilecek başkan bulunmalıdır. terim ve yönetim işbirliğinde gelen sonuçlar hem ligde hem avrupa'da ortadadır. terim dışındaki dönemlerde önceden arasının iyi olduğu başkanların durumu da ortadadır. maceraya gerek yok.
  • 73
    eğer basında çıkıp yalanlanan haberler yöneticilerin kendi arasında konuşulduysa bu gayet normaldir. iki üç arkadaş bir araya gelip takımın kötü gidişatının sebeplerini tartışabiliriz. asıl sorun burada konuşulanların kim tarafından basına yansıltıldığı.
    eğer ki gerçekten basına yansıyanlar içerik olarak doğruysa o zaman zaten bu takımın niye yerlerde olduğu da belli oluyor. çünkü biz çekirge misali kötü futbolla sıçradık sıçradık yakalandık. maalesef teknik heyetin futbolcuların tam destekle arkasında durulduğu, teknik heyetin her puan kaybında transfere, yönetime, bizzat başkana, hatta ve hatta direk futbolcuları hedef gösterdiği dönemde de arkalarında durulduğu dönemde de bu takım futbol oyanamıyordu.

    hep bir suçlu arandı yenilgilerde. hakemler dendi, transfer dendi, elimizdeki futbolcuların yetersiz olduğu söylendi. ama şimdi belki de kötü futbolun gerçek nedenleri ortaya illegal şekilde çıkınca biz yine teknik heyeti, futbolcuları aklayıp yönetime saldırmaya başladık. ben başkanın laflarının gazetelere yansımasından ziyade basın önünde de artık konuşma konusunda bir türlü sertliğini ayarlayamadığından dolayı bırakması gerektiğini düşünüyorum. çünkü yaptığı bütün işler çöpe gidecek. fatih hocayla kavga edip ben haklı çıkanını daha görmedim. çünkü kayıtsız şartsız biat eden bir kitle var. ve armutla elmayı ayırmakta zorluk çekiyorlar.

    şunu herkes kabul edecek kaosun asıl çıkış kaynağı hep kötü futbol, yenilgiler olmuştur. bu olayda kimse ben zamandır ne oynattığı belli olmayan teknik heyeti aklamaya çalışmasın. tam destekle de bu takım iyi oynamıyordu. görülen kırmızı kartlar ne kadar disiplinsiz olduğumuzu, bir türlü beceremediğimiz duran toplar, her futbolcunun geriye gitmesi ne kadar kötü antrenman yaptığımızı belgeler derecede.

    evet çok destek verdim yönetime. ama fatih hocamın geçmişte yaptıklarını inkar etmediğimiz gibi kendilerinin de yaptıklarını bir anda silemeyiz. ama artık gitmeleri gerçeğini de değiştirmiyor. çok yıprandılar, yıprandıkça da kontrollerini kaybettiler. ama aynı şey teknik heyet için de geçerli çünkü bu kaosta baş sorumlu yıllardır kötü oynattıkları futboldur.
    ve hangi yönetim gelirse gelsin mutlaka o yönetimle de sorun yaşayacaklarını bilmeyen yoktur. çünkü bu takımı iyi oynatamadıkça hep bir suçlu arayacaktır fatih hocam.

    artık her kademesi komple değişip, üç kuruş parasıyla, zamanıyla, duygusuyla tam destek verip ve kötü gidişatta en çok yıpranan, üzülen bizlerin hakkı yenmemeli. ne teknik direktörü, ne yönetimi galatasaray takımından daha değerli değildir. bu takımı bu hale getirmelerine hiçbir hakları yok. şu kadroyla bu halde olmamızın da hiçbir açıklaması da yok. herkes ne zamandır rahat bir maç izleyemeyişimizin diyetine katlanmalı. ve bu takım kaostan besleniyor lafı yerine bu takım da çok güzel bir sistem kuruldu lafı konuşulmalı.
  • 126
    hiçbir zaman eksik olmayandır.

    daima potansiyelinin altında kalan bir galatasaray görüyoruz. sportif olarak değerlendirecek olursak ne yurtdışından takım almak var, ne aşağı liglerden takım almak var ne akademiye yatırım yapmak var. evet taktım kafaya bu durumu. koskoca kulüpte 1 tane mi yenilikçi, vizyoner, girişimci olmaz. futbolun ve hayatın dinamiklerini iyi analiz etmek gerekiyor. basamakları kimse tek bir adımda çıkamıyor, bir sürece ihtiyaç oluyor. bazen emekleyerek başlıyor bu süreç ve bizim bu süreci kendi imkanlarımızla yaratmamız gerekiyor. koskoca galatasaray'ın birbiriyle kademe farkı olan 3 kulübü idare edebilecek insan kaynağı yok mu? projenin harekete geçmesi için sadece ilk başta bir miktar maddi güç gerekiyor, zaten her şey rayına bindiği zaman oluşturulan yapının kendi kendine üreten bir fabrikaya dönüşmesi hiç de zor değil.

    kötü acun'un bile 4-5 tane kulübü var. bizim redbull takımlarından neyimiz eksik, city grup'tan neyimiz eksik. çok net söylüyorum, doğru bir ekip işiyle onların yaptığı her şeyin daha fazlasını yapabiliriz. doğru insanlar ve doğru ekibin de altını çizmek istiyorum, zamanında galatasaray'ın yaptığı çok kötü denemeler oldu. niğde, burak elmas, patates tarlası üçgeni bizi yanılgıya düşürmemeli.

    bazı fosiller tarafından pranga vurulmuş bir takım olarak görüyorum galatasaray'ı.
    öyle bir galatasaray var ki, daha as takımını bile oluşturmaktan aciz. günü kurtar koltuğu kurtar geç mentalitesi hakim, bunun değişmesi de mümkün değil. işin kötüsü tüm ülkeye de sirayet etmiş durumda bu. sadece futbol bazında değil hayatın genelinde böyle bizim ülkemizde. hiçbir şey üreten yok, üretene karşı herkes, kafasını çalıştıran herkese de karşı olunuyor burada.
    gala grup kurulacaktı, hani nerede? bu zihniyetle zaten gala grup kurulsa bile batırılır. ergin ataman eurolig'i kazandığında aldığı kararları koç hissiyatına dayandırmıştı. kabul edin ya da etmeyin, bazı insanlarda bu var ve bazılarında bu yok. çok farklı zeka türleri var, sen fransızca öğrenirsin ben sahada senin asla göremeyeceğin şeyleri görürüm. projelerin başarıya ulaşması ya da ulaşamaması arasındaki fark da budur. galatasaray'da öyle yöneticileri var ki futboldan zaten anlamıyor, işin kötüsü futboldan anlayandan da anlamıyor. benim işim para pul değil, benim derdim galatasaray. benim derdim sadece fb'yi devirmek değil, çıkıp dünyadaki herkesi devirmek. kiminin hayalleri bulutlara kadarken, kiminin hayalleri de yıldızlara ulaşır.
    diyeceğim o ki, bu camia ergin ataman gibi bir dahi'yi bile kaçırdı. içi çürümüş yapıyı bundan daha iyi anlatacak bir örnek de olamaz. fatih hocam yıllarca bu yapıyla da içerde savaştığını anlattı. şimdi aynısını erden timur'da görüyoruz.

    taraftar olarak her şeyimizle kenetleniyoruz, ancak o şekilde zar zor şampiyon oluyoruz. hepimiz de yıpranıyoruz bu süreçte. bu arada kaos olsun, kaosu fırtınalı havaları daha fazla severim, zor zamanları daha fazla severim. gerçek karakteri zaten zor zamanlar belli eder, günlük güneşlik havada herkes iyidir.

    söyleyeceğim şey şu, böyle gelmiş böyle gider. ayağındaki prangaları kırıp koşmak varken, iki adım ileri bir adım geri hareket eden bir takım var. tüm bunları görmek ve elden bir şeyin gelmemesi de agresif bir insan yapıyor beni, keskin küp sirkeye zarar verir hale geliyor.
    bugün de kaos dozumuzu aldık çok şükür, yine de çok yaşa galatasaray. herkese küseriz ama sana küsemeyiz.
  • 79
    ünal aysal ve fatih terim kavgasıyla başlayıp her sene ivmelenip artan ve bu sene tepe noktasını gören durumdur. başlarda hepimiz güldük eğlendik, kaos bizim ruhumuzdur dedik ama artık yeter. inanılmaz yoruyor bu durum ve bu sene, gerek pandemi, gerek ülkenin gittikçe bozulan idari ve mali yapısıyla birlikte hepimizin az çok içine dahil olduğu depresyonları da göz önüne alırsak, sanırım hepimiz biraz futboldan soğuduk.

    paulo coelho'nun "karanlığın en yoğun olduğu vakit şafak vaktinden öncesidir" sözüne sarılmak istiyorum. bundan sonra isimler kim olursa olsun, hepimizin aydınlık ve mutlu günler yaşamasını diliyor, galatasarayımızın da içinde bulunduğu kaostan, kavgadan ve gürültüden kurtulmasını umuyorum.

    artık ağız tadıyla galatasaray maçları izlemek istiyorum...
  • 105
    kaosun sebebi tamamen yönetimin icraatları ve yaklaşımları gibi görünüyor. örneğin; 3-4 gün önce ben başkanım kararları ben veriyorum dedikten sonra, rest çeken yönetim kurulunda oturamaz dedikten sonra, sana hocanı göndermen için 4-5 kişi ile birlikte aylardır baskı yapan yönetim kurulu üyenden ahlak ile alakalı bir konu nedeniyle istifasını istersin, istifa etmez. ilk defa mı fatih terim galatasaraydan ayrılıyor yada galatasaray ilk defa mı fatih terimi gönderiyor da kaos oluyor?
  • 64
    kaosu çayımıza şeker diye atıyoruz adeta. ortalık yine yangın yeri. kulübün içinde yaşananları bir kenara bırakırsak bunda medyanın inanılmaz büyük etkisi var. medya da malum ülkemizin en zengin ailesinin tekelinde. sürekli olarak şarjlanan renktaşlarımız zaten hayatın vermiş olduğu bıkkınlıkla öfkesini kanalize edebileceği bir yer bulmuş oluyor. sadece sakin olunmasını öneriyorum. birbirimize pişman olacağımız şeyler söylememeliyiz.
  • 98
    sayın başkan burak elmas ve ekibinin 6 aydan kısa bir sürede bizi işin içinden çıkılamaz bir duruma soktuğu durum. halbuki çok güvenmiştim kendisine ve ekibine. maalesef felaket bir yönetim anlayışı ve kaçınılmaz bir seçim yaklaşıyor. yoksa durumun çok gülüp eğlendiğimiz fb yönetiminden farkı olmayacak gibi duruyor. çok büyük hayal kırıklığı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın