• 168
    https://twitter.com/.../1473374241559097359

    --- alıntı ---

    selçuk inan: “az önce hocamızla da konuştuk. çalışarak gelişemiyorsak, değişerek de gelişebiliriz. kaliteli oyuncular da gerekiyor gol yapabilmek için. oyuncularımız var ama bu dönemde bir şekilde bunu başaramıyoruz. skora çeviremediğimiz için ne söylesek anlamlı gelmiyor.”

    --- alıntı ---

    normalde bunun bir maç yazısı olması lazımdı, 21 aralık 2021 adana demirspor galatasaray maçının yazısını yazmam gerekirdi bugün ama, ben bunu irdeleyeceğim.

    adana demirspor'a 2-0 kaybetmişsin deplasmanda, çıkıp maç sonu açıklamanda "kaliteli oyuncular da gerekiyor gol yapabilmek için" diyorsun.

    beyzadelerimize salah - ronaldo - mbappe / arkalarında de bruyne - fabinho - foden - sağa trent sola cancelo falan alsak "forvette ronaldo yerine haaland alınsa böyle olmaz" diyecekler.

    beyler, odamızda bir fil var ve bu fili siz görmüyorsunuz ama ben yine de sizin yerinize göreyim ve göstereyim:

    biz, türkiye süper liginde oynamaya çalışıyoruz.

    bu ligi geçmek için size her transfer döneminde 11 yeni transfer yapacaksak, kimse kusura da bakmasın birbirini de kırmasın yol yakınken ayrılalım ve siz kendinize her transfer döneminde 11 transfer yapacak bir takıma gidin, biz de minimum harcama ile maksimum verim alacak bir ekip bulup getirelim buraya sizin yerinize.

    mesela ben anlayamıyorum sizi.

    alexandru cicaldau'yu almışsın, romanya'nın belki en iyi 10 numara pozisyonu oyuncusunu. gerekli parayı harcamışsın, almışsın. sonra bu çocuğu pozisyonundan uzaklaştırıp 8 numara gibi, hatta bazen 6 numara gibi oynatmaya çalışıyorsun. geriden top çıkaracak oyuncu mu lazım sana, bu mudur? peki, geriden top çıkaracak oyuncu alsaydınız? neden alex'e gittik ve alex'ten bunu yapmasını bekliyoruz?

    sonra olimpiu morutan. oli romanya'nın gelecek döneminin en büyük yıldızı, mükemmel sol ayağa sahip bir sağ kanat, içe kat edip şut atmak bu adamın alamet-i farikası. sağ kanat yani bu adam, hadi bilemedin denesen denesen sol kanat olur. bu adamın 8 numarada ne işi var? şuna benziyor "ya sen forvette çok iyisin, kalecilik de yaparsın gel seni kaleye koyalım". olur mu abi, mantıklı mı bu durum? adamın yeri farklı, oyun tarzı farklı, sistemdeki yeri farklı. bu adam 8 numara oynayacak ne defansif çabaya, ne oyun aklına sahip.

    emre kılınç, sivas'da oynadığı son sezonunda ligin en etkili kanat oyuncusu, sıradan bir merkez orta sahaya çevirmeye çalışıyoruz.

    sağ forvet oğulcan çağlayan'ın pozisyonunda sadece "sağ" yazdığı için sağ bek oynatmaya çalışıyoruz. gerçi ona da yeni başladık, çocuk için dünyaya savaş açtık ama oynatmadık.

    mostafa mohamed'i özellikle istediğini maç sonunda mikrofonlara söylemekten çekinmedin, adam "oyun kurulumuna katkı sağlamıyor" diye haftalardır oynamıyor. oynadığında 45 oynuyor, 1 gol kaçırması 3 hafta forma yüzü görmemesine neden oluyor. bu çocuk sabit bir ceza sahası golcüsü, sen oraya 5 top sok 3'ünü kaçırabilir ama 2 tane attığında iş çözer, sen "yok yok firmino gibi olsun" diyorsun.

    sabit sürekli babel - feghouli ikilisi kullanılıyor halen, dün adana demirspor maçında da babel'i sahaya atıp kerem'i sağa çektik. ya sabır. kerem sağda bitiyor, babel solda olmuyor ama halen bunu denemekten vazgeçmiyoruz. sorarım, kerem sağa geçtikten sonra ne yaptı, babel sola girdikten sonra ne yaptı da biz bu hamleyi yaptık?

    peki bu kadar problem varken, halen net bir 11 sayamıyorken halen neden transfer diyorsunuz? neyinize yetmiyor elinizdeki kadro? ve iddia ediyorum, bu takım ligin en çok gelişebilecek, en potansiyelli takımı ve bu ligin ciddi üzerinde bir takım.

    bizden üstteki adana demir hoca değiştirdi, fenerbahçe hoca değiştiriyor, beşiktaş değiştiriyor, karagümrük değiştirdi. doğru veya yanlış adamlar belli ki yanlış bir şey var aksiyonu aldılar.

    soruyorum: napıyoruz abi biz?

    siz ne hadle oyuncuları basının, taraftarın önüne atma çabasındasınız? napıyorsunuz ya bana bir söylesenize, neyin derdindesiniz? "gelişerek olmuyorsa değişerek olacak" falan, napıyorsunuz abi?

    sizin beğenmeyip göndermeye çalıştığınız yunus akgün dümdüz içimizden geçti dün. attığı iki gol bir kenara, tertemiz de bir futbol oynadı. aynı jenerasyonun yunus'tan daha yetenekli oyuncusu atalay 1 maçta 10 dakika oynadı sadece 10.

    berkan yorgunluktan bitmiş durumda, çocuğun yüzünden okunuyor ama biz aytaç'ı neden aldığımızı bilmez bir şekilde onu kullanmayıp halen berkan ile devam ediyoruz. çocuk allah saklasın bir sakatlık falan geçirse ancak o zaman mı dinlenecek?

    kerem yine aynı şekilde, biz "oynat" derken oynatmadın, iş işten geçmeye gelince kerem kadroya girdi 1 golle şampiyonluğu kaçırdığın dönemin en iyisi oldu, ama yorgun bu çocuk sezon başından beridir aralıksız her maç oynuyor, sal bir çocuğu bırak 2 maç barış alper oynasın. zaten kaybediyoruz, kaybedelim ne fark edecek?

    taylan formsuz, taylan'ın rehabilitasyonu tam bitmedi vs. dediniz ama hepimiz kasımpaşa maçından dolayı taylan'ın bir süre kesik yediğini biliyoruz. olmayınca yeniden attık sahaya, assunçao'yu izleyecek miyiz bir ara? ne aldığımızı görmek bilmek amaçlı?

    ömer bayram'dan halen sol bek oynamasını bekliyoruz, bu çocukta bu yetenek yok görmüyoruz. solu tamamen patrick'e bağladık gidiyoruz, ömer girince patates çünkü sol bekimiz. elinde emre taşdemir vardı hatta sözleşme uzattın, kiraya verdik ömer'e güvenip.

    gelelim sonuna: okan kocuk'u kiraya vermek. hiç mi düşünmediniz "allah saklasın nando'ya bir şey olursa ismail çipe'ye ya da fatih "koray avcı" öztürk'e kalırız diye? hiç mi aklınıza gelmedi bu düşünce çok merak ediyorum.

    sorun bizim kadromuzda değil. bunu anlamanız lazım. kadro bu ligin üzerinde, premier lig'de ne bileyim la liga'da bundesliga'da falan değiliz arkadaşlar, burası türkiye ligi. sizin bu sezon harcadığınız para ile 10 sezon geçiren takım var, siz halen "transferler olacak" falan diyorsunuz!

    bizim 2 sorunumuz var: bunlardan birisi oyun anlayışı. bu oyun avrupa'da oluyor, evet çünkü rakip geride 6-7 oyuncu ile önünde 3-4 oyuncu bloğunu yakınlaştırarak seni 10 kişi karşılayıp "1 puan alayım yeter" diye çıkmıyor sana ve bu sistem işliyor. türkiye'de böyle çıkmayan takım yok sana, açın izleyin en hafif defansif çıkan takım sen hücumdayken geri çizgide 5'li bekliyor ama öndeki orta saha çizgisi en az 4'lü ve yakın oynayıp 9 oyuncu ile savunma yapıyorlar. sen burayı soldan sağa sağdan sola tembel pas ile açamasın! bu pasların öyle bir hız ve şiddette yapılması lazım ki rakip bir alanı (atıyorum sol tarafı) 5 kişi ile kapatırken bir anda terse dönünce rakibi 4'e 4 falan yakala ve net pozisyona gir.

    oynamak istediğin oyun guardiola'nın oyunu, bunu artık sağır sultan bile biliyor. guardiola bu oyunu nasıl oynuyor peki? parayı gücü oyuncuyu vs. bir kenara bırakıyorum, her takımda aynısı olduğu için söylüyorum: pas üçgeni o kadar hızlı oluşup o kadar hızlı yön değiştiriyorlar ki rakibin kaç kişi kapandığı, nasıl beklediği vs. önemsiz olarak çatır çatır pozisyon buluyor. en basit örneği 14 aralık 2021 manchester city leeds united maçıdır. leeds geride çok adamla kapanmaya çalışmadığı anda city golleri buldu, iş farka gitmesin diye bielsa savunmaya daha fazla adam koymayı düşündü, topa biraz daha sahip olup daha başarılı olmaya çalıştı ama manchester city 7 tane attı. ki kaçan 3-4 net pozisyonu da var. aslında 10-11 falan atmış olmaları lazımdı. çünkü adamın oyunu güçlü, çünkü adam bu oyunu mükemmelleştirmiş.

    şimdi bizim sürekli pas antrenmanımız var mı, varsa ne kadar hızlı pas yapmaya çalışıyoruz?
    alan parselizasyonumuz var mı, bunu çalışıyor muyuz?
    geçişlerde rakibe doğru baskıyı, kazanılan top ile hızlı çıkışı çalışıyor muyuz?
    bitiricilik çalışıyor muyuz?
    orta çalışıyor muyuz?
    duran top çalışıyor muyuz?

    ben bu alanlara doğru çalışılmadığını düşünüyorum hala. takımın bu kadar yavaş bir set oyunu olması tamamen hızlı pas çalışılmamasından, koşu ile rakip açmak yerine "top bizde dursun, rakip gelmesin, pas yaparak bir şekilde kanattan girecek alan buluruz" şeklinde düşünmekten kaynaklı. merkez kapalı çünkü, kanada iniyoruz. e orta çalışması, ortaya vurma yani bitiricilik? kanada indin, en büyük olasılık buradan korner çıkarabilmen, duran top çalışması? korner olmadı, taç kazanabilirsin, taç antrenmanı? hiç birisi olmadı, rakip topu kaptı, ani pres ve pas kanallarını kapatma ile top kazanma ve geçiş oyunu antrenmanı?

    ben bunların hiç birisini doğru olarak görmüyorum. sistemi doğru, görüyorum. yani 3-5-2'yi 2-3-5'e evrimleştirmeye çalışmamızı görüyorum ama doğru oyunu doğru oynamaya çalışmıyoruz.

    peki selçuk efendi (aslında selçuk değil, hedefi kim hepiniz biliyorsunuz selçuk sadece sahibinin sesi) siz takımı doğru çalıştırmadan "çalışarak olmuyorsa değişerek olacak" diyip de bizim dünyalar yatırım yaptığımız bu futbolcuları basının taraftarın önüne nasıl atarsınız ya?

    yeri geldin mi bize "bu çocuklara sabır gösterin" diyorsunuz, biz sabrın kralını gösterdik ve halen gösteriyoruz çünkü biz bu çocuklara inanıyoruz. bu çocukların geleceği parlak. ama bu çocukların parlak, babel'in değil mesela. ya da feghouli'nin değil.

    ikinci sorunumuz da bu işte: lafa gelince "ocak ayına doğru bambaşka bir oyun göreceksiniz" diyordu sayın fatih terim 3-0 kaybettiğimiz 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçından sonra değil mi? ocağa bugün itibarı ile 9 gün var sayın terim, bize bambaşka bir oyun bambaşka bir takım gösterecek misiniz bu 9 günde? hatırlatayım da baştan, bu 9 gün içerisinde 1 maçınız kaldı 25 aralık 2021 galatasaray antalyaspor maçı. 1 maçta mı değişecek her şey? değişmeyecekse siz bu sözünüzü de tutmadınız, yarışmacı kalma sözünüzü tutmadığınız gibi.

    hakem etkisini bir kenara bırakıyorum, tamam hakemlerin yaptığı çok şey var. ama 21 aralık 2021 adana demirspor galatasaray maçında hakemlik tek pozisyon maçın 1. dakikasında adana demirspor'lu oyuncunun elle oynamasını vermemesi. ilk yarının sonu demeyin, kalbinizi kırarım. ilk yarının sonunda hakemin oyuna eklediği uzatma bitmiş, buna rağmen korner olmuş. hakem korneri kullandırıyor, uzaklaştırıyoruz ama adana demirspor'lu oyuncuya iniyor top, biz kaptığımızda bitiyor. o top adana demirspor'lu oyuncuya inmeyip bizim oyuncumuza inse de doğrudan bitecek, hakem çünkü maçı bitirecek. bu kadar futbol bilin, ne olur orada kontra atak opsiyonu tanınmaz kimseye o maç bitirilir. süre bitmiş çünkü.

    ama hakem etkisi dahil / hariç bana kaç tane maç sayabilirsiniz "kesin alırdık ya" diye?

    18 maçta 6 galibiyet 6 beraberlik 6 mağlubiyet var. 24 puan ile 11. sıradayız, kimse kusura bakmasın ama bu galatasaray'ın adının alacağı puan zaten. opta'nın verdiği alttaki veri de bunu kanıtlıyor:

    https://twitter.com/.../1473369878098817024

    --- alıntı ---

    24 - süper lig'de geride kalan 18 haftada 24 puan toplayan galatasaray, 3 puanlı sisteme geçilen 1987/88'den bu yana ligin bu aşamalarındaki en düşük sayısında kaldı. buhran.

    --- alıntı ---

    evet beyler. bir sorumlu çıkacak, bu taraftara "oyuncuları suçlamadan" hesap verecek! hanginizi seçerseniz içinizden, o çıkacak ve hesap verecek. iş topun çizgiyi geçip geçmemesinden, hakemin düdüğü çalıp çalmamasından çıkmış durumda artık, bu iş hesap istiyor. bu hesabı hanginiz verecekse öne alalım sizi.
  • 57
    dunku basina acik galatasaray antrenmanini bastan sona izledim. hoca isteksiz, hoca formsuz vs gibi yorumlar ve yazilar okuduk/okuyoruz. burada fatih terim'i cokca elestirmis bir kisiyim. eger basina acik oldugu icin hoca bilerek ve isteyerek normalden farkli davranmadiysa, butun antrenman boyunca 66 yasindaki fatih terim bizzat her drill'de aktif olarak oyunculara direktifler verdi, oyun icerisinde neyi dogru veya yanlis yaptiklarini soyledi. bir saat boyunca videoda sadece fatih terim'in ve dolayisiyla mert cetin'in sesi duyuluyordu. butun antrenman boyunca antrenor ekibinden bir allahin kulunu ne ekranda gorduk, ne sesini duyduk.

    galatasaray teknik heyeti basliginda bundan yaklasik bir sene kadar once de takimin antrenorlerinin yetersiz oldugunu ve bunun basimiza is acacagini yazmistim ve o vakit buradaki bazi futbol profesorleri tarafindan kabul gormemistim. pesinen soyleyeyim, uefa kadar kapsamli olmasa da mls coaching license b certification alma yolunda ilerleyen birisiyim. dunku videoda emin oldum ki hocanin, ve dolayisiyla takimin en buyuk sorunu antrenman yukunu hocanin omuzlarindan alacak tecrubeli antrenorler.

    dunku antrenmanda 4v4, 5v5 tek saha hucum varyasyonu drill'inde defansi da ofansi da fatih terim calistirdi. dun gormedik ama takimin defans ve hucumu ayri ayri baska antrenmanlarda calistigini farz ediyorum. bu tur tum takim oynanan taktik drill'lerinde hucuma ve defansa direktifleri verecek ayri antrenorler olur. hadi diyelim hoca bunu kendi yonetmeyi kendisi bizzat tercih etti. yine de hocanin yanibasinda hucumu, savunmayi, oyuncularin kondisyon seviyelerini, teknik hatalarini vs ayri ayri izleyerek oyunculara her drill sonrasi neleri yanlis yaptiklarini ve bir sonraki drill'de neye odaklanmalari gerektigini anlatan antrenorler olmasi gerekir. dunku antrenmani da fatih hoca yonetti, oyunculara feedback'i de hoca verdi. verdigi feedback ise dikkatli dinleyince dogal olarak cok kisitliydi, ben sahsen kimin neyi dogru/yanlis yaptigini uzaktan gormeye calissam da bunlarin futbolculara soylendigini duymadim. bir tek kisi o kadar insanin katildigi antrenmani hem yonetip hem de feedback veremez.

    dunku basina acik antrenman sonrasi emin oldum ki hocanin ciddi bicimde yardima ihtiyaci var. umit davala ve hasan sas pro lisans sahibi antrenorler ve ben ikisinin de potansiyelli antrenorler olduguna inaniyorum ancak ya yeterli kadar sorumluluk verilmiyor kendilerine, ya da sayisal olarak daha fazla antrenore ihtiyacimiz var. sorun her neyse hocanin teknik heyette bir genislemeye ihtiyaci var.
  • 84
    teknik heyetin işini ciddiye almadığı 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçı fazlasıyla gösterdi.

    öncelikle soruyorum, ben kimim?
    -galatasaray'a gönül vermiş sıradan bir futbolseverim.

    can sıkıntısından dolayı rangers takımının 3 günde 4 maçını full, geri kalanların da özetine baktım. maç öncesi 3 şeye dikkat etmiştim:

    1-) ryan kent (bkz: #2985780)
    2-) marcao ve linnes'in arasına atılacak paslar (bkz: #2986430)
    3-) barisic- tavernier ikilisi.

    ilk golü marcao ve linnes'in arasına atılan topta, ikinci golü ise barisic-tavernier ikilisinden yedik.

    maçı kazanmamız için de şunu demiştim:
    1-sert olmalıyız
    2-duran toplarda zayıflar
    3-tek pas

    ilk yarı rangers takımı hem tedbirliydi hem de sert bir takımla karşılaştığı için 15 milyon değer biçilen forvetleri dahil kimse bir şey yapamadı. attığımız golde duran toptan geldi.

    bakın ben 3 günde seyrettiğim maçlarla bu analizleri rahatlıkla yapabildim. sadece ben değil; sen, o veya başkası.. kim olursa olsun bu analizleri yapardı çünkü acayip belirgin bir oyun tarzı. peki bizim teknik heyet ne yaptı? 2 haftalık bir sürede rangers takımını analiz etmek yerine sanıyorum ki yan gelip yattı. adamların hızlı kanat oyunlarına karşı orta sahayı kalabalık tutmak yerine, feghouli ve babel gibi statik adamların tercih edilmesi insanda akıl mantık bırakmaz. yahu tamam fatih terim dediğim dedik bir adam ama yardımcıların hiçbirinde cesaret olmaz mı ya, hocam şunu yanlış yaptın, bunun böyle olması daha iyi gibisinden sözleri söylemek ne kadar zor olabilir? bir başkasının boyunduruğu altına girmekten neden zevk alıyorsunuz? kenarda otururken hiç mi düşünmüyorsunuz benim vasfım nedir diye? size söylüyorum yardımcılar soruyor musunuz kendinize?

    guardiola city takımını çalıştırırken yardımcılığını arteta üstleniyordu. arteta da " ohh burası misss abi.. paramı alırım, kulübede otururum, sorumluluk desen bende değil. cennet cennettt" diyebilirdi ama kendini kanıtlamak ve meydan okumak için arsenal'in başına geçti. bizdeki ümit davala, levent şahin, hatta eskinin hasan şaş'ı ise anca yorumcu olur çünkü adamlarda hedef namına hiçbir şey yok. oturduğum yerden strese girmeden paramı alır giderim kafasındalar. fatih terim desen zaten zorla takımın başına geçmiş gibi...

    kısacası değişime teknik heyetten başlamamız gerekiyor. yanlış anlaşılmasın fatih terim istifa falan demiyorum, diyemem de. adam yaşayan efsanemiz ama kendisine artık gerçekten çeki düzen vermesi gerekiyor. bu düzenin ilk ayağı da evlat kontenjanından seçilen yardımcıların gitmesi ve kendini futbola vermesiyle başlar. aksi takdirde kimse de sabır mabır kalmaz.

    edit: cümle yanlışları.
  • 23
    çok ağır konuşuyorum hoca falan değilsiniz arkadaşım siz. maçı arkadaşlarla izliyoruz onlarca gol kaçırıyoruz ve zorlu bir deplasmanda oynuyoruz. adem ve andone sahada tel tel dökülüp onlarca pozisyonu heba ederken hepimiz emre mor ve falcao neden girmiyor şurada 20-30 dk kalmış diye bas bas bağırıyoruz çünkü biliyoruz ki bizim defans güven vermiyor her an yiyebilir. hoca ancak gol yiyince falcao'yu alacak herhalde diyede söylendik. derken adamlar 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçında karambole olmayan faulden attılar. sonra ne görelim. falcao oyuna giriyor. gerçekten yuh ve pes!!! en güzel yerden kombine alıp maç izliyorsunuz gerçekten yazıklar olsun. siz ancak fatih hocanın getir götürünü yapın. şayet bu değişiklikleri fatih terim yapıyorsa bu sene maç izlemeyi bırakır farklı spor dallarına yönelirim.
  • 12
    dünyanın en boş işlerinden biri futbol takımının antrenör ekibine sallamak olabilir.
    yahu bu insanları eleştiremezsiniz, bu teknik olarak mümkün değil.. çünkü kendileri karar verici değildir, en çok eleştirdiğiniz konuda dahi teknik direktörü 100 kez uyarmadığının garantisi yoktur.
    sen müşteri/taraftar olarak sadece sofraya konan yemeği görürsün, o yemeğin sorumlusu da restoranın şefidir. şef yardımcılarını suçlayamazsın, onları ancak şefin kendisi suçlayabilir...
    e hoca yardımcılarından memnun değilse değiştirir zaten, ya da patron yani başkan memnun değilse o değiştirir. bizim asla değerlendirme yapamayacağımız bir konudur antrenör konusu.
  • 113
    yüksek lisans ödevim sebebiyle 11 ağustos 1999 rapid wien galatasaray maçıyla viyana’da başlayıp, 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı ile kopenhag’da biten epik öykümüzdeki tüm maçları tekrar izledim.

    fatih terim’in yanındaki müfit erkasap, bülent ünder gibi isimler çok tecrübeli ve önemli isimler. maç anındaki görüntülerine dikkat etmeye çalıştım. farklılar. uefa kupasını aldığımızda müfit hoca 43, bülent hoca 51 yaşındaydı. (bülent hoca, terim’den 4 yaş büyüktür)

    ekibiniz kadar güçlüsünüzdür sözüne iş hayatında çok değer veririm. fatih terim’in yanında kurt hocalar bulunmasını çok isterim. çok önemli olduğuna inanıyorum.
  • 78
    2020-2021 sezonu itibari ile genişletilmesi ve yeni görev tanımları ile güçlendirilmelidir. oynanacak olan ortalama 55-60 maç için güçlü bir ekip ile yola çıkılması gerekiyor. örnek verecek olursak şampiyon teknik direktörde olsa hamza hamzaoğlu belki rakip analizi yapabilir ve fatih hocaya rapor hazırlayabilir. alt yapı oyuncuları fazla olacağından dolayı müfit erkasap belki akademiden tekrar a takıma gelebilir. takımdan ziyade teknik ekibin güçlü kılınması bir çok transferden daha önemli..
  • 98
    19/20 sezonunda takımın önemli oyuncularından biri olan lemina'nın son dönemde yapılan röpörtajından önemli bir kısmı alıntılamak istiyorum. belki 3. dönemin 2. senesinden itibaren neden iyi futbol oynamadığımıza da ışık tutar.

    --- alıntı ---

    terim, bir taktisyen olarak değil ama komple bir antrenör olarak bugün en iyilerden biri olabilir. ama futbol çok değiştiği için daha çok eski ekol olduğu doğru. o daha çok eski ekolden. ama yaptığı şeyi çok, çok iyi yapıyor. michel seri de aynı şeyi söyleyebilir. bana bu kadar çok önem veren böyle bir antrenörle ilk kez çalıştım. ben de bu dönemi gerçekten iyi kullandım. muhtemelen futboldaki en iyi yılımı galatasaray'da geçirdim.

    --- alıntı ---

    burada diyor ki fatih terim taktik olarak eski ekolden. bu cümle çok önemli. adam kibarca hocanın eksiğini dile getirmiş. evet fatih terim imparator. bir futbolcuyu alır ve geliştirir. saha içinde ona doğru bir mevki bulur... kulübü bir arada tutar, oyunculara babalık yapar aidiyet hissetmelerine neden olur. ama taktik olarak eskide kalmış. kalmış işte. bunu bi kabul edelim artık amk. bunun yansımalarını zaten sahada görüyoruz. rakiplerimize onlardan daha iyi kadrolara sahip olmamıza rağmen üstünlük kuramıyoruz. sürekli bahanelerimiz var. yönetim düşman ilan ediliyor, futbolcular düşman ilan ediliyor, bir kısım taraftar düşman ilan ediliyor...

    ha şunu söylemekte fayda var, beşiktaş'ın aldığı hakem yardımını alsak muhtemelen 6-8 puan farkla liderdik şu an. o ayrı konu. ama iyi top oynamıyoruz. terim iyi top oynatamıyor. bunda mutabık kalırsak hoca da kendini eleştirip düzeltmeyi deneyecektir. yani hoca dışında herkesi suçlu ilan etmek fatih terim'in kariyerini bitirmek üzere...

    bir insan her zaman ve her konuda en iyi olamaz. babalarımız yaşlanıyor, çaptan düşüyor ve yetersiz kalıyolar. arabasını vizeye götürüyor, banka hesaplarını takip ediyoruz. vergilerini ödeyip işlerini hallediyoruz. hani zamanında altınızı değiştiren o adam... zaman yıpratıyor ve insanlar çaptan düşüyor. hoca da taktik olarak geride kaldı. ama şunu da biliyorum, motive olursa kendini yenileyecektir. malesef galatasaray taraftarı hocayı motive etmek için hiç bir şey yapmıyor. hocayı eleştirmek demek onu göndermeye, başını yemeye çalışmak demek değildir. biz eleştiririz o düzeltir.

    zaten bu ülkenin başına ne geliyorsa eleştirilemeyen liderlerden geliyor. çok hevesliyiz eleştirilemeyen lider yaratmaya. geride bırakmak lazım bu kabile toplumu alışkanlıklarını.
  • 60
    anlam veremediğim bir şeyi soracağım. maçın 2. oyuncu değişikliğini yapmak için adem kenara geldi. yayıncı kuruluş önce onyekuru'nun çıkacağını söyledi, daha sonra değişikliğin değiştiğini ve jimmy'nin kenara alınacağını söyledi. en son tam değişiklik gerçekleşecekken hasan şaş depar atıp durdurdu ve bir pozisyon sonra jesse kenara alındı. teknik heyetin kafası bu kadar mı karışık acaba neredeyse 1 dakikada 3 kez çıkacak oyuncuyu değiştiriyorlar?

    (bkz: 5 şubat 2020 alanyaspor galatasaray maçı)
  • 148
    şu linkten kadroya ulaşabilirsiniz.

    https://www.galatasaray.org/...i-ve-teknik-kadro/46

    hocamız fatih terim'in ekibinde sahadaki* teknik kisma bakacak olursak;
    kaleci antrenörü dışında 2 yardımcı antrenör* ve 2 performans antrenörü bulunmaktadır.

    nitelik olarak zaten tartışılır durumda teknik ekipteki yardımcı kadronun durumu. bunun yanında nicelik olarak da çok az değil mi?

    öykündüğümüz kulupler taç hocasına kadar antrenör tutarken neden bu kadar dar kadro ile devam etmeyi tercih ediyor hocamız?

    ayrıca italya başta olmak üzere her yerde ağırlığı olan önemli bir teknik direktör olarak ekibine çok deneyimli antrenörleri dahil edebilir. bu antrenörler takımı çakı gibi hazırlar, bunun yanında taktiken bilgisi yüksek de olacağı için taktiksel gelişime de katkida bulunur. hocama da zaten bu yakışır.

    her sey ile bizzat kendi ilgilenmek istiyor bu tamam bunu da anlarım. ama ona yardımcı olacak bilgi ve tecrübesi iyi olan antrenörlerin cok katkısı olacaktır.

    pesin not: selçuk necati kötü demiyorum iyi de demiyorum bilmiyoruz çünkü bisey diyemem. ama ekibi biraz donatsak fena olmaz sanki.
  • 190
    bütün sezon gösterdikleri üstün performans için öncelikle aşağıda ismi geçen tüm kişileri tebrik ediyorum, hepsine başarılarına başarı kattıkları bir kariyer diliyorum. zaten başarılı olan bu ekibe yönetimin dönemsel veya kalıcı transferler yapacağına da yürekten inanıyorum. biz bir eğitim kurumundan doğan kulübüz. eğitime, eğitmene önemi göstermeye en üst seviyede devam etmeliyiz.
    yürüyedursunlar.

    okan buruk, futbol a takımı teknik direktörü

    irfan saraloğlu, yardımcı antrenör

    ısmael garcia gomez, yardımcı antrenör

    moritz volz, yardımcı antrenör

    fadıl koşutan, kaleci antrenörü

    can okuyucu, kaleci antrenörü

    cenk ergün, futbol direktörü

    dursun genç, atletik performans antrenörü

    kaan arısoy, atletik performans antrenörü

    yusuf köklü, atletik performans antrenörü

    gürkan fuat demir, atletik performans antrenörü

    yılmaz yüksel, maç ve performans analisti

    serhat doğan, maç ve performans analisti

    m. can mutlu, maç ve performans analisti

    uğur yıldız, futbol a takımı idari direktörü

    emre utkucan, futbol a takım scouting ve performans analizi yöneticisi

    yener ince, takım doktoru

    hakan çelebi, takım doktoru

    coşkun gülbahar, medya ve iletişim yöneticisi

    egehan şengül, medya sorumlusu

    ersan zeren, futbol a takımı tercümanı

    utku yurtbil, futbol a takımı tercümanı

    mestan hüseyin çilekçi, beslenme uzmanı

    mustafa korkmaz, fizyoterapist

    burak koca, fizyoterapist

    samet polat, fizyoterapist

    erkan özyılmaz, fizyoterapist

    sedat peker, masör

    batuhan erkan, masör

    ozan abaylı, masör

    serdal yılmaz, masör

    hasan çelik, malzemeci

    veli muğlı, malzemeci
  • 37
    ben ne yaptıklarını çok merak etmeye başladım artık. yenersin-yenilirsin önemli değil de bir planın olur. kendi sahanda derbi oynuyorsun, rakibi gram analiz etmemişsin, zaten hatalı kadro ve taktikle çıkmışsın, hepsini bir kenara koyuyorum sene 2019, takımında üst düzey pas yapan ayaklar var, kaleci ile oyun kuruyorsun. allah aşkına işini ciddi yapsın herkes.
    (bkz: 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 154
    kazanılan lazio maçından sonra fotoğrafı paylaşılan fakat kaybedilen maçlardan sonra kayıplara karışan teknik heyet. kendilerinin yetersiz olduğunu çok defa ifade ettim ama asıl suç elbette bu teknik ekiple yola çıkan kişidedir.

    fatih terim, derbiler ve avrupa maçları hariç rakip takımların analizini kesinlikle yapmıyor. bu durum kabul edilemez. resmen çıkın oynayın ne yaparsanız yapın kazanırsınız diyor. böyle bir futbol anlayışı kalmadı. artık her takım her takımı yenebiliyor. hoca analiz yapmak istemiyorsa, zamanı yetmiyorsa bunu yapacak bir ekip oluşturmak zorunda.

    fatih hoca her şeye tek başına yetişemez. bu saplantısından acilen kurtulmalı ve fikir alışverişinde bulunabileceği kişileri yanına dahil etmeli. bize de aynı şeyleri sürekli söyletmemeli. ben sıkıldım bunları yazmaktan, o sıkılmadı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın