• 1646
    her türlü eleştiride ilk gösterilen sebep; "galatasaraylılık"
    böyle ruhani bir şeyi öylesine genelleştirmişiz ki.. olay bize, aile yapımıza, kafa yapımıza uymuyorsa tartışmayı " böyle galatasaraylılıkmı olur " ile açabilir olmuşuz.

    "taraftar çıldırdı, drogbayı istiyor! " deyince "tükürdüğünü yalayan beşiktaşlı gibi" damgası yer olmuşuz.
    ..sevinmeyelim mi? "galatasaraylı" deyince gözleri kısık, ağır, arabesk bir kişilik mi geliyor aklınıza ?
    ..transfer istemeyelim mi? " galatasaraylı " deyince polyanna'mı geliyor aklınıza ?
    nedir bu galatasaraylılık, sizin kafanızda ki galatasaraylılığın bir sınırı varmıdır? yoksa istediğiniz yerde kullanabileceğiniz elastik bir materyal midir?
    birini eleştirirken dikkatli olun a dostlar. galatasaray'ı canı gibi seven birine "bu yaptığın galatasaraylılık mı?" demek, " senin bu yaptığın namussuzluk " demek değildir de nedir?

    yatağa yatınca ossuruyoruz lan. böyle galatasaraylılık mı olur?

    tanım da olsun tam olsun: araların da "galatasaraylılık" kelimesini materyal olarak kullanan kişilerinde oldugu topluluk.
  • 705
    25 mart 2010 galatasaray bursaspor macinda stadtaki coğunluk için söylüyorum ;

    genel olarak galatasarayın durumunu yansıtmaktadır. bugün maça yarım saat kala, eski açıktan tribünlere şöyle bir baktım. gördüğüm tam olarak şuydu:

    2000-2001 sezonunda, marşlarını toptan değiştirip, gerçek rakipleri real madrid, barcelona, manu isimlerini kullanıp marşlar bestelerdi, artık bursaspor için besteler yazar olmuşlar. daha kötüsü de, bursa ve ankara ile ilgili olanıdır.

    nerelerden nerelere gelmişiz.. ne real ne barça falan diyorduk ozamanlar. şimdi dediklerimize bakın..

    pardon ? biri dünya takımı mı dedi ?
  • 7864
    yıllarca fenerbahçe taraftarının yaptığını yapmaya başlayan taraftar. "rakip takım bize gelince çanakkale'yi savunur gibi savunma yapıyor, köpek gibi pres yapıyorlar. boş alan bulamıyoruz" demeye başladı. ben işin doğrusunu buraya yazayım da ne kadar bilinirse o kadar iyi.
    öncelikle iki takımın birbiriyle mücadelesi konusunda takım kurgusu ve oyun planı çok önemli. fenerbahçe neden senelerdir rakip takımları domine edemiyor ve bunun sebebinin rakip takımların "art niyetli kazanma isteği!" olduğunu düşünüyor?
    1-) yeterli hücum gücü yok. ileride değerlendirilemeyen olgunlaşmamış ataklar dönüp kendi sahalarında tehlike yaratıyor.
    2-) defansif kurguyu ya da daha da genişletirsek, takım kurgusunu bir türlü oturtamadılar. takımları çok bölük pörçük. takım halinde hareket etmiyorlar ve maç içinde defans yapmak takım işidir. 4 kişilik defans kurgusu bu iş için yeterli değil. diğer oyuncular da yardımcı olmak zorunda. yıl 2021, hoş geldiniz. futbol artık böyle oynanıyor, evet.
    3-) oyun planları senelerdir topu rakibe bırakıp atak kovalamak üzerine. bu işe yarayabilir ve yarıyor da fakat işin kritik bir noktası var. hücum oyuncularınızın aldıkları topları çok tehlikeli ve ustaca kullanmaları gerekli.

    şimdi galatasaray üzerinden konuşacak olursak, takım ofansif kimliğinden çok uzaklaştı. özellikle orta alanda ve hücumda hiçbir planı, organizasyonu yok. istediğiniz kadar hocadan iyi mi bileceksin, bu adamlar şu kadar saat antrenman yapıyorlar gibi şeyler yazılıp çizilsin. bu iş çok net görülüyor. hoca takıma hücum organizasyonları çalıştırmıyor ya da çalıştıramıyor. istisnalar hariç çok düz ve bireysel yeteneklere bağlı olarak atak yapmaya çalışıyoruz. top çevirip boş gördükleri "kolay" noktalara paslaşmak bu takımın tek gayesi olmuş durumda. genelde kanatlara kalan toplar içeri şişiriliyor ya da yerden gönderiliyor ama bu konuda da kötüyüz ve yeterince sonuç alamıyoruz. rakip de hazırlıklı tabii ki.
    ısırgan bir futbol oynayamıyoruz. pres yapacak enerjiye ve plana sahip değiliz. çok durgun ve statik olan takımımız, oyuncularımız da öyle aman aman zeki olmadığı için çok kolay biçimde takılıyor. sahanın belli alanlarına sıkışıyor. yine de kadromuz şampiyonluğa yeter mi? beşiktaş'ın bu kadar yaklaştığı yerde evet. buradaki başarısızlığın sorumlusu da fatih terim'dir. galatasaray düşmanı değilim ve fatih terim'i çok seviyorum merak etmeyin. sadece doğruları ve gerçekleri yazıyorum. birileri yazıp çizmek zorunda çünkü. gerçekler kabul etseniz de etmeseniz de bunlar.

    elbette bazı takımlar hırs yaparlar, işin içine farklı motivasyonlar girer ama her maç sonunda rakip takımlar bize karşı farklı oynuyor denmesi tamamen bizim takımımızın acizliğinden kaynaklı. suçu kendimizde aramak yerine rakip takımlara yıkmaya çalışırsak fenerbahçe'nin düştüğü duruma düşeriz. taraftar da suçu kendisi hariç her yerde aramaya başlamış. çok kötü. o zaman hepimize geçmiş olsun. lütfen eleştirmekten korkmayın. eleştirdiniz diye kimse sizi galatasaray taraftarı olmamanızla falan yargılayamaz. bu taraftar objektif olmayıp suçu kendi takımında aramadıkça başarı yakalanamaz.
  • 5801
    östersund maçlarından hemen sonraki oluşan ruh haline tekrar bürünen taraftar.

    bu yangıncı, sosyal medya ergenlerinden kurtulmadan rahat etmek yok anlaşılan.

    galatasaray maç kaybedebilir, kötü de oynayabilir, fark da yiyebilir. ama aleni şekilde takımına operasyon yapılıyorken, yok tudor, yok feguoli, yok ndiaye, yok yasin, selçuk vs vs demek kurulan algı yönetiminin başarısına çalışmaktır.

    yok hep zayıf rakiplerle oynamışız.tudor büyük maç kazanamazmış. ulan geçen hafta penaltını yediler. bu hafta aleni kırmızını yediler. hala daha ahmakça düşünmeye devam.

    allah'tan tudor, oyuncular, cenk ergün olayın farkında.
  • 10004
    dün biraz tayfur havutçu başlığında gezindim. herkes efendi, kaliteli diye yazmış da yazmış. hatta şike tepelerinde ismi çıkmasına şaşırmışlar. yani herkesin efendi bildiği adam bile alttan ne işler çevirmiş. bu ligde her şey aleni artık. şike yapan da çok bariz belli ediyor çekinmiyor.

    fenerbahçe'nin ligi sponsorluklarla çevrelediği, anadolu kulüp yönetimlerinde kendi adamlarını bulundurduğu, hakemlerin pozisyonları hissederek verdiği, rakip futbolcuların kafasına gelen topa kafalarını eğdiği, fener maçından önce sakatlanan futbolcuların ertesi gün idmana çıktığı, fener maçında hakem katliamına uğrayanın galatasaray'a sataştığı, spor medyasının kollanan takımı* galatasaray olarak gösterdiği, sahada dayak dahi atsa federasyonun fenerbahçe'ye ceza vermediği ortamda çok basit şekilde maçların satılabileceğini düşünmesi kadar doğal bir durum yoktur.

    sen futbol gündemini ay ay takip ediyor olabilirsin ama insanlar gün gün saat saat takip ediyor ve yorumluyor. galatasaray taraftarı neyin ne olduğunun bilincinde olmalı, ona göre hareket etmelidir. şu an futbol ortamında yalnız bir galatasaray var. o kadar sponsorluk, dostluk içinde tutturmuşlar bir murat özkaya türküsü gidiyorlar. bu ortama efendilik yakışmaz. taraftar üzerine düşeni yapmalı takımının karşısında kim varsa ona konuşlanmalı. içeriye zamanı gelince hesap sorulur* öncelik dışarıya.
  • 5304
    asgari ucretin 1300 tl ,mac biletinin 500 tl formanın 200 tl oldugu dunyada tafartar musteridir. ortalama kazanan futbolcu kale arkası taraftarının toplam gelirine yakın kazanıyor.
    bugunun futbolunda klupler canını veren parasız taraftar degil cebiden veren zengin taraftar istiyor.
    sonuc olarak bu durumda kimse takıma kendisinden daha az deger veren bir yonetim ya da oyuncuya ragmen kotu gunde desteklemek istemez
  • 8737
    https://twitter.com/...At3UyTr1OX37CWMoJWAg

    https://twitter.com/...At3UyTr1OX37CWMoJWAg

    artık sürekli oyuncu gömmeyi, hocayı istifaya davet etmeyi, doymazmışcasına yeni transfer istemeyi bırakması gereken taraftardır. bu kadar olumsuzluklara odaklanıp kendinizi yıpratmanın anlamı yok. yukarıdaki iki an bizim neden şampiyon olacağımızın veya olamasak bile o mücadelenin içinde olacağımızın kanıtıdır. yeni kurulan bir takım olduğumuzu, daha haziran ayında başkanlık seçimi yapıp ardından hoca açıkladığımızı unutmamamız gerekiyor.

    süre vermek zorundayız arkadaşlar. hiçbir şey bir anda güzel olmaz ki olmamalı da. hatalar da yapıcaz puanlar da kaybedicez ki ders çıkarıp kritik virajlarda bunun ekmeğini yiyelim. eğer yapacaksak hata ilk 10 haftada yapalım. son 10 haftada değil. lütfen ama lütfen takımınıza destek olun artık. şu tüketim toplumunun olumsuz etkisinden çıkın artık.

    aşağıya da sevgili extensor ve bülent kalafat'ın yayınını bırakıyorum. ilk 12 dakikayı mutlaka dinleyin. o zaman biraz daha ayağınız yere basacaktır.

    https://www.youtube.com/watch?v=-XX4d-A6h6E
  • 9030
    taraftarı olduğum için demiyorum ancak gerçekten türkiye özelinde eşi benzeri yok, vasata tahammülü olmayan, paraya güce itaat etmeyen, takımı kötüyse kötü diyebilen, en zengin başkanını, en başarılı teknik direktörüne bile umudu bittiği anda şak diye göndertebilen, yerlerine her zaman iyisini koyan, koyamadığı zaman hemen gerekli kaosu yapıp kulübü rayına oturtan, takımına her zaman itici güç olan, formanın hakkını verene sevgili, vermeyene kabus olan, başarıyı abartmayan, başarısızlığa hemen çözüm bulan eşsiz bir taraftar grubudur.
    yanlışları illa ki vardır ama bu coğrafya özelinde daha iyisi yoktur.
  • 4161
    31 ekim 2014 galatasray kasımpaşaspor maçına kombine sahipleri grubu gitmeyerek biraz ayıp etmiştir. ama gitmeme sebeplerini de anlayabiliyorum. çünkü stada metro yok arkadaşlar. ve önüne cuma iş çıkışı trafiğinde otobüsle gitmek imkansız. ancak sanayi mahallesi metro durağında inip yürümek gerekiyor. hava falan da soğuktu. e takımda dortmund maçına "lig bahanesi" ile yenilmiş, ligte de hezimete uğramış. taraftarda "futbolcu takmıyorsa ben neden takayım" havası var. bu tavır doğru mu? yanlış diyemezsiniz.
    bakın burak yılmaz, prandelli vs. dortmund maçından sonra "hedefimiz lig ve dördüncü yıldız" dedi. sen bunu dersen taraftara suç bulamazsın ki. ya da gol yediği zaman yuhladığı için kızamazsın. yahu o dortmund maçında metro yoktu yine. ama stat doluydu. tribünler istekli, koreografi hazırlanmış falan. 4 tane yiyorsun ve maçtan sonra hedefimiz aslında lig maçları diyorsun. çok açık söylüyorum galatasaray taraftarı son arsenal maçına gitmesin o halde. madem hedef lig, madem şampiyonlar ligi maçına "maç başı parası" almak için çıkılıyor taraftar eşek mi ?

    soruyorum, taraftar eşek mi?
    pasolig'i hiç katmadım bile. pasoligten önce daha büyük sorunlarımız var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın