4
aziz yıldırım'ın, "şampiyonluğun sadece sahada kazanılmadığını" anladığı yıla tekabül eden futbol kadromuzdur; içimizdeki hainler de turnusol kağıdı gibi ele vermişlerdir kendilerini sezon sonunda. aziz yıldırım'ın kendisini öne atmaya başladığı sezonların başlangıcıdır ayrıca uefa kupasını aldığımız sene olan 2000 senesi. galatasaray'ın seviyesine çıkmak için çırpınmak yerine galatasaray'ı alaşağı etme projesini hayata geçirmiştir aziz ve tayfası. bugün nefretle baktığımız medya tiplemeleri de o sene palazlanmaya başlamıştı. ne ironiktir ki, fenerbahçe'yi alaşağı etme projesi(!)nin arkasında galatasaray'ın da olduğu iddia edilmektedir bazı kuş beyinliler tarafından. * serkan aykut-bülent akın-mario jardel üçlüsüne dünya kadar para vermemize rağmen * * o sezon transfere en çok para harcayan takımın fenerbahçe olduğu da gözlerden kaçmamalı. o sezon ortada ne bugünkü fenerium vardı, ne de elli bin kişilik stadyum. * kaynağı belirsiz paraların * bu transferlerde kullanıldığı kuvvetli bir ihtimaldir.
diğer yandan hem galatasaray hem de türkiye açısından karmaşık bir dönemdi bu sezon. faruk süren yönetimi terk etmiş, kulübün başında cem uzan gibi bir tehlike belirmişti. döviz ile borçlanan kulüp fena taklaya gelmişti tabii her yatırımcı gibi. siyasi iktidar boşluğu, yönetim boşluğu yani istikrarsızlık o kadar başarıya rağmen puslu bir hava yaratmıştı. o dönem başkanımız cem uzan olsaydı belki de bugünkü fenerbahçe durumuna birkaç sene önce düşecektik. kısa dönem aynı başarılarla birkaç sezon daha devam edebilirdik belki ama düşüşümüz de bir o kadar sert olurdu.
iyisiyle kötüsüyle geçti gitti o seneler. galatasaray tarihinin belki de en başarılı kadrosuydu bu kadro. klasik tabirle futbolda dün yoktur, bugünümüze bakmamız gerekiyor; geçmişten dersler çıkarmak kaydıyla tabii...
diğer yandan hem galatasaray hem de türkiye açısından karmaşık bir dönemdi bu sezon. faruk süren yönetimi terk etmiş, kulübün başında cem uzan gibi bir tehlike belirmişti. döviz ile borçlanan kulüp fena taklaya gelmişti tabii her yatırımcı gibi. siyasi iktidar boşluğu, yönetim boşluğu yani istikrarsızlık o kadar başarıya rağmen puslu bir hava yaratmıştı. o dönem başkanımız cem uzan olsaydı belki de bugünkü fenerbahçe durumuna birkaç sene önce düşecektik. kısa dönem aynı başarılarla birkaç sezon daha devam edebilirdik belki ama düşüşümüz de bir o kadar sert olurdu.
iyisiyle kötüsüyle geçti gitti o seneler. galatasaray tarihinin belki de en başarılı kadrosuydu bu kadro. klasik tabirle futbolda dün yoktur, bugünümüze bakmamız gerekiyor; geçmişten dersler çıkarmak kaydıyla tabii...