20 kasım 2016 fenerbahçe galatasaray maçı ile bir yenisinin daha eşiğinde olduğumuz karşılaşma...
bu derbinin bazı klasikleri vardır, hazır yeri gelmişken dile getirelim;
- galatasaray genelde oynayan ve yenilen taraftır, galatasaray en iyi haliyle çıksa ve kaleyi dövse de fenerbahçe 1 tane atıp maçı kazanabilir.
26 mart 2000 galatasaray fenerbahçe maçı mesela türk futbol tarihinde bir takımın en şanslı olduğu maç olabilir. galatasaray fenerbahçe'ye yarı sahayı geçirtmemiş, samuel johnsson'ın attığı top emre'nin götüne çarpıp taffarel'i yanıltmış ve gol olmuştur. bu maçın bir benzeri de süper final zamanı türk telekom arena'da stoch'un gol attığı maçta yazanmıştır.
- galatasaray iyi bir başlangıç yaptıysa ya da bir düzen tutturduysa, o düzenin tam bozulmaya başladığı noktada kesin bir fenerbahçe maçı hasıl olur. misal bu sene... riekerink bir şeyleri oturtmaya başladığı zaman rakibimiz beşiktaş'tan çok çekinmemize rağmen deplasmanda 2-0'ı yakalayıp 2-2 ile dönmüş ancak oyundan ve yaptıklarımızdan memnun ayrılmıştık. yok, fenerbahçe maçında böyle olmaz, o pik yaptığımız dönem düşüşe döndüğü virajda fenerbahçe'ye denk geliriz.
- sakat ve cezalılar konusunda genelde galatasaray'ın en talihsiz dönemleri fenerbahçe maçlarına denk gelir. öyle olur ki; bazen bir mevkii de oynayacak hiç oyuncumuz kalmaksızın maça çıkmak durumunda kalabiliriz... galatasaray'ın santforsuz ya da stopersiz çıktığı, hatta bir dönem tamamen ön liberosuz çıktığı maçlar mevcuttur. saraçoğlu'ndaki en ağır mağlubiyetlerimizden birinde 4-0'lık yenilginin altında 20'li yaşlarındaki ferhat ve uğur'u aynı anda bek oynatmak zorunda kalmamız 1 numaralı sebeptir, velhasıl o maçla ilgili konuşan hiçbir fenerli bu durumdan bahsetmez.
- saraçoğlu'nda kazanamayız... bunu bilmeyen yok herhalde... bu derbi klasiklerinden birisi de budur. ancak bu durum pek galatasaray'a has değil, zira adamlar evlerinde derbi kaybetmiyorlar bu bir gerçek. son derbi galibiyetinin beşiktaş'a ve pancu'lu maça ait olduğunu biliyoruz. ondan öncesinde de uzun dönemler yenilmemişler, biz de zaten son galibiyetimizden önce uzun süre galip gelememişiz. yani öyle sıkıntılı bir durum.
ancak şunu belirtelim: zaten bir fenerli'nin övünebileceği 3 adet başarı kriteri vardır, birincisi 6-0'lık derbi galibiyeti, ikincisi evlerinde derbi kaybetmemeleri, üçüncüsü de galatasaray ile fenerbahçe arasındaki maçlarda galibiyet sayısı açısından üstün olmaları. bunun ötesinde herhangi bir başarı ve "üstünlük" kriterleri mevcut olmadığından, söz konusu faktör çok öne çıkmaktadır. bunlar olmasa zaten ezeli rekabetten bahsedecek bir durum da söz konusu olamaz.
derbi adına klasikleşen zibilyon faktör bulabiliriz, ancak yukarıdakiler kriter oldu bana...
zira bu seferki derbide, çok karşılaşmadığımız biçimde rakibin çok önemli 3 oyuncusu sahada olamayacak gibi görünüyor. en önemlisi hücumu tek başına yöneten yeni transfer
jeremain lens, akabinde savunmanın bel kemiği
mehmet topal cezalı olduğu için yok, diğer isim ise oynayıp oynamayacağı belli olmayan
ozan tufan ki oynasa ne olur diyebileceğimiz bir adam olmasına rağmen aynı bölgede hem mehmet hem ozan sakat olunca galatasaray'ımız için gün doğmuş görünüyor.
umuyorum bu sakatlıklardan da istifade ederek fenerbahçe'ye karşı makus talihimizi kırar ve uzun zaman sonra ilk deplasman galibiyetimizi alarak bu zinciri kırarız.
fenerbahçe 30 sene türkiye kupası alamadı ancak aldığı sene bu geyik sona erdi. galatasaray'ın da deplasmanda fenerbahçe'yi yenememesi geyiği 1 galibiyetle ortadan kalkacak bir mazi olarak kalacak ki bizler de rahatlayacağız artık... son zamanlarda deplasmanda fenerbahçe'ye kolay kolay yenilmememiz ve zor anlar yaşatmamız bizim için umut verici. fenerbahçe'nin mevcut kadrosu galatasaray'ın mevcut kadrosuna yenilmeyecek bir kadro da değil.